sana uyanışlarımda Güneş yoktu, sen hep Güneşten önce geldin...
Ruhumu dillendiremiyorum; gölgeler altındayım...
Aşkla bakan gözlerin gözlerime değdiğinde nasıl da coşar ruhum...
Bir deli; özgürlüğüyle mutluluğu kamçılayan...
ince bir ruh delice bakışları olan...
Aklın değil de sen kalsaydın bende... aklını çelebilirdim o zaman...
Gözlerini bana bıraktı giderken...
tatlı ve kederlidir ölümün sızlanışı sevdiklerimizi uçururken...
o şimdi hafifledi taktığınız sevgi kanatlarıyla uçmakta...
öldüğüne bazen üzülmüyor insan;
asıl üzüntüsü kendinedir; sevececeği bir kişi daha eksiliyor...
benden bir kişi daha eksildi! ! !
yaşamanında ölümünde anlamı sevgidir...
vakitsiz yitirdim gençliğimi gönüllüce... şimdi sensizliğin çokluğundayım...
Bağrına basar büyütür yüreğine düşen ne varsa;
sinesine çeker çürütür; kendi yapar Toprak Ve Kadın.
Onda sever Can kaybolmayı Hava Su Güneş
Ateş Ve Kan...
Söyle yağmur benden daha mı yaşlısın?
Söyle gök benden daha mı kalabalıksın?
Söyle güneş benden daha mı kızılsın?
Söyle yer benden daha mı gebesin?
Söyle yıldız benden daha mı uzaksın?
Biz ne zaman ki elmayı yedik
ben toprak sen ağaç oldun;
estikçe rüzgar cennet bahçemiz büyüdü...
Söyle,
Zaman mı girdi aramıza yenemeyeceğim en büyük illet olan...
Çılgına çevirmediyse
Ne aklım
Ne yüreğim
Demek ki rahat bedenim
Cimriyken iyilikte ve kötülükte




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!