--------SELAMIN ALEYKÜM CEMAT-İ MÜSLİMİN--------- -------Bu gün sevgi değer yoldaşım Kahvaltı hazırlarken. bende bütün Sitelere göz gezdirdim. San ki Siteler evrim geçirmiş. O, cicili-bicili değimlerin yerini Fikir muha- kemesi almış. Demek ki Tarihsel Devinim hareketlenmiş. Bu çok güzel bir gelişme. Ben hep Statükoya karşı mücadele vermişimdir. Işık gördüğüm bazı Zat-ı muhte- remlere hafif sataşmakla onları araftan ve ya Fetretten kurtarabilirmiyim diye biraz uğraştım. Ancak bazı kişilerce anında ketlendim. Neyse pek önemli değil. -------Yaklaşık üç ay önce okur-yazar olmayana ve hatta Orta Okul Mezunlarına cahil diyen Sahıslar şimdi Ummi ve Âmâ Ozanlardan bahis eder oldular. Bu çok güzel bir gelişme. İnşallah böyle kültürel meseleler daha da çok tartışılır. Elbette ki farklı yorumlar olacaktır. Bizler Fikri hür, vicdani hür ve irfani hür İnsanlarız??? -------Ancak Taa Millattan önce yaşamış Antik Yunan Filozofu olan Platon'u Bizim medarı iftiharımız olan Merhum Aşık Veysel ile harmanlamışlar. Yanlış ve yazık etmişler. Platon Kadın-Erkek ayrımı yapan bir cinsiyetçiydi. Ruhun ölümsüz oldu- ğunu Topluma kabullendirmeye çalışan Usta bir Filozoftu. Asıl mesleği Pehlivan- lıktı. Pılaton Adını bu yüzden almıştır. Asıl Adı ARİSTOKLES'tir. Bütün eserleri devşirmedir. Her zaman ve her yerde Sokratın etkisi altında kalmıştır. O, Çağda elbette ki büyük hizmetleri olmuştur. Zaten Tarihçiler de hakkını teslim etmişlerdir. Ancak onca abartıldığı kadar değildir... --------Bizim Ulusal Değerlerimizden Merhum Veysel Şatıroğlu ise ne bir Filozoftür ne de bir Felsefecidir O, sadece Halkın Ozanıdır. Hayatının 38 Yılını Osmanlı da 50 Yılını da Cumhuriyet döneminde yaşamıştır. Şiirlerinde konu bakımından hep zengin bir çeşitlilik göstermiştir. Yunus Emre ve Karacaoğlan'dan etkilenmiştir. Amma ve lakin bütün Şiir ve Türkülerini onlar gibi değil kendi tarzında bestelemiş ve söylemiştir. Koşmaların da genelde Yöresel Lehçe-i bir dil kullanmıştır. Yaşam boyu Orta Çağı değil Cumhuriyeti anlatmıştır. Yani Radyo çağına çabuk adapte olmuş ve Değişlerinde Fabrika, Tren, Uçak, Füze ve benzeri yeniliklerden bahis etmiştir. Her türlü yeniliklere ve kültürel gelişmelere kucak açmıştır. Yaşadığı Çağı Şiir ve Değişlerinde ustaca dile getirmiştir. -------Bu vesileyle Merhum Aşık Veysel Şatıroğlu'na Allahtan Rahmet diler, Mekânı Cennet ve Ruhu Şad olsun. Butün dileğim onların anılarını yaşatabilecek bir neslin var olmasıdır. Okuyan ve anlayan mevcudiyetlere Selamlar olsun...VESSELAM. -------YORGUN KALEMDEN--------
--------SELAMIN ALEYKÜM CEMAT-İ MÜSLİMİN--------- -------Bu gün sevgi değer yoldaşım Kahvaltı hazırlarken. bende bütün Sitelere göz gezdirdim. San ki Siteler evrim geçirmiş. O, cicili-bicili değimlerin yerini Fikir muha- kemesi almış. Demek ki Tarihsel Devinim hareketlenmiş. Bu çok güzel bir gelişme. Ben hep Statükoya karşı mücadele vermişimdir. Işık gördüğüm bazı Zat-ı muhte- remlere hafif sataşmakla onları araftan ve ya Fetretten kurtarabilirmiyim diye biraz uğraştım. Ancak bazı kişilerce anında ketlendim. Neyse pek önemli değil. -------Yaklaşık üç ay önce okur-yazar olmayana ve hatta Orta Okul Mezunlarına cahil diyen Sahıslar şimdi Ummi ve Âmâ Ozanlardan bahis eder oldular. Bu çok güzel bir gelişme. İnşallah böyle kültürel meseleler daha da çok tartışılır. Elbette ki farklı yorumlar olacaktır. Bizler Fikri hür, vicdani hür ve irfani hür İnsanlarız??? -------Ancak Taa Millattan önce yaşamış Antik Yunan Filozofu olan Platon'u Bizim medarı iftiharımız olan Merhum Aşık Veysel ile harmanlamışlar. Yanlış ve yazık etmişler. Platon Kadın-Erkek ayrımı yapan bir cinsiyetçiydi. Ruhun ölümsüz oldu- ğunu Topluma kabullendirmeye çalışan Usta bir Filozoftu. Asıl mesleği Pehlivan- lıktı. Pılaton Adını bu yüzden almıştır. Asıl Adı ARİSTOKLES'tir. Bütün eserleri devşirmedir. Her zaman ve her yerde Sokratın etkisi altında kalmıştır. O, Çağda elbette ki büyük hizmetleri olmuştur. Zaten Tarihçiler de hakkını teslim etmişlerdir. Ancak onca abartıldığı kadar değildir... --------Bizim Ulusal Değerlerimizden Merhum Veysel Şatıroğlu ise ne bir Filozoftür ne de bir Felsefecidir O, sadece Halkın Ozanıdır. Hayatının 38 Yılını Osmanlı da 50 Yılını da Cumhuriyet döneminde yaşamıştır. Şiirlerinde konu bakımından hep zengin bir çeşitlilik göstermiştir. Yunus Emre ve Karacaoğlan'dan etkilenmiştir. Amma ve lakin bütün Şiir ve Türkülerini onlar gibi değil kendi tarzında bestelemiş ve söylemiştir. Koşmaların da genelde Yöresel Lehçe-i bir dil kullanmıştır. Yaşam boyu Orta Çağı değil Cumhuriyeti anlatmıştır. Yani Radyo çağına çabuk adapte olmuş ve Değişlerinde Fabrika, Tren, Uçak, Füze ve benzeri yeniliklerden bahis etmiştir. Her türlü yeniliklere ve kültürel gelişmelere kucak açmıştır. Yaşadığı Çağı Şiir ve Değişlerinde ustaca dile getirmiştir. -------Bu vesileyle Merhum Aşık Veysel Şatıroğlu'na Allahtan Rahmet diler, Mekânı Cennet ve Ruhu Şad olsun. Butün dileğim onların anılarını yaşatabilecek bir neslin var olmasıdır. Okuyan ve anlayan mevcudiyetlere Selamlar olsun...VESSELAM. -------YORGUN KALEMDEN--------
--------ZEE KUŞAĞI-------- ----Ze kuşağı günümüzde en yakın kuşak olarak Literatüre geçmiş oldu. Ze kuşağının temel çerçevesine bakarsak, Toplumsal kültürün ve sosyo ekonomik alt yapının şekillenmesinde oldukça rol oynamaktadır. Çünkü modern çağ kabul edilen Dijitalizm. Yani bilişim, bilgi ve iletişim de kon- joktürel gelişmelere daha duyarlı bir nesil olarak kabul görmektedir. ----Ancak 2030 lu yıllar da, bu günün Ze kuşağı mensupları zorlu ekonomik ve Siyasal yaşamın beklentilerini karşılamaya ehil ve hazırlıklımıdır. Gelecek adına Rasyonel ve Efektif kararların alınmasında yeterli ve makul olabilecek- lermi. Günümüzde ki eğitim sistemi buna yeterlimidir. Memleket sathına Paralı eğitimin hakim olduğu ve fırsat eşitliğinin tamamen kurumlardan kalktığı bu dönemde, yada böyle kaygan bir devran da ne kadar başarılı olunabilir ki??? ------YORGUN KALEMDEN-------
**MEMLEKETİN HALİ AHAVALİ** . Bu Devran-i Alem, İbretle Dolu Beşikten Mezara, Yokuştur Yolu İblisler Uydurmuş, Sağ ile Solu Herkes Bir tarafı, Seçip Gidiyor. . Yandaşı Tanımaz, Kanun-Yasayı Haramla Doldurdu, Hırsız Kasayı Zenginler Tatilde, Kurmuş Masayı Seher de Kafayı, Çekip Duruyor. . Aydınlar Kamuda, Fişlenir Oldu Yurdunu Sevenler, Şişlenir Oldu Marketler haramla, güçlenir oldu Şıhlar Her Kapıyı, Açıp Gidiyor. . Ze Kuşağı tutkun, Tik-tok yarışa Kimisi Kapıldı, Batıl Görüşe Siyaset ket vurdu, sosyal barışa Karunlar Yoksulu, Biçip Gidiyor. . Çakıroğlu, Hangi Birini Saya Kalmadı hamaset, bozuldu maya Elin Kozmonot'u, Giderken Aya Bizde ki Düşünde, Uçup Gidiyor... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
**ANADOLU YUVAMIZ BİZİM** . Anadolu Bizim, Huzur Yuvamız Maşrikten-mağribe uğrar yolumuz Vatan-Millet Aşkı, Kutsal Davamız Uğruna Fedadır, Canımız Bizim. . Üç Yani Denizdir, Ortası Kara Dağları Sıralı, Yaylası Sahra Bereketi çoktur düşürmez dara Yedi İklim Uzar, Yolumuz Bizim. . Bu Dünya'da Eşin-Benzerin Yoktur Varlığın Düşmana Kılıçtır-Oktur Bayrağın Kırmızı, Hilal'in Aktır Cihana Yayıldı, Şanımız Bizim. . Suları Rahmettir, Doğası Cennet Havası Şifadır, Deniz'ler Nimet Meclis'te Kuruldu, Ulusal Devlet Hür Cumhuriyet'tir, Varımız Bizim. . Misak-ı Milli'yle, Birliğimiz Var Ulusal Millet'çe, Dirliğimiz Var Milat'tan bu yana, varlığımız var Her Devran bilinir namımız bizim. . Der Vezir Kutsaldır, Biz de Vatan Bağımsız Bir Devlet, kurmuştur Atam Gazidir-Şehittir, Bağrın da Yatan Bayrağa Renk verdi Kanımız Bizim... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
*VATAN MİLLET KARA BAĞLADI* . Askere Tuzaklı, Pusulu Dağlar Memleket Sevgisi, Yürekte çağlar Şehitler Geldikçe, Analar Ağlar Ulusal Milletim, Kara Bağladı. . Onlar bu Vatan için, Can verdiler Şerefli Bayrağa, Siper Durdular Hakkın Divanına, Şehit Vardılar Yürekler Kanadı, Yara Bağladı. . Teröristler Tutmuş, Dağı Yamacı Vatanı Bölmektir, Gaye Amacı Yiğitler Vurulmuş, Haberler Acı Ciğerler Kavruldu, Kora Bağladı. . Atadan Armağan, Bu Kutsal Vatan Şehittir, Toprağın Uğruna Yatan Küffarın Dölüdür, Vatanı Satan Körelmiş vicdanlara, Şira bağladı. . Çakıroğlu Ne Desin, Ne Söylesin Düşman pusu kurmuş, canlar neylesin Şehitlere Mevlam, Rahmet Eylesin Kavim-Kardeş Bacı, Kara Bağladı... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
