***** İSLAM DİNİ HAK-HAKİKAT DİNİDİR ***** --Biz Sosyal Demokrat'lar olarak, İslamiyetin Hak-Hakikat Dini olduğuna, sevgi, barış ve müspet Fen-Bilim-i öğütlediğine bütün kalbimizle inanıyoruz. Bizler cümle Tarikatlara ehtibar etmiyoruz. Tekke ve zaviyelere, Asitane Dergâhlarına saygı duymuyoruz. Hatta tamamının kapatılmasından yanayız. --Ancak, mütedeyyin kesim, bu din düşmanı Haşhaşi Tarikatlarından uzak durmuyor. El altından onlara destek veriyor. Antoloji sitelerinde yazan Dindar kesim, hiç bir zaman bu tarikatların yanlış ve pisliklerinden söz etmiyor. Asla-ve kat-a onların aleyhinde laf etmezler. Çünkü onlarla gönül bağları vardır. Ve koparmaya da hiç niyetleri yoktur? --Dün, haberlere konu olmuş. Menzil Tarikatının Şeyhi, terini sildiği mendili müritleri Enfiye gibi kokluyor. Ve güzelce katlıyor Kalp üstü cebine koyuyor. Daha nice-nice ahlak ve edep dışı tavır ve davranışlar. Saymakla bitmez. Bu orta çağ eylemlerini hangi DİN kabul eder. Kuran bütün Evrenin Tercüm-i ezeliyesidir. Kuran'ın tafsilatını İslam alemine yorumlayan, Yüce Yaradan'ın yer yüzünde ki, son ve tek Rehberi Hz. Muhammed'tir --Antoloji sitelerini Hutbeye çeviren Dindarlara soruyorum? Yüce Dinimizi dejenere eden, hatta pasifleyen bu aymaz-yobazlara hiç mi diyecek lafınız yoktur? İslam dini doğruyu güzeli, iyiyi hak ve hakikatı öğütler. Sizlerin hak ve hakikat anlayışınız böyle midir??? ----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
**** EYY SİYASET KERVANI **** --Türk Ulusal Devletimizi VERGİ Devleti haline getirdiniz.. Bu Devlet vergiyle, Dua-niyazla, hatim indirmekle, kurum ve kuruluşları özelleştirmekle Asla ve kat-a büyümüz. Bu rüya aleminden bir an evvel kurtulmalıyız??? -- Ulusal Devletler, ilke ve mevzuatlarıyla, Bilimsel Eğitim ve öğretimle, Üretim ve sanayi ile, teknik tarım politikalarıyla ve arz-talep dengesiyle büyür... --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Bu Devri Alemin en büyük gücü ve kudreti Bilim ve akıldır. Akılcı ve müspet Fen-Bilim icra edemeyen Uluslar zaman içinde yok olmaya ve ya başkasının sömürgesi olmaya mahkumdurlar... Hiç bir Millet Şeriatla, Hilafetle, Mutlak Monarşiyle ve hatta Riyasetle Uluslar arası saygınlık kazanamaz...VESSELAM -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****EYY SİYASİ KERVAN AKVAMI***** Yurdumuz da, köklenip şekil bulmuş cümle Tarikatların iyisi, çağdaşı, medenisi, feraset ve hamasetlisi asla olmaz-olamaz? Bunların hiç birisi, müspet ve Meri kurumlar değildir. Gidenin yerine başka benzerini ikâme etmeye çalışıyorsanız yanlış yoldasınız demektir. Kafanız yine ORTA ÇAĞ kafasıdır???VESSELAM. ------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** HUZUR KALMADI *** Hürriyet felç oldu, huzur kalmadı Ekonomi çöktü, hazır kalmadı Demokrasi rafta, Nazır kalmadı Cehalet çağlayıp coşmuş gidiyor. . Şairler haybeden, devşirir olmuş Yazarlar korkudan, hapşırır olmuş Mürşitler yolunu, şaşırır olmuş. Her kes bir tarafı, tutmuş gidiyor. . Zülfikâr Kalemli, Şair kalmadı Feraset-hamaset, Mahir kalmadı Hak-hakikat bilen, Tahir kalmadı Rantiye Atına, binmiş gidiyor. . Çakıroğlu der ki, hilafım yoktur Azını söyledim, dahası çoktur Hilafet sultası, Halkına faktır Tarikat tarından, düşmüş gidiyor... -----OZAN ÇAKIROĞLU----- . Narin Güran ve benzeri olaylarda Şairler Şiirleriyle, Yazarlar makale-nesirleriyle, Çizerler Resimleriyle, Kurumlar Diplomasiyle, Yargı yaptırımıyla, Vatandaş üzerine düşen insanlık vazifesini tavır ve eylemleriyle icra etmelidir diye düşünüyorum... Benim derdim, Her hangi bir kişi ya da her hangi bir kurumu eleştirmek ve suçlamak değildir. Ben, yansız-tarafsız kimsenin kuklası olmadan Toplumsal meseleleri hasbel kader dile getiririm....VESSELAM.
