Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Yurtseverler Köşesi sizce ne demek, Yurtseverler Köşesi size neyi çağrıştırıyor?

Yurtseverler Köşesi terimi Vezir Pehlevan tarafından tarihinde eklendi

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    *******MUHTEREM METAFİZİKÇİ KARDEŞİM******
    .
    -----Metafizik Felsefeyle--Materyalist Felsefenin Anayasal konularda ve Toplumsal
    Kominal ve bireysel yaşam ortamların da oldukça fazla ortak bileşimler ve kavram-
    sal eylemler mevcuttur.
    ------Hak, Hukuk ve Adalet mizanın da Din, Mezhep ve Irk ayrımı yapılmadan eşit
    haklara sahip olunması ve Kamusal alanlar da kişilerin aynı haklara sahip olmaları.
    Vatandaşlık haklarının, kişilerin Dinine, rengine ve ırkına bakılmaksızın ve kayıtsız
    şartsız aynı Kanun hükmünde korunması. Ulusal Devlet Hiyerarşik sistemin bütün
    Memleket sathın da eşit bir şekilde bilumum hakların korunup-kollanmasında.Siyasi
    Ekonomik, Sosyal ve kültürel alanlarda Toplumsal Barış ve Huzurun tesisinde. Daha
    bir çok alanlar da bir bütünlük içinde her iki Felsefenin hem-hal olduğu kaçınılmaz
    ve inkâr edilemez bir gerçektir Onun içindir ki Dua ve Niyazın yeri ve önemi ayrıdır.
    Ulusal Devletler de Diplomasi faaliyetlerinin yeri ayrıdır.
    -----Devran-i Alemin Tarihsel Devinimine bir göz atarsanız, bütün bilinmeyen meçhul
    denklemleri her iki Felsefenin ortak kudretiyle çözersiniz. Devranın Tarihsel sürecine
    Metafizikçiler Fıtrat-ı Kader derler... Materyalist Felsefeciler ve Sosyalist Realistler
    EVRİM Derler. Bütün ayrıntı bir taraf Uhrevi düşünce eylemini, Diğer taraf ise Bilimsel
    düşünce eylemini destekler....VESSELAM.
    --------------YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN---------------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan

    --------VAHŞİ KAPİTALİZM--------
    .
    ------Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyete ait olması ile birlikte, bunların
    kâr ile işletilmesine dayalı bir sömürü sistemidir. Tamamen teknik-ekonomik sistem
    olan Kapitalizm denetimsiz serbest piyasa ekonomisine dayalıdır. Süreklilik arz etmek
    için, Basın-yayın ve Televizyon aracığıyla ve her türlü reklam-i dalaveralarla üretim
    Toplumunu Tüketim Toplumuna evrilmesiyle devamlılık sağlar...
    ------1980 ler de Ülkemiz ekonomisi yeni ve yarı sömürge sistemiyle boğuşurken, son
    on yıl da hızla çağlayıp-coşmuştur...Vahşi Kapitalizm neredeyse Ülkemizin tamamına
    yayılmıştır. Siyasi Akvamın tutarsız ve yetersiz politikaları sonucu, Maşrikten--Mağribe
    göç kervanı yoğunlaşmıştır. Kırsal kesimler de yaşayan, özellikle Köylü kesimini türlü
    oyunlarla Metropol Şehirlere özendirip ve göç etmelerini sağlamışlardır.
    ------Anadolu'nun doğu kesimde Tarım ve Hayvancılıkla uğraşan Köylü ve çiftçilere
    Devlet yeteri kadar Sübvansiyon desteği vermediğinden dolayı ve bilinçli bir şekilde
    Tarım ve Hayvancılık yüzde ellilerin altına düşmüştür. Merhum İsmet İnönü tarafında
    çıkarılan ( DENETİMLİ SERBEST PİYASA EKONOMİSİ) Ber taraf edilerek, yerine
    Denetimsiz serbest piyasa ekonomisi getirilmiştir. Siyasi Akvam, Özellikle Riyaset
    Sarayı Televizyonlar da ve Miting meydanlarında bunu gizleyip ve enflasyonu türlü
    cambazlıklarla lanetleyip dururlar...
    ------Osmanlı Devletinin iki türlü geliri vardı. Bir Vergiler, iki savaş ganimetleri.Şimdi
    neredeyse aynı konuma gelindi. Hani biz Millet olarak semt pazarlarına ve tekelci
    Marketlere ver yansın ederizyaaa, işte bu beyhudedir. Çünkü Mevcut Sistem bura-
    dan besleniyor. Yani her gün Gökten yağmur yerine ZAM yağması Hükümetin işine
    geliyor. Piyasa da ne kadar pahalılık, Devlete o kadar vergi demektir...VESSELAM.
    -------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    HÜRRİYET BENDİNİ YIKAR GİDERSİN
    .
    Bunca melanetten utanmaz mı Yüzün
    Zalimin Zülmüne, Yokmu'dur Sözün
    Çökmez mi ruhuna, gam-keder hüzün
    Haktan-Hakikatten, Kaçar Gidersin.
    .
    Bir Dediğin Diğerine Uymuyor
    Vicdanın çürümüş, kulak duymuyor
    Basiret felç olmuş, Dimağ almıyor
    Cehalet Arkında, Coşar Gidersin.
    .
    Hayır-Hasenatın, Tehir Eylersin
    Cambazı, Fetbazı, Tahir Eylersin
    Halkına Yaşamı, Zehir Eylersin
    Tarikat Peşinden, Koşar Gidersin.
    .
    Şıhların Bozuldu, Edep Ölçüsü
    Yobazdır Dergâhın Kara kolcusu
    Delalet İçinde, Sağı-Solcusu
    Hürriyet Bendini, Yıkar Gidersin.
    .
    Ben ne bir kâhinim, nede bir seymen
    Filistin Kavruldu, Sırada Yemen
    Tespitim doğrudur, alınma hemen
    Ağyara Sırrını, Döker Gidersin.
    .
    Der Vezir, Hilafet Peşinden Gitme
    Haşhaşi Sülbüne, Eyvallah Etme
    Huysuz Horoz gibi, zamansız ötme
    Nesline Melanet, Eker Gidersin...
    ------OZAN ÇAKIROĞLU------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    *****ANTOLOJİ SİTELERİNİ SANKİ KASIRGA VURMUŞ*****
    .
    -----Ehil Şahsiyetler Fikri hür, Vicdani hür ve irfani hür Mürşid-i Kâmillerdir.
    Materyalist Felsefi Realistler Toplumsal meselelere bilimsel açıdan irşat
    olurlar. Her zaman ve her yerde medeni ve cesur olurlar. Her türlü melanet
    karşısında omurgalı bir dik duruş sergilerler.
    -----Cahil ve yobaz mahlukatlar haksız, kuralsız, çaresiz güdüsel ve korkak
    olurlar. Her türlü hakimiyet altına girerler. Her zaman ve her yerde Atatürk
    devrine çamur atar ve Cumhuriyet değerlerine karşı çıkarlar. Ulusal Devlet
    yönetim şekline ket vururlar. Hilafet aşkıyla yanıp tutuşurlar.
    -----Zalimler sömürü ve melanet çarklarını her zaman ve her yerde bu cahil
    ve yobaz kafalarla çevirirler.. Cehalet odaklarıyla Topluma kin, kibir ve nefret
    ekerler. Şehit Cenazelerini Provoke ederler. Metropol Şehirlerde Hilafet Bayrağı
    açarlar. Okul ve Camilerde kötü amellerini eyleme dönüştürürler. Bunlar Kaos
    ve Kargaşasız ortamlar da asla yaşayamazlar.
    ------Yurdumuz da Hak, Hukuk ve Adaleti Mizanı hakikatlı bir şekilde çalışması
    için Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Devrim ve Yasaları kayıtsız-şartsız Hiyerarşik
    bir şekilde uygulanmalıdır... VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMOKRAT------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan

    ******SAMSUNLU ŞAİR CEMAL SAFİ******
    .
    -----Cemal Safi, 1938 yılın da Samsun'da doğmuş, Beyin damar hastalığından
    dolayı 2018 yılın da Ankara'da vefat etmiştir. Merhum Şaire Allah Rahmet eylesin,
    Mekânı Cennet, Ruhu Şad olsun...
    ------Başka bir Sitede Merhum Cemal Safi'ye methiler dizilmiş. İleri görüşlü, ufku
    geniş, oldukça ferasetli ve kusursuz bir Kâhin gibi anlatılmış. Eyvallah--Eyvallah da
    Fikri hür, Vicdanı hür ve irfanı hür hamasetli Kâhinler, yaşamsal devinim içerisin de
    bütün eylemsel tavır ve davranışlarından sorumludur. Eğer ki zayıf ve kusurlu yan-
    ları varsa şayet bir bütünlük içerisinde övgüyle anlatılmaz. Ancak hayır ve hasenatlı
    eylemleri anlatılır diye düşünüyorum...
    -------Şimdi ben buradan, Şair Cemal Safi'nin 03-05-2001 tarihinde yazmış olduğu
    GIZA BAK Başlıklı Şiirinin sadece üç Dörtlüğünü paylaşacağım. Sayın okurlarımız
    yorumlarını yapsınlar...
    .
    -------GIZA BAK------
    Bilmem neyin nesi, kimin sıpası
    Çözüldü gölümün katmerli pası
    Göğüs-göğüs değil, füze rampası
    Şafak mı söküyor, kıza bak hele.
    .
    Ten değil mübarek, akrın sıcağı
    Koynuna girenin, söndü ocağı
    Bir kalçayı seyret, bir de bacağı
    Tornaya çekilmiş, dize bak hele.
    .
    Görenler altını ıslatmış derler
    Yatağı göl etti döktüğüm terler
    Yetişin yanıyor bastığı yerler
    Giderken koyduğu, ize bak hele...
    .
    (ŞAİR CEMAL SAFİ'nin GIZA BAK ŞİİRİNDEN ALINTIDIR)

    ------Diğer Dörtlükleri utandığımdan dolayı burada paylaşmadım.
    KADIN: Bütün Alemi insanın Havva Anası, Yüce Türk Ulusunun Atlas-libası,
    Nice Kahraman Yiğitlerin gönül Sunası, Vatan için Şehit olmuş bunca canların
    Eşi, Bacısı, Mustafa Kemal'in Zübeyde Anası, Anadolu kültürümüzün Şeref Tacı
    Bir aklı durgun, basireti yorgun, dimağı sargın ve Kalemi solgun bir Beşer-i Şair
    Tarafından bu şekilde lanse edemez? Etmemelidir? Ve asla etmemeliyiz diye
    düşünüyorum...
    -----Ben asla ve katta Merhum Cemal Safi'yi güncelleyen Şahıslara karşı bir
    serzenişim yoktur. Ve olamaz da. Herkesin görüş ve Fikri hürriyeti vardır. Bizim
    kimsenin tavır ve eylemine ket vurma yetkimiz yoktur...VESSELAM.
    -----Yazdıklarımı doğru okuyup ve doğru muhakeme eden okurlara sevgi ve
    Selamlarımı sunarım...
    -----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******SAMSUNLU ŞAİR CEMAL SAFİ******
    .
    -----Cemal Safi, 1938 yılın da Samsun'da doğmuş, Beyin damar hastalığından
    dolayı 2018 yılın da Ankara'da vefat etmiştir. Merhum Şaire Allah Rahmet eylesin,
    Mekânı Cennet, Ruhu Şad olsun...
    ------Başka bir Sitede Merhum Cemal Safi'ye methiler dizilmiş. İleri görüşlü, ufku
    geniş, oldukça ferasetli ve kusursuz bir Kâhin gibi anlatılmış. Eyvallah--Eyvallah da
    Fikri hür, Vicdanı hür ve irfanı hür hamasetli Kâhinler, yaşamsal devinim içerisin de
    bütün eylemsel tavır ve davranışlarından sorumludur. Eğer ki zayıf ve kusurlu yan-
    ları varsa şayet bir bütünlük içerisinde övgüyle anlatılmaz. Ancak hayır ve hasenatlı
    eylemleri anlatılır diye düşünüyorum...
    -------Şimdi ben buradan, Şair Cemal Safi'nin 03-05-2001 tarihinde yazmış olduğu
    GIZA BAK Başlıklı Şiirinin sadece üç Dörtlüğünü paylaşacağım. Sayın okurlarımız
    yorumlarını yapsınlar...
    .
    -------GIZA BAK------
    Bilmem neyin nesi, kimin sıpası
    Çözüldü gölümün katmerli pası
    Göğüs-göğüs değil, füze rampası
    Şafak mı söküyor, kıza bak hele.
    .
    Ten değil mübarek, karın sıcağı
    Koynuna girenin, söndü ocağı
    Bir kalçayı seyret, bir de bacağı
    Tornaya çekilmiş, dize bak hele.
    .
    Görenler altını ıslatmış derler
    Yatağı göl etti döktüğüm terler
    Yetişin yanıyor bastığı yerler
    Giderken koyduğu, ize bak hele...
    .
    (ŞAİR CEMAL SAFİ'nin GIZA BAK ŞİİRİNDEN ALINTIDIR)

    ------Diğer Dörtlükleri utandığımdan dolayı burada paylaşmadım.
    KADIN: Bütün Alemi insanın Havva Anası, Yüce Türk Ulusunun Atlas-libası,
    Nice Kahraman Yiğitlerin gönül Sunası, Vatan için Şehit olmuş bunca canların
    Eşi, Bacısı, Mustafa Kemal'in Zübeyde Anası, Anadolu kültürümüzün Şeref Tacı
    Bir aklı durgun, basireti yorgun, dimağı sargın ve Kalemi solgun bir Beşer-i Şair
    Tarafından bu şekilde lanse edemez? Etmemelidir? Ve asla etmemeliyiz diye
    düşünüyorum...
    -----Ben asla ve katta Merhum Cemal Safi'yi güncelleyen Şahıslara karşı bir
    serzenişim yoktur. Ve olamaz da. Herkesin görüş ve Fikri hürriyeti vardır. Bizim
    kimsenin tavır ve eylemine ket vurma yetkimiz yoktur...VESSELAM.
    -----Yazdıklarımı doğru okuyup ve doğru muhakeme eden okurlara sevgi ve
    Selamlarımı sunarım...
    -----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----







  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******KISSADAN HİSSE*******
    .
    -----Devri zamanın da oturduğumuzun semtin Bakkalı vardı. Sahibine Pala
    Cabbar efendi derlerdi. Bizim Palanın yaşlı bir Papağanı vardı. Bakkalın
    önünde geniş bir kafesin içinde asılı bir şekilde yaşar ve gelene-gidene laf
    atardı. Bir de Mahallemiz de Maliyeci Murtaza efendi vardı. Her gün işe
    giderken Pala Cabbar'ın Dükkanın önünden geçerdi. Her gelip geçerken
    Yaşlı Papağan Murtaza'ya, Aptal, sersem fodul, kel Murtaza gibi hakaretler
    yağdırırdı. Bizim Maliyeci Papağandan oldukça huylanır ve hatta kin, nefret
    tutar oldu...
    ------Günlerden bir gün Bakkal Cabbar'a Yeter ya-hu diyor. Bu hadsiz, terbi-
    yesiz Papağanı sustur yoksa elimden bir kaza çıkacak. Cabbar efendi bir
    güzel azarlıyor yaşlı ve hadsiz Papağanı. Diyor ki bir daha Murtaza efendiye
    hakaret edersen şayet, senin o dilini keserim...Ertesi günü Bizim Maliyeci
    oradan geçerken Yaşlı Papağan Murtaza efendi, Murtaza efendi diye ses-
    leniyor. Murtaza efendi dönüp bakınca, Papağan diyor ki? Sen anlarsınya,
    Sen anlarsın yaaa...
    ------Şimdi de her başa gelen, Memura, işçiye, Emekliye diyorlar ki????
    Yaaa kullarım siz anlarsınız yaaa....VESSELAM.
    ------OZAN ÇAKIROĞLU-----

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    BU DEVRANIN MİZANI BOZUK
    .
    Bunca gam yükünü sırtıma aldım
    Çözüm bulamadım, arafta kaldım
    Donattım Sofrayı, efkâra daldım
    İçmesem bir türlü, içsem bir türlü.
    .
    Hak, Hukuk Adalet Mizanı Bozuk
    Ne Yaradan Tanıyor, Ne de tüzük
    Kardeş-Kardeşine Atıyor Kazık
    Söylesem bir türlü, sussam bir türlü.
    .
    Bu nasıl karakter, bu nasıl huymuş
    Veletler türemiş, hamaset bitmiş
    Sırtımdan geçinen hanemi soymuş
    Ağlasam bir türlü, Gülsem bir türlü.
    .
    Neslim ile Koptu, Gönül Köprüsü
    Namertle uğraşmak ömür törpüsü
    Sazıma Dokunup Hırsız Türküsü
    Çalmasam bir türlü, çalsam bir türlü.
    .
    Çakıroğlu Geldi, Altmış Yaşına
    Haramı Katmadı Ekmek Aşına
    Baykuşlar konuyor toprak taşına
    Gürlesem bir türlü, essem bir türlü...
    -----OZAN ÇAKIROĞLU----

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******KISSADAN HİSSE*******
    .
    -----Olay Anadolu'nun üstü açık bir Köyün'de geçmektedir. Devri zamanın da
    Muhtarlık seçimi yapılacak Ancak Köy de oldukça gayrı yasal olaylar olmaktadır.
    Köyün uyanık ve kuralsız kişileri kendilerine ses çıkarmayacak Muhtar adayı
    arıyorlar. Sonun da Köyün en sefil ve pejmünderi olan Hamo'da karar kılıyorlar.
    Gidip Hamo'ya diyorlar ki bizim Muhtar adayımız sansin. Bu Köy'de senden zeki
    akıllı ve münevver biri yoktur. Hamo Muhtarlık teklifine kıs-kıs gülmektedir.Diyor
    ben kendi Aileme reislik edemiyorum, benden Köyün muhtarı olur mu???
    -----Sonun da ısrarlara dayanamıyor Adaylığı kabul ediyor. Ancak benim bir şartım
    vardır. Köyümüz de her kim ölürse, Mezara koymadan önce ben ölen şahısların
    kulaklarına bir şeyler söylerim. Uyanıklar şebekesi tamam olur diyorlar...Gel zaman
    git zaman derken, Köyde birisi ölüyor, tam mezara koyarlarken, Köyün En zalim
    Ağası bağırıyor çağırın ulan Muhtar Hamo'yu. Hamo geliyor kefeni açıp Meftanın
    kulağına bir şeyler fısıldıyor ve gömüm bu Meftayı diyor.
    -----Bir-üç-beş derken Köyün Zalim Ağası huylanıyor. Ya-hu bu salak Muhtar Hamo
    Meftaların kulağına ne söylüyor. Meraklarına yenilip Muhtar Hamoya bir oyun oynu-
    yorlar. Şebeklerden birini yalandan öldü deyip. Tam Mezar başın da Çağırın Muhtar
    Hamoyu. Hamo yine Meftanın kulağına bir şeyler fısıldıyor. Hadi gömün bu meftayı
    diyor. Cemaat-i müslimin dağıldıktan sonra mezara sağ giren şebeki çıkarıp soruyorlar?
    Muhtar Hamo senin kulağına ne dedi? Şebek cevaplıyor, Hamo kulağıma eğer ki öbür
    Dünya'da Memleketin halini soran olursa şayet, sen de dersin ki Bizim köyün Deli
    Hamosu Köyümüze Muhtar oldu. Onlar Memleketin ne halde olduğunu anlarlar...
    ------Şimdi de ben derim ki? 2 milyon 700 bin takipçisi olan, Komedi programlar yazarı
    Hasan Can Kaya'nın Youtub'te Konuşanlar Programını izlerseniz, Yüce Türk Ulusal
    kültürümüzün ne hale geldiğini görürsunuz...VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Yalan Dünya Arsızındır
    Renkli Devran Soysuzundur
    Nerede Bir Güzel Görsem
    Aslı Bozuk Nursuzundur.
    .
    Değirmen Susuz Olur mu
    Dervişan Çulsuz Olur mu
    Bağı-Bağbanı Olanın
    Bülbülü Gülsüz Olur mu.
    .
    Bir Çiçekle Bahar Gelmez
    Nesil Bozuk, Hürmet Bilmez
    Cehaletten Mürşit Olmaz
    Kul Aslına Döner Bir Gün.
    .
    Çakıroğlu Hayal Kurma
    Beyhude Kendini Yorma
    Azrail'e Adres Sorma
    Çark tersine döner bir gün...

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Yalan Dünya Arsızındır
    Renkli Devran Soysuzundur
    Nerede Bir Güzel Görsem
    Aslı Bozuk Nursuzundur...
    .
    Değirmen Susuz Olur mu
    Dervişan Çulsuz Olur mu
    Bağ-ı Bağban-ı Olanın
    Bülbülü Gülsüz Olur mu...
    .
    Bir Çiçekle, Bahar Gelmez
    Kuru Ağaç Meyve Vermez
    Zalim insan Hakkı Bilmez
    Şer Ateşi Söner Bir Gün
    .
    Çakıroğlu Hayal Kurma
    Beyhude Kendini Yorma
    Azrail'e Adres Sorma
    Çark tersine döner bir gün...


