Kayseri doğumludur. İlk, orta, lise ve üniversite öğrenimini Kayseri'de tamamlamıştır. 1999 yılından itibaren Ankara'da yaşamaya başlayan Çağlar, 2 üniversite mezunudur. Halen kamu kuruluşunda Makine Mühendisi / Uzman olarak çalışmaktadır. 2008 Yılında "Huzursuz Beyin Sendromu" adlı şiir kitabı yayınlanmış, 2016 yılında "Masat" adlı gerilim/polisiye türündeki ilk romanı yayınlanmıştır. Müzikle de ilgilenen şairin, söz ve besteleri kendine ait olan eserlerden oluşan; 3 adet müzik albümü bulunmaktadır. Bu albümlere ait video klipler birçok ulusal ...
Bana göre değil aşkın;
ne 'yumuşak ge' hâli,
nede omurgasız ilişkiler...
Anarşistçe yaşanandır benimkisi,
ömrün doruklarında,
kuralsızlık içi kurallı...
Yüzyıllar boyunca,
savaşlar verdik,
depremler geçirdik,
talanlar gördük…
Yılmadık, yıkılmadık,
ayakta durduk…
Baba!
'Senin çocukluğun nasıldı? '
diye sormuştun ya bana,
dinle kızım, anlatayım sana...
Benim çocukluğumda beton değildi her yer,
duygular bile...
Bahar gelmiş,
ağaçlar çiçeklenmiş,
güneş yüzünü göstermiş.
Kuşların raksı,
ışıkların dansı başlamış.
Kısaca 'aşk zamanı' gelmiş.
Ağlamayacağım bil!
Sebepsiz, nedensiz gidişin,
Yüreğimin tam ortasına otursa da.
Baktığım her yerde,
Seni görmeler,
Kokunu hissetmeler,
Bazen diyorum, yapış eteğine,
gitme diye haykır, kilim ol önüne seril,
toprak ol ayağına yapış!
Sonra, değmezmiş diyorum;
bütün değmeyenler gibi...
Sonra bir daha düşünüyorum,
Aşk; her daim aşk...
Ama baharda aşk;
bir başka aşk.
Her daim aşk,
franbuazlı pasta...
Oysa baharda aşk;
Ağlama demiştin sevdiğim bana,
sen gittin ben ardından ağladım.
Seni götüren yaşlı kara trenin,
dönen tekerine sövdüm de ağladım.
Üzüldüm, bozuldum, çok kırıldım,
'Saat 3'te köşedeyim, gel! '
demiştin ya bana,
ben artık sana hiç gelemem gardaş.
Köşelerde yalnızsın,
kavgalarda yalnız,
Sevincini hiç paylaşamam gardaş.
Karlar yağmış yurduma,
yollar belirsiz olmuş,
at izi, it izine karışmış,
gelen belli değil,
giden belli değil...
kalemine ve yüreğine sağlık binlerce teşekkür sana beni çocukluğuma götürdüğün için