*****YURDUMUZ'DA TOPLUMSAL AYRIŞMA***** ---Toplumsal çözülme ve ayrışmanın başlıca nedenleri, Ekonomik sıkıntıların artması, Çarpık Kentleşme, insan hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, örgütlenme bilincinin geliş- memesi, Demokratik kurumlaşma ve milli birlik bilincinin zayıflaması ve Siyasi erkin adil ve hakkaniyetli ifa edilememesidir. ---Son devran da, bireysel ve toplumsal ayrışmanın temel nedeni, siyasal, sosyal ve kültürel yozlaşmadır. Dolayısıyla ana yasal hakların Ülke sathına eşit ve adil bir şekilde icra edilememesidir. ---Yurdumuz da, toplumsal sınıf ayrıcalığın temel nedeni, özel mülkiyetlerin belli kesimin tasarrufunda bulunmasıdır. Vahşi Kapitalizmin bütün üretim araçlarını tek elde toplaması insan ( İşçi-memur-küçük esnaf ve cümle serfler) gücü ve maharetine gölge düşürmüştür. Hatta, bazı üst seviyeli fabrikasyon üretimini makine ve robotlarla gerçekleştirecek duruma gelmiştir. Bu ve benzeri gelişmeler sınıfsal bölünmeleri hızlandırmıştır. ---Bu ayrışma ve bölünmeyi önleyecek tek bir çözüm yolu vardır. Parlamenter sistemin yeniden Demokrasiyle taçlanıp, Cumhuriyet devrim ve ilkelerinin kayıtsız-şartsız işlemesi, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk sisteminin inşasıdır. Bunun aksi cehalettir, garabettir, Dalalettir ve Hilafettir....VESSELAM --------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--------
***DİNLE ŞAİRİM DİNLE SÖZÜMÜ*** Şu Dünya'nın rengine, yanılıp kanma Şair Gel haddini bil fazla derine dalma Şair Açtığın her çizikten hesap sorar Yaradan Taksiratım ağırdır, ahımı alma Şair. . Şer Horozları gibi, hep vakitsiz ötersin Sosyal Realistlerden, neden nefret edersin Düşme edep tarından, ayrılma hak yolundan Gün gelir Mahşer de, ağır bedel ödersin... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** TÜRK MEDENİYETİ NEREYE DOĞYU EVRİLİYOR ***** --Meşhur Acun ILICALI 56 yaşında, büyük Kızı 34 yaşında, yeni evlendiği Eşi 25 yaşında. Acun yeni Hatun'dan 31 yaş büyük. Şimdi diyenler olacaktır, ehh nesi yanlış bu eylemin? Nesi doğru ki? Bu Türk Ulusal Medeniyetinin yozlaşıp, dejenerasyona uğramasıdır. Tolumun köklü sosyal ve kültürel yapısından kopmasıdır. Fırsat eşitliğinin dumura uğramasıdır. --Tekelci burjuvazinin, eylemsel plan ve projelerinin Memleket sathına bir virüs gibi yayılmasıdır. Gencecik Kızlarımızın saf, temiz, duru hayallerinin yok edilmesidir. Çağdaş Medeniyet gölgesi altın da Kadın haklarının istismar edilmesidir. Ayrıca ve daha vahimi, genç Kızların eğitim ve öğretim heveslerinin rafa kalkmasıdır. Aile ve geleneklerinden kopup zengin KOCA arayış eylemlerinin psikolojik bir bağımlılığa dönüşmesidir. Akabinde kutsal Aile kavramı zer-zebil edilmesidir??? -- Şair ve Yazarların görevleri, Toplumsal meseleleri, anlaşılır bir dil ile okurlara sunmasıdır. Şairler, Toplumsal sorunları ŞİİRLERİN de nakış-nakış işlemelidir. Gerekirse ağır bedeller ödeyebilmelidir. Biz Milletçe ne zaman bu yanlış gidişata dur diyeceğiz. Biz Türk Ulusal Devlet-i olarak bu derinden kanayan yaraları ne zaman saracağız. Her şeyden önemlisi bu ahlak erozyonuna ne zaman tepki göstereceğiz? --Bir taraftan Haşhaşi Tarikatları ve Asitane dernekleri, Devamında onları besleyen bir çok Vakıflar silsilesi Atatürk ilke ve inkılaplarına, Cumhuriyet değerlerine saldırır. Diğer taraftan Tekelci burjuvazi, Filim ve moda sektörü çağdaş medeniyet gölgesi altında Anadolu muzun köklü sosyal ve kültürel değerlerini yerle bir eder...Kardeşim biz Milletçe nere doğru evril- mekteyiz anlamak ve kabul etmek mümkün değil.....VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
***** ŞİMDİ Kİ AŞKLAR ***** Derler ki, Aşk Yaratandan vizeli Adem'le-Havva'dan, kaldı ezeli Her kulun sevdiği, Dünya güzeli Nesil belli değil, Öz belli değil . Evrildi Nesiller, yüzler simalar Şehvete yenildi, kutsal yuvalar Ruhsatsız alındı, eşler-kumalar Nikâh belli değil, Söz belli değil. . Bugün elde kumral, yarın sarısı Fark etmez dul bekâr, tombul-irisi Dinbaza mubahtır, harem sürüsü Kitap belli değil, Cüz belli değil. . Genetik bozuldu, nesil hormonlu Medeniyet rafta, Beyin şarbonlu Muhabbet içkili, sohbet jargonlu Lehçe belli değil, Söz belli değil. . Her şey göz önünde yaşanır oldu Millet bu ahval dan, usanır oldu Evliler her Cuma, boşanır oldu Bekâr belli değil, Kız belli değil. . Şimdi ki sevdalar, düşe benziyor Gönüller kör-sağır, şaşa benziyor Vuslatla evlilik, boşa benziyor Cilve belli değil, Naz belli değil. . Yetmişlik ihtiyar, saçını boyar Yaşını sorsanız, gündüzü sayar Sübyan Kızlara, çekiyor ayar Surat belli değil, Yüz belli değil. . Çakıroğlu der ki, Memleket puslu Beyinler çürümüş, yürekler paslı Devran-i Alemin, bozuldu aslı Matem belli değil, Hüz belli değil... -----OZAN ÇAKIROĞLU------ . Kardaş daha ben ne diyem, ne söyleyem Anlayana sözlerim, olsun hediyem...