  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******KISSADAN HİSSE******
    .
    ----Yılbaşı gecesi Benin gibi Emekli bir dostum beni Evlerine davet etti.
    Dedi gelirken Bağlamanı da getir. Davete icabet lazım dedim ve kalktım
    gittim. Evde üç arkadaş daha vardı. Dostum eşini bir komşuya göndermiş,
    Hoş beşten sonra, Sofrayı donattılar Neyse biraz meyleştikten sonra, dedi-
    ler artık seslendir şu Bağlamayı da ortam şenlensin...
    ----Aldım benim yareni elime dokundum perde-teline. Ben genelde irticalen
    çalar söylerim. Bakalım arkadaşlara ne söyledim, onlar ne dinlediler???
    .
    Hiç Gelecek Vaktim, Yoktu Vallahi
    Hatuna Tekmili, Verdimde Geldim,
    Kırk Selavatla izin, Aldım Billahi
    Sazımı sırtıma vurdumda geldim.
    .
    Belaya Soktunuz Garip Başımı
    Lazer ile Takip Eder Peşimi
    Önceden bitirdim Akşam işini
    Saati dokuza kurdumda geldim.
    .
    Hiç zamanım yoktur boş oturmaya
    Hazandan başladım turşu kurmaya
    Kış olunca başlarım iplik sarmaya
    Erişte, Yufkayı, Açtımda Geldim.
    .
    Aş-ekmek yaparken, Türkü söylerim
    Kuş Kemendi ile, Sinek Avlarım
    Her akşam olunca, gönül tavlarım
    Düşümü hayıra, yordumda geldim.

    Çakıroğlu Yazdı, Eyledi Kelam
    Belki de Yarına, Okunur Selam
    Hanım baş tacımdır, hemide belam
    Üç- beş saat izin, aldım da geldim...
    -------OZAN ÇAKIROĞLU------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    -----------HUSİLER ya-da ENSARULLAH----------
    .
    -----Husiler ya-da Ensarullah hareketi 1990 Yılın da Yemen'in Kuzeyin de, İslami
    kültürel ve Dini faaliyet odaklı guruplar tarafından kurulmuştur. 2004 Yılın dan beri
    Silahlı ayaklanma başlatmıştır. Örgüte İran tarafından mali ve Askeri destek veril-
    mektedir.
    -----Husiler Filistin-Gazze olayların da Hamas'tan yana tavır koydular. Ve destekle-
    meleri halen daha devam etmektedir. Husi'ler Kızıl Deniz de İsrail'e giden Gemileri
    vurması sonucu, ABD ve İngiliz donanmaları Yemende ki Husiler hedeflerini vurmaya
    başladı.
    -----San ki Emperyalist Ülkeler üçüncü Dünya Savaşının temellerini atıyorlar gibi-gibi?
    ------------OZAN ÇAKIROĞLU------------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan

    ÇİÇEKSİZ BAHÇENİN BÜLBÜLÜ OLMAZ
    .
    Kar Çiçeği ile Yaz, Bahar Gelmez
    Gülşensiz Bahçenin, Bülbülü olmaz
    Nektarsız Çiçekten, Arı Bal almaz
    Ağaç Meyve Vermez, Dal olmayınca.
    .
    Fırtına Kumuyla, Kurma Binayı
    Kâmil Meclisin de, bekle sıranı
    Sevgisiz çağlamaz, aşkın sarayı
    Gönülden-gönüle Yol olmayınca.
    .
    İster Bahar Olsun, İster Yaz Olsun
    Hazan yeli vursun, Mevsim Güz olsun
    İster Ud-Kemane, İster Saz Olsun
    Bülbül'ler Şakımaz, Gül Olmayınca.
    .
    Gönül yarasına, Merhem sürülmez
    Aşkın Şehvetiyle, Murat Alınmaz
    Vuslata Ermeden, Yuva Kurulmaz
    Hayır-Hasenatlı, Kul Olmayınca.
    .
    Aşk ile Sevdanın, Olmaz Nedeni
    Tuba'yla Mest etti, Havva Ademi
    Keremle Aslının, Yandı Bedeni
    Yürekte Çağlayan, Sel olmayınca.
    .
    Maşuklar Aşığa, Yürek Dağlatır
    Karunlar Köşküne, İcra Bağlatır
    Dönüşür Hicrana, Her gün ağlatır
    Barışla Uzanan, El Olmayınca.
    .
    Çakıroğlu Dikkat Et, Lehçe-Diline
    Arif Meclisin de, Kıymet Biline
    Al Bağlamanı da, Dokun Teline
    Beyhude yorulma, Sulh olmayınca...
    -------OZAN ÇAKIROĞLU--------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan

    *******OSMANLI DA BİZİM, CUMHURİYET DE BİZİM*******
    .
    ------Eyvallah--Eyvallah da ben köklü Tarihimize sahip çıkmayalım demiyorum ki?
    Tarihimize sahip çıkalım serzenişinde bulunulduğundan dolayı bende derim ki
    neresine sahip çıkalım. Hangi marifetleri irşat alalım. Osmanlının Kadınlarımızı
    nüfustan saymayışını mı? Yoksa Erkek egemenliğini mi? Valide Sultanların saray
    hamamlarında cariyeleri bir muz gibi soyup, o masumları milim*milim ölçerek
    Şehzadelere peşkeş çekmelerini mi? 700 yıl da bir Soyadı kanunu çıkaramayışını mı?
    Tek eşlilik ve resmi nikâhı kanuni bir hak haline getirmeyişini mi? Hünkârların halka
    Kullarım diyerek adeta köleliği Devlet köleliği haline getirmesini mi? Bütün Padişahların
    nikâhsız yaşamasını mı? ( Hürrem Sultan hariç) Yazmakla bitmez...
    -------Yukarıda arz etmiş olduğum konuların tamamı doğrudur. Cumhuriyet Tarihimizin de
    elbette ki eksikleri vardır. Ancak daha Cumhuriyet kurulur-kurulmaz Osmanlı Halkı
    Kölelikten Vatandaşlığa terfi etmiştir. Kadınlarımız kuntakintelikten kurtulup birey olmuş-
    lardır. Bir çok medeni Devrimler yapılmıştır. Her şeyden önemlisi harf devrimiyle birlikte
    Memleket sathında eğitim ve öğretim seferberliği başlatılmıştır. Türk medeni kanunuyla
    Kadın hakları, Tek eşlilik ve resmi nikâh zorunlu kılınmıştır. Kadın-Erkek cinsiyet eşitsiz-
    liğine son verilerek Kız çocukları okula alınmıştır. Ve her şeyden daha önemlisi Monarşi-
    den Demokrasiye geçilmiştir. Sivil Belediyeciliği zorunlu kılmıştır. Denetimli Serbest
    piyasa Ekonomisine geçilip tam Bağımsızlık ilan edilmiştir. Türk Lirası Uluslar arası
    serbest dolaşılmasına izin verilmiştir. Ekonomi de arz-talep dengesi sağlanmıştır. Bu
    durumu Kitlerin sayısını artırarak ve Memleket sathına yayarak başarmıştı. Şimdi
    Kitlerin % 60 ı satılmış durum da?????
    -------Yüce Mustafa Kemal Atatürk'ün Devrimlerini yazmaya ne sayfa yeter, ne de zaman
    yeter. Osmanlı da bizimdir, Türkiye Cumhuriyeti de. Her döneme sahip çıkalım çıkması-
    na da, biz öncelikle Cumhuriyet değerlerine sahip çıkalım, koruyup ve kollayalım..
    Demokrasi rafta dinleniyor, Bari elimizdekilerini koruyalım....VESSELAM.
    -------BİR YORGUN DEMORATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    -------BİZİM TARİHİMİZ------
    .
    -----Ulusal Türk Milletinin Tarihsel devinimi Milattan öncesini saymasak, Milattan sonra
    Orta Çağın başlangıcı 375 Kavimler göçüne dayanıyor. 1492 de Orta Çağın bitimi ve
    Amerika'nın keşfiyle beraber Osmanlı da kabile Devlet şeklinden Ulusal Devlet sistemine
    geçiyor. Ve 1453 de Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u almasıyla yeni bir Çağın devinimi
    başlıyor. 1512 yılına kadar her alanda olumlu gelişmeler oluyor. Ancak 1512 de Yavuz
    Sultan Selim tahta çıkınca kin, kibir ve nefret dönemi başlıyor. Yavuzun kolu nereye uza-
    nıyorsa orada kaos-kargaşa başlıyor. Yeniden Din-mezhep ve ırk savaşları başlıyor. 1514
    Yılın da Çaldıran Savaşı ve sonrasın da Alevi kıyımları son sürat devam ediyor???????
    -----Buradan sonrasını yazıp ta fazla kafa karıştırmak istemiyorum. Osmanlının arafını mı
    anlatayım, yoksa fetretini mi anlatayım..1789 da Fransa burjuvazi demokratik devrimini mi
    anlatayım. Fransa devriminden sonra Osmanlı iyice paniklemiştir. Taa 2. Abdülhamit'in
    1876 da birinci meşrutiyet kanun-i esasiyenin ilanına kadar devam ediyor. Bundan sonra-
    sını Ze kuşağı da bilmektedir Fazla tafsilata girmeyeceğim.
    ------Muhterem okurlar, Milat'tan sonra Tarihsel devinim de sayılmayacak kadar devrim
    demiyorum? Evrimler olmuştur? Şimdi biz Tarihimizin neresine sahip çıkacağız. Ben ger-
    çekten anlamış değilim. Amma ve lakin Uluslar arası Diplomasi de elbette ki Tarihimize
    sahip çıkacağız...VESSELAM.
    -------OZAN ÇAKIROĞLU------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    -------Bu gün Saat 23.50 de Afganistan'da 6.5 büyüklüğünde Deprem oldu.
    Az gelişmiş Ülke olduğundan dolayı mutlaka hasar büyük olmuştur. Benim
    yıllardır anlam veremediğim ve kabul görmediğim Zelzeleye, afata ve tufana
    Fıtrat-ı kader denilmesidir. Özelikle bunu mütedeyyin kesimin Siyasi bir mal-
    zeme olarak kullanması beni ve benim gibi düşünenleri oldukça tedirgin etmek-
    tedir??? Hele böyle bilimsel, teknolojik ve dijital çağ da???????
    -------Bu gün Regaip Kandilli. Bu günün önem ve hürmetine binaen, bütün dua
    niyaz ve niyetler kabul görür derler. Ya-hu bu bir çelişki değilmidir. Dinimizce
    böyle kutsal bir günde Deprem olması nasıl Fıtrat-ı kader olur. Mütedeyyin Şair
    ve yazarlar kendi köşelerinde, muteviyatlı ve tafsilatlı bir şekil de yazsalar da
    bizler de ibret ve feyz alsak daha uygun olmaz mı??? VESSELAM.
    -------OZAN ÇAKIROĞLU--------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ------Ulusal Türk Milletimizin ve bütün İslam Aleminin Mübarek Ragaip Kandilini
    en derin sevgi dolu dileklerimle kutlar, Gecenin önem ve hürmetine yapılan bütün
    Dua ve niyetlerin kabulünü Yüce Yaradan'dan niyaz ederim...
    -------OZAN ÇAKIROĞLU------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    *******EN BÜYÜK YOKSULLUK CEHALETLİKTİR*******
    .
    -----Okur yazar olmayıp ta, Anadolu örfü gelenekleriyle yetişen, bireysel ve kominal
    yaşayan iinsanlara hürmetim vardır. Onlara asla bir olumsuz kelamım olamaz. Ben
    Diplomalı Cehaletten bahsediyorum. Ülkemizin bence en büyük ve iflah olmaz sorunu
    Yobaz, aymaz, utanmaz nursuz, haksız ve kuralsız Diplomalı cehalettir.
    ------Tekelci Burjuvazi ezilen Halk kesimine o, diplomalı cehalet aracılığıyla ulaşıyor.
    Ayrıca Yurt içi ve Yurt dışı sömürü sisteminin hain tefecileridir. Diplomalı cehalet sinsi
    küstah ve oldukça medeniyetten uzak eylemsiz korkaklardır? Bulundukları Topluma
    Kin, kibir ve nefret ekerler. Memleket sathın da nerde bir melanetlik varsa, mutlaka
    bunların bunların kirli elleri vardır. Ayrıca zalimler kaos ve kargaşayı bunlar aracılığı
    ile yaygınlaştırırlar...
    -------Türk Ulusal Devletimiz böyle örgütsel provokatif eylemlere asla fırsat vermemelidir...

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    *******EN BÜYÜK YOKSULLUK CEHALETLİKTİR*******
    .
    ------Günümüzün en korkunç salgın hastalığı cehaletliktir. Kapitalist Toplumlar da
    Küçük Burjuvazi büün melanetlerini diplomalı cehaletle köklendirirler. Okur-yazar
    olmayan birey ve topluluklarla iletişim kurulabilinir. Toplumsal dayanışma içerisinde
    bir çok etkinliklerde bulunulabilinir. Ancak, diplomalı cehaletle hiç bir şekil de iletişim
    kurulamaz ve onlarla kominal bir şekilde asla yaşanamaz. Diplomalı cahile en güzel
    cevap onlardan uzak durmaktır. Burjuva sınıfının elleri ezilen Halklara, o diplomali
    cehalet aracılığıyla ulaşır.
    ------Okur yazar olmayıp ta kendi örf ve gelenekleriyle yetişen insanlar, Ehil, medeni
    ve cesur olurlar. Diplomalı cehalet vicdanı kör, küstah ve korkak olurlar. Zalimlerin
    çarklarını çeviren diplomalı cehalettir. Ülkemize bir salgın gibi yayılan bana necilik
    benim neyime lazımcılık, Tolumsal acılara duyarsızlık. yanlış yönetime tepkisizlik
    Hak, hukuk ve kuralsızlığın temelinde bu çığ gibi büyüyen şımarık ve arsız diplomalı
    cehalet mevcuttur.
    ------Topluma kin, kibir ve nefret aşılayan bölen ve ayrıştıran bu satılmış yobazlardır...
    -------BİR YORGUN DEMOKRATIN TECRUBELERİ--------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******LÂ HAVLE VE LA KUVVETE İLLA BİLLAHİL ALİYUL AZİM******
    .
    ------Antoloji Sitelerini şöyle bir gezindim. Özelikle bir köşe de, adeta terbiye
    sınırları aşılmış, hak-hukuk rafa kaldırılmış, güdüsel deyimler dört nal gidiyor.
    Beni asıl düşündüren ve derinden üzen, o hadsiz mahlukatları Kadınların
    muhatap alıp ta bir yarışa girmeleridir?
    ------Terbiye edilmemiş nefis, insana yanlışı ve kötülüğü emreder. Dolayısıyla
    Kin, kibir ve nefret duygusu, kişiler de öfke, kızgınlık ,isyan, hadsizlik ve hoş-
    görüsüzlük ile doğru karakterizedir. Hatta bazı bireylerde derin ruhsal yaralar
    açmaktadır. Bunun ileri boyutu bireylerin başkalarından bir çeşit intikam alma
    duyguları kabarır. Ve bu olumsuz ve nefret duygularını, bulundukları ortamda
    bir eyleme dönüştürürler.
    ------Kişilik bozukluğu ve sinirsel zafiyetli beyinlerin kaynağı, Aile ve büyüdükleri
    çevre de şiddete maruz kalmış, aşağılanmış ve ötekileştirilmiş eylemlerin açmış
    olduğu basiret-i hülasadır?
    -------Eğer ki Tevhid-i tedrisat'ta bilimsel bir reforum olmasa, Memleket sathın da
    böyle olumsuzlukların önü alınamaz duruma gelinecektir...VESSELAM.
    -------OZAN ÇAKIROĞLU-------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ÇİÇEKSİZ BAHÇENİN BÜLBÜLÜ OLMAZ
    .
    Bir Çiçekle Yaz, Bahar Gelmez
    Gülşensiz Bahçenin, Bülbülü olmaz
    Nektarsız Çiçekten, Arı Bal almaz
    Ağaç Meyve Vermez, Dal olmayınca.
    .
    Fırtına Kumuyla, Kurma Binayı
    Kâmil Meclisin de, bekle sıranı
    Sevgisiz çağlamaz, aşkın sarayı
    Gönülden-gönüle Yol olmayınca.
    .
    İster Bahar Olsun, İster Yaz Olsun
    Hazan yeli vursun, Mevsim Güz olsun
    İster Ud-Kemane, İster Saz Olsun
    Bülbül'ler Şakımaz, Gül Olmayınca.
    .
    Gönül yarasına, Merhem sürülmez
    Aşkın Şehvetiyle, Murat Alınmaz
    Vuslata Ermeden, Yuva Kurulmaz
    Hayır-Hasenatlı, Kul Olmayınca.
    .
    Aşk ile Sevdanın, Olmaz Nedeni
    Tuba'yla Mest etti, Havva Ademi
    Keremle Aslının, Yandı Bedeni
    Yürekte Çağlayan, Sel olmayınca.
    .
    Maşuklar Aşığa, Yürek Dağlatır
    Karunlar Köşküne, İcra Bağlatır
    Dönüşür Hicrana, Her gün ağlatır
    Barışla Uzanan, El Olmayınca.
    .
    Çakıroğlu Dikkat Et, Lehçe-Diline
    Arif Meclisin de, Kıymet Biline
    Al Bağlamanı da, Dokun Teline
    Beyhude yorulma, Sulh olmayınca...
    -------OZAN ÇAKIROĞLU--------





