esselamun aleykum arkadaşlar öncelikle kısaca ZAZAKİ BİR KÜRT HALK DİLİDİR demeliyim çünkü mesele uzadıkca algılarımız sinir sıkıntı derken konu anlaşılmaz hal alır ben derdımı anlatayım derken yazdıklarım okunmaz OF DENİR geçilir. bu arada. arkadaşlar yorumları okudumda iyi niyetli safca yazılan şeylereee KÖTÜ KÖTÜ aslında herseyı çoğumuzdan iyi bilenlerin sinsice yazdıkları sözler karışmıştır. ben o kendini türk sanan kimbilir nereli olan kişilere sesleniyorum EĞER TÜRKSENİZ NEDEN ORTA ASYALILARA BENZEMIYORSUNUZ NEDEN ELMACIK KEMİKLERİNİZ GENİŞ DEGIL NEDEN UYGUR TÜRKLERİNE BENZEMIYORSUNUZ!
zazaca bazı soruların cevabı çok uzundur ama bir tek kelimeyle özetlenebilir.. zazaki bir kürt halk dilidir hatta en kral kürtlerin dilidir.. bakın en kral kürt dilidir demedim en kral kürtlerin kullandığı dildir.. pekı neden oyle dedım bugunkı zazakının nereden geldıgını ana vatanın neresı oldugunu gelırkende kımlerı getırdıgını bılmenız yeterlıdır okuyun araştırın kürt çoğrafyasının goz bebegınden gelır arastırın lütfen BU DİL DOĞU ANADOLU YADA ORTA ASYA DİLİ DEĞİLDİR EN KRAL KÜRTLERİN WELATINDAN GELEN BIRDILDIR ARASTIRIN lütfen
evet zazacaya türkçe kurmanci sorani karışacaktır çünkü diller birbirinden etkılenır
ama bazende konusulan dilin adı bir ırk adı olmaz yada o dilin adı bir ırk adı olur ama konusanlar o ırktan olmaz.....
mesela bız bugun nece konusyoruz türkçe hoş türkçe diyoruzda içinde türkçe kelıme arasan mumla bulmazsın neyse bizler bu dılı konusuyoruz ve şuan türkce yazıyorum değilmi ee biz KÜRT değilmiyiz? ama bu dılı konusuyoruz ee bu durum bın yıllar evvel olmus olsa teknolojı olmasa kanıt olmasa boylede bılgısız ruhsuzlaştırılmış bır halk olduktan sonra sen turkce konusyorsun türksun olmazmıydı.. yanı biz şimdi neyle kürdüz diyebılıyoruz kaynaklarla teknolojıyle o zaman okuyun araştırın ve demekki dil senın dılın olmasa bıle ırkın farklı olabılır siz zazakinin türkçemı almanacamı oldugnu konusacagınıza asıl meseleye gelın ıllede zazayı kurtten ayıracaksınız anladıkta yemezler bremın
za kelime olarak üremek demektir anlamı pekiştirmek için zaza denilmiştir zaza irani koluna bağlıdır ve tek başına bir dildir bunu bütün yapılan araştırmalarda görebilirsin zazaları herhangi bir gruba dahil etmek siyasidir kim ne derse desin gerçek bu
internetten alıntı Kam kê aslê ho inkar keno, aqılra hero! ’ [= Kim ki aslını inkâr ediyor, akıl yönünden eşektir! ]. Bu deyim bir Zaza deyimidir.
Ama buradaki sözcüklerin kökenine bakacak olursak: kim [ Eski Türkçe: kim [Bu sözcük Azerî, Başkurt,Kazak, Kırgız, Özbek, Kazan Tatar, Türkmen, Uygur gibi Türk lehçelerinde de kim biçimindedir. Mısır Arapçasında k±md±r? ; Suriye Arapçasında k±m k±ma; Kürtçede ki? , ké? (Kürtçe-Türkçe Sözlük, s. 213): Zazaca’da kam, kum; Çuvaşçada ad kam biçimlerindedir.] ki [ Farsça as(ı) l [ Arapça inkar [ Arapça: inkâr aqıl [ Arapça: akl +ra [ Eski Türkçe: yön eki hero [ Farsça: ker olarak görürüz. Ortaya çıkan söz hazinesinin içinde Kürtçe ya da Zazaca kökenli bir sözcük yoktur. Bu konuda yapılan dil araştırmalarından Zazaların kökenleri hakkında bazı bilgilere ulaşılmıştır. Doğu Anadolu’nun Elâzığ, Tunceli, Bingöl, Erzincan illerinin yayıldığı coğrafyada yaşayan Zazalar, Türk toplumunun içinde yaşayan aslı tarihî Türklüğe dayalı bir topluluktur. Batılı, Ermeni ya da Kürt araştırıcılar tarafından yazılan makale ve kitaplarda Zazalar ya Kürtlerin bir kolu ya da İranî (Guran-Zaza grubu) olarak gösterirler. Zaza- ların ‘Zuzu, Zuza, Zozan, Zapsas, Mu-Zazir, Zou-Zou, Zizona, Zanzavina, Zerza, Zerzawe, Zuzaniye, Zawzan, Zazawa, Zazan’ gibi bir sürü uyduruk adlardan türemiş olabileceğini; hattâ Asur tabletlerinde adı geçen Zamza Krallığının adı olabileceğini iddia ederler. İngiliz tarih- çisi Davik N. Mackenzie ise ‘Zazaların Hazar’dan gelerek, o sıralar Kürtlerin yerleşik olduğu bölgenin batısına yerleştikleri..’ görüşünü ileri sürer. Bazıları da onların M.Ö. 2350-2150 tarihleri arasında Anadolu’ya yerleşen Huriler olduğunu yazarlar. Yine bazılarına göre de Zazaların Kürtlerden çok önce bu topraklara yerleştikleri, bugün Kürtlerin yaşadıkları bölgelerin tarihsel olarak Zazaların anayurdu olduğudur. Zazalar ve Kürtler üzerine araştırma yapan belirli bazı kişiler, Zaza adı verilen İnsanların menşeinin Türk olabileceği üzerinde hiç görüş belirtmemişlerdir. Bu teoriye neden sıcak bakmadıklarının sebebi, Türkiye’yi ve Türk kökenli insanlarımızı bölüp parçalamaktan dolayıdır. Çünkü Zazalar Türk kökenli olursa, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu bölmeleri zorlaşacaktır. Şimdi size bir anımı nakletmek istiyorum: 1988 yılı Temmuz ayında ‘Dede Korkut Sempozyumu’ için, Orhan Şaik Gökyay, Bahaeddin Ögel, Fikret Türkmen, Saim Sakaoğlu, Zeynep Korkmaz, Ahmet Bican Ercilasun ve Tuncer Gülensoy’dan oluşan bir TDK heyeti olarak Azerbaycan’ın başkenti Baku’ya gitmiştik. Rahmetli Elçi Bey de bu sempozde dinleyici olarak bulunuyordu. Sempozyum arasında bir gün bizi İsmailli adlı küçük bir dağ kasabasına götürdüler. Bu yemyeşil dağ kasabasında bizi sarışın, mavi ya da yeşil gözlü, beyaz tenli genç kız ve oğlanlar, ellerinde tepsi içinde pişmiş sıcacık ekmek ve tuz ile karşıladı- lar. Anadolu’nun pek çok yöresine kaybolmuş olan ‘Tuz-Ekmek hakkı’ ağırlamasını burada görünce çok heyecanlanmıştık. O gezide yanımızda bulunan, Moskova Tarih Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk muallime ‘Bu gençler siz Azerîlerden farklı yapıdalar. Konuştukları Türkçe de Azerîceden farklı, neden? ’ diye sorduğumda, aldığım cevap beni şaşırtmıştı. ‘Bu yörenin insanları eski Saka Türklerinin torunları. Sakaların en büyük boyu Partlar bu coğrafyaya yerleşmişler. Biz bunlara SAK deriz, sizler de ZAZA adını veriyorsunuz’ deyince, ka- falarımızdaki pek çok sorunun cevabı bulunmuştu. Demek ki Anadolu’da yaşayan Zazaların köklerini Türk asıllı Sakalarda aramak da gerekiyormuş.Zazaların Kürt, Arap ya da İranî olamayacaklarının bir nedeni de bu kavimlerden farklı bir etnik yapıya sahip olmalarıdır. Kürtlerde, Araplarda ve Farslarda (İranlılarda) beyaz tenli, sarı saçlı ve mavi gözlü kadın ya da erkek bulunmazken, Zazalarda bu özellikler görülür. Bu da Peçenek, Kuman-Kıpçak ve Saka gibi Türk kavimlerinin bir özelliğidir ki bugün, Kazan, Başkurt, Çuvaş, Özbek, Kırgız gibi Türk boylarında da aynı özellikler görülür. Kırım ve Anadolu Türklerinin de büyük bir bölümünde bu özellikler vardır. Zazaca, Kürtçe (Kürmançça) dan da farklı bir özelliğe ve kelime hazinesine sahiptir. Eğer bunlar ayrı birer dil olmasaydı, Zazalar ‘Zazaca-Türkçe Sözlük’, Kürtler de ‘Kürtçe-Türkçe Sözlük’ veya ‘Ferheng-i Kırdî i Tırkî’ diye sözlükler yayımlamazlardı. Zazaca-Türkçe Sözlük’ü incelediğiniz zaman pek çok eski Türkçe söz varlığının Zazacada aynen ya da bazı ses değişmelerine uğramış biçimleriyle yaşadığını görebilirsiniz. Türkçenin Zazaca ve Kürtçeye verdiği yüzlerce ödünç sözcük, TDK tarafından yayımlanacak olan ‘Türkiye Türkçesinde Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü’ adlı etimolojik sözlüğümüzde yer almaktadır. Zazaların giyim-kuşam, mutfak, hayvancılık kültürleri, gelenek ve görenekleri Anadolu Türklüğünden farklı değildir. Fakat, başta gelenek-görenek olmak üzere birçok ba- kımdan Kürtlerden farklı özellikler arz eder. Kuzey Irak, Batı İran, Kafkasya ve başka coğrafyalarda yaşayan Zaza aşiretleri bulunmamaktadır. Her ne kadar Zaza aşiretleri Koçgiri (1921) , Şeyh Said (1925) ve Dersim (1938) isyanlarını yaşadılarsa da bu isyanların bugün olduğu gibi dış güçlerin tahriki ile yapıldığı bilinmektedir. Bugün PKK içinde bulunan kandırılmış Zazaların sayısı Kürtlere göre oldukça azdır. Hattâ Anadolu’daki Türk birliğinin korunması için Türk ordusu ile birlikte savaşmışlar, bu ülkenin asıl soylarından olduğu gerçeğini görmüşlerdir. Bu vatan Türklerin olduğu kadar Zazaların, Kürtleşmiş Türklerin ve öteki toplumlarındır. Çünkü başka bir Türkiye ve Anadolu yoktur.
sayın editör... daha önce bir yorum yazdım ve yayınlanmadı...acaba yayınlamanız için SİZİN GİBİ Mİ düşünmemiz lazım...? ? ? ? söyleyin fikrinizi bilelim de öyle yazalım... bukadar da taraflı bir site olamaz...
