*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN***** Metropol Şehirlerin tenha cadde-sokaklarında, geceleyin iki ayaklı Köpeklerden dolayı Kadın, Çoluk-çocuk korkmadan-ürkmeden rahatça gezemez oldu??? Gündüzleyin ise Dört ayaklı Köpeklerden dolayı değeneksiz gezinmez oldu??? Daha önce ki gün, dört ayaklı Köpekler Kadın ve Çocuklara saldırmış. Bir çok yerlerinden yaralar açmış. Eğer ki çevreden müdahale edilmezse, bir av gibi parçalayacaklar. ---Şimdi soruyorum, o it-köpek haklarını savunan entelektüel şürekasına, iki ayaklı yada dört ayaklı it-köpek mağdurlarının haklarını neden savunmuyorlar??? ---Evlerinde it-köpek-kedi ve her tür hayvan besleyen mevcudiyetler, siz hiç akşam pazarına çıktınız mı? Çarşı-pazarda mendil ve benzeri şeyler satan sübyan çocuklar gördünüz mü? Kapı-kapı dilenen yaşlı-alil Kadınları gördünüz mü? Hatta geçim nafakasını kazanmak için Yasa dışı işler yapan mağdur ve sefiller gördünüz mü? Yoksulluktan dolayı Çocuklarını okutamayan Aileler gördünüz mü? Geçelim bunları, Kurban yerine Karpuz kesmek zorunda kalan Emekli Memurların halini gördünüz mü? Bayram da-seyran da eşlerine yeni kıyafet alamayan asgari ücretli işçilerin halini sordunuz mu? Daha nice-niceleri saymakla bitmez. ---Eyy kendini Toplumdan ayrıştıran küçük burjuva müsveddeleri size sesleniyorum. Eviniz de beslediğiniz bir itin masrafı, iki Emekli Memurun maaşına bedeldir. Eğer ki, bir den fazla köpek ve ya Kedi besliyorsanız hesabını bir zahmet keratlayınız??? ---Hani derler ya, ben Başbakan olsam, şöyle-böyle yaparım. Ben de diyorum ki, eğer bir yetkim olsa, Evlerde her türlü Hayvan beslemeyi kökünden yasaklarım. Uymayanlara ağır yaptırımlar uygularım...VESSELAM.
***Eyyy Laik ve Sosyal Demokratlar, Materyalist Realistler, Kemalist Düşünürler*** Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Emsali, Feryadilerin ve daha nice-nice Ozan ve Aydınların yetiştiği, Kutlu Cumhuriyetin temel taşlarının atıldığı Sivas'ta vicdanları kararmış, gözlerini kan bürümüş vahşi yobazlar sürüsü tarafından 02-Temmuz-1993 günü 37 aydın ve masum canımızın, tekbirlerle yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti. Bu Toplumsal vahşet Tarihsel devinimde bir kara leke olarak kalacaktır. ---Yüce Yaradan masum aydınlarımıza rahmet eylesin, Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Allah, bir daha böyle bir vahşeti Türk Ulusal Milletimize göstermesin...AMİN ---OZAN ÇAKIROĞLU.
