İnsanlar mutlu.
İnsanlar üzgün.
Birisi kahkahalara boğuyor şehri,
Diğeri ise bankta oturmuş denizi izliyor.
Fakir ya da zengin...
Aç veya tok...
Eylemlerin en büyüğüydü
Ölüm!
Mutluluğun yüz görümlüğüne
Yetmedi insanların umutları.
Fakir veya zengin
Aç veya toktu
Bir küçük tekneye hapsoldu ruhum.
Yelkenim yok, bu yüzdendir alabora.
İyi falan da değilim,
Her geçen gün dibini sıyırıyorum.
Bitmediği gibi,
Çoğalıyor ismi seninle başlayan sokaklarım.
Zordu gitmek,
Hepsinden belki de daha zor.
Kirli sakallar aynada karşılıyor artık.
Dağınık saçlar,
Sezen Aksu dizeleri...
Hiç olmadığı kadar mutsuzum işte,
Saat 04.29 ve ben bu şiire başlıyorum.
Çok sonradan başladı her şey,
Küçüktük oysa ki...
Ebenin kötü bir cümle içinde kullanılmadığı zamanlar...
Gülüşün hiç değişmedi yıllardır.
Sen hep o çocuk ama masumhane gülüşünle içimi ısıtırdın,
Çalan saatlerin artık susma zamanı geldi.
Ela gözlerine bakmadığım her saniye,
Saçlarına dokunmadığım her dakika,
Ve belini sarmadığım her saat için
Ömür boyu pişmanlık duyacağım.
Şimdi elimde bir kaç resim,
Şimdi kocaman bir karanlık bekler bizi.
Durma delice koş, bağır, çağır,
Yık beraber gezdiğimiz o ucube
Zonguldak sokaklarını...
Geç Fenere, yakma bir sigara.
Yeterince kirli olan bu şehir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!