Ve sen, yine gitmek üzereymişsin gibi,
Bir adım daha atıyorsun.
Ama bil ki, her adımında
Bir ömür var, her kayboluşunda
Bir yaşam, bir yeniden doğuş gibi…
Sen gidiyorsun,
Biri gözlerime baktı,
son bir defa.
Ellerimden kayıp gitti
kan gibi akan zaman.
Bir şehir yıkıldı içimde,
Yanı başımda, ama uzak her zaman,
Bir gülüşün eksik, her gece sabaha kadar.
Hayat mı, yoksa acı mı daha derin,
Seninle değilken, her şey eksik, her şey bir boşluk.
Bu yarım kalmışlıkta seni arıyorum,
Ama kaybettiğimizi bilerek...
Sesin düştü içime,
eski bir hatıranın çatlağına sızan yağmur gibi.
Kim bilir hangi rüzgâr savurdu seni,
hangi gece büyüttü bu sızıyı?
Bir şarkının içinde unuttuk kendimizi,
Sesin düştü içime,
eski bir hatıranın çatlağına sızan yağmur gibi.
Kim bilir hangi rüzgâr savurdu seni,
hangi gece büyüttü bu sızıyı?
Bir şarkının içinde unuttuk kendimizi,
Bir rüzgâr eser, sesini getirir,
Yarım kalmış bir şarkı gibi.
Gözlerimde eski baharlar,
İçimde solmuş bir akşam vakti.
Gidenlerin ayak izleri,
Dallarımdan düşen yapraklardasın,
Bir sonbahar hüznü, sarı bir yalnızlık.
Rüzgarın her dokunuşunda adın savrulur,
Bir boşluk yankılanır içimde, sensizlik.
Seni sormayan sabahlara uyandım,
Bir şarkı düşer her gece,
Her notası yorgun kalbime.
Sessizce yürürken günler,
Kırık dökük kalmış hayaller arasında.
Beni dinle,
Beni buradan çıkar,
zamanın içinden,
yarım kalan cümlelerin arasından,
gitgide uzaklaşan sesinden çıkar beni.
Geceler büyüyor içimde,
Bir zamanlar seninle dokunduğum yıldızlar,
Şimdi karanlıkta yalnız,
Uykusuz gecelerimde gözlerim hala seni arıyor,
Ama sensizliğe alışmayı öğreniyorum.
Kelimelerim eksik, suskun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!