-------Pençe-kilit harekatı bölgesinden gelen Şehit haberleri yürekleri dağladı. Şehit olan Mehmetciklerimize Yüce Yaradan Rahmet eylesin. Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Ailelerine sabr-ı Cemil ihsan eylesin. Yaralı Askerlerimize acil şifa diliyorum. ------Ulusal Milletimizin Başı sağ olsun... ------Ancak ve ne yazıktır ki ve her zaman olduğu gibi Şehit Cenazelerin de Provokatörler o, ahlak dışı şer eylemlerine devam ettiler. ------Şehit Cenazeleri üzerinden Siyaset yapmak hem çok çirkin, hem de büyük günahtır. Son zamanlar da Siyaset uğruna her türlü eylem mübah sayılır oldu. Şehit Cenazelerin de hançeresini yırtacak şekil de bağırıp çağıran Provokatif eylemci Askere gitmemek için çürük raporu almış bir Mahlukat olduğu tespit edilmiştir. -------Nerede bir Şehit Cenazesi varsa, oraya koşan ve Cenaze sahibinden daha fazla fertat- figan edip birilerinin arkına su taşımak için, her türlü şebek- liği yapmaktadırlar. Bu ve benzeri olaylara itibar edilmemelidir. Ulusal Devletimiz eski örfü kültürümüzü ve Anadolu geleneklerini muhafaza etmelidir. Bunca kutlu değerlerimiz dejenere edilmektedir...VESSELAM. -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****SEKÜLERİZM ve SEKÜLER DEVLET***** -----Sekülerizm, Dünyacılık ve Maddeciliği savunur. Devran-i Alem de Metafizik Felsefeyi değil, Materyalist Felsefeyi ön plana çıkarır. Ruhani ve Ahireti kural- ları bireylere bırakır. Mezhepsel meseleleri, yani Farz, Sünnet, Vacip ve bütün Salatları Devlet Hiyarerşisinden uzak tutar. ------Siyasi anlam da Sekülerizm, Din ve Devlet işlerinin biribirinden ayrılmasıdır. Din ve Devlet işlerini birleştiren Teokrasinin zıttıdır. Sekülerizim Din ve Mezhepleri Toplumun bütün Kamusal meselerinden muaf tutar. Ulusal Devlet sisteminde Yönetim Demokratik ilkeleri ve hukuk kurallarını esas almaktadır. ------Ülkemiz de 29--Ekim--1923 Tarihin de Cumhuriyetimizin kurulmasıyla Demok- ratikleşme süreci başlamıştır. Kuvvetler ayrılığı ilkesiyle, Yargı, Yürütme ve Yasama organları biribirinden ayrılıp bağımsız icra süreci başlamıştır. Yargı da Artık Kadı, Şehülislam dönemi kapanmış ve hukukun üstünlüğü ilkesi benimsemiştir. ------Günümüzde Hilafet düşkünleri, Kadın Tacirleri, Dört Hatun Heveslileri, Sübyancı Şıhlar. Kadının Karnında sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyesin diyen yobazlar, Muskacı Papazlar ve yalancı Fetbazlar Atatürk ilke ve inkılaplarını bu yüzden sevmez- ler. Her yerde ve her zaman Laiklik ilkesini o, bühtani Dillerine pelesenk etmişlerdir... -------OZAN ÇAKIROĞLU KALEMİNDEN--------
----------ADEM OĞLU İNSAN--------- --------Hz. Adem'den olma, Havva'dan doğma İnsan. Arapça'dan türemiş ve Alem-i Devran da kabul görmüş kutlu bir isim. Toplum halin de ve bir kültür çevresinde yaşayan varlık. Düşünme ve konuşma yeteneği olan ve Evreni bir bütün olarak kavrayabilen, bulguları ve keşifleri sonucun da yaşam biçimlerini değiştirebilen Kutlu bir canlı. --------Dünya da hiç bir mahlukat, İnsan'dan daha karmaşık ve daha kafa karış- tıran ve daha geç evrimleşen canlı yoktur. Toplum bireyler bütünlüğüdür. Bireyler Toplum bütününü oluştururken Din-Mezhep, Dil ve Irk düzeyin de önce Aile ve çevresinde ki edinmiş oldukları örfü kültürlerini ve Ulusal düzeyde almış olduk- ları bilimsel eğitim ve öğrenim birikimini Ulusal Devlet hiyyerarşi sistemiyle harmanlayarak sübuta erdirir. --------Bireyler ve yöreler arasın da hem nicelik ve hem de nitelik bakımından Biyolojik ve kalıtımsal etkenlerden dolayı bir çok sosyo ekonomik ve kültürel ayrışımlar baş göstermektedir. Uluslar arası tezatlar özellikle Mensubu olduk- ları DİN ve daha sonra siyasal ve eknomik alan da baş göstermektedir. --------Devran-i Cihan'da Savaşlar genellikle Din-i, Mülk-i, Siyasi ve Ekonomik amaçlara ulaşmak için yapılmaktadır. Hz. Adem'den bu yana gelişen, değişen Tabiat, mahlukat ve Alemi İnsan bütünlüğünde ki Devinime Materyalist Felsefe- ciler Evrim diyor, Metafizik Fesefeciler ise Fıtrat-ı Kader diyorlar...VESSELAM. Bende derim ki Gezegenlerin tamamı keşif edilmeden somut gerçekleri elde etmemiz olası değildir...OZAN ÇAKIROĞLU.
HAKKA VARAN YOL GÜZEL OLSUN - Su Kaynıyor Ocak'ta Fıkır-Fıkır Hatun al Cezveyi, bir Kahve pişir Gel Beraber içelim Fokur-Fokur Sohbet güzel olsun, hal güzel olsun. - Kahvenin ikramı, biz de ezeldir Kırk yıl hatrı var, o yüzden özeldir Yar elinden içmesi, Hoş-güzeldir Dudakta köpüğü, Bal güzel olsun. - Kahve Muhabbettir, Sade içelim Fincanı Kavisli, Özel Seçelim Maniler Söyleyip, Fasıl Açalım Bağlamam çağlasın, Dil güzel olsun. - Gönül Pınarımız Çağlasın-Aksın Ömrümüz kış değil yaz-bahar olsun Yuvamız şenlensin, yüzümüz gülsün Hakikate Varan, Yol Güzel olsun. - Zemzem suyu gibi, berrak özün var Bazen Zülfikârdan keskin sözün var Hakkı-Hakikatı Gören Gözün var Kahveyi Sunduğun, El Güzel olsun. - Der Vezir Köyüm'de, Bir Garip Kul'dum Komşu Kızı ben sende mutluluk buldum Seninle Yaşlandım, Seninle Güldüm Yar Beni Divane, Say Güzel Olsun. Gönüller Çağlasın, Huy Güzel olsun... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
-------Bu Dünya gerçek ve ölümde haktır. Gerisi teferruattır. Ahirette bu Dünya'nın bir parçasıdır. Alem-i Beşer yaratılmadan önce de bütün Mahlukatlar gibi Tabiatın bir nesnesiydi. --------Dünya da bütün mahlukatlar aklı, zekâsı ve becerisi oranın da yaşamlarını iyileştirir ve güzelleştirirler. Devri Alemde Adil ve Hakkaniyetli yaşam şekil ancak ve ancak müspet bilimle sağlanır. Din ve Mezhepsel kurallarla Adalet, Barış ve suhulet sağlanamaz. --------Bir Toplumun sosyo ekonomik ve kültürel yaşam şekli. Devletin Hiyerarşik sistem ve yönetim tarzıyla doğru orantılıdır. Ulusal bir Devletin gücü ve kudreti bilimsel teknolojiyle doğru orantılıdır... --------Bir toplum kendi örfü kültürünü, geleneğini ve Tarihini nesilden-nesile geçiremediğinde, yabancı kültürünün esiri olması kaçınılmazdır...VESSELAM. -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
--------Bu Dünya gerçek Ölüm haktır, gerisi teferruattır... Ahiret, Cihan-i Alemin görünmez bir parçasıdır. --------Beşer olarak yaratılmadan önce de, bu yüce Tabiatın bir parçası, bir nesnesiydik. Öldükten sonra da Yine Bu güzel, eşi ve benzeri olmayan Dünyanın bir nesnesi olarak kalacağız. --------Bütün Mahlukatlar gibi Bu Dünya'nın cefasından ve bin bir türlü güzelliklerinden nasiplenmekteyiz. Her mahlukat Aklı, zekâsı ve becerisi doğrultusun da yaşamını renklendirirler. -------Dünyada ki bütün Mahlukatların yaşam biçimleri. Tabiat olaylarıyla doğru orantılıdır. Gezegenimizde ki bütün olumlu ve olumsuz gelişmeler Güneş sistemiyle doğru orantılıdır. -------Dünya üzerinde ki müspet yaşamın iyileştirilmesi, güzel- leştirilmesi ve Adaletli bir kurala bağlanması ancak ve ancak Bilimle sağlanabilir. Buda benim düşüncemle doğru orantılıdır...VESSELAM. ---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
