Seni sevdim dedim, yüzünü yıktı
İstemem suratın astıktan sonra.
Bir de aramızda küskünlük çıktı;
Barışsa ne olur küstükten sonra.
Mutlu olam dedim murada erip,
Sözüm sana hırsızların ustası
Yirmi verip yüz’ü çalma, ayıptır!
Hırsızlığın bile vardır kıstası
Kaş yaparken gözü çalma, ayıptır!
Ehliyetli isen sanma ehilsin,
Sorunlara çözüm olur,
Beni vekil seçerseniz…
Söyleyecek sözüm olur,
Beni vekil seçerseniz…
İşte vaadim, duyurum:
Dokunur dokunmaz yandım tutuştum,
Güzel dudakların kor muydu neydi?
Nice engelleri çiğnedim aştım,
Takıldım zülfüne, tor muydu neydi?
Biraz nezaketin, birazcık görgün
Pamuk elleriyle okşasa beni;
Yârin sazındaki tel olabilsem.
Sarsam sarmalasam nazik bedeni;
Seher vakti esen yel olabilsem.
Her sabah bahçeye çıkıp yoklasa,
Şu bizim köydeki Dengesiz Recep,
“Tam üç dönem muhtar olmuş”, duydun mu?
Kendisine yontmuş keser gibi hep,
“Şimdi meşhur simsar olmuş”, duydun mu?
Kalkmış şimdi köylü için imece;
İlimsiz bir yola çıkmayız asla
Akıl ile ilmin pervanesiyiz.
İlerler gideriz bu ihtirasla
Bilimin âşığı, divanesiyiz.
Uhrevi düşünce uzaktır bize,
İnanmak güzeldir amma velakin,
Ayaklar; baş oldu, inanamadım.
Boynuna kravat, ipek smokin
Deve; tıraş oldu, inanamadım.
Sahte çıktı, soylu denen seyitler
Ben seni aldatmam; ağlama Birgül!
Rüyamdaki sensin, hayalim bir sen...
Aşkı temsil eder kırmızı bir gül,
Sana sunuyorum, hayalim; Birsen.
22.12.2013
Sonsuzluktan sonsuz, ezelden ezel
Gönül hakikatte Hakkın evidir.
Gönlüme misafir olsa da güzel,
Gönül hakikatte Hakkın evidir.
Sevene her gönül bir kıblegâhtır,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!