Orhan Tiryakioğlu Şiirleri - Şair Orhan ...

Orhan Tiryakioğlu

merhaba şir / okur dostlarım,

şiir, sadece beğenildiğinde bir yorumu almakla sınırlı kalmamalı,

site üyeliğinin özellikle, kendini ispatlamış ve beğenilen şairlerin, şiirlerini okutma, üyelere ihsan ettiği birikimi sunma anlamına gelmez gerçekten.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

merhaba üye dostlar,

paylaşım ortamının içeriği konusunu, tartışma odasına çekmenin çok yararlı olacağını düşünüyorum.. böylece, toplumsal konuları kişiselleştirmeksizin, birlikte söyleşmenin de tadını artırabiliriz.. kişisel sayfalarda ekli olan değerlerin, grup paylaşımına yorulması mümkün olmayabilir.

grup paylaşımının esası, ortama sunulmuş olan yapıtları ifade etmekte olup, burada paylaşılması halinde üzerinde görüş / yorum yapılması biçimindeki iletişimdir, duyuru / çağrı asma noktası olarak yorumlanması dostların iletişimini azaltır. buradaki zümrenin amacı, paylaşımın odak noktasını güz çocuklarına merkezlemek, buluşmak, buluşulan yerde konaklamak, sanatsal bir doyumla ayrılmak, olabilir..

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Merhaba şair/okur dostlar,

Genel olarak sanal paylaşım ortamlarında (şiir WEB sitelerinde, çok az sayıda e-posta gruplarında) şair, şiirlerinde seçeceği temaya, biçeme, kurguya karar vermesi, diğer şiir niteliklerinden hangisinde ilerleme göstermesi veya yoğunlaşması gerektiğini anlaması için bu sitelerde bazı temel özelliklerin bulunmasını ister.

Şiir WEB sitelerinin okunurluk oranlarının kaliteyi yükselttiği dikkate alınırsa, okurların hangi şiiri daha çok tıkladığı veya beğendiği ölçütü çok önemli. bu nedenle, şairin çok okunan şiirini belirlemesi, doğrultusunu bu geri bildirime dayalı olarak değiştirmesi ve bu yolla kendisini geliştirmesi için, şiirlerinin okunurluğa göre sıralanması çok yararlı bir site özelliği ve bir sayfada görülmesi de büyük kolaylık olacaktır.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

merhaba,

seçilen tema ve şiir kurgusu çok iyi olabilir bir şiirde.. bütünlük, duygu aktarımı başarılı olabilir. ancak ses ahengi konusu ise biraz karışıksa, o zaman başka. şiiri bu defa detaylı incelemek gerek:

normal olarak şiirin akışına ses ahengi vermesi beklenen uyaklar ve bunların tümünün de dizelerin sonuna yerleştirilmişliği, bazan sert sessizlerin veya geleneksel kullanımının dışına çıkılarak yürütülen deyimlerle kırılıyor.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Merhaba şiir dostlarım,

Neden şiir yazarız?

(bunun tersi, 'neden öykü yazmayız' anlamında değil; 'neden bir sanat icra ederiz' anlamında ise) ..

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Kentlerin bir şiiri olur mu? Kentlere, şiir yazılır mı? Kent dediğin, iki kuru bina, toza dumana boğulmuş petrolün bin bir türünün diğerine karıştığı, ömür tüketen yanıcı bileşenleri değil mi? Bu kadar robota bulanmış köşegen maddelerin içinde, bir şiire renk verecek öğeleri nereden bulabilirsiniz? Hangi imge sizi, yüreğinizi kısırlaştıran döngüden kurtaracaktır?

Kent, ne yaparsanız yapın, sizin ayrılmaz bir bileşeniniz olur; günle başlayan, geceyle sonlanan döngüsünün içine dalarak, çarkının dişlerinde canlı kalmaya çabaladığınız zamanların özeti gibidir. İster tarihî, isterse güncelin öğeleri; durduk yerde kimseye “beni yaz! ” demez, hele geçim derdine düşenlerinse, eline kalem değmez.

Yine de bir şeyler olmalı demek ki; kenti yazacak, yaşadığını birilerine duyumsatacak olan sözler. Bir çoğu, gündelik yaşamın sıkıntılarını, diğerleri de kısa günün kârı olan mutlu anları, saatin iki tiktakı arası yaşanabilecek her ne varsa.. Örneğin, seyyâr satıcının kendine özgü pazarlama sesi, her gün aynı dakikada gelmesi beklenen servis minibüsü; aynı saatte gezdirilen bir fino; kır saçlı, yaşlı terzinin aynı şıklığı; anaokuluna bırakılan şen şakrak çocuk, anasından zor ayrılan bebe.. Bunların tümü de olgulardır; olup bitmektedirler, gözlenmektedir ve deneylenmektedir. Öte yandan, çoğu olayın bir döngüye girmesi ve yinelenmesi de, bizim için fasit daire oluşturan ve yaşamın anlamını zorlayan kalıcı bir tarza, babadan kalan kalıtıma dönüşebilir de.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Divan Şiiri; başlangıcı o zamanki “batı” olan Acem İlleri ve Mezopotamya kavimleri ile olan savaş/ticaret ilişkilerinin dinî ve kültürel ürünleri olarak ortaya çıkan, Cumhuriyetin İlânı ve Dil Devrimi ile yaşanan dilden uzaklaşan bir tür olarak değerlendirilebilir.