Ben bir öğretmenim.Üniversitedeyke edebiyat öğretmenimle tartıştım.Ve zazacanın ayrı bir dil olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.Biz zazayız arkadaşlar.Allah bizi zaza olarak yaratmıştır.Bu nedenle kendimizi başkalarının bir dalı,uzantısı görmek gibi aşağılık bir psikolojiye kapılma lüksümüz yok.Allah zazaları korusun
SAYIN BİNGÖL ZAZASI KARDEŞİM SEN BİNGÖLLÜ OLABİLİRSİN AMA ZAZASI KELİMESİ HİÇ UYMUYOR YAZDIKLARINA.(BANA HATIRLATIYOR) İKİLİSİNDEN KASTIN NEDİR BUNU EDEBİYATÇILAR BİLE ÇÖZEMEZ.BİR ZAZA, KÜRTLERLE AYNI BÖLGEDE YAŞAMAMIZA RAĞMEN NEDEN DEDELERİMİZ VE BİZ KENDİMİZ İÇİN ZAZA TERİMİNİ KULLANMIŞIZ HİÇ MERAK ETMEZMİ BE.ÖRNEĞİN BİR SORANİ LEHÇESİNİ KULLANAN KİŞİYE HANGİ DİLİ KONUŞUYORSUN YADA HANGİ MİLLETTENSİN DİYE SORULDUĞUNDA BEN SORANİYİM DİLİM DE SORANİCE DEDİĞİNE RASTLANMAMIŞTIR.SÖYLEDİKLERİ CÜMLEDE SORAN DİYE Bİ KELİME KULLANMAZLAR KÜRDÜM VE KÜRTÇE KONUŞUYORUM DERLER PEKİ SORANİ NEDİR DİYE SORDUĞUNUZ DA ONU BİZ DEĞİL DİĞER KÜRTLER BİZE DİYORLAR CEVABINI VERİRLER.PEKİ YA BİR ZAZA NEDEN KENDİSİNE ZAZA DER NEDEN DEDELERİMİZ KENDİLERİNE ZAZAYIZ DERLERDİ.KÜRTLERE KIRDAS DERLER Dİ DE NEDEN KENDİLERİNE KÜRTZAZA DEMEZLERDİ.LÜTFEN KARDEŞLERİM KİMSENİN KUYRUĞU YA DA UZANTISI OLDUĞUNUZU SÖYLEDİĞİNİZDE VİCDANINIZ RAHAT EDİYORMU KAFANIZ DAKİ SORU İŞARETLERİ BİTİYORMU DİYE DENEYİN! BEN KÜRTÇE VE TÜRKÇEYE BAKTIĞIMDA VE ZAZACAYI DA İNCELEDİĞİMDE(KÜRTÇEYİ DE BİLİYORUM) ZAZACA-KÜRTÇE, ZAZACA-TÜRKÇE ORTAK KELİMELERİN SAYISI HEMEN HEMEN AYNI, EE O ZAMAN HEM KÜRDÜM HEM TÜRKÜM DEMELİSİNİZ.MADEM BU OLMAYACAK BİŞEY O ZAMAN ZAZAYIM NEDEN HALA DİYEMİYOR BAZILARIMIZ.NEDEN EMANETİMİZİ KÜRDÜZ DİYİP ONLARA HAVALE EDİYORUZ.KENDİMİZİ KANDIRIYORUZ.SİZE BİZATİHİ MUHATAP OLDUĞUM Bİ MÜNAKAŞAMI ANLATAYIM Bİ KÜRT ARKADAŞIM İLLA KÜRTLERİN Bİ KOLUSUNUZ DEDİ BENDE ONA SEN SORANİCE VE KIRMANÇİ ANLIYORMUSUN DEDİM BANA BEN KIRMANÇIM SORANİCE Yİ DE DİKKATLİ DİNLEDİĞİM DE ÇOK İYİ ANLIYORUM DEDİ O ZAMAN BU DA ZAZACA BUYRUN DEDİM VE TANE TANE KONUŞTUM BANA YAV BİR KAÇ KELİME ANCA ANLADIM HANGİLERİ DEDİM BAKTIM BU ANLADIĞI KELİMELERİN YARISI ZATEN TÜRKÇEDEN GİRMİŞ OLANLARI DİĞERLERİ DE EZ,TI VE ÇI.EE BU KELİMELERİ İRANLILAR TACİKLER AFGANLAR PAKİSTANLILAR OSETLER DE KULLANIYOR DEDİM.O ZAMAN ONLAR DAMI KÜRT OLDULAR DEDİM.YAV İŞTE HEPİMİZİN DİLİ AYNI KÖKENDEN GELİYOR YANİ DEDİ.PEKİ ONU DA AÇIKLIYAYIM DEDİM.HİNT İRANİ DİLLER GÜNEY ASYANIN HER YERİNDE KONUŞULUR.ZAZA,KÜRT,İRANLI,AFGAN,TACİK,OSET,HİNDU BUNLARIN HEPSİ AYNI DİL AİLESİNDENDİR.MESELA MACARCA,FİNCE,MOĞOLCA,JAPONCA URAL ALTAY DİL AİLESİNDE BULUNURLAR FAKAT BİR MACARIN BİZ TÜRKÜZ BİR TÜRKÜN DE JAPONUZ DEDİĞİNE TANIK OLDUN MU DEDİM HAYIR DEDİ.SONUÇ=BİR ZAZA DEVLETİNİ DE DİLİNİ DE DİNİNİ DE SEVMELİ BUNLARIN HER ÜÇÜNÜ DE SEVMEYEN DALALET VE HIYANETİN EN BÜYÜĞÜ İÇERİSİNDEDİR.(ZIWANO EN WEŞO O,KAM VANO NİYO,WA WERZO ŞIRO,NAMEY CI Zİ WEŞO,KISEY CI Zİ WEŞO)
zaza belli başına bir dildir. bunu kimse inkar edemez biz sadece kürtlerle iç içe yaşamışız. bundan dolayı işte zazalar kürttür diyorlar ya biz niye inkar edelimki kürt olsaydık kürdüz derdik niye inkar edelimmi neysek o. sonuçta insanız ama hekes yerini bilmeli. biz kürtlere dedik tarafsız bir ülkede toplanalım bir konferans düzenliyelim dedik herkes belgelerini döksün herkes bildiklerini ifade etsin.dünyanın en iyi dil bilimcilerini, tarihçilerini getirelim önce dinlesinler sonra belgeleri verelim araştırsınlar baksınlar onlarda tartışsın sonra bize kararını bildirsinler ozaman ne sonuç gelirse kabul her iki taraf için. ama kabul etmediler bu olay yurtdışında gerçekleşmiş. [email protected] zaza cumali anlı
Zazaca Anadolu'da konuşulan bir dildir. Kürtçe ile Türkçe'nin karışmasından doğduğu yalandır başlı başına bir dildir. Anayurdu İran'ın kuzeyindeki Deylamistan bölgesidir bu yüzden Zazaca'ya Dimillice de denir. Tunceli,Sivas,Erzincan,Bingöl,Muş,Elazığ,Diyarbakır,Bitlis,Batman,Gümüşhane,Erzurum,Malatya,Adıyaman,Kayseri..Suriye,Irak,İran... bölgelerinde konuşulur.
kürtçenin bir lehçesi olduğu konusundaki iddialardan kuşkuluyum bence başlıbaşına bir dil bunu anlamak için gramerine bakmak lazım herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum sırf birşeşyleri kanıtlamak adına bilimsel kanıtları göörmezden gelmemek lazım
Tunceli, Gümüşhane, Erzurum, Muş-Varto, Sivas, Kayseri (Sarız) ve Erzincan dolaylarında konuşulur. Bununda kendi içinde de kendi ara lehçeleri vardir. Doğu-Dersim, Batı-Dersim, Varto lehçeleri gibi. Zazaca'nın Dersim'deki Kırmanjki adlandırılması ile Kuzey-Kürtçesi Kurmancî birbirine karıştırılmamalıdır.
2) Merkez Zazaca (Palu-Bingöl) : Bingöl, Elazığ ve Diyarbakır dolaylarında konuşulur. Bunun içinde de kendi ara ve geçiş lehçeleri vardir, Palu, Solhan, Hini, Ergani, Kulp, Piran, Maden lehçeleri gibi.
3) Dimli / Güney Zazaca: Adıyaman (Gerger) , Malatya, (Pötürge, arapkir) , Diyarbakır (Çermik, Çüngüş) ve Şanlıurfa(Siverek) dolaylarında konuşulur. Bunun içinde de kendi ara lehçeleri vardir; Çermik, Gerger ve Siverek gibi.
Aksaray, Sarız, Mutki Zaza coğrafyasının dışında konuşulan şiveleri de yan lehçeler olara adlandırılır.
Zazaca'nın Sınıflandırılması Üzerine Tartışma Zazaca'nın İran dilleri arasındaki yeri politik bir tartışma konusudur. Bu tartışmada iki grup vardır. Birinci grup Zazaca'yı bir dil olarak kabul ederken. İkinci grup ise Zazaca'yi Kürtçenin dört lehçesi arasinda saymaktadir.
Ethnologue Zazaca'yı, Hint-Avrupa dil ailesinin, Kuzey Batı İran dilleri bölümünün, Zaza-Gorani Dil Grubu içinde sınıflandırmaktadır.
Ayrıca, Oskar Mann, Zazaca'yı Hazar Dillerine ve Goranca'ya yakın bir dil olarak kabul ederken, Goranca da Kürt dilinden sayılmıyor. Kürdolog Celalet Ali Bedirxan da Zazaca'yı Kürtçe'de SAYMAZ. Karl Hadank, T.L.Todd, Joyce Blau, Ludwig Paul, Zülfü Selcan ve Jost Gippert yine aynı görüştedir. Zazaca'nın bir lehçe değil de başlıbaşına bir dil olduğunu ilk olarak Oskar Mann, Peter Lerch'in ekiskliklerini de eleştirmekle birlikte, 'Mundarten der Zâza' adlı eserinde, 7 sayfalık bir sesbilimsel, morfolojik ve gramatik karşılaştırmayla KANITLAMIŞTIR. Keza Zülfü Selcan da Zazaca'nın neden Kürtçe ve diğer İrani dillerden farklı olduğunu, 'Grammatik der Zaza-Sprache' adlı doktora çalışmasında ayrıntılı işlemiştir. Zazaca'nın Kürtçe'ye dahil olduğuna dair birçok kaynak veya belirleme ve de yaygın görüş varken, dilbilimsel olarak KANITLANMAMIŞTIR. Hint-Avrupa dilleri uzmanı Prof. Dr. Jost Gippert'e göre Zazaca, belgelenmiş Orta-İrani Dillerden Part diline yakınlık arzetmekte. Bundan ötürü Orta-Zazaca (İslamlaşma çağından önce) Part diline çok yakın bir dil olmuş olması gerek.
