Bir gün sende bıkacaksın zulümden,
O zalim kalp adalete gelecek.
Pişman olup işlediği cürümden
Sivri dilin nedamete gelecek.
Alacaksın sırtımdaki karayı,
Alakayı kestin bizim ile dost
Ara sıra sohbete gel, çaya gel.
Seni bekler tüylü koltuk, yünlü post
İster arabayla ister yaya gel.
Barınmıyor ıssız yerde mutluluk
Dünya denen şu pazarda kârını
Düşünürsen sevgi satman gerekir.
Artırmak istersen itibarını
Verilen sözleri tutman gerekir.
Ara sıra kendini sorguya çek
Ara sıra evi barkı unutup
Sağda solda alem yapmak iyidir.
Korkuları üç beş saat uyutup
Aykırı yollara sapmak iyidir.
Biriktirme içinde, nene gerek
Kimi geldi şu dünyaya mal için,
Ummadığı kadar yığdı da gitti.
Kiminin gidişi oldu pek hazin
Başını kadere eğdi de gitti.
Kimi bir goncaydı açmadan soldu,
Hodri meydan çekiyordum yıllara,
Sayı çoğaldıkça işler değişti…
Dev kayalar döker oldu yollara,
Eski ufak tefek taşlar değişti…
Koca bir dağ; dolaştığım yamaçlar
Ne sevdalar yaşamışım bunca yıl,
Gönül bu gün değer miydi hiç diyor.
Demir at limana derken bir akıl,
Bir akıl da boş bir sayfa aç diyor.
Harcamışım elli iki senemi,
Otuz yıl süren illetin,
Bir ilacı olsun derim…
Yeter çektiği milletin
Acılar son bulsun derim..
Sağcı- solcu dendi önce,
Büyük balık dediğimiz İstanbul
Yemiş yutmuş ilimizi emice.
O gün yoktu bunca mal mülk, para pul
Bilmiyorsun halimizi emice.
Şimdi cepler dolu, gönüller buruk
Kalbe yara açan sensin Emine
Bari söyle dermanı ne, em’i ne?
Kavrula kavrula bunca senedir
Dönüverdim Aslı’nın Kerem’ine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!