---------ŞEYTAN--İBLİS KİMDİR-------- -----Şeytan, Allah'ın emirlerine karşı gelerek, Hz. Adem'e secde etmediği için, İlahi Rahmetten kovulan, isyanın, küfrün, kötülüğün, fitne-fesatın ve bütün olumsuzlukların ilişkilendirildiği gözle görülmeyen, inkârcı ve kibirli Ruhani bir varlığın adıdır Şeytan... -----Devri zamanda, bir gün Şeytan Köyleri gezintiye çıkıyor. Bir Dağın dibinde geçimini hayvancılıkla sağlayan Fakir bir Köyden geçerken. Evin Bahçesinde Şaşört bir Gelinin İnek sağarken görür. Ancak İneğin Danası bir kazığa bağlıdır. Şeytan bu işe huylanır ve gizlice gidip Danayı bağından açar. Dana koşar ve anasını semirmeye başlar. Bunu gören İnek sağan Gelin Danayı biraz uzağa iteler. İnek danasının itilmesine kızar ve geline bir tekme, savurur. Gelin tekmenin şiddetinden düşer bayılır. Bu arada evden Gelinin kayın pederi çıkar ve gelini yerde yatar görünce, öldüğünü düşünür. Gidip evden Tüfenk alır ve sarı ineği öldürür. O arada evde uyuyan gelinin herifi uyanır ve bahçeye çıkar. Babasının elinde silah ve Karısını yerde görünce Babasının Gelini vurduğunu düşünür Belindeki piştövi çıkarır ve hiç düşün- meden Babasına ateş eder. Babası ölür ve Gelin kendine gelir. Ve-ve-ve evde ve köyde şivan başlar. -----Gelelim Şeytana, Bahçenin bir kenarında sırtını Ağaca dayamış olanları bir güzelce izlemiş. Ve kendine demiş ki İnsanoğlu bu olanları benden tutar. Yahu ben ne yaptım ki? Sadece kazığa bağlı Danayı bağından açtım.... -----Şimdi Orta Doğuda kim yada kimler Şeytanlık yapmaktadırlar... -----------OZAN ÇAKIROĞLU----------
----------DİPLOMALI CEHALET---------- --------Diplomalı cenahta bir meslek haline dönüşmüş ÖN YARGI. Sevmediği, fikirlerine ters düşen ve kendisini onaylamayan-alkışlamayan her kişiyi cehaletlikle itham ediyorlar. Ayrıca okuma-yazma bilmeyen, Kitaplarla iletişim kuramayan, Kendi Lehçesini kullanan ve Anadolu örfü kültürüne bağlı bütün Vatandaşları Çağın cahilleri diye lansa edilmekte- dirler. Her fırsatta ve her ortamda Şu okul-bu okul mevzunuyum diye maskaralık yapıl- maktadır. Bu ve benzeri davranışlar Toplum da ayrışmalara neden olmaktadır. ---------Asıl Cehalet, Kişinin Ontolojik mahiyetini kavrayamaması, kendini ve bulunduğu konumu bilmemesi, ya da inkâr etmesidir. Bilgi çağında, bireylerin Meslek edinebilmesi için Diploma peşinde cebelleşirken, Yavaş-yavaş Anadolu örfü kültüründen uzaklaşma- sıdır asıl Cehalet. Türk Ulusal Müfredatımızın Batıl ve Batı kültürüne yenilmesidir asıl cehalet.. Batının Moda kültürüne şebek olmaktır en büyük cehalet. Her şeyden daha vahimi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü temsil eden ve Devrim yasalarıyla Meclis-i Ayan-da kabul edilen Türk lirasının Ağyarın Dolarına Türab olmasıdır en köklü cehalet.... -------OZAN ÇAKIROĞLU KALEMİNDEN--------
--------MATEYALİST FELSEFENİN METAFİZİK FELSEFEYLE HARMANLANIP -------------------SOSYAL YAŞAMA KOMBİNE EDİLMESİ------------ ------Materyalist Felsefe Aile'de filizlenir, Çevre faktörleriyle tomurcuklanır, müspet Fen-bilimle dallanır, Hiyerarşik sistemle şekillenir. Sosyal yaşam biçimiyle sübuta erer. Akıl, Vicdan ve Ahlak üçlüsü Bireylerin Anatomik yapısıyla doğru orantılıdır. Yani Karakter bireyin bedensel, duygusal ve zihinsel değer yargıların tümüdür. ------Metafizik Felsefe, Hak ve hakikatı öğütler. Rehberi müspet bilim değil. Kuran-a dayalı Farz-ı Ayet, Farz-ı kifaye ve Sünnet-i seniyye'dir. Hak-hakikat insanların Manevi, Ahlaki, Siyasi, Sosyal ve kültürel elbisesidir. Ancak bazı İlahiyatçılar Siyası faktörü reddederler. Metafizik Felsefe en yüce makam olarak İnsan'ı baz alır. Bütün mahlukatlar Beşer Alemine hizmet için var olmuşlardır. Alemi İNSAN Yaradana karşı kulluk sorumluluğunu yerine ve beraberinde Toplumsal tezahürü olan Amel-i Salihtir. ------Gelelim her iki felsefenin harmanlanıp sosyal realitede kombine edilmesine. Örnek olarak Merhum İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk'ü verebiliriz. Kendileri İslami ve Materyalist bir Mürşid-i Arifti. Diğer taraftan sadece Metafizik Felsefeyi savunan ve sosyal yaşam da uygulayan Yazar da Sayın Emine Şenlikoğlu'dur... -------Buradan herkes filozof olmuş diyen mevcudiyete sesleniyorum. Biz ne bir Filozofuz ne de bir kâhiniz. Kendi yağımızda kavrulan ve biraz meseleleri irdeleyip harmanlayan solgun Kalemleriz. Amma ve lakin mütemadiyen yabancı yazarları güncelleyip, Neslimize ağyar kültürünün reklamını yapmıyoruz...VESSELAM. ------------OZAN ÇAKIROĞLU---------------
-------Ben genel de meselelere Materyalist Felsefi açıdan bakıyorum. Aşağıda ki yorumunuza tamamen katılıyorum. Müstenit yazıma İrşat olduğunuz için teşekkürlerimi arz ederim. Eyvallah. -------Daha önceden de belirtmiştim, Zat-i Aliniz meseleleri bir Mürşit ferasetiyle ele aldığınızı beyan etmiştim. Peki, Saygı değer Kardeşim, AKIL ve VİCDAN konulu nesir ve Şiirime vesile olan Cesur yüreğin kim olduğunu anlayabildiniz mi? SAYGILARIMLA
“Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdan olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir.” Der,Aristoteles
İşin özü aslında objektif baktığımızda Bilim ve İlim ortak bir amaç doğrultusunda hizmet ederler.” İnsanlığa”
Bilim ve İlimin temeli Ahlâktır. Her şeyin başı ahlâk olduğu gibi.Öyleyse insanlar bu iki kavram yan yana gelince neden tartışırlar neden kavga ederler ? Kendi duygu ve düşüncelerini dayatmak için mi ? (…)
--------AKIL ve VİCDAN-----VİCDAN ve AKIL------ ------İnsanlığın en büyük ve kıymetli kazanımı eleştirel Akıldır. Ahlak aklın ve vicdanın ortak sonucudur. Vicdansız Akıl doğru ve müspet ahlaka ulaşamaz. Akıl edindiği doğru bilgileri vicdani muhakemeyle nefsine kabul ettirir. Akıl ve vicdan bilimle harman- lanıp medeni bir ahlakla sübuta erer... -------Toplumsal hayatta bireylerde oluşan egolar, şehvetli arzular, limitsiz istekler ve her türlü bağımlılıktan kaynaklanan şiddet ve melanetler ancak, akıl, vicdan ve ahlak üçgeniyle medeniyete dönüştürülür... -------Mustafa Kemal Atatürk'ün Fikri hür, Vicdani hür, irfani hür bir nesil yetiştiriniz sözünün büyüklüğü de buradan gelmektedir. Ben de derim ki bu felsefi üçlüye bir de Dini ve mezhebi hür kuralı eklendiğinde Toplumsal barışın daha kolay inşa edile- ceği ve bir çok çelişkinin de ortadan kalkacağı inancındayım. . Ben de vicdan ve akıl konulu bir şiir yazdım. Okurlara arzımdır... . BİLİMİN KAYNAĞI AKILDIR AKIL Akıl Mürşide Kılavuzdur-Kozdur Muhabbet dostluğa şerbettir-hazdır Vicdanlı Gönül de, Kin-kibir azdır Edebin Kaynağı Akıldır-Akıl. --------------------------------------- Vicdansız yürekte acıma olmaz Cehalet Mürşitten öğütler almaz Akılsız Beyinler, menzile varmaz Bilimin kaynağı Akıldır-Akıl. --------------------------------------- Merhametsiz akıl ne işe yarar Vicdansız gönüller iblise kanar Güdülü cehalet, Topluma zarar Mantığın kaynağı Akıldır-Akıl. ----------------------------------------- Kiminin Beyni Kof, Nato'dur Kafa Kiminde Akıl Yok, Nefsin de Sefa Kiminde Huzur Yok, Çekiyor Cefa Sevginin Kaynağı, Akıldır- Akıl. ------------------------------------------ Bazısı Ölünün, Ruhuna Muhtaç Bazısı Ceddinin Huyuna Muhtaç Bazısı Falcının, Suyuna Muhtaç Basiret Durağı Akıldır-Akıl. ------------------------------------------ Der Vezir cin başkadır şeytan başka Kültürün Kıymeti, Bilinse Keşke Bilimdir Kâşifi, Götüren Arşa Vuslatın Kaynağı Akıldır-Akıl... ------------------------------------------ ------OZAN ÇAKIROĞLU------ . Bu irticalen yazmış olduğum Destana vesile olan, hırçın mizaçlı, gönlü fırtınalı ve cesur yürekli Şahsiyete gönülden teşekkür ederim. Ozanlar gördüğünü algılar, irdeler, gözerler ve anlaşılır bir Lehçe-i dil ile okurlara arz ederler...Ehhh Çakıroğlu da öğle yaptı??? . Not. Gözer'i farklı yorumlayanlar olmuş. GÖZER: Bilim ve gönül eleği diye telafuz edilir Halk Ozanlarca...
