Bırakıp gitmek geliyor, elimin tersiyle bütün her şeyi;
Yoruldum artık, taşımıyor ayaklarım kocaman gövdeyi...
Şiirlerim ve ben;
İki dostuz birbirimize.
Kalem ve kağıt;
Onlarda şahit sevgimize...
Gece ve serinlik,
Midem ağrıyor,
Kolumda bir serum.
İyice kötüye gidiyor,
Böyle giderse durum.
Doktorun teşhisi,
Gümbür gümbür davul sesleri,
Bizim mahallede şenlik var.
Ülkemde milyonu aşkın serseri;
Uçurumun dibinde, gençlik var...
Bugünlük bu kadar;
Kızım, kızmadın ya!
Daha çok zaman var,
Dönüyor işte dünya.
Yarın yine yazarım,
Açlar hiç mi doyurulmaz,
Toklar yer en güzelini.
Fakirlik ise hiç sorulmaz,
Sevemedim işte zengini.
Bildiğim onca zenginin,
Tat vermiyor bir şey, yemekten ziyade;
Ruhum aç kaldı, lakin tıka basa mide...
Bahar gelince toprak,
Gelinliğini giyer...
Kış gelir; bitki insan demez,
Hepsini yer...
Tek dostum sendin;
Elimdeki tek güzellik.
Maalesef kaybettim seni,
Arkadaşlarımı da üstelik...
Üzülmüyorum değil hani,
Beni sev, ne olur?
Sadece beni sev!
Beni seversen eğer,
Bir araba, bir ev...
Biz onun sadece şiirlerini değil, kendisini de çok seviyoruz...