Her yeni bir güne başka ağlıyorduk
Güneşi kendi ellerimizle sıvamıştık gök kubbeye,
Gök meclisi göç edince, gölgelere
Kabuk bağlar dediler, yaralarımız
Doyuyorduk bu sözlere, özlem duyarak,
Mavi yüzlerden dökülen pembe sözcüklere,
Seninle bir yemeğe gittik diyelim.
İlk defa yüz yüze gelmişiz
Yemekler söylendi, sen aniden gitmen gerekti ve gittin
Ben ise senin gelmeni bekledim.
Bekledim, yemekler soğudu lokanta dolup boşaldı
Garsonların gözü hep bizim masanın üzerinde
Yine kapanır demir sürgülü kapılar.
Sıra sıra dizilmiş ranzalar ve ben
Hasret kokan üç beş türkü dilinden
Bir nefeslik hayallerin kollarında
Sana gelmek vardı ...
Geçersem bir gün sevda sokağından
Kapatma perdeni gülümse bana.
Gidiyorsam mahşer-i huzura.
Kar fırtına bahane,peygamber gülüne.
Koşarsan arkamdan,hüzünle bakarsın.
Kem sözlerden uzak ve kendi yalnızlığıyla, sonuna kadar yaşamak isteyen ve ihtiyaç duyan bir tek yürek.
Şiir :
İnsanın duygu selidir. ruhunu okşar ve incitmez.
Heybesine ne dolduysa onu yazar, yazdıkça yazası gelir.
Gittiğin o geceyi hiç unutmuyorum.
Sanki karlı dağlar üzerime çökmüştü
Güneş doğdu ortalık aydınlamış
Kar olsam erirdim, denizlere kadar akardım.
Bir sabır ateşi alevledim başımın üstüne, neyim varsa kül edip çıktım.
Farzet ki,
Bir yeldim, yüreğine dokundum geçtim, sen sadece hissettin.
Ya, bir ölümlü cinayete kurban gittim
Sonra da yok oldum..
.
sen’den önce,
bazen dertlenir.
bazı zaman ağlardım
öyle hesapsız güldüğümde, pek olmazdı.
bir parça kirli hasır yeterdi.
başımı yere koyunca.öylece uyur kalırdım.
Cahildim koptum dünyadan
Düşe kalka benzim solmuş
Dostum başım, can yoldaşım
Buldum desem, bulamadım.
Kader bize hiç gülmemiş
Derdimi derdine emanet edecek
Nice padişahlar gördüm,
Hem tahtını kaybetti, hem de postunu.
Dürüstlüğü yüzünde vücut bulmuş,
Sırdaş yürekli insanların var oluşu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!