***** GÜERMİSİN--AĞLARMISIN ***** --Günümüz devranın da, özelikle mütedeyyin kesim Osmanlıyı bir DİN Devleti olarak biliyor ve akabinde Cumhuriyet devrini Dinsizlikle itham ediyorlar. Ve bu araflı-muhlak durum bazı Siyasi çevrelerin de işine geliyor. --Muhteremler, Osmanlı bir DİN Devleti değildi. Yönetime örfü ve şerri hukuk hakimdi. Köy ve ilçeler de Ayan sistemi vardı. Bu sistem Serf ve Senyör garabetini Milletin başına bela etmişti. Feodal Beylerin hüküm sürdüğü bölgelerde her türlü rüşvet, iltimas, adam kayırmacılık, karanlık ve kirli işler bir virüs gibi yaygındı. --Ayrıca Osmanlı Padişahları, her türlü alkol ve esrar gibi maddeleri tüketirlerdi. Sarayda Harem geleneği hüküm sürerdi. Valide sultanlar, Şehsadelere cariyelerden en güzel, saf el değmemiş Kızlar seçerlerdi. Bunu da hamam sefasında yaparlardı. Valide Sultanlar tertemiz masum Kızları bir Muz gibi soyar ve vücutlarını milim-milim ölçüp öğle seçerlerdi. --Şimdi sorarım size, DİN Devleti böyle mi olur? Bu gidişatı hangi Din ve ya Mezhep kabul görür? Ayrıca Hürrem Sultan hariç, Padişahların bütün eşleri nikâhsızdı. Bu islam Dinine göre haram ve zinadır. ( Ben demiyorum, KURAN diyor ) VESSELAM.
****Televizyon da bir yarışma programına çağrılsam ve ilk soru şöyle olsa? Soru 1--Dünya da en nankör insanlar kimlerdir? Cevap--Hiç düşünmeden Tarikat mensuplarıdır derim... Soru 2--En fitne-fesat insanlar kimlerdir? Cevap--Şıhlar-Şeyhler tayfasıdır derim. Soru 3--En martavalcı-palavracı mevcudiyetler kimlerdir? Cevap--Hiç düşünmeden, Haşhaşi Tarikatçılarıdır derim. Soru 4--Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları kimlerdir? Cevap--Tarikatların tümüdür derim. Soru 5--Türk ve Türk dili ve edebiyatı düşmanı kimlerdir? Cevap--Hilafet aşıkları, Şeriat düşkünleri ve yalancı fetbazlardır derim... ---------ARKASI YARIN---VESSELAM---------
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR-YARENLER***** ---Cumhuriyet en büyük Devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur. Aklı ve fikri özgürleştiren, Bilimin ve muasır medeniyetin önünü açan, hurafe ve bidatlere karşı İslam-i düşüncenin doğmasını sağlayan, ilke Laikliktir. ---Cumhuriyet, XX. Yüz yılda yeniden dirilen Yüce Türk Ulusunun bağım- sızlık Devrimidir. Siyasi ve Yasama gücün Halk ve temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir Davlet yönetim şeklidir. Ve Anayasal yapısı gereği Monarşi ve Şeriatın yokluğu üzerine kurulmuştur. ---Ancak, bu kutlu ve çağdaş medeni sistem 1955 yılına kadar uygulanmıştır. 1950 den sonra Siyasi Akvamın Hilafet aşıkların eline geçince, Cumhuriyet ve Demokrasinin temel taşları yerinden oynatılmıştır. Menderes Hükümeti aşırı güçlenince, Hak-Hukuk ve Adalet mizanını kendi nefislerine uygun hale getirmiştir. Kapatılmış olan Tekke ve zaviyeler, Tarikat ve Asitane Dergâhları yeniden hortlamıştır. Bu gün kü malumun temeli o zamanlar atılmıştır. ---Eğer ki Siyasi erk, her hangi bir Tarikatla hem hal olursa, Demokrasinin rafa kaldırılması kaçınılmazdır. Bu gün olduğu gibi..VESSELAM. OZAN ÇAKIROĞLU.
