Onur BİLGE
Tanıdıklarımızla, yeryüzünde yakın düşmüş kişilerdik. Belki fikren uyuşamayabilirdik ama insani duygularımız ve ruhsal boyutta bir birlikteliğimiz vardı. Ne kadar vaktimiz kaldı, bu gezegende? Bilinmeyenlere dâhildi. Ne kadar yaşayabilirsek… Fırsat buldukça bir şeyler paylaşmalıydık. Sohbet, şiir, nesir… Yaşamalıydık, yaşayacaksak. Konuşarak, gülüşerek, öğrenerek, öğreterek…
İşte herkes birer birer saklanıyor, bir daha da “Elma! ” da desek, “Armut! ..” da desek, yerlerinden çıkmıyorlardı ve ne kadar ararsak arayalım, onları bir türlü bulamıyorduk. Ev değiştirdiğimizde gazoz kapaklarım kaybolmuştu, çok aramıştım: “Gagoz kapaklarım! ..” diye ağlamıştım. Arar gibi yapmışlardı: “Yok! Eşyalarla gelmemiş. Atmışız.” demişlerdi. Oyuncaklarımı yukarıya, rafa koyuyorlardı ve ben onları hep yukarıda, o koydukları yerde arıyor, orayı göstererek huysuzlanıyordum.
Onur BİLGE
Ogün, o gün bugündür hastanede… Yaşam savaşı vermede… Kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Tadımız tuzumuz kaçtı. Ölüm o kadar yakınımızda ki! Hele bana hiç bu kadar yakın olmamıştı.
Her şey anlamsızlaştı. Sanki boşa kürek çekiyorum. Para kazanmak boşuna, okumak boşuna, her çaba gereksiz… Öyle bir bedbinlik içindeyim. İçim sıkıyor, daralıyorum! Üstüme başıma dikkat etmiyorum. Saç baş darmadağın! Dökülüyorum. Nasıl başım ağrıyor! ..
Onur BİLGE
Bir yılı kapatıyorduk. Günah hanemizde, sevap hanemizde ne varsa… Bilânçolar çıkıyordu, hesaplar tutturuluyordu. Ben de yılsonu muhasebe işlemlerimi yapmaktaydım. Birkaç dakika kalmıştı. Yıl değil de ömür bitiyor olabilirdi. Ölüm, yaşlı genç dinlemiyordu, herkes için aynı yakınlıkta ve her an için vardı. Bir dakika sonrası garantili değildi.
Dakikalar azaldıkça azalıyordu. Geri sayım başlamıştı. Ömrümün azar azar, yavaşmış gibi ama hızla tükenmekte olduğunu idrak etmeye başladım. Sevap haneme baktım. Kime ne iyilik etmişim, diye… Pek bir şey göremedim. Hatırlayamadım. Öyle aman aman bir şey yapmamışım ki hafızamda kayda geçmemiş. Ufak tefek şeyler işte! Arada bir kıldığım, genelde geciktirdiğim, çoğu kez kazaya kalan namaz, ramazan orucu, eh işte öylesine… Tesettürsüz, vakitlice kılınan namazsız… Sanki herkes tuttuğu için… Sanki ayak uydurmak gibi bir yerde…
Onur BİLGE
Bu sabah, pencerenin önünde kahvaltı ettim. Saksılarda ara ara boy atan sarımsaklar, soğanlar, onlarla yarışan naneler de vardı. Annemim âdetidir, çiçek saksılarında boş yer bırakmaz, eline geçeni eker durur. Yeşeren sarımsaklara soğanlara yaşama hakkı tanır, nanelere uzunca bir soluk kazandırır. Maydanoz tohumlarının arasından dereotu çıktığı da olur. Çok değil, birkaç köktür nihayetinde ama onlardan koparmak ve taze taze yemek çok hoştur. Maydanoz ne kadar nazlıysa, nane o kadar arsızdır! Yayılır da yayılır…
Bir salı sabahı… Annemler uyanmadan kalktım, çay yaptım, ekmek kızarttım. Üstlerine tereyağı sürdüm, sonra da bal… Peynir dilimlerini de yerleştirdim. Bal yetmezmiş gibi turunç reçeli de çıkardım. Zeytin falan… Elime ne geldiyse… Belki iştah açıcı renkleri cezp etti beni, o kışkırtıcı renkleri, parlaklıkları… Hele o ikisinin rengi… Turunçla zeytinin… Parlak, ballı bir portakal rengine inat ışıl ışıl, kapkara bakan zeytin taneleri… Tabaklar açık yeşil, peynir bembeyaz, çay tavşankanı… Bir de kızarmış ekmek kokusu aldı mı ortalığı! ..
Akıllı, Rabbini arayıp, bulur
Aptal, hâlâ yana yana arıyor!
Allah’ı bulanlar yanmaz, kurtulur
Düşüncede, yollar O’na varıyor.
Tekrar kabuğuna dönme zamanı…
Hayat sorusunun bu en yamanı!
Ölmeden gömülüp, loş bir köşeye
İzlemek, sağlıklı, çok yaşamanı...
Kendi kendimizin esirleriyiz
Ayrılık şiiri, nesirleriyiz.
Diyet ödenmeli, kavuşmalıyız
Biz, aynı bütünün kesirleriyiz.
Mutluluk zannıyla takip ettiğin
Yakaladığında monotonlaşır.
Anlayamadığın ve terk ettiğin
Paha biçilemez değerler taşır!
Bir seni özledim, bir de sesini...
Yine gel, konuş, gül, sana doyayım.
Yüzünü, gözünü ve nefesini
Burada bırak git, seni duyayım.
Sensizlikçe sessiz, zamanca yavaş
Kokun, boğan tadın petekte kalsın.
Yerçekimi ile amansız savaş...
Gönülden süzülen bir damla balsın.
Bir hayatı bir kaç mısraya sığdırmış Onur Bilge Hanım. Tebrikler.
Onur beyi henüz yeni tanıdım şahsen tanımıyorum antolojiden tanıdım iyikide tanıdım.
Kendimce bir karar aldım her gün bir şirini okuyacağım tabi bu arada ben şiirlerini okuyana kadar şiirleri burda olursa. ALLAHA EMANET OLSUN....
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra