Şu puştların dünyasını
Ciddiye mi alak gardaş
Biz tutarık hep yasını
Bitti ciğer, dalak gardaş
Vur başıma vur başıma
İki lokma yiyem dedim
Pek çok para tutuverdi
Eskileri giyem dedim
Bedenimi yutuverdi
Çalışırken harıl harıl
Toroslara yaslanmış, bu ne güzel bir diyar
Bilmem sana mısralar, hangi beyitler uyar
Her bir canı berhudar, güneydeki cennetsin
İnan sonsuza kadar kalbimdeki minnetsin
Güneşi görmeyenin bağrında gül açmazmış
Hürriyet sevdalısı, hiç bir zordan kaçmazmış
Otuz yıllık eski evde
Gecekonduda yaşarız
Yavan aşla doysa gövde
Çok şükür deyip coşarız
Asfaltsız yollarda coşar
Her hudut bayrağa benzer
Sallandırır sancağımı
Baston elde engel düzler
Geri verin bacağımı
İnsan olan tüm insana
Madem sordun dayı, dinle halimi
Ben altı kardeşin, en ufağıyım
Ha! Merak ettiysen, kirli elimi
Sanayi çarkının isli yağıyım
Bir doğmuşum hani, nur topu gibi
Bir sevdaya düştün, susmayı bilmez
Sızlanır durursun yaralı gönül
Ruhum öldü lakin sen daha ölmez
Yazdığım kalemin kralı gönül
Sahi yürü, açık işte yollarım
- Yunus Emre
Tasavvuf ahlakı gelince akla
İçime bir huzur düşer Yunus'um
Gördükçe aşkını ol yüce Hak'la
Derim ne mukaddes beşer Yunus'um
Hak'tan geldik toprakla yine Hakka gideniz
İki kol iki bacak torutop tek bedeniz
0nbeşbin sene evvel ki koca bir Adem'iz
Ne bir münafık olmak gerek ne de müfteri
Gel gönüllerde şah ol, yürekte yeniçeri
Dünya döner, ay döner; gün doğar, söker şafak
Gökten bir rahmet iner, her zerre bir cana hak
Aslın görmekse hüner, aç gözünü ufka bak
Yeryüzüne ten olan terleyen toprağı gör
Özünü kökten alan titreyen yaprağı gör
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!