Hece hece çözdüm seni
Kaşıyarak yırttım teni
Okudum iğreti feni
Köye doğru yol göründü
Amacımız gün kurtarmak
altın bir türkü uyuyor
dudaklarımda
masal kesen sözcükler
kaç kadına sınandılar
dünyanın oynak dağları
mor bir kadına boyandılar
Yağmuru anlamak bizim işimiz
Toprağın tadına varmadan önce
Sert geçer yürekte elbet kışımız
Dünyada bir güzel sarmadan önce
Bir savaş bu gece gündüzü ezer
gül
yitik bir aşkın unutulmuş gölgesi
avuçlarımda çözülür yaprak yaprak
eskiterek yaşamımızı
dağıtır gülümseyişiyle
korkular yağdırır
Açık pencereden umut esiyor
Yardan bana haber geliyor mu ki
Çiçek kokuları nefes kesiyor
Rüzgâr saçlarımı yalıyor mu ki
Yolcuyuz dolmuşuz dolmuş gidiyor
küçük bir oyundu
karpuz kabuğunu tersinden öpmek
konuşmadan
yüksek heyecan içinde
anlamları vurguya yüklemek
yarını satın almak
ünitel inançla renkli düş görmek
yasak be kardeşim anlamaz mısın
aradığın cevap kuran ve sünnet
azıcık sen bizi dinlemez misin
çok seçim bir çok da hükümet gördük
bir insan ağlıyor resimlere
resimlerde çocuk cesetleri
bosnada
azerbaycanda
güneydoğu anadoluda
filistinde manifaturacı
Dalgın bir insanda yorgun tebessüm
Durgun bakışları raydan çıkarır
Hergün bir sonraki günlere hasım
Haftayı toplayıp aydan çıkarır
Bugün üç şubattır eğikse başım
dünyayı tanıyor gibisin
karlı bir masaldan yola çıkan
kafdağlı bir peri gibi
ince bir sızı taşıyorsun
sarkık duyguların biriktiği yüreklere
adımı yazsan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!