***Yaratıcı zekânın üç ayrı kaynağı vardır. 1=Genetik-irsi, 2=Eğitim ve öğretim, 3= Çevresel ve görsel etkenler. ---Ehli akil ve edebi yetkin insanlar bilmedikleri konu hakkında fikir yürütmezler Ayrıca bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermezler. Şahsi çıkarları uğruna yanlışın ve haksızın yanında yer almazlar. ---Mürşid-i Kâmil insanlar, her zaman ve her yerde, hatta idam sehpasında olsalar bile doğruyu-gerçeği söylerler. Hak-hakikattan asla ayrılmazlar... ----------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
**Kişinin, diğer kişilerin yaşadığı duygu, düşünce tavır ve davranışlarına karşı doğrudan kayıtsız kalıyorsa şayet, o şahıs, empati yeteneğinden yoksun demektir... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
SEVDA BELLİ DEĞİL AŞK BELLİ DEĞİL . Feleğin çemberi, çarkından bozgun Şimdiki Devranın, Kulları azgın Memleket-i sardı, kurt ile kuzgun Düşman belli değil, dost belli değil. . Melanet Rüzgârı, batıldan eser Gönülsüz maşuklar, Erine küser Bismilsiz Evlatlar, Neslini keser Baba belli değil, ast belli değil. . Hüsrana uğradı, hayaller-düşler Rüşvetle yürüyor, her türlü işler Vuslat'ta darılır, evlenen eşler Sevda belli değil, aşk belli değil. . Zamane gençliği, nasihat almaz Basiret kapalı, gerçeği görmez Anaya-Ataya, hürmeti bilmez Kardeş belli değil, puşt belli değil. . Kul Vezir'in, kulak verin sözüne Söyledi destanı, vurdu Sazına Evladı Babanın bakmaz yüzüne Kudret belli değil, üst belli değil... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** DİNLE SÖZÜMÜ EYY FANİ ***** . Hilafet karanlıktır, Cumhuriyet bir fener Şer Monarşi hortlarsa, hürriyet kökten söner Eğer sahip çıkmazsan, bu hür medeniyete Memleketimiz orta çağ karanlığına döner... -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****KİN--KİBİR--EGO--NEFRET***** . --Kin-kibir-ego bireylerde nefret duygularını eyleme dönüştürür. İnsanlar da öfke ve zülmün kaynağı kin-kibir ve egodur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişilerde kızgınlık, isyan ve hoşgörüsüzlükle doğru karakterizedir. Bu olumsuz duyguların kaynağı Aile de ve çevrede ötekileştirilmiş bireylerde vuku bulur. --Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder. Her zaman fitne-fesat ve melanet öğütler. Zaman-zaman kişileri toplumsal anarşik eylemlerine sevk eder. Bazı kişilerde Toplumu rahatsız etmek birey zevk verir hale gelir. Hatta derin bir ruh haliyle intikam alma duyguları engellenemez ve tedavisi dahi olamaz boyutlara ulaşır. --Kin-kibir ve nefret ortamında yetişen bireyler bir çürümüş sarımsak gibidir. Her zaman ve her yerde etrafa pis kokular yayarlar...VESSELAM. --------OZAN ÇAKIROĞLU-------
--Türk Ulusal Alfabemize kefere dili diyenlerdir? --Kılıf-kıyafet kanununa muhalif olanlardır? --Cumhuriyet nimetlerinden yararlanıp, okuyup mevki sahibi olup ta, dönüp kin-nefret kusup, düşman olanlardır? --Türk Ulusal Medeniyetinden faydalanıp, dönüp şirk koşanlardır? --Yaradana değil, kula ve paraya-pula kulluk edenlerdir? --Birden fazla evlilik yapmış ve Cennet'te Huri düşleyenlerdir? --Kurandan değil, Tarikat Şıhlarından fehim-himmet alanlardır? --Afata-tufana, Deprem-zelzeleye Fıtrat-ı kader diyenlerdir? --Asıl Deli, KALBİN düşünüp gören bir organ olduğunu sananlardır? --Asıl zırzır deli, Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'e dinsiz-imansız diyenlerdir? --Asıl baş deli, Bayrağına, Vatan ve Milletine ihanet edenlerdir? --Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemine karşı olanlardır? --Asıl ve amansız Deli, Kadın medeniyetine karşı olanlardır? --Hilafetin yeniden meşru olacağını düşünenlerdir? --Birde zırtapoz deliler vardır, bunlar her türlü modern teknolojiye GAVUR icadı deyip te en çok kullananlardır??? VESSELAM----OZAN ÇAKIROĞLU.
** İnsanın doğasında, biraz hırçınlık, biraz densizlik, biraz aymazlık ve birazda delilik vardır...Akıllı insanlar, bu olguları kamufle edip, fırsata çevirenlerdir... -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
**Delinin biri Psikoloğa gitmiş. Hekim deliye sormuş, sen hayatında hiç aşık oldun mu? **Deli cevap vermiş. Ben neden aklımı zayi eyledim sanıyorsun demiş....VESSELAM.
