Nuri Can Şiirleri - Şair Nuri Can

Nuri Can

Gelincikler
hep boynu bükük müdür bu şehirde?
hep ağlar mı salkım söğütler?
sözcükler yeter mi
bir sevdayı anlamaya, anlatmaya?
gök gözlü kız

Devamını Oku
Nuri Can

Şu gurbet ellerde garipçe boynum
büküldüğü yerde gam çiçek açar
vurduğun hançerle kanıyor kalbim
döküldüğü yerde kan çiçek açar

yağmurum yağmıyor hayat gam çölü

Devamını Oku
Nuri Can

Sevinci hırpalanmış öksüz çocuklar gibi
kançanağı gözlerimle
tuz basıp yaralarıma
dünyanın acılarını öptüm
unuttum gülmeyi
öğrendiğimde acı çekmeyi

Devamını Oku
Nuri Can

Senden ayrılalı kaç yıl oldu, kaç asır geçti, kaç yaz, kaç kış, kaç gün, kaç ay..? Saymadım.. Sen giderken ardında bir dağbaşı yalnızlığı bıraktın bana. Bir çöl ıssızlığı, yokluğun kimsesizliğim oldu, yokluğun kederim, söyle şimdi ben nerelere giderim… Yağmurlar bu şehre kızgın artık, yağmıyor sokaklara… Şimdi kar içinde bedenim, buza döndü dünya...

Sen gittin kar yağıyor bu şehire! Ve ben üşüyorum, gökyüzü yere dökülüyor sanki, bembeyaz bir gülücükle, nazla... Gözlerimin içinde bir eski hikaye geziniyor sokakları... İnsanlar farkında değil, bilmiyorlar bu hikâyeyi…

Hani hayallerimiz vardı geleceğe dair, mutluluk dolu. Rüzgarlar savurdu, ulaşamayacağımız yüksek dağlara yağdı.
Öyle de olsa koynumda hala mavi mavi hayaller taşıyorum sana dair... Sen gideli yüreğim yangın, gözlerim buğuludur benim...Kar yağıyor bu şehire ve sen yoksun, üşüyorum! .. Yoksun! .. Gözlerime, dudaklarıma, yüreğime yağıyor kar! ..

Devamını Oku
Nuri Can

Yüreğim kanayan bir duygu pınarı şimdi. Kurumayan ve her sonbahar daha da çoğalarak, çağlayıp akan özlem denizlerine...

Erişilmez uçurum diplerinde kaldı özlemlerim, yaralı ceylanlar sekiyor bakışlarımda şimdi. Tomurcuklar öksüz, serçeler dilsiz, her yağmur yağdığında boynu bükük bir çocuk üşüyor bedenimde

Ben ki, hayalleri uzak dağ yollarında kalan işkilsiz çocuk. Munzur’un başında ağlayan o nazlı çocuk. Benim de hayallerim vardı bir zamanlar, tüm dağlı çocuklar gibi. Sevdalarım, sevinçlerim, korkularım vardı. Şimdi gittiğim her ülkede içimde kanayan özlemler gezdiririm, rüzgarlar estiririm ağaran saçlarımda. Kimse bilmez niye öyle suskun hüzünlü bakarım uzaklara, niye bükük durur boynum...

Devamını Oku
Nuri Can

Trenler gelip geçiyor
usumun uzayan raylarında lanetli
sancısını bırakıp yorgun anıların
ağır bir ağrıyı taşıyor bedenime yıllar
görmüyor gözlerimdeki ölü boşluğu gelip geçen trenler
kalbimin sızısında gam

Devamını Oku
Nuri Can

Oy yarasına paslı hançerler saplanan
didik didik edilen kalbim...
sevda kirpiklerimde kurşuna dizilirken
tutup hangi ülkenin toprağına gömsem sesimi
ülkesizim
hangi taşa vursam başımı

Devamını Oku
Nuri Can

Ne zaman “bayram” dense
Gizli bir körük yelpazelenir yaram üstünde
Tozu gözümü yakar, közü yüreğimi
Bir yerde sevgiler ağlar benimle

Küçücük bir çocuktum o zamanlar. Yedi veya sekiz yaşlarında. Kokusuna doyamadığım, sıcaklığını doyasıya içime sindiremediğim annemi kaybetmiştim. Saçımı okşayacak bir anam yoktu artık. Ne de sırtımı örtecek şefkatli bir el. Amansız bir hastalık dediler adına, çocuk aklım ermedi. Çocuk aklım ermedi anayı yavrusundan ayıran, eti tırnağından söken, sevgileri linç eden, adına “ölüm” denen bu “göç” ü. Geceler benimle ağladı sessiz sessiz... Günler benimle... Sabahlar benimle...

Devamını Oku
Nuri Can

Bir aynasın sen
kırık dökük
her parçası bir anıyı gösteren
her parçası bin acıyı

Bilirim seninde esmiş garipsi gönlünde

Devamını Oku
Nuri Can

Bırak tutunayım
deli bir kızın saçlarına
kırıp dökme umutlarımı
beşiğimi salla ama
soldurma yapraklarımı
kırma rüzgar dallarımı

Devamını Oku