Divan Şiiri; öncelikle zamâne şiiri olmak durumunda kalmıştır. Çünkü özellikle, Cumhuriyetin İlânı ve Dil Devrimi; Divan Edebiyatı'nın dilini, yaşayan dil olmaktan çıkarmıştır. Sadece “saray edebiyatı” olarak kalmış olan ve zaten halka inememiş bir türün, yine o eğitimi alabilen elit kesimlerin edebiyatı olarak kalması da çok doğal görünmelidir.

Divan Şiirin, yaşatmak mı? Belki de tek şartla bu mümkün olabilir; aynen yitip gitmesi istenmeyen el zanaatları gibi, körelmemesi istenen bir kültür mozaiği gibi. Ancak, halkın sorunlarına inemeyen bir dilin, halen körelmekle meşgûl bir karma dilin; hangi amaçla yaşatılmaya çalışıldığının mantığına inmek bir yana, güncelin toplumunu aydınlatacak o kadar çok malzeme ve sözcüğümüz var ki, ulus dilinin zenginliği yerine, sadece ses ahengine dayanan soyutlanmış yahut köhnemiş bir türün halka sevdirilmesi de, mümkün değildir.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Merhaba,

Bir WEB Sitesindeki üye sanat paylaşımları; yayınladıktan sonra sonuçları görmeden siteden ayrılmasından daha çok, okurlardan geri besleme almaya yönelik paylaşımlar türündedir.

Bir WEB Sitesinde, açılmış olan tartışmaya verilen yorumların önceden var sanılması, hem paylaşanı, hem de okuru “yenilik yok, kimse ilgilenmemiş! ” yanılgısına düşürüyor genelde. Böylece, tartışmada / yorumu istenilen yapıt için bir yenilik yok sanılarak, sayfa içeriğinin açılması girişimi iptal ediliyor okur tarafından. Oysa, değerli yorumlar eklenmiş ve belki de zamanında görülse; ilgilenenleri daha da motive edecek bir şeyler bulunarak, paylaşım ortamını canlandırmaya birçok katkı yapılabilirdi.

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Bu makalenin konusu, Antoloji.com sayfalarının taraflı veya kasıtlı kullanımına
ilişkin kaygılara yönelik olarak yapılan bir değerlendirmeyi kapsamaktadır:

Kasıtlı olarak antolojim listelerine eklemek veya puanlama yapmak, gerçekten de arzu edilmeyen bir durumdur. Gerçekte, listelere eklenme, beğeni kıstasına göre olmalıdır. Bazen, beğenenler de listesine eklemeyebiliyor, çünkü gerek de görmeyebiliyor, birkez okuması ve beğenmesi okura yeterli olabiliyor....

Diğer taraftan, beğeni kıstasından farklı gerekçelerle ekleyenler,

Devamını Oku
Orhan Tiryakioğlu

Bir WEB Sitesindeki üye sanat paylaşımları; yayınladıktan sonra sonuçları görmeden siteden ayrılmasından daha çok, okurlardan geri besleme almaya yönelik paylaşımlar türündedir. Geri bildirimi sağlamak adına, paylaşım ortamının bazı özelliklerle desteklenmesi gerekir.

Yorum sayılarının, yeni yorum varlığının belirgin bir ibare ile belirtilmesi de, sayıları yüzleri bulan eserler içinde yazarın, gelişmeleri daha çabuk izlemesi açısından gerekli bir teknik kolaylık niteliği sergilemektedir. Bu bilgi, hem yazarına, hem de son yorum alanlar menü çubuğu ile okurlara gösterilebilir. Ancak bunlar, üyelerin sayısını sınırlı tutmaya dayalıdır. üye sayısının artması için, belirli oranda editör sayı desteği de gerekir.

Paylaşım yapıtına ait konu başlığının 'yeni' ibaresi ile vurgulanmasına ek olarak, eklenen yorumun da veya yorum sayısı artışının / yorum sayısını gösteren rakamın da vurgulanması gereklidir. Ayrıca, yorum alan paylaşımın sıralamada öne çıkmasının; hem paylaşımı açanı onurlandıracağını, hem de yeni açılan / son yorumlanan paylaşımın doğrudan erişime açılacağını sanıyorum

Devamını Oku