Güneşi önümde diz çöktüren Hak
Beni de toprağa secde ettirir
Dilimde duayla haz döktüren Hak
Cesetimi bir köşeye attırır
Gece demem gündüz demem yürürüm
Bağlamam kara duttan
Çevrem sarılı puttan
İçimdeki ibrahim
Elbet sürecek yurttan
Bugün okudum seni
toplanmış körler
bir dilim mevsime
zevkten uyurken
sokaklar sahipsiz
yarı mavi
yarı sarı geliyor
at başı kaçırıyoruz birbirimizi
her akşam
kıyamete kırılıyoruz
gözlerimiz ardına kadar açık
kulaklarımız asılı son/bahara
bir kadını yürüyoruz
Gam ile yoğruldu mayamız bizim
Bunca zaman geçti silinmez izim
Her şey ayan oldu kalmadı gizim
İster sakla ister isen at beni
İşte devran geçti sararıp soldum
ne çayı seversin ne sigarayı
yaşam mı seninki fazlı şekerci
arada bir bulmak gerek kafayı
yaşam mı seninki fazlı şekerci
her daim sevmeli gönül güzeli
Bahar gelip mor menekşe açınca
Bülbülün fizâhı güle çevrilir
Şarab-ı aşkından yudum içince
Duygular sazımda dile çevrilir
Gün doğar uyanır doğa yeniden
ben dizaynı bitmiş gökyüzünden geliyorum
ağzımda güneşi söndürecek alpheios
çocuk doğuran bakireleri yağmura kilitleyeceğim
iki kirpik arasında hemera
şifrelenmiş zamana gülümsedikçe
bütün çiçekler yasemin kokacak
ampul yakan kendi için yakarmış
ampul yakan ta doğuştan sakarmış
ampul de ampulden elbet bıkarmış
yanan ampullerde kire bak hele
çıkarlarda siyasiler barıştı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!