  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******ESSELAMUN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ******
    .
    -----Bu gün şiddetli yağmur sesiyle uyandım. Hani derler ya en güzel ses?
    Para sesi, Su sesi, Bülbül sesi, Ezan sesi ve en güzeli de KADIN sesi???
    Kadın sesi dediysem, tabii her Kadının sesi değildir. Bir düşün bakalım
    Vuslat Şafağın da Banu Balkanın ciyaklı sesiyle uyanmak??? Vallahi ben
    Çin işkencesini tercih ederim...Kadın, sanırsın Uzay'da yaşıyor, Ay'da bes-
    leniyor, Paris'ten giyiniyor ve Ulusal Türk Televizyonların da gıdaklıyor. Bu
    ne yaman bir çelişkidir???
    -----Toprağı sususluk, Kadını arsızlık, Erkeği Şerefsizlik. Siyaseti Fetbazlık,
    Yiğidi aymazlık, Hacı ve Hocayı yobazlık ve Aileyi de huzursuzluk bitirir???
    -----Duyarlı insan için Tabiat hiç bir yerde ölü ve dilsiz değildir. Doğa ve Tabiat
    öyle büyük kudretli ve hikmetli ki Taşı Kayası, Dağı ovası, Suyu Havası, Sahra
    yaylası, otu çopuru, Gülü Bülbülü bir arda harmanlayıp ve barındırıyor. Mesela
    Ormanın manzarası yeşildir, insanı rahatlatır, ferahlatır ve huzur verir. Denizin
    manzarası mavidiir, Atlastır. İnsanı umutlandırır, neşelendirir. Gecenin manza-
    rası siyahtır, gölgedir, suskun ve sessizliktir. insanı hüzünlendirir ve bazen de
    korkutur. Vuslatın Şafağı aydınlıktır, insanı coşturur.
    -----Tabiat en şefkatlı Anne gibidir. Doğa kör. sağır ve dilsiz Hayvanlara bile
    yaşam özgürlüğü ve hürriyet vermiştir, ve vermeye de devam etmektedir...
    Tabiat, Beşer Alemine en büyük görsel bir ibrettir...VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN------


