Merhaba Sevgili Demirciğim, Güzel Torunum,
Sana Yazdığım ilk mektubun üzerinden beş ay geçmiş.
Şu an Yeni Foça da yazlıkta hem sana yazıyorum hem de yolunu gözlüyorum.
Yaklaşık bir saat içinde Baban, Annen, Babaannen ve Sen yazlığa geleceksiniz.
Çok sıcak bir Temmuz günü yaşıyoruz bu gün.
Zaman o kadar hızlı akıyor ki Demirciğim, Sen şu an artık on birinci ayını doldurmak üzeresin.
Güzel, Yakışıklı Demir’im Merhaba;
Yazabilmek için çok bekledim, çok ara verdim bunun farkındayım.
Seni biraz daha izleyebilmek seninle ilgili daha çok şey biriktirebilmek için kendime zaman verdim.
Bu arada hem senin birinci doğum günün hem de benim tam atmışıncı doğum günüm geride kaldı.
Birinci doğum gününde henüz bir şeylerin farkında değildin.
Güzel bir doğum günü pastan, sana getirilmiş çok güzel hediyeler vardı ama sen bunların hiçbirine bakmadın, sıkıldın ve ağladın.
Hatırlıyorum,
Daha çok yeni..
''Sağlık olsun'' demiştim..
Olsun valla! ohh!
Bak dinle,
Güncellenmiş savaşını,
Truva nın,
Tüm gücüme,aşkıma,yaralarıma rağmen,
Elime alıp yüreğimi de,miğferimi de,
Yaşamaya,
Son bir kez,topmermisi yemiş yüreğimdeki,
Seni anlatan derin bakışlarla değiştirebilmek için..
Bir değişim için gerçeklerle..acıyla..hasretle,
Cesurca,yiğitce,zaman yardım etsin diye alışmama,
Bakabilseydim gözlerine..
Günü harcadım,bugün de,
Eski güzelliğinde günlerin
Yılgın,isteksiz,nedensiz,aşksız,
Ve arsızca..
Günüm,
O çiçekler gibi,
Susuzdum,
Kuruydum.
Kazdım kara yerleri.
Toprakları.
Çıkardım kocaman kayaları ellerimle.
Derinlerdeki,
Menevişlendi o sessizlikle ormanın üstü. Yeşil ve mavi oldu.
Birden önüne çıktı. Sesi durağan, çığırtkan, davetkar. Döndürdü geriye.
Çıkacaktı öne ruh, durdurdu madde’nin alemi. Çıktı o an fırtına.
Güney düğümünde, Ay’ın,
Geleceğim yoktu.
Yalnızca,
Hız’ın sesi vardı.
Kuzeyden gelen ses’i,
Duydum.
Geleceğin resminde,
Feri siliniyor gözlerin, öncelikle.
Ağır aksak.
Sıra gözlere geliyor.
Silinmek üzere sırada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!