Ben her ilkbaharda aşık olurum.
Cemreler düşer kanıma.
Gün dönümüne kenetlenmiş,
Günebakan bakışlar.
Yağmur ayrık döl,
Her sperme hazır, kızışmış rahim toprak,
Bülbül güle yar,
Gül bülbülle didar.
Elinde makas,
Gülistanda bahçevan
Aşka ağyar,maşuka ağyar.
Sen ilkimsin ilkbaharımsın
Sonumsun sonbaharımda
Adın nasıl çağrıştırıyorsa serinliğini ilkyaz günlerini
Gül kızıllığı tomurcuklanırken dudaklarında
Öyle huzur ve sükun
Sokulurken göğsüne
Gözleri vardı hayatın
Çocuklara kurşun yağdıran
Gözlerim vardır
Aşkın okyanuslara savrulalan
Savrulan saçlarım rüzgar
Bir sonbahar uğultusuyum şimdi
Ey bilim kilisesinin rahibesi;
Gün doğar,sevgi başaklanır,
Püfür püfür aşk eser dağlardan.
Sen hala o rutubetli mahzende misin?
O rutin,o soğuk duandan emin misin?
Ki gün döner,mevsim döner, farkında mısın?
‘’Sorumsuz özgürlük arayan, gittiği her yere kendi hapishanesini götürür
Yorgunum
Sırtımda demir kafesim
Bir ömrü sığdıracak kadar büyük
Pürsünmüş aşınmış paslı bu yük
Bütüm albenisini yitirdi hayat.
Rutin bir yürüyüştür,
Bilinen tanınan sokaklarda.
Eşyada saklı sır neydi?
Neydi kafaları patlatan problem?
Bir rüzgar gibi geçtin buradan
Eteklerinde biraz nevruz tütsüsü
Biraz hüzün
Şaşkın bir yürek bırakarak ardından
Savruldun gittin
Yazdır yağmurlar yağmaz olmuştur bulutlardan
Kuru kırışık yüzünde bir elemdir okunan
Avucundaki son çiçekler de ölü yüzü solgun
Soluğu kısık dua, hüznü hicran
Hüznü hal edinmişim,suskunluğum bundan
Gül versem üşür bu soğuk günde
Pırlanta tek taş yüzük
Kar kıristalleri karşısında ezik
Şu Şubatın ondördüncü gününde
İçini belki ısıtacak
Gül kızılı
Güçlü bir şair
nice başarılara
bu sitede gördüğüm en anlamlı şiirler tesadüfen rastladım şiirlerinize başarılarınızın devamını dilerim... cem seferoğlu