Ömer Faruk Akbıyık Şiirleri - Şair Ömer ...

Ömer Faruk Akbıyık

"bu şehrin kaldırımlarında yürürken göz göze geldiğimiz insanların tatlı olması yaşama ve kente olan bakış açımızı değiştirir çünkü"

yalanlarla örülmüş bu duvarda büyüyen sarmaşıkların
doğruluğunu da tartıyor güzellik

mavi başka güzel geldi çünkü ben bugün kız kulesine bakarken anladım

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

Kalbim beceriksizdir bilmez derdinin anlatmasını
Yüreği sevgiyle atan bir kuş getirecek sana sözlerimi
bulutlar kardeştir ne de olsa mavi kardeştir
az bakmadık onlara birlikte.

Rüzgara dayadık sırtımızı

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

Kuyruğuna teneke bağlanmış bir zaman dilimindeyiz
Çocuk çığlıklarıyla dolu bir çıkmaz sokakta ya da.
“32 dişiyle” gülen esmer bir kadının, omuzlarına dayamış dünya başını,
Üşümesin diye, sermiş küçük bir çocuğun.
Diğer elinde başka bir bebeği emziriyor;
Mor bir tülbent; bebeğin soluk alıp verişiyle, gök yüzünde süzülüyor.

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

Bir martıya çarpıyordu vapur az kalsın
Düdüğe asıldı kaptan
Kızdı martıya
Açtı camı
Bağırdı
poyraz yüzüne bir jilet gibi vurunca

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

kazma kürek yakma zamanında güme gitti kazması ferhad’ın
kim demiş düşmez elinden kazması ferhad’ın(arif damar)
sev kere sev kaç kere sev oğlu sev.
bir milyon inch büyüklükteki kalbe çin ülkesinde monte edilen,
paylaşılan, beğenilen ve etiketlenen bir şeydir
ferhad’ın elindeki telefon.

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

kazma kürek yakma zamanında güme gitti kazması ferhad’ın
kim demiş düşmez elinden kazması ferhad’ın(arif damar)
sev kere sev kaç kere sev oğlu sev.
bir milyon inch büyüklükteki kalbe çin ülkesinde monte edilen,
paylaşılan, beğenilen ve etiketlenen bir şeydir
ferhad’ın elindeki telefon.

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

boyuna ağlar senin şehrin
bir durak
uzun bir yolculuğa başlarken
kendini şaşıran ayaklarım
ıslanmış asfaltı duydum derse

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

kin gütme
karanlığa
nesneler gizin içinde
esrarlı bir gelecektir
yarına kavuşmaya
koşan takvimde

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

İsyanbul buranın adı öyleyse. Öyle çıktım evden çünkü. Yorgunum. Yorgunum daha sabahın yedisinde. Kopyala yapıştır günlerden, beğenmekten, paylaşmaktan, tıklamaktan yorulmuş bir bulut. Mayakovski örmüş beni. İtalyan bir duvar ustası örmüş annemin omuzlarını. Yorgunum. Mutsuz muyum? Mutlu muyum? Karışık bence. İkisinin ortasında bir yerde. Duygularım az çok bir sınır kapısı görüntüsü çiziyor. Melez bir his var içimde. Hem Mutluluktan ve hem mutsuzluktan devşirme.

Buranın adı isyanbul artık öyleyse. Öyle çıktım evden çünkü. Yorgunum. okyanustaki bir şarap şişesi gibi. Kopyala yapıştır devinimden yoruldum belki. Beğenmekten, paylaşmaktan tıklamaktan. Bir ekrana bakmaktan belki. Kaç megapiksel gülüyorsun ya hayat grenlenmemiş bir şekilde duruyor yüzünde. Hayatı, mutluluğu annen iliştirmiş yüzüne. Genetik bir mutluluk seninkisi. Saf ve duru.

Buranın adı isyanbul. yerler kanla yıkanmış olsa da. Sloganlarımıza ara vermek zorundayız. Artık sessizliğimiz devralacak nöbeti. Artık suskunluğumuz devralacak nöbeti. Bir attan doğan bir tay gibi yapış yapış, bağımsız bir direniş bizimkisi. Bireysel ekonomik politik yani. Şirin kapitalizm dünyamız. Kamusal alanımız. Ağzının kenarında bir gamze var biliyorsun, satarsan alabilirim onu.

Devamını Oku
Ömer Faruk Akbıyık

ve hep kahven nasıl olsun.

karanlık nasıl kuşatıcı, gece omuzlarıma sinmiş
omuzlarım çıplak ve ellerim öpüşlerinin izini arıyor.

küllükte son dal gökyüzü light

Devamını Oku