Hayyam, yalnızdın gene
Sevgilinin yanında
Şimdi gitti
Artık ona sığınabilirsin
Dinle dinsizliğin arası bir tek soluk;
Düşle gerçeğin arası bir tek soluk.
Aldığın her soluğun değerini bil
Bütün yaşamak macerası bir tek soluk.
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.
Testici dükkânından geçtim, eski zamandı,
Ve o toprak ustası becerikli adamdı.
Gözü bağlılar görmez, baktım gönül gözümle;
Avucunda tuttuğu toprak, gördüm, babamdı!
(Hayyam'ın Türkçe Yüzü-Türkçe Yeniden Yazan-Yalçın Aydın Ayçiçek-Can Yayınları)
24
İnci ateşi usta dalgıçla söner,
Usta dalgıçta elbet olmalı hüner,
Malı yârin elinde, canı avuçta
Dibe giderken başı ayağa döner!
Hep arar dururdum, dünyaya geleli,
Alın yazısını, cenneti, cehennemi,
Hocam kesti attı, sağlam bilgisiyle:
Alın yazısı, cennet, cehennem sende, dedi.
Şarap küpü önünde serdik seccademizi
Şarap yakutuyla adam ettik kendimizi
Umudumuz, meyhanede yeniden bulmak
Camide, medresede yiten günlerimizi
Bu gün benim gibi sevdalı varmı?
Bu gün benim gibi deli?
Yerlere serilmiş yüreği kan içinde.
Ben değilsem kim şu adam?
Bir zamanlar vardım , ben bendim.
Bu gün var olan neyin nesi?
Tuttu bu ak sacimla beni sevdanin tuzagi;
Yoksa simdi ben nerede, nerde sarap bardagi?
Sabir bir gömlek dikti, onu da zaman yirtti!
Akil bir tövbe verdi; bozdu yarin dudagi!
Bilir misin yüceler yücesi tanrı
Şarap ne zaman coşturur içenleri?
Pazar, pazartesi, salı, çarşambe, perşembe,
Bir de cuma, cumartesi günleri....
Kim demiş,
Haramı, helali bilmez Hayyam.
Senle içilen şarap helaldir ,
Sensiz, içtiğim su bile haram!
Akıl ve sevda küpü Hayyam, iyi ki geçtin dünya/m/dan...
Hayyam o dönem ne yazdıysa, halen ve gelecek zaman içinde geçerli.
hayyam sanki aşkımızı anlatmadan biliyor and duygularımızı