Can pazarında toz oldum, yel oldum;
Gökte boz bulutlar bir bir üşüdü.
Harla yere çekildim, duman oldum;
Yandı bağrım, gözümde yaş üşüdü.
Gazap atı sevda yüklendi, gider;
Yüreğimde puslu bir perde iner.
Akşam karanlığı içime çöker;
Sevdaya sökün eden baş üşüdü.
Kızıl kan gönül dağımı dağlattı,
Söz zalim, soğuk hançer gibi battı.
Sesin, duvara çarpa çarpa yaktı;
Söndü gönül inimde söz üşüdü.
Elim, kolum ve dahi dilim bağlı;
Zulüm seli saçan kıymık kancalı.
Derbeder enkazım kara yazgılı;
Dilim, alev alev külde üşüdü.
Hayatım, ölümle kesiştiği gün;
Bir damla yaşın kan olduğu o gün.
Hissiz kemik yığını olduğum gün;
Ölüm koktu, nefes tir tir üşüdü.
Kayıt Tarihi : 11.2.2025 15:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Ölüm, yalnızca bir nefesin ardından gelen soğuk bir rüzgâr değil; her anı içinde acıyla yoğrulmuş bir yaşamın son nefesidir."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!