  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******ESSELAMUN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ******
    .
    -----Geçen gün Kadın-Erkek eşitliği (Cinsiyet eşitliği) konulu bir Panel'e katıldım.
    Katılım ağırlıklı olarak Sosyal Demokrat cenahtan oluşmaktaydı. Benim gibi işi
    olmayan Emekliler pek severler böyle etkinlikleri.
    -----Tanıdığım Sosyalist bir hanımefendi kürsüden yardırıyor. Taa 1926 Yılından
    başladı devam ediyor, ancak bir türlü bu günlere gelemiyor. Her hal de Riyaset
    Sarayından çekincesi var. Bir boşlukta elimi kaldırdım, konuşmak için izin istedim.
    Hanımefendi beni tanıdığından ve kendisine destek olacağım düşüncesiyle olsa
    gerek, konuşmama izin verdiler.
    ------Tanıdığım Sosyal Demokrat panelci Hanımefendi geçen bu yazın Erkek Oğluna
    sünnet düğünü yaptı ve bizde cemiyete davetliydik. Biraz konuştuktan sonra dedim ki
    eşitlikten bahsediyorsunuz, amma ve lakin oğlunuza sünnet düğünü yapıyorsunuz. bu
    bir cinsiyet eşitsizliği değil mi? Cevap gecikmedi, bu bizim geleneklerimiz de vardır dedi.
    Ben de dedim ki, Benim Dedem Osmanlı geleneklerine bağlı bir Vatandaş'tı. Nenem'le
    her nereye gitselerdi, Nenem Dede'min beş metre gerisinden yürürdü. Ve ölene kadar
    Dedem'e ismi ile hitap etmemiştir. Ayrıca nikâhsız yaşayıp öyle merhum oldular. Hilafetin
    uydurduğu Dini nikâhları varmış. Şimdi ben o, eski geleneklerden sıyrılıp sevgili Eşim'le
    her zaman ve her yer de yan-yana yürüyoruz. Ayrıca ben Şimal-i Şark Çocuğuyum, bizim
    Köyler'de Toy- Düğünler de Gelinlere Vala denilen Kırmızı renkli Gelin Nikab-ı örterlerdi,
    Ve Gelinin yüzü vuslat vaktine kadar örtülü kalırdı. Köyümüz de eşine ilk Gelinlik giydiren
    ben oldum. Rahmetlik Babam kızdığından dolayı, Takı törenine katılmadı.
    ------Ben İNSAN eşitliği için mücadeleme Köyümden başladım. Ve hala devam ettirmek-
    teyim dedim. Akabinde izin isteyerek İREM BAHÇESİNDE GÜLDÜR KADIN Şiirimle
    sözlerimi noktaladım. Panel Sunucularından çok ben alkışlandım. Bir başka taraftan bazı
    Mütedeyyin Şahsiyetler Sünnet-i seniyye'ye karşı olduğumu düşünerek Sokakta beni
    görünce Yol değiştirir oldular.
    ------Şimdi bu yazıyı okuyan bazı Cin Fikirliler, tepki göstereceklerdir. Sayın Muhteremler,
    Siz önce, Herifi Takım Elbiseli-kravatlı ve Eşleri Peçeli olanlara? Kendileri Namaz ve
    Niyazın da olup ta, Eşlerinin donsuz-tumansız ring atanlara? Baldır butlarına dövme
    yaptıranlara? Dünya'ya erkek olarak gelip te cinsiyet değiştirenlere? Küpeli ve silikonlu
    Erkeklere? Sahneler de reklam için K....nı açanlara, buradan adını zikredemiyeceğim
    uyuşturucu kullanan mahlukatlara tepki gösteriniz...VESSELAM.
    -------BİR YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN-------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******KISSADAN HİSSE******
    .
    ------Devran 1980--ler. Olay Almanya'da geçiyor. Bir gün Berlin sokakların da
    Takım elbiseli ve kıravatlı boylu-poslu bir herif yürürken, karşıdan hızla gelen
    bir otomobil çamurlu suya dalınca, bizim yakışıklının güzelim elbisesi berbat
    oluyor. Delikanlı aracın arkasından saydırıyor. Şoför aynadan veryansınları
    görüp duruyor. Delikanlı araca yaklaşıyor tam Ana-avrat dalacakken, Şoför
    camı indiriyor. Aracı kullanan oldukça alımlı, sarışın güzel bir bayan olunca
    Bizim delikanlı küfür ve kavgadan vazgeçip, serzenişte bulunuyor. Sarışın
    Güzel bayana bizim vergilerimizle aldığınız Arabanızla bizleri ne hale getiri-
    yosunuz diyor. Uzatmayalım, Bayan bir özür bağlamında Delikanlıya bir Kahve
    ikram etmek istiyor. Bir Kafede kahveyi yudumlarken tanışıyorlar...
    -----Kız adının Maria ve bekâr olduğunu söylüyor. Bizim yakışıklıda Kendisinin
    Türk, adının Mehmet ve öğretmen olduğunu söylüyor. Gel zaman-git zaman
    bunlar arkadaş oluyorlar. Zaman ilerledikçe arkadaşlıkları Aşka dönüşüyor.
    Bizim yakışıklıyla, Alaman sarışın güzeli adeta Leyla ile Mecnun gibi Aşk yaşa-
    maya başlıyorlar. Bu arada Mehmet Alaman Kızına mütemadiyen islamiyet'ten
    bahsediyor. Dinimizin bütün güzelliklerini tafsilatlı bir şekilde anlatıyor. Bu durum
    Maria'nın kafasını oldukça karıştırıyor.
    -----Bir gün Mehmet öğretmen bir seyahat için Türkiye'ye geliyor. Alaman Kızı
    bir karar verip Ailesine Mehmet öğretmenle evlenmeyi düşündüğünü söylüyor.
    Ana-Babası ne kadar olmaz-olamaz deseler de Maria Ailesini hiç dinlemiyor ve
    Aşkının arkasından Türkiye'ye geliyor. Mehmet öğretmenle evleniyor ve Dinini
    değiştirip Müslüman oluyor. Gel zaman-git zaman derken Mehmet öğretmen'in
    tavır ve tutumu değişmeye başlıyor. Bazen günler-aylar evine gelmiyor. Alaman
    Kızının içine kurt düşüyor. Ve Mehmet öğretmen'in aslını araştırmaya başlıyor.
    -----Sonuç, Mehmed'in öğretmen olmadığını ve adının da Mehmet değil Paşa oldu-
    ğunu, Müslüman değil bir Ateist olduğunu öğreniyor. Alaman sarışın güzel bayan
    dumura uğruyor. Ve iki gözü iki çeşme kendi Ülkesine dönüyor. Bizim Mehmet bir
    Ateist ve Dev-Sol Fraksiyonunun kurucularından bir kominist. (Kominist derken
    asla küçümseme ve ya eleştirme maksatlı demedim. Mehmed'in siyasi görüşünü
    vurguladım) Vesselam.
    -----Kot Adı Mehmet olan Dev-Sol Lideri, Türkiye'den-Paris'e 40 kilo Altın kaçırıyor.
    1985-te Dev-Sol'dan ayrılıyor. 1991 Yılın da Paris Tren Garın da gezinirken ense-
    sinden vurularak ölüyor... Yaradan taksiratını af eylesin...
    -----Şimdi bazı fikri cinliler derler ki, bu meseleyi buraya niye yazdın. Elbette ki diye-
    bilirler. Hatta sorgulayabilirler. Zaten Demokrasi de bu değilmidir... VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN-------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******ESSELAMUN ELEYKÜM BEŞER ALEMİ******
    .
    ------Bu gün yine Şiir sayfalarını gezindim. Türlü-türlü basiret-i hülasa ile yazılmış
    Şiirler okudum. Biz mi yaşlandık yoksa devran mı değişti. Şiirlerin tamamına yakını
    Ölçüsüz, kuralsız ve nizamsız yazılmış. Şiir, Türk Edebiyatımızın en gelişmiş ve en
    etkili dallarından biridir. Ve evrenseldir...
    ------Yaşadığımızın çağın getirdiği avantajlar ve dezavantajlar insanların fıtratını boz-
    maktadır. Memleketin her sathın da Doktora, Mühendise, Avukata, Mimara. Subaya,
    Öğretmene ve her meslek mensuplarına rastlarsınız. Her meslek gurubunun kendi
    Hiyerarşi sisteminde belli ve zorunlu kuralları vardır. Kural dışı davranış sergilendi-
    ğinde anında soruşturma geçirirsiniz. Cezası olduğu gibi mükafatı da vardır.
    -----Ancak Şiir ve Şair meslek gurubunda ne kural, intizam var, ne de bir denetim var
    Körler Adaleti. Yani körler sağırlar bir-birilerini ağırlar misali. Antoloji Şiir sayfaların da
    Yazılan her Şiire yorum yapmak moda olmuş. Sayıları yirmiyi geçmez. Bu Zat-ı muh-
    teremler her Şairin Şiirlerine hep aynı yorumu yapmaktadırlar... Bu nasıl bir tavır, bu
    nasıl bir aymazlıktır. Bir de imsak horozu gibi bekliyorlar. Birisi bir Şiir yazsın da yorum
    yazalım diye??? Aslında bunları tek-tek ifşa etmek gerekir de? Neyseee.
    -----ŞAİR, ufku geniş, duygulu, duyarlı ve hayal gücü oldukça gelişmiş, Toplumun olumlu
    ya-da olumsuz meselelerini araştırır, irdeler ve anlaşılır bir Dil ile Şiir, destan ve türküler
    halinde yazılı ve sözlü olarak Tarihsel devinimde günceller. Ayrıca geçmişi bu günlere ve
    bu günleri yarınlara taşıyan ve Tarihlere iz düşen Felsefi düşünürlerdir...
    -----Antoloji de yazan Şairlerin tamamına yakının Eğitim seviyesi %- 80-lerin üzerinde
    seyretmektedir. İçinde bulunduğumuz bilişim çağında teknolojik devrim yaşanmaktadır.
    Ancak diğer taraftan da sosyal ve kültürel yozlaşma yaşanmaktadır. Bu yozlaşmaya bir
    dur diyecek kurum ve kuruluşlar olmadığı gibi, bir de kendisini Şairlikle vasıflandırmış
    bizler bu yozlaşmayı iyice hızlandırmaktayız??? VESSELAM.
    -----------------YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN-----------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    DEVRAN BOZUK KUL DEĞİŞTİ
    .
    Deprem Vurdu, Ülke Yasta
    Halk Çıldırdı, Doktor Hasta
    Maliye de Mehmet Usta
    Sağ'da Fetret, Sol Değişti.
    .
    Çarşı-Pazar Hile Olmuş
    Cadde-sokak hırsız dolmuş
    Yaz gelmeden hazan vurmuş
    Nektar, Kovan Bal Değişti.
    .
    Bir Çiçekle, Bahar Gelmez
    Dua-Niyaz Ferman Olmaz
    Bir Maaşla File Dolmaz
    Gövde Çürük, Dal değişti.
    .
    Mürşit Arif Naçar Olmuş
    Yeni Nesil, Uçar Olmuş
    Baldır-Bacak Açar olmuş
    Edep erkân Yol değişti.
    .
    Ne Ezilen, Nede Ezen
    Gönüller de hakça düzen
    Yaz görmeden geldi hazan
    Bülbül Ötmez, Gül değişti.
    .
    Deprem, Tufan bitmez acım
    Sana Derim Kardeş-Bacım
    Sübyan Alır, Fetbaz Hacım
    Cindar-Kâhin Fal Değişti.
    .
    Çakıroğlu Bağla Sözü
    Gel Mevla'ya çevir yüzü
    Vicdan çürük görmez gözü
    Devran bozuk, Kul değişti...
    -----OZAN ÇAKIROĞLU-----