zazaca benim konuştuğum ana dilimdir ben hasan oral bucak siverekliyim.biz zazalar ve kürtler vede türkler burda kardeş kardeş yaşıyoruz.zazaca mezopotamyanın kuzeyinde konuulan dildir. buda türkiyede güneydoğuanadolu bölgesi oluyor.zaza kürt ne fark eder önce insanız.ama sayın kürt arkadaşlarım ne derseniz deyin biz toplumdan dışlanmış küçümsenen insanlarız.nederseniz deyin bu türkiyede doğrudur. ayrıca zazaca bir dildir aslı farsçadan gelir.ve azericede tacikçede vede diğer uzak türk ülkelerinin konuştuğu dillerle büyük yakınlık gösterir.vede vede ayrıca zazaca da almancada olan birçok kelime vardır. ne derseniz deyin bizim dilimiz kürtlerin dili temel olarak Hint-Avrupa dillerine giriyor
Bu yazıda Zazaca’yı (Dımılki, Kırmancki, Zazaki) , Kurmançça (Kurmancî, Kuzey-Kürtçesi) ve Farsça (Zäbâne Fârsî, yeni-Farsça) dilleriyle kelime ve gramer farklılıkları açısından karşılaştırmaya çalışacağız. Ele alacağımız örnekler yer darlığı nedeniyle daha çok günlük dilin kelimelerini içerecek. Zira bu konuda bir kitap oluşturabilecek kadar örnek verilebilir. Bilindiği gibi, Zazaca, Kurmançça ve Farsça aynı dil ailesindendir. Ancak aynı dil ailesinden olmaları birbirlerinin lehçeleri olmalarını gerek-tirmez. Günümüzde yapılan en büyük yanlışlık işte bu noktadır. Bu diller arasındaki fark, Türkçe-Türkmence veya İspanyolca-Portekizce dilleri arasındaki farkla aynı şey değildir. Zazaca, Kurmançça (Kürtçe) ve Farsça Hint-Avrupa dillerinin Batı-İranî alt-dil grubuna girmektedirler. Farsça ve Kürtçe Güney-Batı İranî diliyken, Zazaca bir Kuzey-Batı İranî dilidir. Fakat Kurmançça kendi içinde daha çok Kuzey-Batı unsurları içermektedir. İranistik dilbiliminde Zazaca başlıbaşına bir dil olarak görülmektedir. Aynı şekilde ünlü Alman dilbilimci Oskar Mann da Zazaca’nın başlıbaşına bir dil olduğunu savunmuş ve bunu 'Mundarten der Zâzâ. Hauptsächlich aus Siverek und Kor' (Zazaca’nın Ağızları. Özellikle Siverek ve Kor yöresinden) adlı çalışmasında ispatlamıştır. Oskar Mann'ın ölümünden sonra Karl Hadank bu çalışmayı Berlin’de 1932 yılında bir kitap haline getirmiştir. Kitabının 18’den 23. sayfasına kadar olan 'Das Zaza nicht Kurdisch' (Zazaca Kürtçe değildir) bölümünde bu konuyu bilimsel olarak irdelemiştir. Resmî ideolojinin iddia ettiği gibi Zazaca Kürtçe'nin veya Kürtçe Farsça'nın bir lehçesi değildir. Bunun böyle yanlış irdelenmesinin nedeni politik olmasından dolayı ve dilbilimcilerin yeterince bu konunun üzerine eğilmemesindendir. · Zazaca’da Dersim lehçesinin Pülümür şivesine ağırlık verilmiştir. Açıklayıcı olması için gerektiğinde parentez içlerinde başka diyalektlerden de örnekler verilecektir. · Kurmançça’da yazı dili olarak Cizre-Botan lehçesi kullanılmaktadır. Buna rağmen yer yer Kuzey-Kurmançça (Dersim, Malatya) lehçeleri de saptanmıştır. · Farsça verilen örnekler günümüzde kullanılan Farsça’nın edebiyat dilidir. Halk ağızları bazen farklı değişiklikler içerdiğinden parentezlerle, veya italik yazıyla belirtilmiştir. Farsça genellikle Arap harfleriyle yazılır, ama burada okuyucunun rahat anlayabilmesi için Latin harfleri kullanılmıştır. Söyleyiş özelliği ise Zazaca ve Kurmançça’nınkine yakındır. Bu nedenle, Farsça için burda kullanılan bazı harflerin telaffuzu üzerindede durulmuştur:
ä: kısa ‘a’, ‘a’ ve ‘e’ arası bir ses. â: uzun ‘a’, ‘a’ ve ‘o’ arası bir ses. Bu ‘â’ halk ağzında bazen uzun ‘û’ya dönüşür. Örneğin: män be xâne mîräväm (ben eve gidiyorum) yazılırken, halk ağzında ise mîräm xûne denir. e: kısa ‘e’ Türkçe’nin ‘e’sinden daha incedir. ê: uzun ince bir ‘e’ î: uzun ‘i’ û: uzun ‘u’ o: kısa ‘o’
MASTARLARIN KARŞILAŞTIRILMALARI (parentezlerde Şimdiki Zaman gövdesinin kökleri belirtilmiştir) :
Örneğin: kerdene (yapmak) : Mastar; kerd-: Geçmiş Zaman gövdesi; k-(en) -: Şimdiki Zaman kökü; ker-: Sübjontif Gövdesinin kökü
diyene (vên- vin-,) Şimdiki Zaman kökünden sonra ve şahıs sonekinden önce -en- araeki eklenir (bazen an, in, on, un, ün ’e değişir) :
ez vênenu (vinon, vênena) tı (tu) vênena (vinenê)
o vêneno
a vênena
ma vênenime (vêneme)
sıma (şıma) vênenê
i (ê) vênenê ditın (-bin-) Şimdiki Zaman köküne Şimdiki Zaman belirtisi olarak dı- (de-, da-) öneki eklenir, kökten sonra şahıs soneki:
ez dıbinım
tu dıbini
ew dıbine
-
em dıbinın
hun (hon) dıbinın
ew (ewan) dıbinın dîdän (-bîn-) Şimdiki Zaman köküne Şimdiki Zaman belirtisi olarak mî- öneki eklenir, kökünden sonra şahıs soneki:
män mîbînäm
to mîbînî
û mîbînäd (ûn mîbîne)
-
mâ mîbînîm
şomâ mîbînîd (mîbînîn)
îşân/ânhâ mîbînänd (mîbînän) mastar: görmek
ben görüyorum
sen görüyorsun
o (eril) görüyor
o (dişil) görüyor
biz görüyoruz
siz görüyorsunuz
onlar görüyorlar
Görüldüğü gibi Zazaca’nın Şimdiki Zaman çekiminde Mastar bir ara-ek almakta ve eril/dişil ayrımına göre çekim farklılaşmaktadır. Oysa Farsça ve Kurmançça’da Mastar önek almaktadır. Şahıs sonekle-rinde Zazaca Kurmançça’yla tamamen ayrılırken, Kurmançça ve Farsça’nın birbirine olan yakınlığı tablodan kolayca anlaşılmaktadır. Zazaca ve Farsça’nın birinci ve ikinci çoğul şahıs zamirleri bayağı yakınlık göstermekte (ma, şıma, şomâ) . İlginç olan şey, bu zamirlerin Zazaca’da Oblik Hal’de de değişmemesi:
Zazaca Kurmançça Farsça Türkçe
yalın hal ma ameyme sıma amey em hatın hun hatın mâ âmädîm şomâ âmädîd (âmädîn) biz geldik siz gediniz
oblik hal çê ma (keyê ma) çê sıma (keyê şıma) mala me mala we xânêye mâ (xûnêyemân) xânêye şomâ (xûnêyetân) evimiz eviniz
ez nêvênenu Şimdiki Zaman belirtisi dı- kalkar, yerine na- (nı-, no-) eklenir:
ez nabinım Şimdiki Zaman belirtisi mî- kalkmaz, olumsuzluk öneki ne- eklenir:
män nemîbînäm ben görmüyorum
SAYILAR:
Zazaca Kurmançça Farsça
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 30 40 100 200 1000 zu, jü (jew, yew) dıde,dı hire çar (çor, çehar) phonc (panc) ses (şeş) hawt (hot, 'hewt) heşt new des des u zu (jewendês) des u dıde (dıwês) des u hire (hirês) des u çar (çarês) des u phonc (pancês) des u ses (şıyês) des u hawt (hewtês) des u heşt (heştês) des u new (newês) vişt (vist) vişt u zu (vist u yew) hirıs çewres se (sed) dısey hazar yek dudu,du sısê, sê çar pênc şeş heft heşt neh deh yanzdeh (deh u yek) dıwanzdeh (deh u du) sêzdeh (deh u sê) çardeh (deh u çar) panzdeh (deh u pênc) şanzdeh (deh u şeş) hıvdeh (deh u heft) hıjdeh (deh u heşt) nozdeh (deh u noh) bist bist û yek si (sih) çel (çıl) sed du sed hezar yek (ye) do sê çähâr (çâr) pänc şeş (şîş) häft häşt noh däh yâzdäh dävâzdäh sîzdäh çähârdäh (çârdäh) pânzdäh (pûnzdäh) şânzdäh (şûnzdäh) hefdäh (hevdäh) hecdäh (hejdäh) nûzdäh bîst bîst o yek sî çehel (çel) säd devîst häzâr
SÖZCÜKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI:
(e: eril; d: dişil)
Zazaca Kurmançça Farsça Türkçe
çım (çısm) e çav e çeşm göz
gos (goş) e guh (go) e gûş kulak
buri e bırû e äbrû kaş
boji (bazi) , qol e mıl, bask, pil bâzû kol
dızd e dız e dozd hırsız
zerd zer zärd sarı
şia, sia reş sîâh siyah
adır e agır e âtäş ateş
game d gav d gâm adım
name e nav e nâm, esm ad
sewe (şewe) d şev (şav) d şäb gece
genım e genım e gändom buğday
pırd e pır e pol köprü
dewe d gund e rûstâ, dê köy
heya, ya, êê erê, herê, belê ârê, bälê evet
nê na, no näh, xeyr hayır
Zazaca ve Kurmançça’da isimlerde eril/dişil ayrımı (genüs) varken, Farsça’da bu ayrımı göremiyoruz (Sorani-Kürtçe’sinde de olduğu gibi) . Kurmançça’da sözlerin genüsü tek izafelerde ve Oblik Hal’de oluşurken, Zazaca’da dişil kelimeler Yalın Hal’de şöyledir: -e veya -i bitişik ve sonu vurgusuz. Örneğin: uşire, bıze, rêçe, gêrmi, tiji, derjêni. İstisna: balişna, manga, kesa gibi sözler.
Farsça’da tek Yalın Hal varken, Zazaca ve Kurmançça’da ise üç hal vardır: 1. Yalın Hal, 2. Oblik Hal, 3. Çağrı Hali
OBLİK HALİN ŞAHIS ZAMİRLERİ:
(Farsça’daki halk ağzının sonekleridir)
Zazaca Kurmançça Farsça (Halk Ağzı) Türkçe
mı(n) * ma to sıma (şıma) dey, ey, cı dine, ine (inan) daê, aê, cı mın me te we wi wan wê -äm -emân -ät, -et -etân -äş, -eş -eşân - beni, benim, bana bizi, bizim, bize seni, senin, sana sizi, sizin, size onu, onun, ona (e) onları, ...,......,...,... (dişil)
* mı’nın n’si Zazaca’da kaybolmuştur ve şu gibi durumlarda çıkar: Na vıstüriya mına. (Bu benim kaynanamdır) , yada: alvaze mıno khan (eski arkadaşım) .
ÇAĞRI HALİ:
ero Heso! lo Heso! (lan) Hasan!
erê çênê! (keynê) lê keçıkê! (qizê) kız!
alvazenê! (embazêno!) hevalno! arkadaşlar!
Kurmançça ve Zazaca’da ortak olan bir başka nokta ise 'Ergatif' Hal, yani Geçmiş Zamanda, Geçişli Fiiller’de özne ve nesnenin yer değiştirmesi hali. Ergatif Hal eski İranî dillerinde ve Kafkas dillerinde, örneğin Gürcüce’de de vardır.
Zazaca Kurmançça Farsça Türkçe
ez cêniye vênon ez jın dıbinım män zän mîbînäm ben kadın görüyorum
ez a cêniye vênon ez wê jınê dıbinım män ân zän râ mîbînäm(män ûn zänû mîbînäm) ben o kadını görüyorum
mı cêniye diye mın jın dit (di) män zän dîdäm ben kadın gördüm
ez to vênon ez te dıbinım män to râ mîbînäm (mîbînämät) ben seni görüyorum
mı tı diya mın tu diti män to râ dîdäm (dîdämät) ben seni gördüm
mı tı diya, Türkçe’ye birebir çevrilince: sen benden taraf görüldün.
TAYİNİ SIFAT:
çêneka rındeke (keyneka rındekı) keçıka (qiza) xweşık doxtäre qäşäng güzel kız
laako rındek (lajeko rındek) lawê/kurrê xweşık pesäre qäşäng güzel oğlan
domanê (qeçê) nêweşi zaroyên nexweş bäççehaye märîz (nâxoş) hasta çocuklar
caê de xıravın (caê do xırabın) ciheki xırab câyî xärâb kötü bir yer
bırae tüyo qız bırayê teyê pıçûk bärâdäre kûçeke to küçük kardeşin
Zazaca’nın özelliği: 'de' edatının oluşu, hatta Güney lehçelerinde (Çermik-Siverek vd.) eril (do) ve dişil (da) edatı da mevcuttur. Dahası Zazaca’da sıfatlar bir dişil ek (-e, -ı) veya çoğul eki (-i) almaktadır.
ÖN TAKI VE SON TAKILAR:
.... de(r) ez çê deru (ez keye dıra) lı..., dı...de ez lı mal ım där.., tû... där xânêyäm (tû xûneam) -de halievdeyim
.... ra Dêsımi ra jı... jı Dêrsımê äz... äz Dîrsem -den hali Dersim’den
.... rê / ve... cı rê peru don(danu ve cı) jı... ra jêra pere dıdım be.... be û pûl mîdähäm (pûl mîdämeş) -e hali ona para veriyorum
hata... heta (heyan) ... tâ... ... -e kadar
-de ve -den Hali için Zazaca’da bir sontakı gerekirken, Kurmançça ve Farsça’da bunlar öntakı olarak kullanılır. 'BU' İŞARET ZAMİRİ:
Zazaca Kurmançça Farsça Türkçe
yalın hal no (ın) na (ına) ni (ıni) ev ' ' în ' înhâ bu (eril) ' (dişil) bunlar
oblik hal ney naê nine vi vê van bunu, bunun (eril) ' (dişil) bunları, bunların
Zazaca’da bütün gramer hallerine göre birer işaret zamiri bulunmasına karşın, Kurmançça ve Farsça’da işaret zamirleri kısmen kaybolmuştur. SÜBJONTİF:
kerdene (ker-) kırın (k-) kärdän (kon-) yapmak (yaps-)
ez ke bıkeri (bıkera) tı ke bıkerê o/a ke bıkero ez ko (ku) bıkım tu ko bıki ew ko bıke män ke bokonäm to ke bokonî û ke bokonäd (bokone) yapsam yapsan yapsa
Zazaca’nın burdaki özelliği, bazı Fiilerde bir Sübjontif kökünün olması. Kürtçe ve Farsça’da ise Sübjontif fiili Şimdiki Zaman gövdesinin köküyle kurulur. SONUÇ:
Örneklerden de anlaşıldığı gibi Zazaca’nın Kürtçe’nin, Kürtçe’nin de Farsça’nın bir lehçesinin olmadığı görülmektedir. Diller yeryüzünün renkleridir. Bu renklerin solmaması ve yaşaması ancak özgürce konuşulmasıyla ve geliştirilmesiyle mümkündür. Bu ise (özellikle Türk ve Kürt) resmî ideolojinin bakış açısına çıkarılarak; yani araştırılıp sahiplenerek gerçekleşir. Dil denen olgu sadece bir iletişim vasıtası değildir, verili insan toplumunun kültürünün taşıycısıdır. Dil denen kültürel olgunun bir iç dünyası, bir ruhu, doğa ve topluma bir bakış açısı olduğunu görmek istemezler. Bu anlamla dil, o dili konuşan toplumun ve bireylerin yaşam biçiminin ifadesidir. Önemli olan her dilin kendine has bir dünyası olduğunu bilmektir. Gule K. ve diğer arkadaşlara içten teşekkürler.