***DİNLE ŞAŞKIN DİNLE SÖZÜMÜ*** . Şer Bulutundan düşen, rengi bozuk yağmursun Hür medeniyete iz düşen, lığ bir çamursun Mayası bozuk, şekil almaz cıvık hamursun Hep haktan uzak şer yolunda, koşar gidersin... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
**Ay yıldızlı Bayrağımızı özgürce dalgalandıran, bu Bayrağın altında özgürce yaşamamızı sağlayan, başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, tüm şehitlerimize yüce Yaradan Rahmet eylesin. Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Büyük ve kutlu Zafer Bayramımız bütün Milletimize kutlu olsun... OZAN ÇAKIROĞLU
*** BEN HEP DERİM YA, BİZ MİLLETÇE NEREYE DOĞRU EVRİLYORUZ *** . Bu gün ilahiyatçı Şairin biri, Şiirinde şöyle demiş: Sırat köprüsün de yedi karakol vardır. Her karakolda ayrı-ayrı melekler ruhları sorguya çekiyorlar. Yedi noktada yapılan sınavda birinde bile başarılı olamazsan, Sırat köprüsünün altında Cehennem kazanları kaynıyor. pat diye düşersin narı kazanın içine. Eğer ki, yedi karakolda ki sınavda başarılı olursan şayet Sırat köprüsünden bir kuş gibi uçarak geçersin. Ondan sonrası ameli taksirine göre Cennet 'te yerini alacaksın. Ameli piri-pak olanlara bir de HURİ verilecek??? . Ya-hu kardeşim bu nasıl Din-mezhep anlayışıdır. Bu nasıl cehaletlik, bu nasıl garabetlik bu nasıl Şeriat anlayışıdır anlamak mümkün değil??? 1= Sırat bir köprü değil yoldur. Hak-hakikat yolu. 2= Sorgu-sual mahşer-i divan da gerçekleşecektir. Karakol ve benzeri kavramlar Ahirette yoktur. Dünya'daki yaşamsal devinim ve eylemlerini Ahirette uygulayamasın. Külliyen hilaf. 3= Mahşere kadar Cennet ve Cehennemin kurulu olduğunu Peygamberler dahi bilmezken sen bu hilafları nerenden uyduruyorsun? 4= Yıllarca Milleti yalancı Fetbazlarla uyuttunuz, kandırdınız, kullandınız ve istediğiniz şekle şemaya soktunuz. 5= Hep başkalarını Dinsiz-imansızlıkla suçladınız. Asıl sahte, şekilci ve düzenbaz Dinci sizlersiniz? 6= Kutlu İslam Dinimize hürafi ve metafizik efsanelerle zarar veriyorsunuz? 7= Evrenin tecrüm-i ezelyesi olan Kutsal kitabımız Kurana şirk koşuyorsunuz? 8= Asıl nar-i Cehennemler de sizin gibi sahte Dinbazlar yanacak... İnşallah yanarsınız??? . Ben, zaman-zaman bu ve benzeri olaylara tepki gösterdiğimde, akabinde eleştiri yağmuruna tutuluyorum. Son zamanlarda, bilinçli bir şekilde görünmez bir güç bu gölgelasyonlu olaylara fırsat verilmektedir??? VESELAM OZAN ÇAKIROĞLU.
*** Her türlü heves ve şehvetsel arzu, Şeytan-i bir dürtüdür. Nefisli hevesler-arzular ruhları Şeytana ulaştırır. Haksız ve hakikatsız hevesler kin-kibir-ego-nefret ve riyakâr- lıktır. Bireyleri hak-hakikat tarından düşürür... ----Sevgi, şefkat, barış ve hayır-hasenat, kişi ve toplumu huzura, refaha ulaştırır. Sevgi, saygı ve dürüstlük bir fazilettir, erdemdir, haktır ve hakikattır...Müspet düşünce eylemi ve vicdani tutum ve davranış, bireyleri barış, uhulet ve suhulete ulaştırır... . Bu senden, bu benden diye, insan ayırma Kör nefsine hakim ol da, iblis kayırma Cin-Peri-Hüri deyip te, Aklın sıyırma Her iki Dünya'nı birden, yakar gidersin... -----OZAN ÇAKIROĞLU-------
**** RUBAİYAT ****
Bu Dünya'nın rengine, aldanıp kaldık
Ağlanacak hallere, eylendik-güldük
Kin-kibirle yoğrulup, nefretle dolduk
Hak-hakikat kalmadı, Millet perişan...
------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*** NARİNLER ÖLMESİN ***
Feleğin çarkında, bozuldu ayar
Melanet nursuzlar, nefsine uyar
Şerefsiz sapıklar, Kadına kıyar
Zalim Şer-belaya, son ver Alahım.
.
Değişti yaşamın, şekli-şeması
Kalmadı yobazın, edep-hayası
Zalimler Ekiyor, virüs mayası
Hayır-hasenatlı Kul ver Allahım.
.
Nefret Kazanında, kaynıyor kullar
Sefalet yoksulu, Namerde yollar
Narinler öldükçe, açmıyor güller
Masuma Cennette gül ver Allahım.
.
Siyaset Akvamı, hayalde-düşte
Vicdanlar körelmiş, beyinler hasta
Narinler ölüyor, Memleket yasta
Günahsız kullara, kol ver Allahım.
.
Çakıroğlu, bu devran böyle gitmez
Hür Cumhuriyete, şükrünü etmez
Hatimle-Niyazla, Şer-bela bitmez
İhlasınla doğru, yol ver Allahım...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** İSLAM DİNİ HAK-HAKİKAT DİNİDİR *****
--Biz Sosyal Demokrat'lar olarak, İslamiyetin Hak-Hakikat Dini olduğuna, sevgi, barış
ve müspet Fen-Bilim-i öğütlediğine bütün kalbimizle inanıyoruz. Bizler cümle Tarikatlara
ehtibar etmiyoruz. Tekke ve zaviyelere, Asitane Dergâhlarına saygı duymuyoruz. Hatta
tamamının kapatılmasından yanayız.
--Ancak, mütedeyyin kesim, bu din düşmanı Haşhaşi Tarikatlarından uzak durmuyor. El
altından onlara destek veriyor. Antoloji sitelerinde yazan Dindar kesim, hiç bir zaman bu
tarikatların yanlış ve pisliklerinden söz etmiyor. Asla-ve kat-a onların aleyhinde laf etmezler.
Çünkü onlarla gönül bağları vardır. Ve koparmaya da hiç niyetleri yoktur?
--Dün, haberlere konu olmuş. Menzil Tarikatının Şeyhi, terini sildiği mendili müritleri Enfiye
gibi kokluyor. Ve güzelce katlıyor Kalp üstü cebine koyuyor. Daha nice-nice ahlak ve edep
dışı tavır ve davranışlar. Saymakla bitmez. Bu orta çağ eylemlerini hangi DİN kabul eder.