-------MİZAÇ ve KARAKTER------- ----Karakter, kişiye ya da kişilere özgü davranışların bütünüdür. ----Karakter, bireyin bedensel duygusal ve zihinsel değer yargıların tümüdür. Mizaç ve karakter, ana kucağında semrilir ergenlikle beraber filizleşir, çevresel etkinliklerle demlenir, ulusal kültürle beslenir tabiat olaylarıyla şekillenir, sevgi, şefkat ve barış üçlüsüyle sosyalleşir. ----Bugün siteleri gezdiğimde oldukça yavan, kıt ve egolu yazılar okudum ayrıca şiir sitelerini gezinirken Türk ulusal vatandaşı olan sayın Hatice Olkuner'in şiirlerine göz gezdirdim. Hatice hanımefendiden izinsiz de olsa bir gönül şiirini buraya düş- mek istedim. Umarım kendileri bu tavrımı hoş görürler. . ---GÖNÜL İLE HASPİHAL--- Elvan güller açardı, ah şu gönül bağımda Her mevsimim bahardı-yazdı gençlik çağımda Erken düştü zemheri, kar erimez dağımda Üşüyorum ey gönül, mevsim kışa dönüyor. . Enhar-ı aşk çağlardı, bir zamanlar sinemde Yıldızlar parlıyordu, hiç sönmeden didemde Artık solar oldular hep goncalar gamzemde Kayboldukça umutlar, hüzün boşa dönüyor. . Batan güneş ömürden, bir gün daha çalacak Şu aciz bedenimde, bir gün Turâp olacak Ey gönül bu dünyada kim kaldı? sen kalacak Ölüm hak ve hakikat yıllar boşa dönüyor.
-----Hatice OLKUNER----- . ------Destansı Şiiri üç kez okudum. Şiir üç boyutlu olarak harmanlanmış, Sebep-sonuç ilişkisi Dünya,Hak ve hakikatle kombine edilmiş. Umarım bu ulvi Destan Tarihin devinimin de yerini alır. . -------Muhterem Hatice Olkuner'e sevgi ve saygılarımı sunarım..
HAK-HAKİKAT BİLMEYİ ÖĞREN
.
Bu nasıl zamandır, bu nasıl andır
Vatan İçin Ölen, Şehittir-Candır
Ulusal Bayrağa renk veren kandır
Hakkı-Hakikatı, Bilmeyi Öğren.
.
Memleket kutludur, dört mevsim yaşar
Karadan-Denizden, Bereket Taşar
Suları Rahmettir, Çağlayıp Coşar
Bu Devrandan ibret, almayı öğren.
.
Bir gün yakandan tutar derviş hakiri
Mahşer de Aynıdır, Zengin-Fakiri
Zalimleri bekler, Cehennem çukuru
Hayır-Hasenatla, Dolmayı Öğren.
.
Yobaz Mahlukatta, Kördür Basiret
Bilgisiz Kâhin de, Olmaz Cesaret
Doğruyu Görmektir, Asıl Marifet
Haklının Yanında, Durmayı Öğren.
.
Mürşid-i Kâmil'den, Gitme Uzağa
Cahilden Uzak Dur, Düşme tuzağa
Gün Gelir Ecelin, Çeker Kızağa
Evreni Bilimle, Görmeyi Öğren.
.
Çakıroğlu Yazdı, Ebcetten Hece
Umudu Olmalı, Her Kulun Bence
Ecel Kuşu bakmaz, Yaşlıya-gence
Ahiret Salına, Binmeyi Öğren...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
HAYIR HASENATLA DOLMAYI ÖĞREN
.
*Bu nasıl zamandır, bu nasıl andır
Vatan İçin Ölen, Şehittir-Candır
Ulusal Bayrağa renk veren kandır
Hakkı-Hakikatı, Görmeyi Öğren.
.
Memleket kutludur. dört mevsim yaşar
Karadan-Denizden, Bereket Taşar
Suları Rahmettir, Çağlayıp Coşar
Vatanın Uğruna, Solmayı Öğren.
.
Bir Gün Hesap Sorar Yoksul Hakiri
Mahşerde Aynıdır, Zengin Fakiri
Zalimleri bekler, Cehennem çukuru
Hayır-Hasenatla, Dolmayı Öğren.
.
Yobaz Mahlukatta, Kördür Basiret
Bilgisiz Kâhinde, Olmaz Cesaret
Doğruyu Savunmak, Asıl Marifet
Bu Devrandan ibret, Almayı Öğren.
.
Mürşid-i Kâmil'den, Gitme Uzağa
Yobazdan uzak dur, düşme tuzağa
Gün Gelir Ecelin, Çeker Tuzağa
Doğrunun yanında, durmayı öğren.
.
Çakıroğlu Yazdı, Ebcetten Hece
Umudu Olmalı, Her Kulun bence
Ecel Kuşu bakmaz, yaşlıya-gence
Ahiret Salına, Binmeyi Öğren...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
--------SELAMIN ALEYKÜM CEMAT-İ MÜSLİMİN---------
-------Bu gün sevgi değer yoldaşım Kahvaltı hazırlarken. bende bütün Sitelere göz
gezdirdim. San ki Siteler evrim geçirmiş. O, cicili-bicili değimlerin yerini Fikir muha-
kemesi almış. Demek ki Tarihsel Devinim hareketlenmiş. Bu çok güzel bir gelişme.
Ben hep Statükoya karşı mücadele vermişimdir. Işık gördüğüm bazı Zat-ı muhte-
remlere hafif sataşmakla onları araftan ve ya Fetretten kurtarabilirmiyim diye biraz
uğraştım. Ancak bazı kişilerce anında ketlendim. Neyse pek önemli değil.
-------Yaklaşık üç ay önce okur-yazar olmayana ve hatta Orta Okul Mezunlarına
cahil diyen Sahıslar şimdi Ummi ve Âmâ Ozanlardan bahis eder oldular. Bu çok
güzel bir gelişme. İnşallah böyle kültürel meseleler daha da çok tartışılır. Elbette ki
farklı yorumlar olacaktır. Bizler Fikri hür, vicdani hür ve irfani hür İnsanlarız???
-------Ancak Taa Millattan önce yaşamış Antik Yunan Filozofu olan Platon'u Bizim
medarı iftiharımız olan Merhum Aşık Veysel ile harmanlamışlar. Yanlış ve yazık
etmişler. Platon Kadın-Erkek ayrımı yapan bir cinsiyetçiydi. Ruhun ölümsüz oldu-
ğunu Topluma kabullendirmeye çalışan Usta bir Filozoftu. Asıl mesleği Pehlivan-
lıktı. Pılaton Adını bu yüzden almıştır. Asıl Adı ARİSTOKLES'tir. Bütün eserleri
devşirmedir. Her zaman ve her yerde Sokratın etkisi altında kalmıştır. O, Çağda
elbette ki büyük hizmetleri olmuştur. Zaten Tarihçiler de hakkını teslim etmişlerdir.
Ancak onca abartıldığı kadar değildir...
--------Bizim Ulusal Değerlerimizden Merhum Veysel Şatıroğlu ise ne bir Filozoftür
ne de bir Felsefecidir O, sadece Halkın Ozanıdır. Hayatının 38 Yılını Osmanlı da
50 Yılını da Cumhuriyet döneminde yaşamıştır. Şiirlerinde konu bakımından hep
zengin bir çeşitlilik göstermiştir. Yunus Emre ve Karacaoğlan'dan etkilenmiştir.
Amma ve lakin bütün Şiir ve Türkülerini onlar gibi değil kendi tarzında bestelemiş
ve söylemiştir. Koşmaların da genelde Yöresel Lehçe-i bir dil kullanmıştır. Yaşam
boyu Orta Çağı değil Cumhuriyeti anlatmıştır. Yani Radyo çağına çabuk adapte
olmuş ve Değişlerinde Fabrika, Tren, Uçak, Füze ve benzeri yeniliklerden bahis
etmiştir. Her türlü yeniliklere ve kültürel gelişmelere kucak açmıştır. Yaşadığı Çağı
Şiir ve Değişlerinde ustaca dile getirmiştir.
-------Bu vesileyle Merhum Aşık Veysel Şatıroğlu'na Allahtan Rahmet diler, Mekânı
Cennet ve Ruhu Şad olsun. Butün dileğim onların anılarını yaşatabilecek bir neslin
var olmasıdır. Okuyan ve anlayan mevcudiyetlere Selamlar olsun...VESSELAM.
-------YORGUN KALEMDEN--------
--------SELAMIN ALEYKÜM CEMAT-İ MÜSLİMİN---------
-------Bu gün sevgi değer yoldaşım Kahvaltı hazırlarken. bende bütün Sitelere göz
gezdirdim. San ki Siteler evrim geçirmiş. O, cicili-bicili değimlerin yerini Fikir muha-
kemesi almış. Demek ki Tarihsel Devinim hareketlenmiş. Bu çok güzel bir gelişme.
Ben hep Statükoya karşı mücadele vermişimdir. Işık gördüğüm bazı Zat-ı muhte-
remlere hafif sataşmakla onları araftan ve ya Fetretten kurtarabilirmiyim diye biraz
uğraştım. Ancak bazı kişilerce anında ketlendim. Neyse pek önemli değil.
