Gönül mahzeninde aşk tortulaştı
Yıllanmış şaraba çevirdi beni
Dertlerim yığıldı haddini aştı
Kirli libas gibi kıvırdı beni
Kim kimi almıştır kendi kanına
Gitti diye üzüldüğüm zamanlar
İstikbâlde tanımadı bak bizi
Politik yangında çıkan dumanlar
Gece gündüz etkiledi çok bizi
Hamd ile aç kaldık hamd ile doyduk
her yıl biraz daha büyüyorsum
küçüğüm
bense yaşlanıyorum
huzur ve güvenle
kollarında
koskoca mehtap ve ben
serseriler tanzim eder şehrin gecelerini
koruya döndüğünü görürüm
yüzümün
kıyısında uyurken şarkılar
küçüğüm
öğrenme yalnızlığı
- Nihat Behram'a -
seni tanıyorum
geceyi ekmek arası paylaştığımız zamandan
dünyayı kıçından öpenlerden uzaklaştığımızdan
kimin haberi var
halkın gözyaşlarından
kanatları kırık kartalı ağlıyorum
erkekliğim işleniyor şafaklara
mor fotoğraf parlak delil oluyor
dostun elinde
hayat çok süslü bir yorgunluk
en tuzlu yerinden öpüyorum
uzanıp denizi
dalgalar uçuşuyor
martıları selâmlarcasına
mutluyum artık
tanrıyı ve insanları sevebilirim
hani ya dört yanlış bir doğru siler
dört doğru yanlışı neden silmiyor
herkes birbirinin tavrına güler
insan başa ne gelecek bilmiyor
hep sınav korkusu yaşam kaygısı
sanal penceremden bir gölge geçti
peşinden baktığım sen misin dostum
gözüm karanlıkta güvenin seçti
dergâh-ı izzette can mısın dostum
neredesin gözlerimiz yollarda
hurda pencereden görünen vâdi
dişi ve çıplak bir padişah
askerlerini motive ediyormuş
bense memelerine bakıyormuşum
gel zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!