çok ince iplikten bir köprü sırat
gel de geç imana güvenir isen
yıllar akıp gitti almadım murat
sen bekle zamana güvenir isen
yalnızlıkça yara sanıp deşilen
her müzik damarda akan kan sesi
insanı bu ömür avutuyor bak
insana güç veren aşkın nefesi
insanı bu ömür avutuyor bak
zifiri bir sabır yüreği burkan
iki güneş arasında
ölen kalpler
kör bir kadavrayı
perçeminden gerer
mezar taşına
Ürperen özlemdir ürperten sevda
Yüreğim kor olmuş duruyor kavda
Sen ceylansın bense aslanım avda
Yitirdik taçları kara gecede
Ne kadar zorlasan değişmez kader
sile sile parlattığım deniz
kayıp gitti
soğuk bir yılan gibi
- hangi yılan sıcak ki -
vaftiz edilmemiş
vahşi karanlıklara
dünya bir yük ben de onun hamalı
günah gibi sırtta taşıyorum ben
bu duruma acep neler demeli
hergün aynı şeyi yaşıyorum ben
ok atılır sanki kiriş kaşından
ılgıt ılgıt esen seher yelleri
muhammed aliden haber alana
göz yaşlarım besliyor bak gölleri
muhammed aliden haber alana
insafsız bir sevda yalana kesti
Yetişeydim meclisine varaydım
Tanısaydın beni hele MAHZUNİ
Demelerin kalem elde dereydim
Şimdi getireydim dile MAHZUNİ
Mahzuni Şerif'sin dilimde demen
Türkiye kendini buluta asmış
Ampulü kaplayan simsiyah ismiş
Bunların yüzleri herkesten pismiş
Sustuk ağzımızı açmoruk ağe
Ecevit ötede çilleri arar
kaç yolcu dünyada zaman taşıyor
gemiler nerede rıhtım nerede
kaçına insanın aklı şaşıyor
tesellim nerede bahtım nerede
dalgalarla oynaşıyor ışıklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!