Nilay Bekkaya Şiirleri - Şair Nilay Bekkaya

Nilay Bekkaya

Beni hayata karşı öyle ikaz ettin ki;
Bu baloncuk evim oldu.
Ama bu evi sevemedim hiç,
Ağlara takılma uğruna yemin olsun,
Gideceğim senden.
Kurda kuzu olurum öyle lüzum gelirse.

Devamını Oku
Nilay Bekkaya


İçmediğin biranın köpüğünü, aşığının tutmadığın elini,
Öpmediğin dudağı yuhaladık mı paçavra kardeş?
Kazanabilseydin keşke övündüğün mertliği
O zaman en önce biz alkışlardık seni;

Devamını Oku
Nilay Bekkaya

Zeki anılasım,
Fakülte bitirdim diye kasılasım yok.
Saygı duymasın akrabalarım da,
Annem babam da.
Duymasın sağır da topal da.

Devamını Oku
Nilay Bekkaya

İzan doğdu;
Bak demir doğrar bıçak gibi izan doğdu.
Roman oldu;
Balkon fısıldaşmaları; sıcak çay, bir tabak dolusu çekirdek kabuğu ve yapışık sinekli karpuz.
Hepsi romana konu oldu.
Beşik oldu;

Devamını Oku
Nilay Bekkaya

Geçiyor bir ömür eminim bundan
Tulumba tatlısı almak için beklenen sırada
Uzattığım bozukluklar yaşam bakiyemi uzatsın

Bürokrasi 100 kişinin
100 kişinin iş yaptığını sanmasıyla başladı

Devamını Oku
Nilay Bekkaya

Canımla değil itaatkarlığımla ölçülüyor kıymetim
Nerde çürürsem çürüyeyim
Beni bulmak istediği kadarım karşımdakinin
Çekip alsınlar lanetli cadının kuyusundan
Sonlansın eziyetim
Al her şeyimi, al bu da ciğerimin son parçası

Devamını Oku
Nilay Bekkaya

Asmaya yeltendim hırkamı
Bir örümcek saklandı bakışlarımdan,
Örümcek bulmaya telaşlandım kibarca

Avucumda 3 oda bir salon
Sevdi yeni yerini örümcek

Devamını Oku
Nilay Bekkaya


Cennetinden kovulan 14’lük huriyim
Alametifarikam leoparlı külotlu çoraplarım,
Ayriyeten rüzgar esse çimdiklenmişe dönen yanaklarım.
Memelerinin hoplamasından memnun yürüyüşlerimi özledim, tavşan gibi sekerdim atakumda.
Yazı mı tura mı, yoksa her gün ders niyetine göğüslediğin zorbalık mı?

Devamını Oku
Nilay Bekkaya

Yıllar evvel denedim,
Bir ölüyü panayıra sürüklemeyi.
Şu kaskatı soğuk teni panayıra yaklaştıkça,
Çiçek açıyor, pamuk şeker kokuyordu.
O zaman inanıverdik işte,
Kalabalıklar içinde yüreği sökülse de;

Devamını Oku
Nilay Bekkaya

semboller gördüler gecenin sonunda
mum ışığında göz kırpıştı
bardak bu dudaklara ilk Fransız öpücüğünü vereceği için heyecanlandı
Adem elmasının üzerinde bir kır düğünü gözüktü
Evlenmek için kredi çekmek zorunda olmamakla epey sevindiler
küçük bir teriyer gibi kuyruk sallamışlardı banka hesaplarına

Devamını Oku