Memleket içinde memleket olmuş
Harman harman şiveleri dilleri
Yurdun her yanından gurbetçi dolmuş
İstanbul Ankara İzmir illeri
İş ekmek aş bir de istikbal diye
Sönmez ışıklar kararmaz
Bir yürek doğrulduğunda
Menfiler menzile varmaz
Kadın cesur olduğunda
Yapraklanır kuru dallar
Ey Amerika bir düşün
Ben neciyim neyim diye
Yok mu senin başka işin
Kahrolası savaş niye
Sen gaddarsın o bir asi
Şu özden yukarı girerken köye
Delikli Kaya'nın taşı kalmamış
Odalar yıkılmış onu geçtim de
Kimi hanelerin kaşı kalmamış
Evvel zaman ak çomarlar koşardı
Seymeni
Asma köprüler açarlar
Halkın sırtından geçerler
Bunlarda konar göçerler
Kime kalmış yalan dünya
Esen yeller dürtünce, homurtuyla uyandın
Milyon kulaç atarak, kapımıza dayandın
Dayılanırken böyle, seni kimler tepeler
Belki hırçın bulutlar belki yalçın tepeler
İŞCAN
Ana baba kıymetini
Bilmeyen adem var mıdır
Eşin dostun hatırını
Gütmeyen âdem var mıdır
Kimi şair uçar gezer
Kimi tatsız kelek gibi
Kimi şiir saçar gezer
Kimi ince elek gibi
Kimi satmış karakteri
İlim irfan ile yürürsen eğer
Yolun aydınlanır canda fer olur
Muhabbette aşkı görürsen eğer
Gönül ışık saçar gözde nur olur
Dinlemezsen ariflerin sözünü
Dört gece beş gündüzün, öyküsü bu evladım
Son bulsun diye hüzün, bak ne yaptı ecdadım
Vatan, tekrar doğarken o gün bir başka cephe
Karanlığı boğarken, parladı Kocatepe
Ağustos yirmi iki, yirmi altıncı fecir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!