-------Yaklaşık üç ay önce okur-yazar olmayana ve hatta Orta Okul Mezunlarına
cahil diyen Sahıslar şimdi Ummi ve Âmâ Ozanlardan bahis eder oldular. Bu çok
güzel bir gelişme. İnşallah böyle kültürel meseleler daha da çok tartışılır. Elbette ki
farklı yorumlar olacaktır. Bizler Fikri hür, vicdani hür ve irfani hür İnsanlarız???
-------Ancak Taa Millattan önce yaşamış Antik Yunan Filozofu olan Platon'u Bizim
medarı iftiharımız olan Merhum Aşık Veysel ile harmanlamışlar. Yanlış ve yazık
etmişler. Platon Kadın-Erkek ayrımı yapan bir cinsiyetçiydi. Ruhun ölümsüz oldu-
ğunu Topluma kabullendirmeye çalışan Usta bir Filozoftu. Asıl mesleği Pehlivan-
lıktı. Pılaton Adını bu yüzden almıştır. Asıl Adı ARİSTOKLES'tir. Bütün eserleri
devşirmedir. Her zaman ve her yerde Sokratın etkisi altında kalmıştır. O, Çağda
elbette ki büyük hizmetleri olmuştur. Zaten Tarihçiler de hakkını teslim etmişlerdir.
Ancak onca abartıldığı kadar değildir...
--------Bizim Ulusal Değerlerimizden Merhum Veysel Şatıroğlu ise ne bir Filozoftür
ne de bir Felsefecidir O, sadece Halkın Ozanıdır. Hayatının 38 Yılını Osmanlı da
50 Yılını da Cumhuriyet döneminde yaşamıştır. Şiirlerinde konu bakımından hep
zengin bir çeşitlilik göstermiştir. Yunus Emre ve Karacaoğlan'dan etkilenmiştir.
Amma ve lakin bütün Şiir ve Türkülerini onlar gibi değil kendi tarzında bestelemiş
ve söylemiştir. Koşmaların da genelde Yöresel Lehçe-i bir dil kullanmıştır. Yaşam
boyu Orta Çağı değil Cumhuriyeti anlatmıştır. Yani Radyo çağına çabuk adapte
olmuş ve Değişlerinde Fabrika, Tren, Uçak, Füze ve benzeri yeniliklerden bahis
etmiştir. Her türlü yeniliklere ve kültürel gelişmelere kucak açmıştır. Yaşadığı Çağı
Şiir ve Değişlerinde ustaca dile getirmiştir.
-------Bu vesileyle Merhum Aşık Veysel Şatıroğlu'na Allahtan Rahmet diler, Mekânı
Cennet ve Ruhu Şad olsun. Butün dileğim onların anılarını yaşatabilecek bir neslin
var olmasıdır. Okuyan ve anlayan mevcudiyetlere Selamlar olsun...VESSELAM.
-------YORGUN KALEMDEN--------
-------TURNAM-------
.
Ne Bakarsın Melül- Melül Yüzüme
Kanadın Çırptın Yel Vurdun Gözüme
Biraz Kulak Ver Sen Benim Sözüme
Lokman Hekim sarmaz yaramı turnam.
.
Şimşektir Gözlerin, Gılmandır Başın
Pençeler Zülfikâr, Keskindir Dişin
Helal mı Kazancın, Ekmeğin Aşın
Otağın, Dergâhın, Kiramı Turnam.
.
Yüksek, Yüksek Menzillerde Uçarsın
Issız, Issız Sahralardan Geçersin
Mevsim, Mevsim Uzaklara Göçersin
Amansız Yolların, Karamı Turnam.
.
Der Vezir Baharı, Yazı Bilmedim
Şavul Kayasın da, Seni Dinledim
Matemli Ahvalin, Seyir Eyledim
Senin de yavuklun, zara'mı Turnam...
.
*****OZAN ÇAKIROĞLU*****
--------TURNAM-------
.
Ne Bakarsın Melül-Melül Yüzüme
Kanadın çırptın Yel vurdun gözüme
Biraz Kulak Ver Sen Benim sözüme
Lokman Hekim sarmaz yaramı turnam.
.
Şimşektir Gözlerin, Gılmandır Başın
Pençeler Zülfikâr, Keskindir Dişin
Helal mı Kazancın, Ekmeğin Aşın
Otağın-Dergâhın, Kiramı Turnam.
.
Yüksek-yüksek Menzillerde Uçarsın
Issız, Issız Sahralardan Geçersin
Mevsim-mevsim Uzaklara göçersin
Amansız Yolların, Karamı Turnam.
.
Der Vezir Baharı, Yazı Bilmedim
Şavul Kayasın da, Seni Dinledim
Dervişan Ahvalin, Seyir Eyledim
Senin de yavuklun, zara'mı Turnam...
------OZAN ÇAKIROĞLU-----
--------ZEE KUŞAĞI--------
----Ze kuşağı günümüzde en yakın kuşak olarak Literatüre geçmiş oldu.
Ze kuşağının temel çerçevesine bakarsak, Toplumsal kültürün ve sosyo
ekonomik alt yapının şekillenmesinde oldukça rol oynamaktadır. Çünkü
modern çağ kabul edilen Dijitalizm. Yani bilişim, bilgi ve iletişim de kon-
joktürel gelişmelere daha duyarlı bir nesil olarak kabul görmektedir.
----Ancak 2030 lu yıllar da, bu günün Ze kuşağı mensupları zorlu ekonomik
ve Siyasal yaşamın beklentilerini karşılamaya ehil ve hazırlıklımıdır. Gelecek
adına Rasyonel ve Efektif kararların alınmasında yeterli ve makul olabilecek-
lermi. Günümüzde ki eğitim sistemi buna yeterlimidir. Memleket sathına Paralı
eğitimin hakim olduğu ve fırsat eşitliğinin tamamen kurumlardan kalktığı bu
dönemde, yada böyle kaygan bir devran da ne kadar başarılı olunabilir ki???
------YORGUN KALEMDEN-------
**MEMLEKETİN HALİ AHAVALİ**
.
Bu Devran-i Alem, İbretle Dolu
Beşikten Mezara, Yokuştur Yolu
İblisler Uydurmuş, Sağ ile Solu
Herkes Bir tarafı, Seçip Gidiyor.
.
Yandaşı Tanımaz, Kanun-Yasayı
Haramla Doldurdu, Hırsız Kasayı
Zenginler Tatilde, Kurmuş Masayı
Seher de Kafayı, Çekip Duruyor.
.
Aydınlar Kamuda, Fişlenir Oldu
Yurdunu Sevenler, Şişlenir Oldu
Marketler haramla, güçlenir oldu
Şıhlar Her Kapıyı, Açıp Gidiyor.
.
Ze Kuşağı tutkun, Tik-tok yarışa
Kimisi Kapıldı, Batıl Görüşe
Siyaset ket vurdu, sosyal barışa
Karunlar Yoksulu, Biçip Gidiyor.
.
Çakıroğlu, Hangi Birini Saya
Kalmadı hamaset, bozuldu maya
Elin Kozmonot'u, Giderken Aya
Bizde ki Düşünde, Uçup Gidiyor...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
**ANADOLU YUVAMIZ BİZİM**
.
Anadolu Bizim, Huzur Yuvamız
Maşrikten-mağribe uğrar yolumuz
Vatan-Millet Aşkı, Kutsal Davamız
Uğruna Fedadır, Canımız Bizim.
.
Üç Yani Denizdir, Ortası Kara
Dağları Sıralı, Yaylası Sahra
Bereketi çoktur düşürmez dara
Yedi İklim Uzar, Yolumuz Bizim.
.
Bu Dünya'da Eşin-Benzerin Yoktur
Varlığın Düşmana Kılıçtır-Oktur
Bayrağın Kırmızı, Hilal'in Aktır
Cihana Yayıldı, Şanımız Bizim.
.
Suları Rahmettir, Doğası Cennet
Havası Şifadır, Deniz'ler Nimet
Meclis'te Kuruldu, Ulusal Devlet
Hür Cumhuriyet'tir, Varımız Bizim.
.
Misak-ı Milli'yle, Birliğimiz Var
Ulusal Millet'çe, Dirliğimiz Var
Milat'tan bu yana, varlığımız var
Her Devran bilinir namımız bizim.
.
Der Vezir Kutsaldır, Biz de Vatan
Bağımsız Bir Devlet, kurmuştur Atam
Gazidir-Şehittir, Bağrın da Yatan
Bayrağa Renk verdi Kanımız Bizim...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
*VATAN MİLLET KARA BAĞLADI*
.
Askere Tuzaklı, Pusulu Dağlar
Memleket Sevgisi, Yürekte çağlar
Şehitler Geldikçe, Analar Ağlar
Ulusal Milletim, Kara Bağladı.
.
Onlar bu Vatan için, Can verdiler
Şerefli Bayrağa, Siper Durdular
Hakkın Divanına, Şehit Vardılar
Yürekler Kanadı, Yara Bağladı.
.
Teröristler Tutmuş, Dağı Yamacı
Vatanı Bölmektir, Gaye Amacı
Yiğitler Vurulmuş, Haberler Acı
Ciğerler Kavruldu, Kora Bağladı.
.
Atadan Armağan, Bu Kutsal Vatan
Şehittir, Toprağın Uğruna Yatan
Küffarın Dölüdür, Vatanı Satan
Körelmiş vicdanlara, Şira bağladı.
.
Çakıroğlu Ne Desin, Ne Söylesin
Düşman pusu kurmuş, canlar neylesin
Şehitlere Mevlam, Rahmet Eylesin
Kavim-Kardeş Bacı, Kara Bağladı...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
-------Pençe-kilit harekatı bölgesinden gelen Şehit haberleri yürekleri
dağladı. Şehit olan Mehmetciklerimize Yüce Yaradan Rahmet eylesin.
Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Ailelerine sabr-ı Cemil ihsan
eylesin. Yaralı Askerlerimize acil şifa diliyorum.
------Ulusal Milletimizin Başı sağ olsun...
