Beraber bir yolda yürümeyi göze alamayan o yüreğin
Bunları okumaya dayanır mı?
Her bir harfi tokat gibi
Çarpsam yüzüne
Geçmişe dönüp farkına varır mısın yaptıklarının?
Bir o kadar da yapamadıklarının..
Bilmiyorsun,
Seven bir kalpten gidilmez.
Gittin diyelim
Öğren,
Bu şekilde fütursuzca gidilmez.
Dinle,
Geçmişimde bırakmak istesem de seni,
Sen geleceğimin önüne çıkıyorsun her seferinde.
Ben unutmak isterken seninle dolu hatıraları,
Sen inadına hatırlatıp kendini
Bir kez daha uyandırıyorsun dindirdiğim acıları…
Bak Amata bana,beni görüyor musun? Ben diye gördüğün ne varsa,aslında hepsi O biliyor musun? Hayata O’nun elleri ile tutunuyor,gittiği günü O’nun gözleriyle izliyorum. Aslına bakarsan O gittiğinden beri,sen benimle değil,bir hayalle konuşuyor,bir hayalle yaşayıp,bir hayalle dolaşıyorsun. Bak görmüyor musun? Ben kalmadım bende. Karıştım onun her bir zerresine.
Bakma öyle bana. Bu öyle bir aşk ki Amata,kokusu buram buram tütüyor burnumda. Yanımda olmayabilir,aynı şehirde de olmayabiliriz. Hiç mühim değil. Şu an O hangi şehirde bırakıyorsa ayak izlerini,yüreğim haberdar hepsinden. O’ndan önce seriliyor yerlere. Hani olurda fark eder,bensiz bir adım bile gidemez ötelere. Olur ya,bu sefer ayrılık birleştirir ellerimizi. Olabilir değil mi Amata?
Söylesene Amata,sence biliyor mudur ne kadar seviliyor bu yürekte? Bilmiyorum ne olacak böyle. Ama O biliyor mudur Amata? Kendimde yok olup O oluyorum ben her gün her gece. Bazen avazım çıktığı kadar bağırmak geçiyor içimden,hani belki duyar,O duymasa da eş dost duyarda,belki kulağına gider. Sonra aklıma geçenlerde okuduğum bir yazı geldi. “Susmak,içten içe avazın çıktığı kadar bağırmakmış” aslında. Susuyorum. Hiç olmadığı kadar susuyorum. Duymuyor ama Amata. İçimdeki çığlıkları,yüreğimde kopan fırtınaları,kalbimin için için ağlayışını duymuyor Amata.
Ne cennet ne cehennem
Yüreğim bir arafta şimdi
Gelişlerinle cennetin en güzel köşesine yerleşip
Gidişlerinle cehennemin en dibine düşüyorum
Yanmak değil korkum,
Yokluğunda ben cehennemi zaten dünyada tattım
Soruyorlar bana
Anlat onun yokluğunu...
Yokluğun adı koyulamayan bir hastalık gibi,
Üşüyor tüm bedenim iliklerime kadar...
Nefesim kesiliyor,
Böyle gidilmez ki,
Bir kalemde her şeyi silip hiç gidilmez…
Ellerim fark ettiğinde yokluğunu,
Kesmezler mi bunun cezasını,
Sana dur diyemeyen dilime…
Gözlerim düşmezse
Bu gece herkes uyuduğunda
Gezintiye çıkartalım yüreklerimizi
Ne dersin?
Ama herkes uyuyorken..
Bütün yollar kapatılmalı,
Dışardaki tüm insanlar evine çekilmeli
“ Bir kere geldin ya sen hayatıma
Şimdi düğün bayramdır her gün hayatıma”
Bir insanın,hayatını adamak istediği kişiden duyabileceği en güzel cümledir belki de bu.
Kendi hayatına başka birini
Mutluluk senaryoları yazıyorum bugünlerde.
Olmayacak işlere giriyor,
Olmayacak kavgalarda saf tutuyordum öncelerde.
Baktım ki sol omzumdaki meleğin mürekkebi bitti,
İyi şeylere yöneldim son günlerde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!