Bak kim geçiyor
uzaktan.
Tanımalıydın onu
aslında
boynuna taktığı
eşarptan..
Zamanlar tükeniyor günden güne
Hiçbir şey kalıyor
Yaşanan onca şeyden
Anılar uzaklaşıyor
Zamanlar tükeniyor
Zor dedi adam kendi kendine
Çocuk sordu
Zor ne demek baba
Hem sen kocamansın böyle ağlama
Boğazın da düğümlendi sözcükler adamın
Zor ne demek anlatsaydı
Canıma değdi
Penceremin önündeki pembe dal
Hadi dedi çık dışarı
Bugün ilk müjdeni benden al
Açıp penceremi ulaştım
O rengin dokusuna
Ne rahat şu
kaplumbağa.
Ne deprem korkusu,
ne yakacak ne eşya,
nede akmayan su...
Yemyeşil çimenlerde
Sen bir deniz fenerisin
Bir yanıp,bir sönen
Yakınca ışıklarını,
Orada her gece
Bir yolsun
Bir aydınlık...
Dalından koparmadan kokla çiçekleri,
Beni onlar gibi kırmadan sev.
Rengimi çıkart goncalarımdan,
Benim içime kat kendi rengini
Yürek çırpınışlarımı hiç yormadan sev
Sen bir gökkuşağısın!
Çepeçevre
Sen! bir aydınlık
sen beynimin etrafında
bir çember…
Sen bir yol
Öyle bakma
O bakış
Asırlık heykellerde bile yok
Bir çocuğun elini tut
Bir annenin yalnızlığını yok et
Bir selamınla
Geçerken ezdiğim çiçek,
bilmeden öldürdüğüm böcek,
selamsız geçtiğim güneş,
özür dilerim.
Kardeşimden çaldığım zamanlar,
duymadığım kuş sesleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!