------Ancak ve ne yazıktır ki ve her zaman olduğu gibi Şehit Cenazelerin de
Provokatörler o, ahlak dışı şer eylemlerine devam ettiler.
------Şehit Cenazeleri üzerinden Siyaset yapmak hem çok çirkin, hem de
büyük günahtır. Son zamanlar da Siyaset uğruna her türlü eylem mübah
sayılır oldu. Şehit Cenazelerin de hançeresini yırtacak şekil de bağırıp
çağıran Provokatif eylemci Askere gitmemek için çürük raporu almış bir
Mahlukat olduğu tespit edilmiştir.
-------Nerede bir Şehit Cenazesi varsa, oraya koşan ve Cenaze sahibinden
daha fazla fertat- figan edip birilerinin arkına su taşımak için, her türlü şebek-
liği yapmaktadırlar. Bu ve benzeri olaylara itibar edilmemelidir.
Ulusal Devletimiz eski örfü kültürümüzü ve Anadolu geleneklerini muhafaza
etmelidir. Bunca kutlu değerlerimiz dejenere edilmektedir...VESSELAM.
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****SEKÜLERİZM ve SEKÜLER DEVLET*****
-----Sekülerizm, Dünyacılık ve Maddeciliği savunur. Devran-i Alem de Metafizik
Felsefeyi değil, Materyalist Felsefeyi ön plana çıkarır. Ruhani ve Ahireti kural-
ları bireylere bırakır. Mezhepsel meseleleri, yani Farz, Sünnet, Vacip ve bütün
Salatları Devlet Hiyarerşisinden uzak tutar.
------Siyasi anlam da Sekülerizm, Din ve Devlet işlerinin biribirinden ayrılmasıdır.
Din ve Devlet işlerini birleştiren Teokrasinin zıttıdır. Sekülerizim Din ve Mezhepleri
Toplumun bütün Kamusal meselerinden muaf tutar. Ulusal Devlet sisteminde
Yönetim Demokratik ilkeleri ve hukuk kurallarını esas almaktadır.
------Ülkemiz de 29--Ekim--1923 Tarihin de Cumhuriyetimizin kurulmasıyla Demok-
ratikleşme süreci başlamıştır. Kuvvetler ayrılığı ilkesiyle, Yargı, Yürütme ve Yasama
organları biribirinden ayrılıp bağımsız icra süreci başlamıştır. Yargı da Artık Kadı,
Şehülislam dönemi kapanmış ve hukukun üstünlüğü ilkesi benimsemiştir.
------Günümüzde Hilafet düşkünleri, Kadın Tacirleri, Dört Hatun Heveslileri, Sübyancı
Şıhlar. Kadının Karnında sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyesin diyen yobazlar,
Muskacı Papazlar ve yalancı Fetbazlar Atatürk ilke ve inkılaplarını bu yüzden sevmez-
ler. Her yerde ve her zaman Laiklik ilkesini o, bühtani Dillerine pelesenk etmişlerdir...
-------OZAN ÇAKIROĞLU KALEMİNDEN--------
*MEMLEKET YANIYOR USTA*
*
Bozuldu Feleğin Düzeni-Çarkı
Tabiat kükredi, çağlıyor Usta,
Kalmadı Beşerin hayvandan farkı
Kullar bir-birine havliyor Usta.
*
Afatsız-Tufansız geçmez günümüz
Hazan yeli vurdu, açmaz gülümüz
Vergiye bağlandı, ekmek-suyumuz
Her Gelen Milleti, Avlıyor Usta.
*
Hak-hukuk kalmadı, rafta Adalet
Memleket sathını, sardı cehalet
Papaz büyüsüyle, olmaz kehanet
Muska'yla kadın-kız tavlıyor usta.
*
Riyaset Uğruna, Yapıldı Tezler
Meclis-i Ayan'da, Bühtani sözler
Kürsüde kükrüyor utanmaz yüzler
Halk-ı azarlayıp, paylıyor Usta.
*
Kerbelaya döndü, bizde sınavlar
Hekimlik yapıyor, şimdi manavlar
Seçime endeksli, secde-kıyamlar
Mezhebe Ulufe Bağlıyor Usta.
*
Kaptansız dönüyor, bu yer küresi
Mevsimler değişti, yoktur çaresi
Köylünün-Çiftçinin, Yandı Çırası
Memleket Kor gibi, yanıyor Usta.
*
Çakıroğlu Der ki, Sözün Kabası
Bir yorgun kalemdir dirgen-yabası
Sübyana göz koymuş, mürit babası
Şıhları Dört Kuma, Alıyor Usta,
Gördükçe yüreğim kanıyor Usta...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*MEMLEKET YANIYOR USTA*
*
Bozuldu Feleğin Düzeni Çarkı
Tabiat Kükreyip, Çağlıyor Usta,
Kalmadı Beşerin Hayvandan farkı
Kullar Bir-birine, Havliyor Usta.
*
Afatsız-Tufansız Geçmez Günümüz
Hazan Yeli Vurdu, Açmaz Gülümüz
Vergiye Bağlandı Ekmek-Suyumuz
Her Gelen Halkından Çalıyor Usta.
*
Hak-Hukuk Kalmadı, Rafta Adalet
Memleket Sathını, Sardı Cehalet
Papaz Büyüsüyle, Olmaz Kehanet
Muska'yla Kadın-Kız tavlıyor Usta.
*
Kerbelaya Döndü, Bizde Sınavlar
Hekimlik Yapıyor, Şimdi Manavlar
Seçime Bağlandı Secde-Kıyamlar
Mezhebe Ulufe, Bağlıyor Usta.
*
Riyaset Uğruna, Yapıldı Tezler
Kürsüde kükrüyor utanmaz yüzler
Meclis-i Ayan'da, Bühtani Sözler
Halk-ı Azarlayıp, Paylıyor Usta.
*
Kaptansız Dönüyor, Bu Yer Küresi
Mevsimler Değişti, Yoktur Çaresi
Köylünün-Çiftçinin Yandı Çırası
Memleket Kor gibi, yanıyor Usta.
*
Çakıroğlu Der ki, Sözün Kabası
Fakirin Kalmadı, Dirgen-Yabası
Sübyana göz koymuş, mürit babası
Şıhları Dört Kuma, Alıyor Usta,
Gördükçe Yüreğim Kanıyor Usta...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*MEMLEKET YANIYOR USTA*
*
Bozuldu Feleğin Düzeni Çarkı
Tabiat Kükredi Çağlıyor Usta,
Kalmadı insanın hayvandan farkı
Kullar Bir-birine Havliyor Usta.
*
Afatsız-tufansız geçmez günümüz
Hazan yeli vurdu, açmaz gülümüz
Vergiye bağlandı Ekmek-Suyumuz
Fetbazlar Kadere Bağlıyor Usta.
*
Hak-hukuk kalmadı, rafta adalet
Memleket sathını, sardı cehalet
Papaz büyüsüyle, Olmaz kehanet
Muskayla Kız-kadın tavlıyor usta.
*
Kerbelaya döndü, biz de sınavlar
Hekimlik yapıyor, şimdi manavlar
Törpile dönüştü, Secde-kıyamlar
Mezhebe Ulufe, Bağlıyor Usta.
*
Riyaset Uğruna, Yapıldı Tezler
Kürsüde kükrüyor, utanmaz yüzler
Meclis-i Ayan'da, Bühtan-i Sözler
Halkı Azarlayıp, Paylıyor Usta.
*
Kaptansız Dönüyor, Bu Yer Küresi
Mevsimler Değişti, Yoktur Çaresi
İşçinin, Memurun, Yandı Çırası
Gördükçe Yüreğim, kanıyor Usta.
*
Çakıroğlu Der ki, Sözün Kabası
Sübyana Göz koymuş Mürit Babası
Köylünün kalmadı Dirgen-yabası
Şıhları Dört Kuma, Alıyor Usta...
*
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
----------ADEM OĞLU İNSAN---------
--------Hz. Adem'den olma, Havva'dan doğma İnsan. Arapça'dan türemiş ve Alem-i
Devran da kabul görmüş kutlu bir isim. Toplum halin de ve bir kültür çevresinde
yaşayan varlık. Düşünme ve konuşma yeteneği olan ve Evreni bir bütün olarak
kavrayabilen, bulguları ve keşifleri sonucun da yaşam biçimlerini değiştirebilen
Kutlu bir canlı.
--------Dünya da hiç bir mahlukat, İnsan'dan daha karmaşık ve daha kafa karış-
tıran ve daha geç evrimleşen canlı yoktur. Toplum bireyler bütünlüğüdür. Bireyler
Toplum bütününü oluştururken Din-Mezhep, Dil ve Irk düzeyin de önce Aile ve
çevresinde ki edinmiş oldukları örfü kültürlerini ve Ulusal düzeyde almış olduk-
ları bilimsel eğitim ve öğrenim birikimini Ulusal Devlet hiyyerarşi sistemiyle
harmanlayarak sübuta erdirir.
--------Bireyler ve yöreler arasın da hem nicelik ve hem de nitelik bakımından
Biyolojik ve kalıtımsal etkenlerden dolayı bir çok sosyo ekonomik ve kültürel
ayrışımlar baş göstermektedir. Uluslar arası tezatlar özellikle Mensubu olduk-
ları DİN ve daha sonra siyasal ve eknomik alan da baş göstermektedir.
--------Devran-i Cihan'da Savaşlar genellikle Din-i, Mülk-i, Siyasi ve Ekonomik
amaçlara ulaşmak için yapılmaktadır. Hz. Adem'den bu yana gelişen, değişen
Tabiat, mahlukat ve Alemi İnsan bütünlüğünde ki Devinime Materyalist Felsefe-
ciler Evrim diyor, Metafizik Fesefeciler ise Fıtrat-ı Kader diyorlar...VESSELAM.
Bende derim ki Gezegenlerin tamamı keşif edilmeden somut gerçekleri elde
etmemiz olası değildir...OZAN ÇAKIROĞLU.