2 İranî Farsça değildir, bir genel terimdir. İran devletiyle de karıştırılmamalı Öte yandan Paşto (Afganca) dili bir Doğu-İranî dilidir. Diğer İranî dillerine Goranca, Lurca, Belutçice, Tacikçe, Osetçe vb. örnek olarak verilebilir. İranî tarih, edebiyat ve dilleriyle ilgilenen bilime İranistik denilmekte. Türk dilleriyle (Türkiye Türkçesi, Türkmence, Uygurca, Kırgızca vs.) , tarih ve edebiyatıyla ilgilenen bilimin adı ise Türkolojidir.
3Bu görüşü savunan ve bu konuda araştırması olan dilbilimciler: Vladimir Minorsky, Terry Lynn Todd (A Grammar of Dımli, Michigan, ABD, 1952) , Prof. MacKenzie (Göttingen Üniversitesi, Almanya) , Ludwig Paul (Göttingen) , Dr. Z. Selcan (Berlin Üniversitesi) , C.M. Jacobson (Rastnustena Zonê Ma, Bonn 1993) v.d.
4Yani 8.11.1995 günü, Avrupa'da Özgür Politika gazetesinde açıklanan, Rohat Alakom'un 9. sayfadaki 'Oskar Mann' adlı yazısında 'K. Hadank, Zaza Lehçesi adıyla bir kitap yayınladı' diye belirttiği gibi değil!
Zazaca kuzey bati irani dillerden biridir, kendine özgü gramatik ve anlayis bicimiyle diger dillerden ayrilir, kendi bölgesinin dilleriyle benzesen yönleride muhakkaki olmalidir ki vardir ve bunun doga olarakta böyle olmasi zorunludur, zazaca ya gecmeden zazalar kimdir demek gerekir aslinda? zazalar birilerinin iddia ettigi gibi hangi bir dilin konusulan bir lehcesi ve ya bölgesel bir agiz degildir, zazaca bir dildir ve kendi bölgesinde dogal olarak kendi butublugu icindé agizlara bölunmustur, bölunme dil icerisinde yasanir lehce icerisinde yasanan bölunmeler cok az farklilik gösterirler, zazalarda diger irani toplumlar gibi köken olarak ayni yerden gelmektedir bu diger tum insanlarin ayni yerden gelmesiyle esdegerdir? dunya dillerine de bakildiginda birbirinden cok uzak toplumlarda bile bazi kelimelerin benzesmesi, veya ayni anlamlari tasimalari cok normal bir durumdur, yani bu benzesme o dilleri illede baska bir dile ait göstermek icin zorlayici vede gecerli bir delil olarak kabul görmez, bu nedenledirki ayni bölgelerde yasayan toplumlardaki dil ve kultur benzesmesinin daha acik olmasi anormale kacmayan insan ve toplum dogasina uygun bir durumdur, bunu inancsal olarak ele aldigimizdada görulecek sey ayni bölgede yasayan toplumlarin inancsak benzerlikleride daha fazladir, yani doga yasalarina aykiri bitr durum yoktur, Zaten Kurani Kerimde bile insanlarin bircok dilde yaratildigi ve ALLAH onlarin tanisip kaynasmasi amaciyla farkli yaratildiklarini belirtmistir. Zazalar yani dunya insanlik agacinin bir kolu ve insanligin bir bütün olmasini saglayan bir milletidir. Zazalarin bir halk oldugunu kabul etmeyenler insanligi eksik yani sakat birakma cabasi icerisinde olanlardir, Zazacaya gelince zazacada bu toplumu ifade iden bilincin duile gelmis seklidir, dilin bilmek ile daha iyi iliski kurdugu baska bir dil yoktur, zazacada bilmek kelimesi ZUNAYIS ile ifade edilir Dil ise ZUN dur. bu bazi bölgesel agizlarda ZANAYIS ve ZAN olarakta söylenir. ZAZA kelimeside bu iki terimin birlesmesinden ileri gelmektedir kanimca, cunku bilmeni dile gelmesi, bilginin dillenmesi, sadece dillenenin bilgi olarak deger kazanmasi anlamlarida yuklenebilir, yani kendi adini koyan cok az toplumdan biri olma özelligine sahiptir, cunku bircok yabanci toplumda hatta yasadigimiz bölgedede kabul edilmemesi yani bilinmemesi bu nedenle olsa gerek. Bazi bölgelerde dimili veya dimilki olarakta ifade edilir ve bu yine buyuk bir cogunluk tarafindasn ortak payda olarak kabul edilir, yani bu terimde itiraz eden pek yoktur, BU adin kökeni deylem lilere dayandirilsada baska bir ihtimalde göz önunde bulundurulmalidir, tarihin baslagicinda toplumlar sahip olduklari seyler veya özellikleriyle isimlendirilirler, dimili, iki boyunlu anlaminda kullanilmis bir ismde olabilir vaya zazaca dilinde DIMI koyunun kuyrugu anlamindadir, kyoyunlari olan halk veya koyun guden arkasindan giden toplum anlamlarinida tasiyabilir, Yani söylenmek istenen sey ZAZA adi ve ZAZACA toplumun kendisinin kendini adlandirdigi kendini ifade ettigi isim dir. DIMILI ve DIMILKI ise baska toplumlarin onlari ismlendirmesi kimlik kazandirmak ve onlardan bahsederken ifade ettikleri bir durumdur, bunu tarihsel örenekleri elbetteki dünya toplumlari icerisinde mevcuttur, TÜRK adinin cinliler tarafindan taklilmasi gibe Cincede türk kelimesi Batidan gelenler anlamindaki bir kelimeden günumuze kadar gelmistir, bu kürt adiylada örneklendirilebilir, Sayin Abdullah öcalanda Sümer rahip devletinden demokratik uygarliga adli eserinde kürt adini cesitli sekillerde ifade etmekte ve bölge toplumlarinin herbirinin kendine göre kürtleri farkli isimlerde ifade etti´gini belirtmektedir. Bunlardan bazilari Kurti, ekrak, ve sümer toplumuyla karismis huri ve gutiler olarak ifade eder,
Hurr-i- yuksek memleketliler anlamina Gut-i- ökuzlü halk yada öküz sahibi halk kurt-i- daglilar dagda yasayan halk anlamina gelmektedirler hurri kelimesinin kökenini bilmemekle beraber guti ve kurti kelimelerinin zazacadaki kullanim sekli ve benzerligini görmek gerekir saglikli bir karar vermk icin, GU nun bizdeki ifade sekli GA dir yani öküzün zazacadaki adidir guttilerde öküzlü halk anlamina geldigi dusunulurse zazalar tarafindan isimlendirilmis olmalari kuvvetli bir ihtimaldir yine bu durum KURTI kelimesindede acikca görülmektedir KU nun bizdeki ifade sekli yine KU, KUE yada KO dur, yani anlamlandierildigi sekliyle yine dag anlamini tasir zaza dilinde, Zazacayi tarihi romanlardan gilgames in icerisindede ifade edilmis sekliyxle bulmek mumkundur gilgamis ismi bizde de buyuk manda yada camus anlamina gelmektedir bunun yaninda enkidu yu ilk gören kisininde zaza olmasi ihtimali kuvvetlidir, enkidu ö gune kadar görulen en vahsi ilk insandir, onun icindirki adi konulurken bu gunku hazir isim furyasindan faydalanilmamis onu ifade ederken onun özgunlugunu yansitan o güne kadar kullanilmamis bir isim secilmistir enkidu yani zazacadaki sekliyle (ini kum diyu) yani bunu kim gördü, bunu daha önce kim gördü veya daha önce hic görülmemis anlamlarini tasir ve ENKIDU nun ortaya cikisiyla bir isim koyma eylemine dönusur. tabi bunun yaninda hala zazacayi bsaka bir dilin lehcesi yana bir dili olusturan temel ögelerden biri olarakta degerlendirenlerde yok degildir, bu insanin kendine yabancilasmasi, kendini unutmasi kendi varligindan utanmasi kaynaklidir, cunku dilini kültürunu tanima gayreti icnde olamyanlar onu baska bir dilede ait gösterme sifatindan mahrum kalirlar cunku o dil hakkinda bildikleri sey cok azdir hatta bu konusmaktan ileri gitmemektedir, yani temel dayanaklari olmayan bir ifade anlayisidir, toplumlari veya halklari kendilerindn olmaya zorlayanlar ise bu insanliga yabancilasma kadar insanin kendi kendini yabancilastirma veya yabanci unsuirlari kendi icine katarak yapay bir güc yapay bir uygarlik yaratma cabasindaki kisi veya halklardirlar. ZAZA KELIMESI BIR YERDE KENDINI BILMEK TEN TÜREMISTIR herkese saygilar Yilmaz budancamanak
madem zaza'ya siz kürt lehçesi diyorsanız o zaman bu bilinçte olanlar laza'a türk lehçesidir derler bu ne biçim bir düşünce tamamen farklı bir dil lehçe tamamen olmasa bile bazı kelimeleri veya çoğu kelimeleri benzer düşüncelerinizi önce kendiniz düşünün sora paylaşın
zazaca zazaların kullandığı kürtçe ile kürtlerle alakası olmayan bir dildir. bir dilin başka bir dilelehçe olabilmesi için, o dilin kullanan ağızların birbirini anlaması gerekir kanısındayım ve böylede olması gerekir.
ki bir zaza, bir kürdü, kürtçe konuşanı anlamaz, bir kürtte, bir zazayı, zazaca konuşanı asla anlamaz. ne dediğini bilmez. ve bir zaza asla ve asla kürd olamaz.
bende bir kürt değilim olamam da ama zaza olduğum için de kendimi çok şanslı hissediyorum.
zazaca kürtçenin bir parçasıdır. bunu uyduruk kıydırık saçma sapan mi lliyetçilik yapan tek kutuplu düşünce sisteminin ürünü olan tipler değil bizzat dilbilimciler zazaların büyük çoğunluğu ve kurmanclar söylüyor. bir lafı söylerken iki değil üç defa düşünmek gerekir. zazaca kürtçedir. zaza kürttür. ve yaşasın zaza yaşasın kürt
anlamı ne
hardo
esselamun aleykum
arkadaşlar öncelikle kısaca ZAZAKİ BİR KÜRT HALK DİLİDİR demeliyim
çünkü mesele uzadıkca algılarımız sinir sıkıntı derken konu anlaşılmaz hal alır ben derdımı anlatayım derken yazdıklarım okunmaz OF DENİR geçilir.
bu arada.
arkadaşlar yorumları okudumda iyi niyetli safca yazılan şeylereee
KÖTÜ KÖTÜ aslında herseyı çoğumuzdan iyi bilenlerin sinsice yazdıkları sözler karışmıştır. ben o kendini türk sanan kimbilir nereli olan kişilere sesleniyorum EĞER TÜRKSENİZ NEDEN ORTA ASYALILARA BENZEMIYORSUNUZ NEDEN ELMACIK KEMİKLERİNİZ GENİŞ DEGIL
NEDEN UYGUR TÜRKLERİNE BENZEMIYORSUNUZ!
zazaca
bazı soruların cevabı çok uzundur ama bir tek kelimeyle özetlenebilir..
zazaki bir kürt halk dilidir
hatta en kral kürtlerin dilidir..
bakın en kral kürt dilidir demedim
en kral kürtlerin kullandığı dildir.. pekı neden oyle dedım bugunkı zazakının nereden geldıgını ana vatanın neresı oldugunu gelırkende kımlerı getırdıgını bılmenız yeterlıdır okuyun araştırın
kürt çoğrafyasının goz bebegınden gelır arastırın lütfen
BU DİL DOĞU ANADOLU YADA ORTA ASYA DİLİ DEĞİLDİR
EN KRAL KÜRTLERİN WELATINDAN GELEN BIRDILDIR ARASTIRIN
lütfen
evet zazacaya türkçe kurmanci sorani karışacaktır çünkü diller birbirinden etkılenır
ama bazende konusulan dilin adı bir ırk adı olmaz yada o dilin adı bir ırk adı olur ama konusanlar o ırktan olmaz.....
mesela bız bugun nece konusyoruz türkçe hoş türkçe diyoruzda içinde türkçe kelıme arasan mumla bulmazsın neyse
bizler bu dılı konusuyoruz ve şuan türkce yazıyorum değilmi ee biz KÜRT değilmiyiz?
ama bu dılı konusuyoruz ee bu durum bın yıllar evvel olmus olsa teknolojı olmasa kanıt olmasa boylede bılgısız ruhsuzlaştırılmış bır halk olduktan sonra sen turkce konusyorsun türksun olmazmıydı.. yanı biz şimdi neyle kürdüz diyebılıyoruz kaynaklarla teknolojıyle o zaman okuyun araştırın
ve demekki dil senın dılın olmasa bıle ırkın farklı olabılır siz zazakinin türkçemı almanacamı oldugnu konusacagınıza asıl meseleye gelın ıllede zazayı kurtten ayıracaksınız anladıkta yemezler bremın
za kelime olarak üremek demektir anlamı pekiştirmek için zaza denilmiştir zaza irani koluna bağlıdır ve tek başına bir dildir bunu bütün yapılan araştırmalarda görebilirsin zazaları herhangi bir gruba dahil etmek siyasidir kim ne derse desin gerçek bu
internetten alıntı
Kam kê aslê ho inkar keno, aqılra hero! ’ [= Kim ki aslını inkâr ediyor, akıl yönünden eşektir! ]. Bu deyim bir Zaza deyimidir.