Kuran bütün Evrenin Tercüm-i ezeliyesidir. Kuran'ın tafsilatını İslam alemine yorumlayan,
Yüce Yaradan'ın yer yüzünde ki, son ve tek Rehberi Hz. Muhammed'tir
--Antoloji sitelerini Hutbeye çeviren Dindarlara soruyorum? Yüce Dinimizi dejenere eden,
hatta pasifleyen bu aymaz-yobazlara hiç mi diyecek lafınız yoktur? İslam dini doğruyu
güzeli, iyiyi hak ve hakikatı öğütler. Sizlerin hak ve hakikat anlayışınız böyle midir???
----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
**** EYY SİYASET KERVANI ****
--Türk Ulusal Devletimizi VERGİ Devleti haline getirdiniz.. Bu Devlet vergiyle,
Dua-niyazla, hatim indirmekle, kurum ve kuruluşları özelleştirmekle Asla ve
kat-a büyümüz. Bu rüya aleminden bir an evvel kurtulmalıyız???
-- Ulusal Devletler, ilke ve mevzuatlarıyla, Bilimsel Eğitim ve öğretimle, Üretim
ve sanayi ile, teknik tarım politikalarıyla ve arz-talep dengesiyle büyür...
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Bu Devri Alemin en büyük gücü ve kudreti Bilim ve akıldır.
Akılcı ve müspet Fen-Bilim icra edemeyen Uluslar zaman
içinde yok olmaya ve ya başkasının sömürgesi olmaya
mahkumdurlar...
Hiç bir Millet Şeriatla, Hilafetle, Mutlak Monarşiyle ve hatta
Riyasetle Uluslar arası saygınlık kazanamaz...VESSELAM
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****EYY SİYASİ KERVAN AKVAMI*****
Yurdumuz da, köklenip şekil bulmuş cümle Tarikatların iyisi, çağdaşı, medenisi,
feraset ve hamasetlisi asla olmaz-olamaz? Bunların hiç birisi, müspet ve Meri
kurumlar değildir. Gidenin yerine başka benzerini ikâme etmeye çalışıyorsanız
yanlış yoldasınız demektir. Kafanız yine ORTA ÇAĞ kafasıdır???VESSELAM.
------OZAN ÇAKIROĞLU------
****DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ****
.
Eyy kardaş-bacım gitme, tarikatlar yolundan
Sen Destini doldurma, Hilafetin suyundan
Al dersini İran'ın, medeni ahvalinden
İrticadan uzak dur, geçme sağı-solundan...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
*** HUZUR KALMADI ***
Hürriyet felç oldu, huzur kalmadı
Ekonomi çöktü, hazır kalmadı
Demokrasi rafta, Nazır kalmadı
Cehalet çağlayıp coşmuş gidiyor.
.
Şairler haybeden, devşirir olmuş
Yazarlar korkudan, hapşırır olmuş
Mürşitler yolunu, şaşırır olmuş.
Her kes bir tarafı, tutmuş gidiyor.
.
Zülfikâr Kalemli, Şair kalmadı
Feraset-hamaset, Mahir kalmadı
Hak-hakikat bilen, Tahir kalmadı
Rantiye Atına, binmiş gidiyor.
.
Çakıroğlu der ki, hilafım yoktur
Azını söyledim, dahası çoktur
Hilafet sultası, Halkına faktır
Tarikat tarından, düşmüş gidiyor...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
.
Narin Güran ve benzeri olaylarda Şairler Şiirleriyle, Yazarlar makale-nesirleriyle,
Çizerler Resimleriyle, Kurumlar Diplomasiyle, Yargı yaptırımıyla, Vatandaş üzerine
düşen insanlık vazifesini tavır ve eylemleriyle icra etmelidir diye düşünüyorum...
Benim derdim, Her hangi bir kişi ya da her hangi bir kurumu eleştirmek ve suçlamak
değildir. Ben, yansız-tarafsız kimsenin kuklası olmadan Toplumsal meseleleri hasbel
kader dile getiririm....VESSELAM.
**NARİN GÜRAN DESTANI**
Kerbela'dan gelmiş, bunların soyu
Zalim Nemrutlardan, almışlar huyu
Zülüm Çeşmesinden, içmişler suyu
Narin'in Canına, kıydı cehalet.
.
Anası-Atası, yolundan sapmış
Yaradana değil, Şeytana tapmış
Günahsız evladı, çuvala koymuş
Masumun kanına, girdi cehalet.
.
Şeytani nefisle, kurmuş oyunu
Ranta bağlamışlar, bütün soyunu
Bal diye vermişler, ecel suyunu
Ölmeden Dereye, gömdü cehalet.
.
Neydi Anasının, Kızına kastı
Neyini sevmedi, neyine küstü
Soluk-nefesini, çuvalla kesti
Günahsız Narin-i, boğdu cehalet.
.
Arsızı-nursuzu, Sübyan peşinde
Aldığı Kumalar, dokuz yaşında
Narin'e kıydılar, dere başında
Nice masumlara, kıydı cehalet.
.
Der Vezir, kırılsın Feleğin çarkı
Kalmadı Ülke'min, İran'dan farkı
Kadına yetiyor, Yobazın erk-i
Memleket-i yasa, koydu cehalet...
.
Ulusal Devletimiz, Narin leri, Sübyan Kızları, masum Kadınları ve cümle vahşetleri
bu vahşi Mahlukat lardan korumak için kalıcı, koruyucu ve önleyici tedbirler almalıdırlar.
Yüce Yaradan, Milletimize bir daha böyle acılar göstermesin...
.
------OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****YURDUMUZ'DA TOPLUMSAL AYRIŞMA*****
---Toplumsal çözülme ve ayrışmanın başlıca nedenleri, Ekonomik sıkıntıların artması,
Çarpık Kentleşme, insan hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, örgütlenme bilincinin geliş-
memesi, Demokratik kurumlaşma ve milli birlik bilincinin zayıflaması ve Siyasi erkin
adil ve hakkaniyetli ifa edilememesidir.