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ******KISSADAN HİSSE******
    .
    ------Devri zamanın da Köyün meydanın da bir Vatandaş koşarak gelir ve
    Köyün Mollasına der ki? Hocam senin Hatun aklını sıçratmış..Molla şöyle
    bir çember sakalını sıvazlamış ve dönmüş Adama, ya-hu bizim Hatun da
    Akıl yoktu ki, sıçratsın??? Siz hele bir sıçrayana iyi baksaydınız acaba
    o, sıçrayan neydi?
    ------Bu gün Antoloji Şiir sayfalarını şöyle bir gezindim. Yılbaşından sonra
    yazılan Şiirlerin tamamına yakını Aşk-sevda konulu Şiirler. Her halde bizim
    Şairler de aklını sıçratmış. Asıl vahim olanı bu aşk şiirlerini yazanlar genelde
    Kadın Şaireler??? Ya-hu sadece Yılbaşı gecesi binlerce Kadın, Erkekler tara-
    fından şiddete maruz kalmış. Televizyon ekranların da Kadın program salgını
    var. Hangi kanalı açarsan Kadın konuları işleniyor. Özellikle Kadına şiddet ve
    aldatma konuları. Ya-hu aldatan-aldatana. Hani derler ya aç ile çıplak kudurgan
    olur. Özellikle genç neslimiz zıvanadan çıkmış. Üç çocuğu bırakıp Kocaya kaç-
    malar, Komşudan çocuk peydalamalar. Seksen yaşında ki Heriflere Gelin git-
    meler...Hangi birini yazayım şaşırıp kaldım...
    ------Biz yorgun Demokratlar olarak, bu çarpık eğitim sistemine. Özel Okul ve
    Dershanelere, Televizyonlarda ki rezil programlara. güzellik yarışmalarına,
    Moda ve reklam sektorün de Kadının bir obje gibi kullanılmasına ve benzeri
    bir çok fiili eylemlere karşı mücadele verdik ve vermeyede devam etmekteyiz.
    Anadolu'da Okulları kapattık, Metropollerde Kadınlarımızı açtık. Podyumda
    K....çını açanı alkışladık. Başı örtük bacılarımızı kınadık. Sahnelerde en çok
    soyunanı izledik. Halk Ozanların konserine gitmedik.. Tarkan ve onun gibi
    zırtapozlara yılbaşında Miliyonları ödedik, amma ve lakin bir yetimin bir öksüzün
    karnını doyurmadık. Ya- hu bu nasıl Ulusallıktır, bu nasıl insanlıktır, bu nasıl bir
    devrandır???
    ------Gelelim bizim Kadın Şairelere, böyle Erkek egemen toplumda ve bunca
    olaylara rahmen hala Erkeklere Aşkım-aşkım Şiirler yazıyorlar. Bu ne yaman
    bir çelişkidir anlamış değilim.
    ------Zat-ı muhteremin biri şöyle yazmış???
    Okşa beni, sev beni
    Ara-sıra Döv Beni
    Ben bir Türkmen Kızıyam
    Bir Giyinem de gör beni... Bu ne teslimiyetçilik yaaa.
    .
    Bir başka hanım kızımız şöyle yazmış.
    Sol yanımdan yorma beni
    Azap kurşunuyla, vurma beni
    Ayağın altına Turap olayım
    Ölmeden kefene sarma beni...San ki Şiddete davetiye çıkarmış...
    .
    ------Biz Ulusal Toplum olarak ne yana evriliyoruz? Neden böyle Haksız, kuralsız
    yetersiz, bilgisiz, çaresiz ve güdümlü bir Millet haline dönüştük??? VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN-------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    *****KISSADAN HİSSE*****
    .
    -----Devri zamanın da, bir gün biri Köyün Mollasına gelir ve der ki Hocam
    sizin eşiniz Aklını sıçratmış??? Molla söyle bir çember sakalını sıvazlamış
    ve söylenmeye başlamış. Demiş ki Allah-Allah bizim Hatun'da akıl yoktu ki,
    siz o, sıçrayana iyi baktınız mı???
    .
    ------Bu gün Antoloji Sayfalarını şöyle bir gezindim. Yılbaşından sonra yazılan
    Şiirlerin %-80-i Aşk üzerine yazılmış. Özellikle Kadınlar hep Aşkım-aşkım yaz-
    mışlar. Doğrusu şaşırdım. Sadece Yılbaşı gecesi binlerce Kadın Erkeklerden
    şiddet görmüşler. Bu Kadınlar bu aymaz ve densiz Erkeker de ne buluyorlar.
    anlamak mümkün değil. Bazen boş zamanlarıım da Televizyona bakıyorum.
    Ekranlar da hep kadın programları fultayın devam ediyor. Hepsın de Kadına
    şiddet konusu işleniyor. Kadın Şaireler de Aşk şiirlerini yazmaya dört nal devam
    ediyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir. Anlamış değilim.
    ------Ya toplumca aklımızı sıçrattık, ya-da zaten akıllı değildik...VESSELAM.
    .
    -------YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN------

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    GÖR NEYLEDİ ZAMAN BİZİ.
    .
    Şimdi Girdik Yeni Yıla
    Kısmet Dedik Çıktık Yola
    Mevlam Sabır Versin Kula
    Zar Eyledi Zaman Bizi.
    .
    Hak Yolun da Ettik Zikir
    Her Tufana Dedik Şükür
    Zam Yağınca Düştük Fakir
    Kör Eyledi Zaman Bizi.
    .
    Devran Döndü, Nefis Azdı
    Nursuz Soydu, Hafız Yazdı
    Mümin-müslim Candan Bezdi
    Zor Eyledi Zaman Bizi.
    .
    Atı Alan Dağlar Aştı
    Nice Mürşit yoldan şaştı
    Tarikatlar Tardan düştü
    Fel Eyledi Zaman Bizi.
    .
    Nesil Azdı, Öz Bozuldu
    Edep Erkân, Yüz bozuldu
    Kurban koktu, Tuz bozuldu
    Del Eyledi, Zaman Bizi.
    .
    Çakıroğlu Haddin Aşma
    Sağı-Solu Fazla Deşme
    Hakka giden Yoldan şaşma
    Gör Neyledi Zaman Bizi,
    Nar Eyledi, Zaman Bizi...
    .
    **OZAN ÇAKIROĞLU**