Ama buradaki sözcüklerin kökenine bakacak olursak:
kim [ Eski Türkçe: kim [Bu sözcük Azerî, Başkurt,Kazak, Kırgız, Özbek, Kazan Tatar, Türkmen, Uygur gibi Türk lehçelerinde de kim biçimindedir. Mısır Arapçasında k±md±r? ; Suriye Arapçasında k±m k±ma; Kürtçede ki? , ké? (Kürtçe-Türkçe Sözlük, s. 213): Zazaca’da kam, kum; Çuvaşçada ad kam biçimlerindedir.]
ki [ Farsça
as(ı) l [ Arapça
inkar [ Arapça: inkâr
aqıl [ Arapça: akl
+ra [ Eski Türkçe: yön eki
hero [ Farsça: ker
olarak görürüz. Ortaya çıkan söz hazinesinin içinde Kürtçe ya da Zazaca kökenli bir sözcük yoktur. Bu konuda yapılan dil araştırmalarından Zazaların kökenleri hakkında bazı bilgilere ulaşılmıştır.
Doğu Anadolu’nun Elâzığ, Tunceli, Bingöl, Erzincan illerinin yayıldığı coğrafyada yaşayan Zazalar, Türk toplumunun içinde yaşayan aslı tarihî Türklüğe dayalı bir topluluktur. Batılı, Ermeni ya da Kürt araştırıcılar tarafından yazılan makale ve kitaplarda Zazalar ya Kürtlerin bir kolu ya da İranî (Guran-Zaza grubu) olarak gösterirler. Zaza-
ların ‘Zuzu, Zuza, Zozan, Zapsas, Mu-Zazir, Zou-Zou, Zizona, Zanzavina, Zerza, Zerzawe, Zuzaniye, Zawzan, Zazawa, Zazan’ gibi bir sürü uyduruk adlardan türemiş olabileceğini; hattâ Asur tabletlerinde adı geçen Zamza Krallığının adı olabileceğini iddia ederler. İngiliz tarih-
çisi Davik N. Mackenzie ise ‘Zazaların Hazar’dan gelerek, o sıralar Kürtlerin yerleşik olduğu bölgenin batısına yerleştikleri..’ görüşünü ileri sürer. Bazıları da onların M.Ö. 2350-2150 tarihleri arasında Anadolu’ya yerleşen Huriler olduğunu yazarlar. Yine bazılarına göre de Zazaların Kürtlerden çok önce bu topraklara yerleştikleri, bugün Kürtlerin yaşadıkları bölgelerin tarihsel olarak Zazaların anayurdu olduğudur.
Zazalar ve Kürtler üzerine araştırma yapan belirli bazı kişiler, Zaza adı verilen İnsanların menşeinin Türk olabileceği üzerinde hiç görüş belirtmemişlerdir. Bu teoriye neden sıcak bakmadıklarının sebebi, Türkiye’yi ve Türk kökenli insanlarımızı bölüp parçalamaktan
dolayıdır. Çünkü Zazalar Türk kökenli olursa, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu bölmeleri zorlaşacaktır.
Şimdi size bir anımı nakletmek istiyorum: 1988 yılı Temmuz ayında ‘Dede Korkut Sempozyumu’ için, Orhan Şaik Gökyay, Bahaeddin Ögel, Fikret Türkmen, Saim Sakaoğlu, Zeynep Korkmaz, Ahmet Bican Ercilasun ve Tuncer Gülensoy’dan oluşan bir TDK heyeti olarak Azerbaycan’ın başkenti Baku’ya gitmiştik. Rahmetli Elçi Bey de bu sempozde dinleyici olarak bulunuyordu. Sempozyum arasında bir gün bizi İsmailli adlı küçük bir dağ kasabasına götürdüler. Bu yemyeşil dağ kasabasında bizi sarışın, mavi ya da yeşil gözlü, beyaz tenli genç kız ve oğlanlar, ellerinde tepsi içinde pişmiş sıcacık ekmek ve tuz ile karşıladı-
lar. Anadolu’nun pek çok yöresine kaybolmuş olan ‘Tuz-Ekmek hakkı’ ağırlamasını burada görünce çok heyecanlanmıştık. O gezide yanımızda bulunan, Moskova Tarih Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk muallime ‘Bu gençler siz Azerîlerden farklı yapıdalar. Konuştukları
Türkçe de Azerîceden farklı, neden? ’ diye sorduğumda, aldığım cevap beni şaşırtmıştı. ‘Bu yörenin insanları eski Saka Türklerinin torunları. Sakaların en büyük boyu Partlar bu coğrafyaya yerleşmişler. Biz bunlara SAK deriz, sizler de ZAZA adını veriyorsunuz’ deyince, ka-
falarımızdaki pek çok sorunun cevabı bulunmuştu. Demek ki Anadolu’da yaşayan Zazaların köklerini Türk asıllı Sakalarda aramak da gerekiyormuş.Zazaların Kürt, Arap ya da İranî olamayacaklarının bir nedeni de bu kavimlerden farklı bir etnik yapıya sahip olmalarıdır. Kürtlerde, Araplarda ve Farslarda (İranlılarda) beyaz tenli, sarı saçlı ve mavi gözlü kadın ya da erkek bulunmazken, Zazalarda bu özellikler görülür. Bu da Peçenek, Kuman-Kıpçak ve Saka gibi Türk kavimlerinin bir özelliğidir ki bugün, Kazan, Başkurt, Çuvaş, Özbek, Kırgız gibi Türk boylarında da aynı özellikler görülür. Kırım ve Anadolu Türklerinin de büyük bir bölümünde bu özellikler vardır.
Zazaca, Kürtçe (Kürmançça) dan da farklı bir özelliğe ve kelime hazinesine sahiptir. Eğer bunlar ayrı birer dil olmasaydı, Zazalar ‘Zazaca-Türkçe Sözlük’, Kürtler de ‘Kürtçe-Türkçe Sözlük’ veya ‘Ferheng-i Kırdî i Tırkî’ diye sözlükler yayımlamazlardı. Zazaca-Türkçe Sözlük’ü incelediğiniz zaman pek çok eski Türkçe söz varlığının Zazacada aynen ya da bazı ses değişmelerine uğramış biçimleriyle yaşadığını görebilirsiniz. Türkçenin Zazaca ve Kürtçeye verdiği yüzlerce ödünç sözcük, TDK tarafından yayımlanacak olan ‘Türkiye Türkçesinde Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü’ adlı etimolojik sözlüğümüzde yer
almaktadır. Zazaların giyim-kuşam, mutfak, hayvancılık kültürleri, gelenek ve görenekleri Anadolu Türklüğünden farklı değildir. Fakat, başta gelenek-görenek olmak üzere birçok ba-
kımdan Kürtlerden farklı özellikler arz eder. Kuzey Irak, Batı İran, Kafkasya ve başka coğrafyalarda yaşayan Zaza aşiretleri bulunmamaktadır. Her ne kadar Zaza aşiretleri Koçgiri (1921) , Şeyh Said (1925) ve Dersim (1938) isyanlarını yaşadılarsa da bu isyanların bugün olduğu gibi dış güçlerin tahriki ile yapıldığı bilinmektedir. Bugün PKK içinde bulunan kandırılmış Zazaların sayısı Kürtlere göre oldukça azdır. Hattâ Anadolu’daki Türk birliğinin korunması için Türk ordusu ile birlikte savaşmışlar, bu ülkenin asıl soylarından olduğu gerçeğini görmüşlerdir. Bu vatan Türklerin olduğu kadar Zazaların, Kürtleşmiş Türklerin ve öteki toplumlarındır. Çünkü başka bir Türkiye ve Anadolu
yoktur.
sayın editör... daha önce bir yorum yazdım ve yayınlanmadı...acaba yayınlamanız için SİZİN GİBİ Mİ düşünmemiz lazım...? ? ? ?
söyleyin fikrinizi bilelim de öyle yazalım... bukadar da taraflı bir site olamaz...
Ben bir öğretmenim.Üniversitedeyke edebiyat öğretmenimle tartıştım.Ve zazacanın ayrı bir dil olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.Biz zazayız arkadaşlar.Allah bizi zaza olarak yaratmıştır.Bu nedenle kendimizi başkalarının bir dalı,uzantısı görmek gibi aşağılık bir psikolojiye kapılma lüksümüz yok.Allah zazaları korusun
yolda gördüm bi zaza sarılmıştı pivaza dedim kekke derdin nedir dedi keke aşık oldum ben pivasa.diyarbakırlı zaza kardeşim kemal için bu...