---Son devran da, bireysel ve toplumsal ayrışmanın temel nedeni, siyasal, sosyal ve
kültürel yozlaşmadır. Dolayısıyla ana yasal hakların Ülke sathına eşit ve adil bir şekilde
icra edilememesidir.
---Yurdumuz da, toplumsal sınıf ayrıcalığın temel nedeni, özel mülkiyetlerin belli kesimin
tasarrufunda bulunmasıdır. Vahşi Kapitalizmin bütün üretim araçlarını tek elde toplaması
insan ( İşçi-memur-küçük esnaf ve cümle serfler) gücü ve maharetine gölge düşürmüştür.
Hatta, bazı üst seviyeli fabrikasyon üretimini makine ve robotlarla gerçekleştirecek duruma
gelmiştir. Bu ve benzeri gelişmeler sınıfsal bölünmeleri hızlandırmıştır.
---Bu ayrışma ve bölünmeyi önleyecek tek bir çözüm yolu vardır. Parlamenter sistemin
yeniden Demokrasiyle taçlanıp, Cumhuriyet devrim ve ilkelerinin kayıtsız-şartsız işlemesi,
Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk sisteminin inşasıdır. Bunun aksi cehalettir, garabettir,
Dalalettir ve Hilafettir....VESSELAM
--------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--------
***DİNLE ŞAİRİM DİNLE SÖZÜMÜ***
Şu Dünya'nın rengine, yanılıp kanma Şair
Gel haddini bil fazla derine dalma Şair
Açtığın her çizikten hesap sorar Yaradan
Taksiratım ağırdır, ahımı alma Şair.
.
Şer Horozları gibi, hep vakitsiz ötersin
Sosyal Realistlerden, neden nefret edersin
Düşme edep tarından, ayrılma hak yolundan
Gün gelir Mahşer de, ağır bedel ödersin...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** TÜRK MEDENİYETİ NEREYE DOĞYU EVRİLİYOR *****
--Meşhur Acun ILICALI 56 yaşında, büyük Kızı 34 yaşında, yeni evlendiği Eşi 25 yaşında.
Acun yeni Hatun'dan 31 yaş büyük. Şimdi diyenler olacaktır, ehh nesi yanlış bu eylemin?
Nesi doğru ki? Bu Türk Ulusal Medeniyetinin yozlaşıp, dejenerasyona uğramasıdır. Tolumun
köklü sosyal ve kültürel yapısından kopmasıdır. Fırsat eşitliğinin dumura uğramasıdır.
--Tekelci burjuvazinin, eylemsel plan ve projelerinin Memleket sathına bir virüs gibi yayılmasıdır.
Gencecik Kızlarımızın saf, temiz, duru hayallerinin yok edilmesidir. Çağdaş Medeniyet gölgesi
altın da Kadın haklarının istismar edilmesidir. Ayrıca ve daha vahimi, genç Kızların eğitim ve
öğretim heveslerinin rafa kalkmasıdır. Aile ve geleneklerinden kopup zengin KOCA arayış
eylemlerinin psikolojik bir bağımlılığa dönüşmesidir. Akabinde kutsal Aile kavramı zer-zebil
edilmesidir???
-- Şair ve Yazarların görevleri, Toplumsal meseleleri, anlaşılır bir dil ile okurlara sunmasıdır.
Şairler, Toplumsal sorunları ŞİİRLERİN de nakış-nakış işlemelidir. Gerekirse ağır bedeller
ödeyebilmelidir. Biz Milletçe ne zaman bu yanlış gidişata dur diyeceğiz. Biz Türk Ulusal
Devlet-i olarak bu derinden kanayan yaraları ne zaman saracağız. Her şeyden önemlisi
bu ahlak erozyonuna ne zaman tepki göstereceğiz?
--Bir taraftan Haşhaşi Tarikatları ve Asitane dernekleri, Devamında onları besleyen bir çok
Vakıflar silsilesi Atatürk ilke ve inkılaplarına, Cumhuriyet değerlerine saldırır. Diğer taraftan
Tekelci burjuvazi, Filim ve moda sektörü çağdaş medeniyet gölgesi altında Anadolu muzun
köklü sosyal ve kültürel değerlerini yerle bir eder...Kardeşim biz Milletçe nere doğru evril-
mekteyiz anlamak ve kabul etmek mümkün değil.....VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
**Tazısı olmayan Köyü, kıl kuyruk kurnaz tilkiler basar?
**Hayırsız evlat ŞAH olunca ilk önce Babasını asar??
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** ŞİMDİ Kİ AŞKLAR *****
Derler ki, Aşk Yaratandan vizeli
Adem'le-Havva'dan, kaldı ezeli
Her kulun sevdiği, Dünya güzeli
Nesil belli değil, Öz belli değil
.
Evrildi Nesiller, yüzler simalar
Şehvete yenildi, kutsal yuvalar
Ruhsatsız alındı, eşler-kumalar
Nikâh belli değil, Söz belli değil.
.
Bugün elde kumral, yarın sarısı
Fark etmez dul bekâr, tombul-irisi
Dinbaza mubahtır, harem sürüsü
Kitap belli değil, Cüz belli değil.
.
Genetik bozuldu, nesil hormonlu
Medeniyet rafta, Beyin şarbonlu
Muhabbet içkili, sohbet jargonlu
Lehçe belli değil, Söz belli değil.
.
Her şey göz önünde yaşanır oldu
Millet bu ahval dan, usanır oldu
Evliler her Cuma, boşanır oldu
Bekâr belli değil, Kız belli değil.
.
Şimdi ki sevdalar, düşe benziyor
Gönüller kör-sağır, şaşa benziyor
Vuslatla evlilik, boşa benziyor
Cilve belli değil, Naz belli değil.
.