****Dil'de dua, Yürekte sevgi, Aşkta vefa, Gençlikte sefa,
Evlilikte cefa, Bilim de Kafa, Cahilde hata, Zındıka sopa
Şebeke sıpa. Şarhoşa Kıpa. Şaraba tıpa. Şaire zekâ
Zülüfe toka. Zaykoya caka, Memura yaka, Dinsize eka,
Kahvede hatır. Çayda dem, Askerde kıdem derler...VESSELAM.
HAKKA VARAN YOL GÜZEL OLSUN
-
Su Kaynıyor Ocak'ta Fıkır-Fıkır
Hatun al Cezveyi, bir Kahve pişir
Gel Beraber içelim Fokur-Fokur
Sohbet güzel olsun, hal güzel olsun.
-
Kahvenin ikramı, biz de ezeldir
Kırk yıl hatrı var, o yüzden özeldir
Yar elinden içmesi, Hoş-güzeldir
Dudakta köpüğü, Bal güzel olsun.
-
Kahve Muhabbettir, Sade içelim
Fincanı Kavisli, Özel Seçelim
Maniler Söyleyip, Fasıl Açalım
Bağlamam çağlasın, Dil güzel olsun.
-
Gönül Pınarımız Çağlasın-Aksın
Ömrümüz kış değil yaz-bahar olsun
Yuvamız şenlensin, yüzümüz gülsün
Hakikate Varan, Yol Güzel olsun.
-
Zemzem suyu gibi, berrak özün var
Bazen Zülfikârdan keskin sözün var
Hakkı-Hakikatı Gören Gözün var
Kahveyi Sunduğun, El Güzel olsun.
-
Der Vezir Köyüm'de, Bir Garip Kul'dum
Komşu Kızı ben sende mutluluk buldum
Seninle Yaşlandım, Seninle Güldüm
Yar Beni Divane, Say Güzel Olsun.
Gönüller Çağlasın, Huy Güzel olsun...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
-------Bu Dünya gerçek ve ölümde haktır. Gerisi teferruattır.
Ahirette bu Dünya'nın bir parçasıdır. Alem-i Beşer yaratılmadan
önce de bütün Mahlukatlar gibi Tabiatın bir nesnesiydi.
--------Dünya da bütün mahlukatlar aklı, zekâsı ve becerisi oranın da
yaşamlarını iyileştirir ve güzelleştirirler. Devri Alemde Adil ve Hakkaniyetli
yaşam şekil ancak ve ancak müspet bilimle sağlanır. Din ve Mezhepsel
kurallarla Adalet, Barış ve suhulet sağlanamaz.
--------Bir Toplumun sosyo ekonomik ve kültürel yaşam şekli. Devletin
Hiyerarşik sistem ve yönetim tarzıyla doğru orantılıdır. Ulusal bir Devletin
gücü ve kudreti bilimsel teknolojiyle doğru orantılıdır...
--------Bir toplum kendi örfü kültürünü, geleneğini ve Tarihini nesilden-nesile
geçiremediğinde, yabancı kültürünün esiri olması kaçınılmazdır...VESSELAM.
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
--------Bu Dünya gerçek Ölüm haktır, gerisi teferruattır...
Ahiret, Cihan-i Alemin görünmez bir parçasıdır.
--------Beşer olarak yaratılmadan önce de, bu yüce
Tabiatın bir parçası, bir nesnesiydik. Öldükten sonra da
Yine Bu güzel, eşi ve benzeri olmayan Dünyanın bir
nesnesi olarak kalacağız.
--------Bütün Mahlukatlar gibi Bu Dünya'nın cefasından ve
bin bir türlü güzelliklerinden nasiplenmekteyiz. Her mahlukat
Aklı, zekâsı ve becerisi doğrultusun da yaşamını renklendirirler.
-------Dünyada ki bütün Mahlukatların yaşam biçimleri. Tabiat
olaylarıyla doğru orantılıdır. Gezegenimizde ki bütün olumlu ve
olumsuz gelişmeler Güneş sistemiyle doğru orantılıdır.
-------Dünya üzerinde ki müspet yaşamın iyileştirilmesi, güzel-
leştirilmesi ve Adaletli bir kurala bağlanması ancak ve ancak
Bilimle sağlanabilir. Buda benim düşüncemle doğru orantılıdır...VESSELAM.
---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
---------ŞEYTAN--İBLİS KİMDİR--------
-----Şeytan, Allah'ın emirlerine karşı gelerek, Hz. Adem'e secde etmediği
için, İlahi Rahmetten kovulan, isyanın, küfrün, kötülüğün, fitne-fesatın ve
bütün olumsuzlukların ilişkilendirildiği gözle görülmeyen, inkârcı ve kibirli
Ruhani bir varlığın adıdır Şeytan...
-----Devri zamanda, bir gün Şeytan Köyleri gezintiye çıkıyor. Bir Dağın
dibinde geçimini hayvancılıkla sağlayan Fakir bir Köyden geçerken. Evin
Bahçesinde Şaşört bir Gelinin İnek sağarken görür. Ancak İneğin Danası
bir kazığa bağlıdır. Şeytan bu işe huylanır ve gizlice gidip Danayı bağından
açar. Dana koşar ve anasını semirmeye başlar. Bunu gören İnek sağan Gelin
Danayı biraz uzağa iteler. İnek danasının itilmesine kızar ve geline bir tekme,
savurur. Gelin tekmenin şiddetinden düşer bayılır. Bu arada evden Gelinin
kayın pederi çıkar ve gelini yerde yatar görünce, öldüğünü düşünür. Gidip
evden Tüfenk alır ve sarı ineği öldürür. O arada evde uyuyan gelinin herifi
uyanır ve bahçeye çıkar. Babasının elinde silah ve Karısını yerde görünce
Babasının Gelini vurduğunu düşünür Belindeki piştövi çıkarır ve hiç düşün-
meden Babasına ateş eder. Babası ölür ve Gelin kendine gelir. Ve-ve-ve
evde ve köyde şivan başlar.
-----Gelelim Şeytana, Bahçenin bir kenarında sırtını Ağaca dayamış olanları
bir güzelce izlemiş. Ve kendine demiş ki İnsanoğlu bu olanları benden tutar.
Yahu ben ne yaptım ki? Sadece kazığa bağlı Danayı bağından açtım....
-----Şimdi Orta Doğuda kim yada kimler Şeytanlık yapmaktadırlar...
-----------OZAN ÇAKIROĞLU----------
DÜNYA'NIN ÇARKI BOZULDU
.
Demokrasi kalktı, bozuldu mizan
Medeniyet çöktü, kalmadı izan
Ayırt edilmiyor Erkek-kız kızan
Kadınla Erkeğin farkı kalmadı.
.
Cehalet çağladı, dört yanı sardı
Kaos-Kargaşanın, kesilmez ardı
Vatan-ı bölmektir bunların derdi
Kanundan-yasadan korku kalmadı.
.
Karunlar Sarayda-Köşkte yaşıyor
Viskisi Sofra da, Göbek kaşıyor
Yoksulun-Öksüzün fendi şaşıyor
Meskeni-mekânı barkı kalmadı.
.
İşçisi-Memuru, şaşırmış yolu
Emekli de kemer tutmuyor beli
Çiftçiyi kavurmuş, hazanın yeli
Tükendi mecali, sabrı kalmadı.
.
Çakıroğlu yazdı, dokundu saza
Bu Vatan Atadan, emanet bize
İnşallah yakında, çıkarız düze
Ağıt'ı-Destan'ı Türkü kalmadı...
**** **** ****
----OZAN ÇAKIROĞLU----
----------DİPLOMALI CEHALET----------
--------Diplomalı cenahta bir meslek haline dönüşmüş ÖN YARGI. Sevmediği, fikirlerine
ters düşen ve kendisini onaylamayan-alkışlamayan her kişiyi cehaletlikle itham ediyorlar.
Ayrıca okuma-yazma bilmeyen, Kitaplarla iletişim kuramayan, Kendi Lehçesini kullanan
ve Anadolu örfü kültürüne bağlı bütün Vatandaşları Çağın cahilleri diye lansa edilmekte-
dirler. Her fırsatta ve her ortamda Şu okul-bu okul mevzunuyum diye maskaralık yapıl-
maktadır. Bu ve benzeri davranışlar Toplum da ayrışmalara neden olmaktadır.
---------Asıl Cehalet, Kişinin Ontolojik mahiyetini kavrayamaması, kendini ve bulunduğu
konumu bilmemesi, ya da inkâr etmesidir. Bilgi çağında, bireylerin Meslek edinebilmesi
için Diploma peşinde cebelleşirken, Yavaş-yavaş Anadolu örfü kültüründen uzaklaşma-
sıdır asıl Cehalet. Türk Ulusal Müfredatımızın Batıl ve Batı kültürüne yenilmesidir asıl
cehalet.. Batının Moda kültürüne şebek olmaktır en büyük cehalet. Her şeyden daha
vahimi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü temsil eden ve Devrim yasalarıyla Meclis-i Ayan-da
kabul edilen Türk lirasının Ağyarın Dolarına Türab olmasıdır en köklü cehalet....
-------OZAN ÇAKIROĞLU KALEMİNDEN--------
--------MATEYALİST FELSEFENİN METAFİZİK FELSEFEYLE HARMANLANIP
-------------------SOSYAL YAŞAMA KOMBİNE EDİLMESİ------------
------Materyalist Felsefe Aile'de filizlenir, Çevre faktörleriyle tomurcuklanır, müspet
Fen-bilimle dallanır, Hiyerarşik sistemle şekillenir. Sosyal yaşam biçimiyle sübuta
erer. Akıl, Vicdan ve Ahlak üçlüsü Bireylerin Anatomik yapısıyla doğru orantılıdır.
Yani Karakter bireyin bedensel, duygusal ve zihinsel değer yargıların tümüdür.