SAYIN BİNGÖL ZAZASI KARDEŞİM SEN BİNGÖLLÜ OLABİLİRSİN AMA ZAZASI KELİMESİ HİÇ UYMUYOR YAZDIKLARINA.(BANA HATIRLATIYOR) İKİLİSİNDEN KASTIN NEDİR BUNU EDEBİYATÇILAR BİLE ÇÖZEMEZ.BİR ZAZA, KÜRTLERLE AYNI BÖLGEDE YAŞAMAMIZA RAĞMEN NEDEN DEDELERİMİZ VE BİZ KENDİMİZ İÇİN ZAZA TERİMİNİ KULLANMIŞIZ HİÇ MERAK ETMEZMİ BE.ÖRNEĞİN BİR SORANİ LEHÇESİNİ KULLANAN KİŞİYE HANGİ DİLİ KONUŞUYORSUN YADA HANGİ MİLLETTENSİN DİYE SORULDUĞUNDA BEN SORANİYİM DİLİM DE SORANİCE DEDİĞİNE RASTLANMAMIŞTIR.SÖYLEDİKLERİ CÜMLEDE SORAN DİYE Bİ KELİME KULLANMAZLAR KÜRDÜM VE KÜRTÇE KONUŞUYORUM DERLER PEKİ SORANİ NEDİR DİYE SORDUĞUNUZ DA ONU BİZ DEĞİL DİĞER KÜRTLER BİZE DİYORLAR CEVABINI VERİRLER.PEKİ YA BİR ZAZA NEDEN KENDİSİNE ZAZA DER NEDEN DEDELERİMİZ KENDİLERİNE ZAZAYIZ DERLERDİ.KÜRTLERE KIRDAS DERLER Dİ DE NEDEN KENDİLERİNE KÜRTZAZA DEMEZLERDİ.LÜTFEN KARDEŞLERİM KİMSENİN KUYRUĞU YA DA UZANTISI OLDUĞUNUZU SÖYLEDİĞİNİZDE VİCDANINIZ RAHAT EDİYORMU KAFANIZ DAKİ SORU İŞARETLERİ BİTİYORMU DİYE DENEYİN! BEN KÜRTÇE VE TÜRKÇEYE BAKTIĞIMDA VE ZAZACAYI DA İNCELEDİĞİMDE(KÜRTÇEYİ DE BİLİYORUM) ZAZACA-KÜRTÇE, ZAZACA-TÜRKÇE ORTAK KELİMELERİN SAYISI HEMEN HEMEN AYNI, EE O ZAMAN HEM KÜRDÜM HEM TÜRKÜM DEMELİSİNİZ.MADEM BU OLMAYACAK BİŞEY O ZAMAN ZAZAYIM NEDEN HALA DİYEMİYOR BAZILARIMIZ.NEDEN EMANETİMİZİ KÜRDÜZ DİYİP ONLARA HAVALE EDİYORUZ.KENDİMİZİ KANDIRIYORUZ.SİZE BİZATİHİ MUHATAP OLDUĞUM Bİ MÜNAKAŞAMI ANLATAYIM Bİ KÜRT ARKADAŞIM İLLA KÜRTLERİN Bİ KOLUSUNUZ DEDİ BENDE ONA SEN SORANİCE VE KIRMANÇİ ANLIYORMUSUN DEDİM
BANA BEN KIRMANÇIM SORANİCE Yİ DE DİKKATLİ DİNLEDİĞİM DE ÇOK İYİ ANLIYORUM DEDİ O ZAMAN BU DA ZAZACA BUYRUN DEDİM VE TANE TANE KONUŞTUM BANA YAV BİR KAÇ KELİME ANCA ANLADIM HANGİLERİ DEDİM BAKTIM BU ANLADIĞI KELİMELERİN YARISI ZATEN TÜRKÇEDEN GİRMİŞ OLANLARI DİĞERLERİ DE EZ,TI VE ÇI.EE BU KELİMELERİ İRANLILAR TACİKLER AFGANLAR PAKİSTANLILAR OSETLER DE KULLANIYOR DEDİM.O ZAMAN ONLAR DAMI KÜRT OLDULAR DEDİM.YAV İŞTE HEPİMİZİN DİLİ AYNI KÖKENDEN GELİYOR YANİ DEDİ.PEKİ ONU DA AÇIKLIYAYIM DEDİM.HİNT İRANİ DİLLER GÜNEY ASYANIN HER YERİNDE KONUŞULUR.ZAZA,KÜRT,İRANLI,AFGAN,TACİK,OSET,HİNDU BUNLARIN HEPSİ AYNI DİL AİLESİNDENDİR.MESELA MACARCA,FİNCE,MOĞOLCA,JAPONCA URAL ALTAY DİL AİLESİNDE BULUNURLAR FAKAT BİR MACARIN BİZ TÜRKÜZ BİR TÜRKÜN DE JAPONUZ DEDİĞİNE TANIK OLDUN MU DEDİM HAYIR DEDİ.SONUÇ=BİR ZAZA DEVLETİNİ DE DİLİNİ DE DİNİNİ DE SEVMELİ BUNLARIN HER ÜÇÜNÜ DE SEVMEYEN DALALET VE HIYANETİN EN BÜYÜĞÜ İÇERİSİNDEDİR.(ZIWANO EN WEŞO O,KAM VANO NİYO,WA WERZO ŞIRO,NAMEY CI Zİ WEŞO,KISEY CI Zİ WEŞO)
bıngol ve cevresınde dogmus bırı olarak bana zaza kurtu hatırlatıyor
direga zere mi
zaza belli başına bir dildir. bunu kimse inkar edemez biz sadece kürtlerle iç içe yaşamışız. bundan dolayı işte zazalar kürttür diyorlar ya biz niye inkar edelimki kürt olsaydık kürdüz derdik niye inkar edelimmi neysek o. sonuçta insanız ama hekes yerini bilmeli. biz kürtlere dedik tarafsız bir ülkede toplanalım bir konferans düzenliyelim dedik herkes belgelerini döksün herkes bildiklerini ifade etsin.dünyanın en iyi dil bilimcilerini, tarihçilerini getirelim önce dinlesinler sonra belgeleri verelim araştırsınlar baksınlar onlarda tartışsın sonra bize kararını bildirsinler ozaman ne sonuç gelirse kabul her iki taraf için. ama kabul etmediler bu olay yurtdışında gerçekleşmiş. [email protected] zaza cumali anlı
kürtçenin bir lehçesidir.her dil gibi renkli köklü bir dil.
Zazaca Anadolu'da konuşulan bir dildir.
Kürtçe ile Türkçe'nin karışmasından doğduğu yalandır
başlı başına bir dildir.
Anayurdu İran'ın kuzeyindeki Deylamistan bölgesidir
bu yüzden Zazaca'ya Dimillice de denir.
Tunceli,Sivas,Erzincan,Bingöl,Muş,Elazığ,Diyarbakır,Bitlis,Batman,Gümüşhane,Erzurum,Malatya,Adıyaman,Kayseri..Suriye,Irak,İran...
bölgelerinde konuşulur.
kürtçeyle uzaktan yakından alakası yoktur..
bozulmuş bir türkçedir..
kürtçenin bir lehçesi olduğu konusundaki iddialardan kuşkuluyum bence başlıbaşına bir dil bunu anlamak için gramerine bakmak lazım herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum sırf birşeşyleri kanıtlamak adına bilimsel kanıtları göörmezden gelmemek lazım
hayatta en sevdiğim en kibar dil...bilmeyenler kesinlikle büyük bir yoksulluk içindeler deli deyimlerden oluşan muthiş akustik bir lisan
nedir bu yok zazaca yok kırmançi falan baksana zazaca bıde lehçelerı varmıs komik :)
Zazaca'nın Lehçeleri
1) Kuzey Zazacası:
Tunceli, Gümüşhane, Erzurum, Muş-Varto, Sivas, Kayseri (Sarız) ve Erzincan dolaylarında konuşulur. Bununda kendi içinde de kendi ara lehçeleri vardir. Doğu-Dersim, Batı-Dersim, Varto lehçeleri gibi. Zazaca'nın Dersim'deki Kırmanjki adlandırılması ile Kuzey-Kürtçesi Kurmancî birbirine karıştırılmamalıdır.
2) Merkez Zazaca (Palu-Bingöl) :
Bingöl, Elazığ ve Diyarbakır dolaylarında konuşulur. Bunun içinde de kendi ara ve geçiş lehçeleri vardir, Palu, Solhan, Hini, Ergani, Kulp, Piran, Maden lehçeleri gibi.
3) Dimli / Güney Zazaca:
Adıyaman (Gerger) , Malatya, (Pötürge, arapkir) , Diyarbakır (Çermik, Çüngüş) ve Şanlıurfa(Siverek) dolaylarında konuşulur. Bunun içinde de kendi ara lehçeleri vardir; Çermik, Gerger ve Siverek gibi.
Aksaray, Sarız, Mutki Zaza coğrafyasının dışında konuşulan şiveleri de yan lehçeler olara adlandırılır.
Zazaca'nın Sınıflandırılması Üzerine Tartışma
Zazaca'nın İran dilleri arasındaki yeri politik bir tartışma konusudur. Bu tartışmada iki grup vardır. Birinci grup Zazaca'yı bir dil olarak kabul ederken. İkinci grup ise Zazaca'yi Kürtçenin dört lehçesi arasinda saymaktadir.
Ethnologue Zazaca'yı, Hint-Avrupa dil ailesinin, Kuzey Batı İran dilleri bölümünün, Zaza-Gorani Dil Grubu içinde sınıflandırmaktadır.
Ayrıca, Oskar Mann, Zazaca'yı Hazar Dillerine ve Goranca'ya yakın bir dil olarak kabul ederken, Goranca da Kürt dilinden sayılmıyor. Kürdolog Celalet Ali Bedirxan da Zazaca'yı Kürtçe'de SAYMAZ. Karl Hadank, T.L.Todd, Joyce Blau, Ludwig Paul, Zülfü Selcan ve Jost Gippert yine aynı görüştedir. Zazaca'nın bir lehçe değil de başlıbaşına bir dil olduğunu ilk olarak Oskar Mann, Peter Lerch'in ekiskliklerini de eleştirmekle birlikte, 'Mundarten der Zâza' adlı eserinde, 7 sayfalık bir sesbilimsel, morfolojik ve gramatik karşılaştırmayla KANITLAMIŞTIR. Keza Zülfü Selcan da Zazaca'nın neden Kürtçe ve diğer İrani dillerden farklı olduğunu, 'Grammatik der Zaza-Sprache' adlı doktora çalışmasında ayrıntılı işlemiştir. Zazaca'nın Kürtçe'ye dahil olduğuna dair birçok kaynak veya belirleme ve de yaygın görüş varken, dilbilimsel olarak KANITLANMAMIŞTIR. Hint-Avrupa dilleri uzmanı Prof. Dr. Jost Gippert'e göre Zazaca, belgelenmiş Orta-İrani Dillerden Part diline yakınlık arzetmekte. Bundan ötürü Orta-Zazaca (İslamlaşma çağından önce) Part diline çok yakın bir dil olmuş olması gerek.
zazaca benim konuştuğum ana dilimdir ben hasan oral bucak siverekliyim.biz zazalar ve kürtler vede türkler burda kardeş kardeş yaşıyoruz.zazaca mezopotamyanın kuzeyinde konuulan dildir. buda türkiyede güneydoğuanadolu bölgesi oluyor.zaza kürt ne fark eder önce insanız.ama sayın kürt arkadaşlarım ne derseniz deyin biz toplumdan dışlanmış küçümsenen insanlarız.nederseniz deyin bu türkiyede doğrudur. ayrıca zazaca bir dildir aslı farsçadan gelir.ve azericede tacikçede vede diğer uzak türk ülkelerinin konuştuğu dillerle büyük yakınlık gösterir.vede vede ayrıca zazaca da almancada olan birçok kelime vardır. ne derseniz deyin bizim dilimiz kürtlerin dili temel olarak Hint-Avrupa dillerine giriyor
metin-kemal kahraman çok iyi söylüyor
Bu yazıda Zazaca’yı (Dımılki, Kırmancki, Zazaki) , Kurmançça (Kurmancî, Kuzey-Kürtçesi) ve Farsça (Zäbâne Fârsî, yeni-Farsça) dilleriyle kelime ve gramer farklılıkları açısından karşılaştırmaya çalışacağız. Ele alacağımız örnekler yer darlığı nedeniyle daha çok günlük dilin kelimelerini içerecek. Zira bu konuda bir kitap oluşturabilecek kadar örnek verilebilir.
Bilindiği gibi, Zazaca, Kurmançça ve Farsça aynı dil ailesindendir. Ancak aynı dil ailesinden olmaları birbirlerinin lehçeleri olmalarını gerek-tirmez. Günümüzde yapılan en büyük yanlışlık işte bu noktadır. Bu diller arasındaki fark, Türkçe-Türkmence veya İspanyolca-Portekizce dilleri arasındaki farkla aynı şey değildir.
Zazaca, Kurmançça (Kürtçe) ve Farsça Hint-Avrupa dillerinin Batı-İranî alt-dil grubuna girmektedirler. Farsça ve Kürtçe Güney-Batı İranî diliyken, Zazaca bir Kuzey-Batı İranî dilidir. Fakat Kurmançça kendi içinde daha çok Kuzey-Batı unsurları içermektedir.
İranistik dilbiliminde Zazaca başlıbaşına bir dil olarak görülmektedir. Aynı şekilde ünlü Alman dilbilimci Oskar Mann da Zazaca’nın başlıbaşına bir dil olduğunu savunmuş ve bunu 'Mundarten der Zâzâ. Hauptsächlich aus Siverek und Kor' (Zazaca’nın Ağızları. Özellikle Siverek ve Kor yöresinden) adlı çalışmasında ispatlamıştır. Oskar Mann'ın ölümünden sonra Karl Hadank bu çalışmayı Berlin’de 1932 yılında bir kitap haline getirmiştir. Kitabının 18’den 23. sayfasına kadar olan 'Das Zaza nicht Kurdisch' (Zazaca Kürtçe değildir) bölümünde bu konuyu bilimsel olarak irdelemiştir.
Resmî ideolojinin iddia ettiği gibi Zazaca Kürtçe'nin veya Kürtçe Farsça'nın bir lehçesi değildir. Bunun böyle yanlış irdelenmesinin nedeni politik olmasından dolayı ve dilbilimcilerin yeterince bu konunun üzerine eğilmemesindendir.
· Zazaca’da Dersim lehçesinin Pülümür şivesine ağırlık verilmiştir. Açıklayıcı olması için gerektiğinde parentez içlerinde başka diyalektlerden de örnekler verilecektir.
· Kurmançça’da yazı dili olarak Cizre-Botan lehçesi kullanılmaktadır. Buna rağmen yer yer Kuzey-Kurmançça (Dersim, Malatya) lehçeleri de saptanmıştır.
