pençesinde nur taşıyan turnalar
ehl-i beyt aşkından gülü soldurur
yezidin zulmüne uğrayan canlar
muhabbet unutup dili soldurur
zeynel abid ne kış gördü ne de yaz
Bu yitik hafıza ithal bir vahşet
Ulusal direnci kırmak için mi
Nadide vehimler çıktı sefere
Uzaktan kendini görmek için mi
Her daim hükümet umudu yıkan
küflü ekmek ile kurtlu peynirle
kahvaltıyı yaptık elhamdulillah
şaşı kalktık ama yatmadık körle
politik el öptük elhamdulillah
dert anlatmak kolay değil dertsize
Feryadım yanan kandil gölgesi gülümsüyor
Beni Tanrı önünde ezip büzüyor felek
Pek kirliyim muhakkak çok da günah işledim
İmbikten geçirerek beni süzüyor felek
Beğenmez olmuş insan insanın gidişini
kalbinden geçeni gördüğüm gözü
görür müsün dört boyutlu gözlükle
şekilsiz gölgesiz gezdik evreni
görür müsün dört boyutlu gözlükle
biraz hayal idim bir az da düştüm
saçından yaptığım ince elekle
hayat süzüyorum görüyor musun
cenk ederim yıllar yılı felekle
halin nedir diye soruyor musun
değişmeden durur gönlümde sıla
başımızda ampül elimizde ok
taş başında duran kurda bakarız
geçmiş geçmiş gelecekten umut yok
gözler buğulanır yurda bakarız
erbakan hapiste gün sayadursun
Gözlerimden nitrik asit akıttım
Yüreğimi türkü diye okuttum
Göl diktirip ırmakları dokuttum
Tereddüt namazı kıldığım zaman
Doğru yapamadık bizler çekimi
her gece yastığa başım koyunca
gözümün önüne anam geliyor
uyku kaçıp koyunları sayınca
gözümün önüne anam geliyor
bulut kat kat olmuş hava kopkoyu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!