Bir büyükçe hedefe kilitlenmiş bakışların,
İşte ben buradayım diyor gözlerinle kaşların.
Geçen bunca zaman saçları beyazlatmışsa da
Hedefim ileride, gözüm kalmadı arkada
Derdim çoktur, derman yoktur,
Çaresizim birden soldum.
Gönül evim bir virane,
Baykuşlara mekân oldum.
İşlerim baştan ters gitti,
Şimdi günler kısa,
Geceler uzun.
Geceler acımasız,
Geceler karanlık…
Başka dünyada mıyız?
Dedim bir anlık.
Zaman uçarak gider
Bir kuş gibi kanatlı.
Bir müjdeyi vermeye;
Birden koşar biatlı.
Zaman zaman üretir,
Şu giden nazlı güzele
Arkadan bakasım gelir.
Dökülmüş saçlar omuza;
Okşayıp sıkasım gelir.
Kirpikler ok, kaşlar hilal,
Ne koca koca saraylarım olsun,
Ne de içleri cariyeyle dolsun
Ne salonlarında şamdanlar yansın,
Ne de içlerinde entrika dönsün
Gönül tahtım boşandı, çoktan beri nerdesin.
Hala kulaklarımda durur, o bülbül sesin.
En güzel gülleri bile hemen kıskandıran,
San ki sinmiş ruhuma mis kokulu nefesin.
İki bin on beş şubatın on beşi
Günlerden Pazar, gökte kış güneşi,
Bursa Nilüfer ilçesi Konak’tan,
Yıldırım Caddesindeki duraktan,
Hayatında bir namerde güvenme,
O hiç kimseye yeşil ışık yakmaz.
Bir kirliyi fazla yıkayıp süsleme,
Ondan pislikten başka bir şey çıkmaz.
Hayat gelip geçici san ki bir şaka,
Ölüm belki de Dünya’da en adil vaka.
Ne ağayı ayırır, ne paşayı kayırır,
Günü saati gelince, hemen kapıya varır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!