· Farsça verilen örnekler günümüzde kullanılan Farsça’nın edebiyat dilidir. Halk ağızları bazen farklı değişiklikler içerdiğinden parentezlerle, veya italik yazıyla belirtilmiştir. Farsça genellikle Arap harfleriyle yazılır, ama burada okuyucunun rahat anlayabilmesi için Latin harfleri kullanılmıştır. Söyleyiş özelliği ise Zazaca ve Kurmançça’nınkine yakındır. Bu nedenle, Farsça için burda kullanılan bazı harflerin telaffuzu üzerindede durulmuştur:
ä: kısa ‘a’, ‘a’ ve ‘e’ arası bir ses.
â: uzun ‘a’, ‘a’ ve ‘o’ arası bir ses. Bu ‘â’ halk ağzında bazen uzun ‘û’ya
dönüşür. Örneğin: män be xâne mîräväm (ben eve gidiyorum) yazılırken, halk
ağzında ise mîräm xûne denir.
e: kısa ‘e’ Türkçe’nin ‘e’sinden daha incedir.
ê: uzun ince bir ‘e’
î: uzun ‘i’
û: uzun ‘u’
o: kısa ‘o’
MASTARLARIN KARŞILAŞTIRILMALARI
(parentezlerde Şimdiki Zaman gövdesinin kökleri belirtilmiştir) :
Örneğin: kerdene (yapmak) : Mastar; kerd-: Geçmiş Zaman gövdesi; k-(en) -: Şimdiki Zaman kökü; ker-: Sübjontif Gövdesinin kökü
Zazaca
Kurmançça (Kürtçe)
Farsça
Türkçe
rakerdene (k- ra)
vekırın (ve -k-)
bâz kärdän (bâz -kon-)
açmak
ardene (a-)
anin (tin-)
âvärdän (-âvär-, -âr-)
getirmek
wendene (wan-)
xwandın (-xwin-)
xândän, xûndän (-xân-, -xûn-)
okumak
qesey kerdene (qesey k-)
qıse/dang kırın (qıse -k-)
härf zädän (härf -zän-)
konuşmak
vatene (va-)
gotın (-bêj-, -bê-)
goftän (-gû-, -g-)
söylemek
şiyaene (so-, şo-, şı-)
çûn (-ç-, ter-)
räftän (-räv-, -r-)
gitmek
amaene (ye-, ê-)
hatın (tê-)
âmädän (-â-)
gelmek
dıtene (dos-, doş)
dotın (-doş-)
dûşîdän (-dûş-)
sağmak
roniştene (nis- ro)
rûnıştın (rû -n-)
neşestän (-neşîn-, -şîn-)
oturmak
weçinitene (çin- we)
helbıjartın (hel -bıjêr-)
vär çîdän/bär çîdän (vär-çîn-)
seçmek
ŞİMDİKİ ZAMANIN KURULUŞ KURALLARI:
diyene (vên- vin-,)
Şimdiki Zaman kökünden sonra ve şahıs sonekinden önce
-en- araeki eklenir (bazen an, in, on, un, ün ’e değişir) :
ez vênenu (vinon, vênena) tı (tu) vênena (vinenê)
o vêneno
a vênena
ma vênenime (vêneme)
sıma (şıma) vênenê
i (ê) vênenê
ditın (-bin-)
Şimdiki Zaman köküne Şimdiki Zaman belirtisi
olarak dı- (de-, da-) öneki eklenir, kökten sonra şahıs soneki:
ez dıbinım
tu dıbini
ew dıbine
-
em dıbinın
hun (hon) dıbinın
ew (ewan) dıbinın
dîdän (-bîn-)
Şimdiki Zaman köküne Şimdiki Zaman belirtisi
olarak mî- öneki eklenir, kökünden sonra şahıs soneki:
män mîbînäm
to mîbînî
û mîbînäd (ûn mîbîne)
-
mâ mîbînîm
şomâ mîbînîd (mîbînîn)
îşân/ânhâ mîbînänd (mîbînän)
mastar: görmek
ben görüyorum
sen görüyorsun
o (eril) görüyor
o (dişil) görüyor
biz görüyoruz
siz görüyorsunuz
onlar görüyorlar
Görüldüğü gibi Zazaca’nın Şimdiki Zaman çekiminde Mastar bir ara-ek almakta ve eril/dişil ayrımına göre çekim farklılaşmaktadır. Oysa Farsça ve Kurmançça’da Mastar önek almaktadır. Şahıs sonekle-rinde Zazaca Kurmançça’yla tamamen ayrılırken, Kurmançça ve Farsça’nın birbirine olan yakınlığı tablodan kolayca anlaşılmaktadır. Zazaca ve Farsça’nın birinci ve ikinci çoğul şahıs zamirleri bayağı yakınlık göstermekte (ma, şıma, şomâ) . İlginç olan şey, bu zamirlerin Zazaca’da Oblik Hal’de de değişmemesi:
Zazaca
Kurmançça
Farsça
Türkçe
yalın hal
ma ameyme
sıma amey
em hatın
hun hatın
mâ âmädîm
şomâ âmädîd (âmädîn)
biz geldik
siz gediniz
oblik hal
çê ma (keyê ma)
çê sıma (keyê şıma)
mala me
mala we
xânêye mâ (xûnêyemân)
xânêye şomâ (xûnêyetân)
evimiz
eviniz
OLUMSUZLUK DURUMU:
-en- araeki kalkmaz, olum-suzluk öneki nê- eklenir:
ez nêvênenu
Şimdiki Zaman belirtisi dı- kalkar, yerine na- (nı-, no-) eklenir:
ez nabinım
Şimdiki Zaman
belirtisi mî- kalkmaz, olumsuzluk öneki ne- eklenir:
män nemîbînäm
ben görmüyorum
SAYILAR:
Zazaca
Kurmançça
Farsça
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
30
40
100
200
1000
zu, jü (jew, yew)
dıde,dı
hire
çar (çor, çehar)
phonc (panc)
ses (şeş)
hawt (hot, 'hewt)
heşt
new
des
des u zu (jewendês)
des u dıde (dıwês)
des u hire (hirês)
des u çar (çarês)
des u phonc (pancês)
des u ses (şıyês)
des u hawt (hewtês)
des u heşt (heştês)
des u new (newês)
vişt (vist)
vişt u zu (vist u yew)
hirıs
çewres
se (sed)
dısey
hazar
yek
dudu,du
sısê, sê
çar
pênc
şeş
heft
heşt
neh
deh
yanzdeh (deh u yek)
dıwanzdeh (deh u du)
sêzdeh (deh u sê)
çardeh (deh u çar)
panzdeh (deh u pênc)
şanzdeh (deh u şeş)
hıvdeh (deh u heft)
hıjdeh (deh u heşt)
nozdeh (deh u noh)
bist
bist û yek
si (sih)
çel (çıl)
sed
du sed
hezar
yek (ye)
do
sê
çähâr (çâr)
pänc
şeş (şîş)
häft
häşt
noh
däh
yâzdäh
dävâzdäh
sîzdäh
çähârdäh (çârdäh)
pânzdäh (pûnzdäh)
şânzdäh (şûnzdäh)
hefdäh (hevdäh)
hecdäh (hejdäh)
nûzdäh
bîst
bîst o yek
sî
çehel (çel)
säd
devîst
häzâr
SÖZCÜKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI:
(e: eril; d: dişil)
Zazaca
Kurmançça
Farsça
Türkçe
çım (çısm) e
çav e
çeşm
göz
gos (goş) e
guh (go) e
gûş
kulak
buri e
bırû e
äbrû
kaş
boji (bazi) , qol e
mıl, bask, pil
bâzû
kol
dızd e
dız e
dozd
hırsız
zerd
zer
zärd
sarı
şia, sia
reş
sîâh
siyah
adır e
agır e
âtäş
ateş
game d
gav d
gâm
adım
name e
nav e
nâm, esm
ad
sewe (şewe) d
şev (şav) d
şäb
gece
genım e
genım e
gändom
buğday
pırd e
pır e
pol
köprü
dewe d
gund e
rûstâ, dê
köy
heya, ya, êê
erê, herê, belê
ârê, bälê
evet
nê
na, no
näh, xeyr
hayır
Zazaca ve Kurmançça’da isimlerde eril/dişil ayrımı (genüs) varken, Farsça’da bu ayrımı göremiyoruz (Sorani-Kürtçe’sinde de olduğu gibi) . Kurmançça’da sözlerin genüsü tek izafelerde ve Oblik Hal’de oluşurken, Zazaca’da dişil kelimeler Yalın Hal’de şöyledir: -e veya -i bitişik ve sonu vurgusuz.
Örneğin: uşire, bıze, rêçe, gêrmi, tiji, derjêni. İstisna: balişna, manga, kesa gibi sözler.
Farsça’da tek Yalın Hal varken, Zazaca ve Kurmançça’da ise üç hal vardır:
1. Yalın Hal, 2. Oblik Hal, 3. Çağrı Hali
OBLİK HALİN ŞAHIS ZAMİRLERİ:
(Farsça’daki halk ağzının sonekleridir)
Zazaca
Kurmançça
Farsça (Halk Ağzı)
Türkçe
mı(n) * ma
to sıma (şıma)
dey, ey, cı dine, ine (inan)
daê, aê, cı
mın me
te we
wi wan
wê
-äm -emân
-ät, -et -etân
-äş, -eş -eşân
-
beni, benim, bana bizi, bizim, bize
seni, senin, sana sizi, sizin, size
onu, onun, ona (e) onları,
...,......,...,... (dişil)
* mı’nın n’si Zazaca’da kaybolmuştur ve şu gibi durumlarda çıkar: Na vıstüriya mına. (Bu benim kaynanamdır) , yada: alvaze mıno khan (eski arkadaşım) .
ÇAĞRI HALİ:
ero Heso!
lo Heso!
(lan) Hasan!
erê çênê! (keynê)
lê keçıkê! (qizê)
kız!
alvazenê! (embazêno!)
hevalno!
arkadaşlar!
Kurmançça ve Zazaca’da ortak olan bir başka nokta ise 'Ergatif' Hal, yani Geçmiş Zamanda, Geçişli Fiiller’de özne ve nesnenin yer değiştirmesi hali. Ergatif Hal eski İranî dillerinde ve Kafkas dillerinde, örneğin Gürcüce’de de vardır.
Zazaca
Kurmançça
Farsça
Türkçe
ez cêniye vênon
ez jın dıbinım
män zän mîbînäm
ben kadın görüyorum
ez a cêniye vênon
ez wê jınê dıbinım
män ân zän râ mîbînäm(män ûn zänû mîbînäm)
ben o kadını görüyorum
mı cêniye diye
mın jın dit (di)
män zän dîdäm
ben kadın gördüm
ez to vênon
ez te dıbinım
män to râ mîbînäm (mîbînämät)
ben seni görüyorum
mı tı diya
mın tu diti
män to râ dîdäm (dîdämät)
ben seni gördüm
mı tı diya, Türkçe’ye birebir çevrilince: sen benden taraf görüldün.
TAYİNİ SIFAT:
çêneka rındeke (keyneka rındekı)
keçıka (qiza) xweşık
doxtäre qäşäng
güzel kız
laako rındek (lajeko rındek)
lawê/kurrê xweşık
pesäre qäşäng
güzel oğlan
domanê (qeçê) nêweşi
zaroyên nexweş
bäççehaye märîz (nâxoş)
hasta çocuklar
caê de xıravın (caê do xırabın)
ciheki xırab
câyî xärâb
kötü bir yer
bırae tüyo qız
bırayê teyê pıçûk
bärâdäre kûçeke to
küçük kardeşin
Zazaca’nın özelliği: 'de' edatının oluşu, hatta Güney lehçelerinde (Çermik-Siverek vd.) eril (do) ve dişil (da) edatı da mevcuttur. Dahası Zazaca’da sıfatlar bir dişil ek (-e, -ı) veya çoğul eki (-i) almaktadır.
ÖN TAKI VE SON TAKILAR:
.... de(r)
ez çê deru (ez keye dıra)
lı..., dı...de
ez lı mal ım
där.., tû...
där xânêyäm (tû xûneam)
-de
halievdeyim
.... ra
Dêsımi ra
jı...
jı Dêrsımê
äz...
äz Dîrsem
-den hali
Dersim’den
.... rê / ve...
cı rê peru don(danu ve cı)
jı... ra
jêra pere dıdım
be....
be û pûl mîdähäm (pûl mîdämeş)
-e hali
ona para veriyorum
hata...
heta (heyan) ...
tâ...
... -e kadar
-de ve -den Hali için Zazaca’da bir sontakı gerekirken, Kurmançça ve Farsça’da bunlar öntakı olarak kullanılır.
