Koyun kurda yoldaş siyasetinde.
Çobanın sürüsü çomara kaldı.
Al gülüm ver gülüm haysiyetinde.
Garibin ekmeği davara kaldı.
Batının ipiyle döner çarkımız.
Garibin aşına kan katılırken
Evladın bir kurşuna satılırken
Yetim-öksüz köşeye atılırken
Size toz değmesin demokrat beyler…!
Al vergisi yer vergisi kimin işi?
Senden bir damla düşşe ellerime
Çalılıklar gibi yanarım kavrulurum..
Senden bir yel esse geçitlerime
Bir avuçluk toprak gibi savrulurum..
Rüzgar kokulu yaylalar gibi es sen
Esipte iğne iğne bağrımı deş sen
Damarlarımda dolaşan ölümün sıcaklığı,
Bir ölüm öpücüğüyle buz kesilecek..
Ruhuma vidalanmış, bu leş parçası,
Bir ölüm matkabıyla sökülecek..
Yelkovanın, akreple yarışı son bulunca,
Zamanın dipsiz kuyusunda kaybolunca,
Sen ki cennet ağacının dalları
Yeşillen de gölgene uzanayım
Hep seni bekler bu gönül kuşları
Çiçeklen de dallarına konayım.
Mızrabı vuran el ömür törpüsü
Mahzun gözlerin kalbime değince
Sen düşersen ben kırılırım çocuk!
Zulmet çağı zulmüne işleyince
Sen ölür ben nasıl yaşarım çocuk!
Katiller sütle köpek doyurunca
Nice namerdin kahpenin kanından
Ağa paşanın kıymetli canından
Hokkabazların süslü lisanından
Usandı, bıktı, çok bezdi bu millet!
Gavurun oynattığı kuklalardan
Kürtlüğe sarılıp cana kıymayı
Kandil gabar gezip ocak yıkmayı
Hele meydan meydan şeref satmayı
Sılho’ya sorasan çok iyi bilir!
Batıda saz doğuda koz çalanı
Geçip gitmek göçüp gitmek arası
Ömür dediğin; al gözüm burası
Tamama ermek, paresi hicranla
Ölüm varken, hayatı da sen anla...
Tutarsan bir gün yolların elinden
Bekleyen öylece; saatlere inat.
Sen bu sabrı taşa sor ne diyor?
Semavi bir dilber, dertlere inat.
Sen bu kahrı başa sor ne diyor?
Bekleyen öylece; köleye sultanlık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!