Her akşam ölüp,
Her sabah yeniden doğarım ben.
Süslü şiirler yazar,
Buruşturup, atarım ben.
Bir kadını sever,
Bin defa yok olurum ben.
Bir mumun ışığında son nefesini verdi adam,
Bu kadar kolay mıydı yaşam?
Aklından çıkmamıştı o an bile anılar,
Beraber büyüdükleri o sokaklar.
20 yıl önce ilk defa görmüştü onu,
Kabul etmek zor geldi başlarda.
Seni üzende ben,
Seni güldürende..
Ellerim olmayan saçlarım arasında,
Tetiği çektim bir gece yarısı.
Ve hakimin kararı:
Gidişinin ardından konuşmadım hiç,
Söylemedim kimselere.
Nasıl bir acıdır ki sığmıyormuş
İki metre mermer parçasına.
Anlatamadığım milyonlarca şey
Birikti şimdi dudaklarımın kenarında.
İçimde dağlar oluştu sen hiç görmedin.
Sustuğum zamanlarda neler birikti hiç bilmedin.
Benden kaçıp uzaklara, geri gelmedin.
Ve biliyorum zaten beni de hiç sevmedin.
Satır aralarında bıraktık sevgimizi,
Güneşin hiç doğmadığı,
Ayın hiç batmadığı yerlerde
Kaybettik birbirimizi.
İnandığımız her oyunda,
Duyduğumuz her masalda,
Kıyamadım sana,
Ne varlığına
Ne de yokluğuna.
Sadık kalamadım ben de,
Ne kollarına
Ne de dudaklarına.
Uyanmak istemediğim,
Bitmemesini istediğim,
Seni çok sevdiğim,
Bir güzel rüyanın içindeyim.
Büyük kedilerden korurlardı prensesleri,
Kısa boylu korkusuz prensler.
Pelerin takmaz, taç giymez
Hayalleriyle yaşardı küçük prensler.
İçimizi ısıtacak
Önümüze ışık tutacak
Alkolle temasa hazır,
Yanan bir kibritim adete.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!