Orhan Tiryakioğlu Şiirleri - Şair Orhan ...

Orhan Tiryakioğlu

Beğenmez Ağlama Duvarını, gözüm
'Yürek acısı nedir' bilirim, onmaz!
Sinmez içime, ayrılığın bayramı
Yanmak yaraşır şu bağrıma, can inmez!

Yol bulsam kavuşmaya, hadi güleyim

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

pamuğu kaçmış, ipi göğün
çöküyor üstüme kara bulut her öğün
gece basmış öğleyin
çaktı çakacak yılkı atıma

rüzgâr afalladı yine

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Bazı şiirler vardır ki; dizelerinde barındırdığı tasvir gereçlerinin altında ezilir, okuruna vermek istediği masum duygular. Okur, duygulanmak yerine neredeyse bu imgelerle bombalanır; siperde ateşkesi bekleyen okura göre, rastgele açılan yaylım ateşinden başka bir anlam taşıyamaz imgenin ardında bıraktığı izler.

İmge; duyguları canlandırarak, okurun düşlediğinde dimağında yaşatabildiği birşeylere benzetip anlatmayı sağlar. Bilimsel olarak imge; (i) zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, hayal, hülya; (ii) genel görünüş, izlenim, imaj; (iii) duyu organlarının dıştan algılandığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, hayal, imaj. Duyularla alınan bir uyaran sözkonusu olmaksızın bilinçte beliren nesne, olaylar, hayal, imaj’dır. Bir şiirin okunası olması için, genelde duygu patlamasını yaratan; sadece derin sözcükleri barındırması değil, onları havaî fişeklere benzeten görselliği ve imgeleri olması gerekir. İmgelerle sağlanan derinlikse, yaşamın çelişkilerini başarılı bir örgü ile veren, çoğul olay veya fikirleri birbirine dokuyan bir kurgunun varlığından doğar, bir zekâ işidir. İmgelem, somutluğun devâsa boyutlarında bile şiirde patlayıcı etkisi yaratır. Küçük bir yüreğin de aslında ölçüsünü öngöremediğimiz ışık yılları kadar büyük çöküntü deliklerine düşebileceğinin uyarısını verebilir. Şiirler varolsun ki; olmayana ergi yöntemine izin verip, imgelerin masalsı enginliğinde dolaştırabiliyor dimağları, ayrıca gönüllerde bir yer bulma çabalarına da güzel bir ortam yaratıyor hep.

İmgenin dozu artırıldığında, duygulandırma gücü de aynı oranda artmaz; tam tersine, konudan uzaklaşmak, konuyu odağından şaşırtmak, daha geniş bir yelpazede algılanmasını sağlamak isterken sahanlığını sığlaştırmaktan öte faydası olmaz. Dizelerdeki imgelerin yoğunluğu, şiiri manilerden uzaklaştıran tek gereç olarak dikkati çeker her zaman.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Bu çalışmada, yabancı olanların ayıklanarak dile uygun söz sanatlarının öne çıkarılması, başka kültürel yollarla diğer dillerden aktarılanlarınsa, dilin doğal yapısını bozarak, onu önce melezleştirdiği, sonra da bir başkalaşım geçirecek kadar özünden uzaklaştırdığı konusu işlenmektedir.
Dilin yalın biçimi melezleştirildiğinde, içine katılan yabancı öğelerle birlikte anadilin getirisi olan birçok anlatım zenginliğinden uzaklaştığı görülmektedir. Şiirde ahengi sağlamaya yönelik ölçü adına yabancı sözcüklerin dile eklenmesinin, dili olumsuz yönde etkilediği irdelenmektedir. Sonuçta dil üzerindeki bu tür katışık bir kıvama, 'gen aşılaması'ndan başka bir tanımlama yapılamayacağı sonucuna varılmaktadır.

Gen'in Tanımı

"'Arûz' ölçüsü, nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçüdür. 'Yön', 'yan', 'bölge', 'bulut', 'keçi yolu', 'deli', 'sarhoş deve', 'çadırın orta direği', 'karşılaştırılan', 'ölçü olan şey' gibi anlamları yanında, beytin ilk mısrasının sonlarına da 'ârûz' adı verilmiştir.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Sorar adımı kara cellat, of
Deli bellet ha, keser dilimi
Ceylan uçar, mevta göçer, oy
Sevda niyetine, heyhat.

Saçına yağmış kahkül, ey

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

ger acımı hadi, keremi vur
kır evimi, yerimi yurdumu
kora ser yaramı beremi
kur hadi düşünü, cenneti ver.

can alır bir güle, deli yürek

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

bugünün delisiyim o zamanlar
şişenin dibini bulmuşu
ne yerse farketmezi
ne derse dinlenesi
sövüp saysa, gülünesi
şirini yahut sevilesi.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Ela gözlermiş, hepsi lafta
Gayyalar kadar boştur içi
Şu can, yürekle dolu tasta
Olsun, yine de öyle bakma.

Bela sözlermiş, salla gitsin

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Bir yağar idi, bir eser
Sağdı sütü bahar,
-hadi sat
Toprak ağardı,
-dili küser
Deli bulut,

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

nevri döner şu zamanın, aşınır tekeri
safra satar takvim, gün be gün, sayfa düşünür
yılı mı kısalır devranın, deli eşinir
gece konuşur, bin konuşur, gün gocunur

kuş sanır kendini yürek, oy, kanat kuşanır

Devamını Oku