------Metafizik Felsefe, Hak ve hakikatı öğütler. Rehberi müspet bilim değil. Kuran-a
dayalı Farz-ı Ayet, Farz-ı kifaye ve Sünnet-i seniyye'dir. Hak-hakikat insanların
Manevi, Ahlaki, Siyasi, Sosyal ve kültürel elbisesidir. Ancak bazı İlahiyatçılar
Siyası faktörü reddederler. Metafizik Felsefe en yüce makam olarak İnsan'ı baz
alır. Bütün mahlukatlar Beşer Alemine hizmet için var olmuşlardır. Alemi İNSAN
Yaradana karşı kulluk sorumluluğunu yerine ve beraberinde Toplumsal tezahürü
olan Amel-i Salihtir.
------Gelelim her iki felsefenin harmanlanıp sosyal realitede kombine edilmesine.
Örnek olarak Merhum İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk'ü verebiliriz. Kendileri İslami
ve Materyalist bir Mürşid-i Arifti. Diğer taraftan sadece Metafizik Felsefeyi savunan
ve sosyal yaşam da uygulayan Yazar da Sayın Emine Şenlikoğlu'dur...
-------Buradan herkes filozof olmuş diyen mevcudiyete sesleniyorum. Biz ne bir
Filozofuz ne de bir kâhiniz. Kendi yağımızda kavrulan ve biraz meseleleri irdeleyip
harmanlayan solgun Kalemleriz. Amma ve lakin mütemadiyen yabancı yazarları
güncelleyip, Neslimize ağyar kültürünün reklamını yapmıyoruz...VESSELAM.
------------OZAN ÇAKIROĞLU---------------
-------Ben genel de meselelere Materyalist Felsefi açıdan bakıyorum.
Aşağıda ki yorumunuza tamamen katılıyorum. Müstenit yazıma İrşat
olduğunuz için teşekkürlerimi arz ederim. Eyvallah.
-------Daha önceden de belirtmiştim, Zat-i Aliniz meseleleri bir Mürşit
ferasetiyle ele aldığınızı beyan etmiştim. Peki, Saygı değer Kardeşim,
AKIL ve VİCDAN konulu nesir ve Şiirime vesile olan Cesur yüreğin
kim olduğunu anlayabildiniz mi? SAYGILARIMLA
“Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir.
Vicdan olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir.”
Der,Aristoteles
İşin özü aslında objektif baktığımızda Bilim ve İlim ortak bir amaç doğrultusunda hizmet ederler.” İnsanlığa”
Bilim ve İlimin temeli Ahlâktır. Her şeyin başı ahlâk olduğu gibi.Öyleyse insanlar bu iki kavram yan yana gelince neden tartışırlar neden kavga ederler ? Kendi duygu ve düşüncelerini dayatmak için mi ? (…)
Kutlarım,şiirinizi de…
--------AKIL ve VİCDAN-----VİCDAN ve AKIL------
------İnsanlığın en büyük ve kıymetli kazanımı eleştirel Akıldır.
Ahlak aklın ve vicdanın ortak sonucudur. Vicdansız Akıl doğru
ve müspet ahlaka ulaşamaz. Akıl edindiği doğru bilgileri vicdani
muhakemeyle nefsine kabul ettirir. Akıl ve vicdan bilimle harman-
lanıp medeni bir ahlakla sübuta erer...
-------Toplumsal hayatta bireylerde oluşan egolar, şehvetli arzular,
limitsiz istekler ve her türlü bağımlılıktan kaynaklanan şiddet ve
melanetler ancak, akıl, vicdan ve ahlak üçgeniyle medeniyete
dönüştürülür...
-------Mustafa Kemal Atatürk'ün Fikri hür, Vicdani hür, irfani hür
bir nesil yetiştiriniz sözünün büyüklüğü de buradan gelmektedir.
Ben de derim ki bu felsefi üçlüye bir de Dini ve mezhebi hür
kuralı eklendiğinde Toplumsal barışın daha kolay inşa edile-
ceği ve bir çok çelişkinin de ortadan kalkacağı inancındayım.
.
Ben de vicdan ve akıl konulu bir şiir yazdım. Okurlara arzımdır...
.
BİLİMİN KAYNAĞI AKILDIR AKIL
Akıl Mürşide Kılavuzdur-Kozdur
Muhabbet dostluğa şerbettir-hazdır
Vicdanlı Gönül de, Kin-kibir azdır
Edebin Kaynağı Akıldır-Akıl.
---------------------------------------
Vicdansız yürekte acıma olmaz
Cehalet Mürşitten öğütler almaz
Akılsız Beyinler, menzile varmaz
Bilimin kaynağı Akıldır-Akıl.
---------------------------------------
Merhametsiz akıl ne işe yarar
Vicdansız gönüller iblise kanar
Güdülü cehalet, Topluma zarar
Mantığın kaynağı Akıldır-Akıl.
-----------------------------------------
Kiminin Beyni Kof, Nato'dur Kafa
Kiminde Akıl Yok, Nefsin de Sefa
Kiminde Huzur Yok, Çekiyor Cefa
Sevginin Kaynağı, Akıldır- Akıl.
------------------------------------------
Bazısı Ölünün, Ruhuna Muhtaç
Bazısı Ceddinin Huyuna Muhtaç
Bazısı Falcının, Suyuna Muhtaç
Basiret Durağı Akıldır-Akıl.
------------------------------------------
Der Vezir cin başkadır şeytan başka
Kültürün Kıymeti, Bilinse Keşke
Bilimdir Kâşifi, Götüren Arşa
Vuslatın Kaynağı Akıldır-Akıl...
------------------------------------------
------OZAN ÇAKIROĞLU------
.
Bu irticalen yazmış olduğum Destana vesile olan, hırçın mizaçlı,
gönlü fırtınalı ve cesur yürekli Şahsiyete gönülden teşekkür ederim.
Ozanlar gördüğünü algılar, irdeler, gözerler ve anlaşılır bir Lehçe-i
dil ile okurlara arz ederler...Ehhh Çakıroğlu da öğle yaptı???
.
Not. Gözer'i farklı yorumlayanlar olmuş. GÖZER: Bilim ve gönül
eleği diye telafuz edilir Halk Ozanlarca...
-------MİZAÇ ve KARAKTER-------
----Karakter, kişiye ya da kişilere özgü davranışların bütünüdür.
----Karakter, bireyin bedensel duygusal ve zihinsel değer yargıların tümüdür.
Mizaç ve karakter, ana kucağında semrilir ergenlikle beraber filizleşir, çevresel
etkinliklerle demlenir, ulusal kültürle beslenir tabiat olaylarıyla şekillenir, sevgi,
şefkat ve barış üçlüsüyle sosyalleşir.
----Bugün siteleri gezdiğimde oldukça yavan, kıt ve egolu yazılar okudum ayrıca
şiir sitelerini gezinirken Türk ulusal vatandaşı olan sayın Hatice Olkuner'in şiirlerine
göz gezdirdim. Hatice hanımefendiden izinsiz de olsa bir gönül şiirini buraya düş-
mek istedim. Umarım kendileri bu tavrımı hoş görürler.
.
---GÖNÜL İLE HASPİHAL---
Elvan güller açardı, ah şu gönül bağımda
Her mevsimim bahardı-yazdı gençlik çağımda
Erken düştü zemheri, kar erimez dağımda
Üşüyorum ey gönül, mevsim kışa dönüyor.
.
Enhar-ı aşk çağlardı, bir zamanlar sinemde
Yıldızlar parlıyordu, hiç sönmeden didemde
Artık solar oldular hep goncalar gamzemde
Kayboldukça umutlar, hüzün boşa dönüyor.
.
Batan güneş ömürden, bir gün daha çalacak
Şu aciz bedenimde, bir gün Turâp olacak
Ey gönül bu dünyada kim kaldı? sen kalacak
Ölüm hak ve hakikat yıllar boşa dönüyor.
-----Hatice OLKUNER-----
.
------Destansı Şiiri üç kez okudum. Şiir üç boyutlu olarak harmanlanmış,
Sebep-sonuç ilişkisi Dünya,Hak ve hakikatle kombine edilmiş. Umarım
bu ulvi Destan Tarihin devinimin de yerini alır.
.
-------Muhterem Hatice Olkuner'e sevgi ve saygılarımı sunarım..
GÖNÜLDEN GÖRMEYİ ÖĞREN
Barışla Sağlanır, Toplumun Dengi
Her Kişi Nefsiyle, Ederse Cengi
Dolar Yüreklere, Aşk ile Sevgi
Devrani gönülden görmeyi öğren.
.
Müspet fen- bilimden gitme uzağa
Cahilden uzak dur, düşme tuzağa
Tarından düşürür, çeker tuzağa
Evreni Bilimle Görmeyi Öğren.
.
Yalancı Fetbazın Sözüne Kanma
Şeytana Uyup ta, Ateşte Yanma
Her Şapkalıyı da, Sosyalist sanma
Mürşitten Nasihat, Almayı Öğren
.
Der Vezir yobazdan kolla kendini
Cehalet tufandır, yıkar bendini
Üfrükle-Muskayla bozar fendini
Hakkı-Hakikatı Bilmeyi Öğren...
-----------------------------------------
------OZAN ÇAKIROĞLU------
--------MERHABA ANADOLU------
Savaşlar Sulh olsun, Zülüm olmasın
Masum Yüreklere, Matem Dolmasın
Umut Bahçesin de, Güller Solmasın
İnsani Seven Her Kul-a Merhaba.
.
Yok Olsun çürüsün toplar-tüfekler
Özgürlüğe Doğsun, yeni ufuklar
Vuslata Açılsın Seher-Şafaklar
Ilgıt-ılgıt Esen Yele Merhaba.
.
Devlet-e güç-kuvvet versin Yaradan
Kin-kibir kargaşa, kalksın aradan
Türk Ulusu asildir, Değil Sıradan
Dostluğa Uzanan, Ele Merhaba.
.
Terör değil Kurt ulusun Dağlarda
Haramiler kol gezmesin yollarda
Elvan-elvan çiçek açsın bağlarda
Bülbülün Aşkıdır, Gül'e Mrhaba.
.
Der Vezir zülümler mazide kalsın
Yurdumuza bolluk-bereket gelsin
Ümmeti Muhammad huzura ersin
Barışla Çağlayan, Sele Merhaba...
------------------------------------------
------OZAN ÇAKIROĞLU-------