'BU' İŞARET ZAMİRİ:
Zazaca
Kurmançça
Farsça
Türkçe
yalın hal
no (ın)
na (ına)
ni (ıni)
ev
'
'
în
'
înhâ
bu (eril)
'
(dişil) bunlar
oblik hal
ney
naê
nine
vi
vê
van
bunu, bunun (eril)
'
(dişil) bunları, bunların
Zazaca’da bütün gramer hallerine göre birer işaret zamiri bulunmasına karşın, Kurmançça ve Farsça’da işaret zamirleri kısmen kaybolmuştur. SÜBJONTİF:
kerdene (ker-)
kırın (k-)
kärdän (kon-)
yapmak (yaps-)
ez ke bıkeri (bıkera)
tı ke bıkerê
o/a ke bıkero
ez ko (ku) bıkım
tu ko bıki
ew ko bıke
män ke bokonäm
to ke bokonî
û ke bokonäd (bokone)
yapsam
yapsan
yapsa
şime (şim)
! şêrime?
herın!
em herın?
berävîm (berîm) !
berävîm (berîm) ?
gidelim!
gitsek mi?
Zazaca’nın burdaki özelliği, bazı Fiilerde bir Sübjontif kökünün olması. Kürtçe ve Farsça’da ise Sübjontif fiili Şimdiki Zaman gövdesinin köküyle kurulur.
SONUÇ:
Örneklerden de anlaşıldığı gibi Zazaca’nın Kürtçe’nin, Kürtçe’nin de Farsça’nın bir lehçesinin olmadığı görülmektedir.
Diller yeryüzünün renkleridir. Bu renklerin solmaması ve yaşaması ancak özgürce konuşulmasıyla ve geliştirilmesiyle mümkündür. Bu ise (özellikle Türk ve Kürt) resmî ideolojinin bakış açısına çıkarılarak; yani araştırılıp sahiplenerek gerçekleşir. Dil denen olgu sadece bir iletişim vasıtası değildir, verili insan toplumunun kültürünün taşıycısıdır. Dil denen kültürel olgunun bir iç dünyası, bir ruhu, doğa ve topluma bir bakış açısı olduğunu görmek istemezler. Bu anlamla dil, o dili konuşan toplumun ve
bireylerin yaşam biçiminin ifadesidir. Önemli olan her dilin kendine has bir dünyası olduğunu bilmektir. Gule K. ve diğer arkadaşlara içten teşekkürler.
DIPNOTLAR:
1 Bu metnin Zazacasi TIJA SODIRI dergisinin 2.sayisinda (çele 96) Yayinlanmiştır.
2 İranî Farsça değildir, bir genel terimdir. İran devletiyle de karıştırılmamalı Öte yandan Paşto (Afganca) dili bir Doğu-İranî dilidir. Diğer İranî dillerine Goranca, Lurca, Belutçice, Tacikçe, Osetçe vb. örnek olarak verilebilir. İranî tarih, edebiyat ve dilleriyle ilgilenen bilime İranistik denilmekte. Türk dilleriyle (Türkiye Türkçesi, Türkmence, Uygurca, Kırgızca vs.) , tarih ve edebiyatıyla ilgilenen bilimin adı ise Türkolojidir.
3Bu görüşü savunan ve bu konuda araştırması olan dilbilimciler: Vladimir Minorsky, Terry Lynn Todd (A Grammar of Dımli, Michigan, ABD, 1952) , Prof. MacKenzie (Göttingen Üniversitesi, Almanya) , Ludwig Paul (Göttingen) , Dr. Z. Selcan (Berlin Üniversitesi) , C.M. Jacobson (Rastnustena Zonê Ma, Bonn 1993) v.d.
4Yani 8.11.1995 günü, Avrupa'da Özgür Politika gazetesinde açıklanan, Rohat Alakom'un 9. sayfadaki 'Oskar Mann' adlı yazısında 'K. Hadank, Zaza Lehçesi adıyla bir kitap yayınladı' diye belirttiği gibi değil!
Zazaca kuzey bati irani dillerden biridir, kendine özgü gramatik ve anlayis bicimiyle diger dillerden ayrilir, kendi bölgesinin dilleriyle benzesen yönleride muhakkaki olmalidir ki vardir ve bunun doga olarakta böyle olmasi zorunludur,
zazaca ya gecmeden zazalar kimdir demek gerekir aslinda?
zazalar birilerinin iddia ettigi gibi hangi bir dilin konusulan bir lehcesi ve ya bölgesel bir agiz degildir,
zazaca bir dildir ve kendi bölgesinde dogal olarak kendi butublugu icindé agizlara bölunmustur, bölunme dil icerisinde yasanir lehce icerisinde yasanan bölunmeler cok az farklilik gösterirler,
zazalarda diger irani toplumlar gibi köken olarak ayni yerden gelmektedir bu diger tum insanlarin ayni yerden gelmesiyle esdegerdir? dunya dillerine de bakildiginda birbirinden cok uzak toplumlarda bile bazi kelimelerin benzesmesi, veya ayni anlamlari tasimalari cok normal bir durumdur, yani bu benzesme o dilleri illede baska bir dile ait göstermek icin zorlayici vede gecerli bir delil olarak kabul görmez,
bu nedenledirki ayni bölgelerde yasayan toplumlardaki dil ve kultur benzesmesinin daha acik olmasi anormale kacmayan insan ve toplum dogasina uygun bir durumdur,
bunu inancsal olarak ele aldigimizdada görulecek sey ayni bölgede yasayan toplumlarin inancsak benzerlikleride daha fazladir,
yani doga yasalarina aykiri bitr durum yoktur,
Zaten Kurani Kerimde bile insanlarin bircok dilde yaratildigi ve ALLAH onlarin tanisip kaynasmasi amaciyla farkli yaratildiklarini belirtmistir.
Zazalar yani dunya insanlik agacinin bir kolu ve insanligin bir bütün olmasini saglayan bir milletidir.
Zazalarin bir halk oldugunu kabul etmeyenler insanligi eksik yani sakat birakma cabasi icerisinde olanlardir,
Zazacaya gelince zazacada bu toplumu ifade iden bilincin duile gelmis seklidir,
dilin bilmek ile daha iyi iliski kurdugu baska bir dil yoktur,
zazacada bilmek kelimesi ZUNAYIS ile ifade edilir
Dil ise ZUN dur. bu bazi bölgesel agizlarda ZANAYIS ve ZAN olarakta söylenir. ZAZA kelimeside bu iki terimin birlesmesinden ileri gelmektedir kanimca, cunku bilmeni dile gelmesi, bilginin dillenmesi, sadece dillenenin bilgi olarak deger kazanmasi anlamlarida yuklenebilir, yani kendi adini koyan cok az toplumdan biri olma özelligine sahiptir, cunku bircok yabanci toplumda hatta yasadigimiz bölgedede kabul edilmemesi yani bilinmemesi bu nedenle olsa gerek.
Bazi bölgelerde dimili veya dimilki olarakta ifade edilir ve bu yine buyuk bir cogunluk tarafindasn ortak payda olarak kabul edilir, yani bu terimde itiraz eden pek yoktur,
BU adin kökeni deylem lilere dayandirilsada baska bir ihtimalde göz önunde bulundurulmalidir,
tarihin baslagicinda toplumlar sahip olduklari seyler veya özellikleriyle isimlendirilirler, dimili, iki boyunlu anlaminda kullanilmis bir ismde olabilir vaya zazaca dilinde DIMI koyunun kuyrugu anlamindadir, kyoyunlari olan halk veya koyun guden arkasindan giden toplum anlamlarinida tasiyabilir,
Yani söylenmek istenen sey ZAZA adi ve ZAZACA toplumun kendisinin kendini adlandirdigi kendini ifade ettigi isim dir.
DIMILI ve DIMILKI ise baska toplumlarin onlari ismlendirmesi kimlik kazandirmak ve onlardan bahsederken ifade ettikleri bir durumdur,
bunu tarihsel örenekleri elbetteki dünya toplumlari icerisinde mevcuttur,
TÜRK adinin cinliler tarafindan taklilmasi gibe Cincede türk kelimesi Batidan gelenler anlamindaki bir kelimeden günumuze kadar gelmistir,
bu kürt adiylada örneklendirilebilir,
Sayin Abdullah öcalanda Sümer rahip devletinden demokratik uygarliga adli eserinde kürt adini cesitli sekillerde ifade etmekte ve bölge toplumlarinin herbirinin kendine göre kürtleri farkli isimlerde ifade etti´gini belirtmektedir. Bunlardan bazilari
Kurti, ekrak, ve sümer toplumuyla karismis huri ve gutiler olarak ifade eder,
Hurr-i- yuksek memleketliler anlamina
Gut-i- ökuzlü halk yada öküz sahibi halk
kurt-i- daglilar dagda yasayan halk anlamina gelmektedirler
hurri kelimesinin kökenini bilmemekle beraber guti ve kurti kelimelerinin zazacadaki kullanim sekli ve benzerligini görmek gerekir saglikli bir karar vermk icin,
GU nun bizdeki ifade sekli GA dir yani öküzün zazacadaki adidir
guttilerde öküzlü halk anlamina geldigi dusunulurse zazalar tarafindan isimlendirilmis olmalari kuvvetli bir ihtimaldir
yine bu durum KURTI kelimesindede acikca görülmektedir
KU nun bizdeki ifade sekli yine KU, KUE yada KO dur, yani anlamlandierildigi sekliyle yine dag anlamini tasir zaza dilinde,
Zazacayi tarihi romanlardan gilgames in icerisindede ifade edilmis sekliyxle bulmek mumkundur
gilgamis ismi bizde de buyuk manda yada camus anlamina gelmektedir bunun yaninda enkidu yu ilk gören kisininde zaza olmasi ihtimali kuvvetlidir, enkidu ö gune kadar görulen en vahsi ilk insandir, onun icindirki adi konulurken bu gunku hazir isim furyasindan faydalanilmamis onu ifade ederken onun özgunlugunu yansitan o güne kadar kullanilmamis bir isim secilmistir enkidu yani zazacadaki sekliyle (ini kum diyu) yani bunu kim gördü, bunu daha önce kim gördü veya daha önce hic görülmemis anlamlarini tasir ve ENKIDU nun ortaya cikisiyla bir isim koyma eylemine dönusur.
tabi bunun yaninda hala zazacayi bsaka bir dilin lehcesi yana bir dili olusturan temel ögelerden biri olarakta degerlendirenlerde yok degildir,
bu insanin kendine yabancilasmasi, kendini unutmasi kendi varligindan utanmasi kaynaklidir, cunku dilini kültürunu tanima gayreti icnde olamyanlar onu baska bir dilede ait gösterme sifatindan mahrum kalirlar cunku o dil hakkinda bildikleri sey cok azdir hatta bu konusmaktan ileri gitmemektedir, yani temel dayanaklari olmayan bir ifade anlayisidir, toplumlari veya halklari kendilerindn olmaya zorlayanlar ise bu insanliga yabancilasma kadar insanin kendi kendini yabancilastirma veya yabanci unsuirlari kendi icine katarak yapay bir güc yapay bir uygarlik yaratma cabasindaki kisi veya halklardirlar.
ZAZA KELIMESI BIR YERDE KENDINI BILMEK TEN TÜREMISTIR
herkese saygilar
Yilmaz budancamanak
madem zaza'ya siz kürt lehçesi diyorsanız o zaman bu bilinçte olanlar
laza'a türk lehçesidir derler bu ne biçim bir düşünce tamamen farklı bir dil lehçe tamamen olmasa bile bazı kelimeleri veya çoğu kelimeleri benzer düşüncelerinizi önce kendiniz düşünün sora paylaşın
Bİr tek grup munzur güzel söylüyor bence...
zazaca zazaların kullandığı kürtçe ile kürtlerle alakası olmayan bir dildir.
bir dilin başka bir dilelehçe olabilmesi için,
o dilin kullanan ağızların birbirini anlaması gerekir kanısındayım ve böylede olması gerekir.
ki bir zaza, bir kürdü, kürtçe konuşanı anlamaz,
bir kürtte, bir zazayı, zazaca konuşanı asla anlamaz. ne dediğini bilmez.
ve bir zaza asla ve asla kürd olamaz.
bende bir kürt değilim olamam da ama zaza olduğum için de kendimi çok şanslı hissediyorum.
görüşmek üzere
zazaca kürtçenin bir parçasıdır. bunu uyduruk kıydırık saçma sapan mi
lliyetçilik yapan tek kutuplu düşünce sisteminin ürünü olan tipler değil
bizzat dilbilimciler zazaların büyük çoğunluğu ve kurmanclar söylüyor. bir lafı söylerken iki değil üç defa düşünmek gerekir. zazaca kürtçedir. zaza kürttür. ve yaşasın zaza yaşasın kürt
anadilim.
bari kendi zazaca biliyor mu ekliyen arkadaş