Neşe Ersoy Şiirleri - Şair Neşe Ersoy

12 Temmuz 1957’de Artvin’in Şavşat İlçesinde doğdu. İlk ve orta öğretimini Artvin’de tamamladı. 1975 yılında Ankara’ya geldi. İki yıl Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde okudu. Evlenince okuldan ayrıldı. Üç kızı oldu. Bir süre işçi olarak çalıştı.
Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı.
Bu arada Turizm ve Otelcilikten mezun oldu.
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip üçüncü kitabı “Hanisin”i VCD’li olarak çıkardı.
Halen Ankara’da yaşamını sürdürmekte, Ankara’nın “Yerel Haber” adlı gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır.

Neşe Ersoy

Lacivert gecelerde mut
atları koşumlu
yıldızlar birbirini doğurur,
sedeflenir gökyüzü
ilkyazın sunuluşu imlere

Devamını Oku
Neşe Ersoy

öncesi belki,
sonrası keşke bir hayat
öfkelenmedim bile
bir taş yumağı
ağır misafir gibi
öylece sol köşemde

Devamını Oku
Neşe Ersoy

değişir de şehir, gökyüzü hiç
her dem al yanak pembe düşten uzakta
gece koklaşır pencerelerde
her dem gece sevişir beni
alışmalarım titrer
tenim kutsanır dudaklarında

Devamını Oku
Neşe Ersoy

ölüm, karda ayazda
ölüm, dağda denizde
ölüm her yerde
....
ölüm, kumda havada
ölüm, suda toprakta

Devamını Oku
Neşe Ersoy

Kasım ayının buruk bir imajı olmuştur bende hayatım boyunca. Başlı başına farklı bir mevsim gibidir. Kasım ayında havalar iyice değişken olur. Gökyüzü bulanıklaşır. Kentlerin üzerine daha yoğun sis çöker. Tabiat ana, veremli kız misali sapsarı kesilir ve “artık gücüm kalmadı” dercesine kendini rüzgarın ellerine bırakır. Rüzgarda savrulan yapraklar ise bir ağlayış gibidir. Velhasıl pek iç açıcı havalar olmaz kasım ayında. Hele hele, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk’ü de kasım ayında kaybetmiş olmamız hüzün üstüne hüzün katar bu aya. Ve çocukluğumdan beri 10 Kasımlarda yaşadığımız veya yaşatılmak istenen hüzünleri hatırlarım hep. Hatta saat dokuzu beş geçe, bizim o zaman adına canavar düdüğü dediğimiz siren susuncaya kadar nefes almadan durmamız söylenirdi. Tabii ki nefesimi uzun süre tutamazdım ben. Herkes nefesini tutuyor zannettiğim için de kimseye bir şey söylemez, başımı öne eğerek nefes aldığımı belli etmemeye çalışırdım çocuk aklımla.
Atatürk’ü nefesimi tutmadan andığım için de bir suçluluk duyar, utanırdım. Zaten çocukluğumdaki 10 Kasımlardan aklımda kalan hep bu anlar olmuştur. Ki o çok önemli bir andı. Küçücük boylarımızla ve kocaman yüreklerimizle, ölümün dahi ne olduğunu bilmeden, O’nun öldüğüne inanmamamız gerektiği aşılanmıştı. O’nu bizler, yüreklerimizde yaşatacaktık.
..........

Peki, bizler, büyük önder Atatürk’ü yüreklerimizde yaşatmayı becerebildik mi?
Acaba kaçımız O ’na hak ettiği sadakati gösterdi?

Devamını Oku
Neşe Ersoy

Geceye seni giydiriyorum
gökkuşağına beyazı
bakışım buharlaşıyor
düşlerimden taşan
deli dalga saçmaları
sen aşk, ben...

Devamını Oku
Neşe Ersoy

I
anlaşılmayan çabası sevginin
yüzdeki gülümseme
düşünler de yenik korkuya, tavır ki
en mükemmeli riyanın

Devamını Oku
Neşe Ersoy

gece soğuk, zifir ve yalnız
sensiz kalan ben gibi
sen seversin böyle
zamansız gitmeleri
zaten hiç kaçırmadın
bulduğun keyifleri

Devamını Oku
Neşe Ersoy

ne zaman dönse şansım sevdadan yana
derin kederler, dolanır dilime
konuşur sessizliğim

mevsim, şaşırır gününü
kırmızı süslenir toprak

Devamını Oku
Neşe Ersoy

Şu Ankara vurdu beni
Genç yaşımda yordu beni
Kara kışta koydu beni
Açamadan solan güller gibiyim

Gün batarken gurubuna dalarım

Devamını Oku