Doğru olabilir ama iyi değil
Büyük gürültülerle çarpıyorsun erincime
Eteklerinde savrulan çığlıkla
Değer miydi bir yığın sözcüğe kapılanmak
Güneş yanığına bırakmak saygı tutsağını
Biliyorum dedim, baktım, baktınız
Zaman hiç geçmez mi
Sordum, sorguladınız
Camlara yapışmış çiçek ölüleri
Yüzleriniz
Sokaklar boydanboya
Böyle bir akşam vaktiydi
Yaseminler yavaş yavaş
Ve gece sümbülleri
Karanlıkta toplamaya hazırdım
Güneşten çekmişler kendilerini
Aşağıdan yukarı açılan bir yarım kuyu
Üstüne düştükçe korunmaktan çıkar bu masal
Masallıktan çıkar hatta
(Şekil 1-A aslının aynısıdır
Şekil2-A aslının aynısıdır
Şekil3-A aslının aynısıdır)
- Armağan’a-
DÜN
Menekşenin düşü sarmal bir dünya
Düşer gibi, gölgeli kuytu bir suya
seni sevmek ne kadar kolay
akıp giden bulutları izlemek
kaynak başında köpüren suyu
yerden fışkıran ışığı yani
eğilip içmek
binbir alaşımlı sevdayı
Bulut girdi, ağaç girdi, kuş girdi odama
Altın pullarını döktü balığım
Kargısını fırlatan insanoğluna
Söyle söyleyeceğini
Seni anlarsa değil
Çocukları toprağa kapandıkça
Ülkemin ağaçları
Özsu yerine kan damıtır
Yapraklarından.
Pas renkli kül dökülür üstümüzü
İndi dağdan gün ışığı
Uzaklara bir yere
Özlemi bekler beni
Gidemem sevi vurur başıma
Yıldız dolu yaprak uçlarından
Hiçbir şeye sahip olmamanın tadı içinde
Coşkularıma tutun
Bir meyvayı ikiye bölelim
İlk yaz gecesi kadar ılık.
Solgun yüzüne yaslanmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!