Ne çap kalmış bunlarda ne omurga
Ne de içinde kalp olan kaburga
La Fontaine masalı bilenler bilir
Şaşırmış bakıyor peynirci karga
Ki böyle hırsız kargayı da şaşırtan
Parayı verirsen Hem de çok para
Dedi, bak şu kadar ahha faizi
Rahat da olursun düşmezsin dara
Deyip inandırdı kazıklı ponzi
Depreşince çok kazanma isteği
Davet geldi, dedi: Buyrun saraya
Kültür kimliğiyle geçin sıraya
Sonra bakılcakmış, yazı turaya!
Dedim ne bu? Dedi: Bilemeyiz biz
Yok gardaş yok kalsın, gelemeyiz biz
Yıldızlar kadar parlak, gökte Ay gibi temiz
Üç yanı mavi şafak, bir cennettir ülkemiz
Ta! Ezelden biliriz; şanlı Yurt, Anadolu
Ki; uğruna ölürüz, yolumuz Ata yolu
Meşalede ateştir, her köşede hürriyet
Hiç batmayan güneştir, yüz yıldır cumhuriyet
Zıpladı çıktı zirveye
Dağ şaşırdı bu fiyata
Panik saldıkça çevreye
Yağ şaşırdı bu fiyata
Rafta herkese yabancı
Yine bulut çöktü kekikli bele
Esti rüzgar yel bir yana savruldu
Böğürtlenin Dere geldi de dile
Şarladı su sel bir yana savruldu
Bir yıldız yükseldi yamaca özden
Hey seccade şu ülkemiz
Soyulurken neredeydin
Alttan alta çok ilkemiz
Oyulurken neredeydin
Elbet suç bulmam da sana
Kırklar'dan beri erenler
Yolumuzu yol bildiniz
Hakk'ı bu yolda görenler
Sefa ile hoş geldiniz
Birlik ile biter acı
Şehrimizi sevmekle, başlar vatan sevdamız
Ondandır ki; ölmekle, son bulmuyor kavgamız
Ana, bacı, kardaş, yâr; savaşan her neferde
Şehitlerin kanı var, bu mukaddes zaferde
İman yürek içinde, hiç sönmeyen nur imiş
Gezdim dağlarını, köyü, kentini
Gördüm ki ne mümkün sana esaret
Direnip kurtarmış kendi kendini
Yürekte bin coşku, yüz bin cesaret
Cennetten bir bahçe, her ayrı bölüm




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!