Yetmişlik ihtiyar, saçını boyar
Yaşını sorsanız, gündüzü sayar
Sübyan Kızlara, çekiyor ayar
Surat belli değil, Yüz belli değil.
.
Çakıroğlu der ki, Memleket puslu
Beyinler çürümüş, yürekler paslı
Devran-i Alemin, bozuldu aslı
Matem belli değil, Hüz belli değil...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
.
Kardaş daha ben ne diyem, ne söyleyem
Anlayana sözlerim, olsun hediyem...
***Yaratıcı zekânın üç ayrı kaynağı vardır. 1=Genetik-irsi, 2=Eğitim ve öğretim,
3= Çevresel ve görsel etkenler.
---Ehli akil ve edebi yetkin insanlar bilmedikleri konu hakkında fikir yürütmezler
Ayrıca bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermezler. Şahsi çıkarları
uğruna yanlışın ve haksızın yanında yer almazlar.
---Mürşid-i Kâmil insanlar, her zaman ve her yerde, hatta idam sehpasında olsalar
bile doğruyu-gerçeği söylerler. Hak-hakikattan asla ayrılmazlar...
----------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
Şimdi ki Şiirler, sokak jargonlu
Sevdalar samyeli, aşklar hormonlu
Dudaklar silikon, Yürek şarbonlu
Evliler karamsar, Dullar perişan...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
**Kişinin, diğer kişilerin yaşadığı duygu, düşünce tavır ve davranışlarına karşı
doğrudan kayıtsız kalıyorsa şayet, o şahıs, empati yeteneğinden yoksun demektir...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
SEVDA BELLİ DEĞİL AŞK BELLİ DEĞİL
.
Feleğin çemberi, çarkından bozgun
Şimdiki Devranın, Kulları azgın
Memleket-i sardı, kurt ile kuzgun
Düşman belli değil, dost belli değil.
.
Melanet Rüzgârı, batıldan eser
Gönülsüz maşuklar, Erine küser
Bismilsiz Evlatlar, Neslini keser
Baba belli değil, ast belli değil.
.
Hüsrana uğradı, hayaller-düşler
Rüşvetle yürüyor, her türlü işler
Vuslat'ta darılır, evlenen eşler
Sevda belli değil, aşk belli değil.
.
Zamane gençliği, nasihat almaz
Basiret kapalı, gerçeği görmez
Anaya-Ataya, hürmeti bilmez
Kardeş belli değil, puşt belli değil.
.
Kul Vezir'in, kulak verin sözüne
Söyledi destanı, vurdu Sazına
Evladı Babanın bakmaz yüzüne
Kudret belli değil, üst belli değil...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** DİNLE SÖZÜMÜ EYY FANİ *****
.
Hilafet karanlıktır, Cumhuriyet bir fener
Şer Monarşi hortlarsa, hürriyet kökten söner
Eğer sahip çıkmazsan, bu hür medeniyete
Memleketimiz orta çağ karanlığına döner...
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****KİN--KİBİR--EGO--NEFRET*****
.
--Kin-kibir-ego bireylerde nefret duygularını eyleme dönüştürür. İnsanlar da öfke ve zülmün
kaynağı kin-kibir ve egodur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişilerde kızgınlık, isyan ve
hoşgörüsüzlükle doğru karakterizedir. Bu olumsuz duyguların kaynağı Aile de ve çevrede
ötekileştirilmiş bireylerde vuku bulur.
--Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder. Her zaman fitne-fesat ve melanet öğütler.
Zaman-zaman kişileri toplumsal anarşik eylemlerine sevk eder. Bazı kişilerde Toplumu rahatsız
etmek birey zevk verir hale gelir. Hatta derin bir ruh haliyle intikam alma duyguları engellenemez
ve tedavisi dahi olamaz boyutlara ulaşır.
--Kin-kibir ve nefret ortamında yetişen bireyler bir çürümüş sarımsak gibidir. Her zaman ve her
yerde etrafa pis kokular yayarlar...VESSELAM.
--------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****ASIL DELİLİK NEDİR BİLİYORMUSUNUZ*****
--Türk Ulusal Alfabemize kefere dili diyenlerdir?
--Kılıf-kıyafet kanununa muhalif olanlardır?
--Cumhuriyet nimetlerinden yararlanıp, okuyup mevki sahibi olup ta, dönüp
kin-nefret kusup, düşman olanlardır?
--Türk Ulusal Medeniyetinden faydalanıp, dönüp şirk koşanlardır?
--Yaradana değil, kula ve paraya-pula kulluk edenlerdir?
--Birden fazla evlilik yapmış ve Cennet'te Huri düşleyenlerdir?
--Kurandan değil, Tarikat Şıhlarından fehim-himmet alanlardır?
--Afata-tufana, Deprem-zelzeleye Fıtrat-ı kader diyenlerdir?
--Asıl Deli, KALBİN düşünüp gören bir organ olduğunu sananlardır?
--Asıl zırzır deli, Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'e dinsiz-imansız diyenlerdir?
--Asıl baş deli, Bayrağına, Vatan ve Milletine ihanet edenlerdir?
--Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemine karşı olanlardır?
--Asıl ve amansız Deli, Kadın medeniyetine karşı olanlardır?
--Hilafetin yeniden meşru olacağını düşünenlerdir?
--Birde zırtapoz deliler vardır, bunlar her türlü modern teknolojiye GAVUR icadı deyip te
en çok kullananlardır??? VESSELAM----OZAN ÇAKIROĞLU.
**Osmanlı döneminde, tamamı delilerden oluşan, Süvari birlikleri vardı.
Bu birlikler, Savaşlar da en çok başarı gösteren Askeri birliklerdi???
** İnsanın doğasında, biraz hırçınlık, biraz densizlik, biraz aymazlık ve birazda
delilik vardır...Akıllı insanlar, bu olguları kamufle edip, fırsata çevirenlerdir...
