Sen daha gelmeden
Sevincim
Masanın örtüsüyle
Koyu yeşil camların üstündeydi
Kafamdan şimşek gibi bir umut geçiverdi
İlk kez nedensiz, keyif için bir yüreğe dokundum
- Nimet Konuralp için-
Kimseler ağlıyor görmeyecek
Yüreğim bir kızıl çember
Kendi içinde çevrilecek
Öyle özledim ki seni
Kurşun dökülür gibi suya
Dibe çöktüm
Sesi uçtu yüreğimin
Yüzümde birden
Bu gece yaşlı bir sakız ağacı gördüm
Kolları karanlığı taşımıyordu
Bu gece ay ilk dörtlükteyken
Toprakta karıncalar yuvalarını
Su böcekleri yosunlu keaya diplerini bırakıp
Kımıltısız ve dar zamanlı
-Kulenin tepesınde
Gamlı, terkedilmiş
Tuğralı güneş kursu durur
Nakışları toz yeniği-
Seni sevmek
Zamanı yoksaymaktır sevgilim
Seni görünce
Ayaklarıma dökülür
Yüreğimdeki kül
Artık zamanıdır sana bir şiir borcum var
Son ilmeğini attım dokuduğum ırmağın
Burada bizi dumanlara boğdular
ağzımız burnumuz ateş
sana uzandıkca karıştı yollar
Gökyüzünde ay söndü
Fildişi renginde bir kadın
Açtı yüzünü
Kim olduğunu bilmiyor
Yıllardır küçük bir avluda
Her sabah çiçek açıp
Bir dilim ay, kıpkırmızı bir dilim ay
İstemli bir dilim ay, yanıp sönesi
Vapur olsam varasım gelir
Onca gecenin içinde
Hem de sümbülsü mavi
Bir dilim ay
Doruklarda
Hem bal hem ateş
Bu sonsuz ruh
Çekilince aradaki perde
Taşıyamaz elbet gövdem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!