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
**Delinin biri Psikoloğa gitmiş. Hekim deliye sormuş, sen hayatında hiç aşık oldun mu?
**Deli cevap vermiş. Ben neden aklımı zayi eyledim sanıyorsun demiş....VESSELAM.
***DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ***
.
Dervişan postuna bürünmüş Şıhlar-yobazlar
Dini nefsine alet eder sahte Dinbazlar
Çarşı-pazar kol gezer, fitne-fesat gambazlar
Elbet bir gün ecel salına biner giderler...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***DİNLE ŞAŞKIN DİNLE SÖZÜMÜ***
.
Şer Bulutundan düşen, rengi bozuk yağmursun
Hür medeniyete iz düşen, lığ bir çamursun
Mayası bozuk, şekil almaz cıvık hamursun
Hep haktan uzak şer yolunda, koşar gidersin...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
**Ay yıldızlı Bayrağımızı özgürce dalgalandıran, bu Bayrağın altında özgürce yaşamamızı
sağlayan, başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, tüm şehitlerimize yüce Yaradan
Rahmet eylesin. Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Büyük ve kutlu Zafer Bayramımız
bütün Milletimize kutlu olsun... OZAN ÇAKIROĞLU
RAPÇISI-POPÇUSU DÖRT NAL GİDİYOR
.
Cehalet çağladı, kükredi coştu
Neslimiz hakikat tarından düştü
Yazarı-Şair-i, yolundan şaştı
Tarkan-ı, Erkân-ı, dört nal gidiyor.
.
Türküler değişti, kalmadı nota
Uyaksız kafiye, redifşiz kıta
Beyanda bulundum, dediler hata
Özgünü-serbesti, dört nal gidiyor.
.
Yazarlar Akvam-ı, inmedi gökten
Türküler-destanlar, bozuldu kökten
Şimdi ki Şairler, ruhsatsız hepten
Rapçısı-popçusu, dört nal gidiyor.
.
Türkü'yü Batıya, kurban ettiler
Arabesk-i başa, ferman ettiler
Folklor'la tangoyu harman ettiler
Rumbası-Sambası dört nal gidiyor.
.
Der Vezir, doğruyu söyledim yazdım
Türküler derledim, beyitler dizdim
Boşuna yoruldum, beyhude gezdim
Cambazı-dinbazı, dört nal gidiyor...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
*** BEN HEP DERİM YA, BİZ MİLLETÇE NEREYE DOĞRU EVRİLYORUZ ***
.
Bu gün ilahiyatçı Şairin biri, Şiirinde şöyle demiş: Sırat köprüsün de yedi karakol vardır.
Her karakolda ayrı-ayrı melekler ruhları sorguya çekiyorlar. Yedi noktada yapılan sınavda
birinde bile başarılı olamazsan, Sırat köprüsünün altında Cehennem kazanları kaynıyor.
pat diye düşersin narı kazanın içine. Eğer ki, yedi karakolda ki sınavda başarılı olursan
şayet Sırat köprüsünden bir kuş gibi uçarak geçersin. Ondan sonrası ameli taksirine göre
Cennet 'te yerini alacaksın. Ameli piri-pak olanlara bir de HURİ verilecek???
.
Ya-hu kardeşim bu nasıl Din-mezhep anlayışıdır. Bu nasıl cehaletlik, bu nasıl garabetlik
bu nasıl Şeriat anlayışıdır anlamak mümkün değil???
1= Sırat bir köprü değil yoldur. Hak-hakikat yolu.
2= Sorgu-sual mahşer-i divan da gerçekleşecektir. Karakol ve benzeri kavramlar Ahirette
yoktur. Dünya'daki yaşamsal devinim ve eylemlerini Ahirette uygulayamasın. Külliyen hilaf.
3= Mahşere kadar Cennet ve Cehennemin kurulu olduğunu Peygamberler dahi bilmezken
sen bu hilafları nerenden uyduruyorsun?
4= Yıllarca Milleti yalancı Fetbazlarla uyuttunuz, kandırdınız, kullandınız ve istediğiniz şekle
şemaya soktunuz.
5= Hep başkalarını Dinsiz-imansızlıkla suçladınız. Asıl sahte, şekilci ve düzenbaz Dinci sizlersiniz?
6= Kutlu İslam Dinimize hürafi ve metafizik efsanelerle zarar veriyorsunuz?
7= Evrenin tecrüm-i ezelyesi olan Kutsal kitabımız Kurana şirk koşuyorsunuz?
8= Asıl nar-i Cehennemler de sizin gibi sahte Dinbazlar yanacak... İnşallah yanarsınız???
.
Ben, zaman-zaman bu ve benzeri olaylara tepki gösterdiğimde, akabinde eleştiri yağmuruna
tutuluyorum. Son zamanlarda, bilinçli bir şekilde görünmez bir güç bu gölgelasyonlu olaylara
fırsat verilmektedir??? VESELAM OZAN ÇAKIROĞLU.
*** Her türlü heves ve şehvetsel arzu, Şeytan-i bir dürtüdür. Nefisli hevesler-arzular
ruhları Şeytana ulaştırır. Haksız ve hakikatsız hevesler kin-kibir-ego-nefret ve riyakâr-
lıktır. Bireyleri hak-hakikat tarından düşürür...
----Sevgi, şefkat, barış ve hayır-hasenat, kişi ve toplumu huzura, refaha ulaştırır.
Sevgi, saygı ve dürüstlük bir fazilettir, erdemdir, haktır ve hakikattır...Müspet düşünce
eylemi ve vicdani tutum ve davranış, bireyleri barış, uhulet ve suhulete ulaştırır...
.
Bu senden, bu benden diye, insan ayırma
Kör nefsine hakim ol da, iblis kayırma
Cin-Peri-Hüri deyip te, Aklın sıyırma
Her iki Dünya'nı birden, yakar gidersin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-------