*****EYY BEŞER KARDEŞİM***** --Dinimiz, her hangi bir mevzu da toptancılık yapmayı yasaklamıştır. Fasıkların, tacirlerin, münkirlerin, müşriklerin ve munafıkların işledikleri suçları umumiyete bağlayamasın. Bağladığın zaman Dinden çıkarsın. --KURAN, asla ve kat-a Renk, Dil, Din, Irk ve cinsiyet ayrımı yapmaz. KURAN, inanç ve düşünce özgürlüğünün ilkelerini ortaya koymuş ve öncelikle VAHİY Temsilcisi Hz. Muhammed'i rehber olarak eğitmiştir. Ve her türlü bilgiyle donatmıştır. --Hiç kimse Ana-Atasını seçemediği gibi, Rengini, ırkını, cinsiyet ve Milliyetini de seçemez. Bu ve benzer olguların Fıtrat-ı Kaderle de hiç bir ilişkisi yoktur. --Kuran, asla emir vermez, ayrım yapmaz, toplumları bölmez, bu sizden, bu bizden diye elemez. Emir vermek, mükâfat ve cezalandırmak yetkisi Yüce Yaradana aittir. Kimin Cennetlik ve kimin Cehennemlik olduğunu Yaradandan başkası bilemez. Buna cümle Peygamberler de dahildir. Yüce Allah böyle bir yetiyi Peygamberlere vermemişte, ya hu sen kimsin ki, ve ya hangi yetkiyle Milleti ayrıştırıyorsun. Paket gibi dizinelere ayırıyorsun...Hadi oradan densiz yobaz....VESSELAM.
***** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN ***** ---Tarikat şövalyesi, çember sakal-şalvar cübbeli işi biraz daha ileri götürüp Riyaset Sarayına talimatlar vermiş. Filanca Bakan derhal görevden alınmalıdır. Ehh her seçim de Tarikatlarla can-ciğer kuzu sarması olursanız, onlarda gelir sakalınızı tırmalar. ---Memleketimizde ki, cümle Tarikatların yüce Dinimizle uzaktan-yakından hiç bir alakası yoktur. Bu Tarikat ve Asitane dernekleri tamamen menfaat temeli üzerine kurulmuştur. İslamiyet Gölgesi altında Din ve mezhepleri Zülfikâr kılıç olarak kullanırlar. Ve her devran Siyasi Erk-güç neredeyse orada konuşlanırlar. ---Kuran cümle Mezhep ve Tarikatları reddeder. İslam Dinimizin Tapusu Yüce Yaradana aittir. ve yer yüzünde ki, tek rehberi Hz. Muhammed'tir. Ayrıca İslamiyet, ne Arap'ın ne de Orta Doğu İslam Devletlerinin Tekelindedir. İslamiyet Evrensel bir Dindir. Kuran-ı Kerim Evrensel ve değişmez bir Anayasa'dır. Öğle bilmeden, anlamadan, özüne inmeden ve konu hakkında Ehli-akil olmadan yok Kuran şöyle diyor, yok kuran kendi böyle diyor gibi saçmalıkları bir yerlerinden uydurup, martaval atamazsın. Bu tavır ve davranışlar, Provokatif bir eylemden başka bir şey değildir. Bırakalım her kes kendi mesleğini yapsın....VESSELAM---OZAN ÇAKIROĞLU..
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER*** Son zamanlarda her nedense, bu Cübbeli tayfası mütemadiyen ve ısrarlı bir şekilde Kıyamet alametlerinden fetvalar veriyorlar. Bu Molla görünümlü mevcudiyetler, Yeni neslimizi, Cin-Peri-Şeytan ve hortlak mefhumlarıyla kandıramadılar. Muska'yla, dua ve üfürükle alamadıkları sonuçları, Topluma Kıyamet korkusunu aşlayarak gençleri- mizin gidişatına yön vermeye uğraşıyorlar. Bu Hilafetçiler ne yılıyor, ne usanıyor ve ne de utanıyorlar. Gidiyor Fetösü, türüyor yenisi??? ---Eyy kara sesli Cehalet, Kıyamet koptuğunda sen nerede olacaksın. Arşı-alaya mı uçacaksın. Afatı-tufanı, Depremi-Zelzelesi bu Tarikat Akvamına ayrıcalık mı tanıyor? Felaket tellallığı yapacağınıza, mevcut durumu el birliğiyle nasıl iyileştirip-güzelleş- tirebiliriz diye düşünün. Türk Ulusal Devlet sistemine kem gözle bakıp ta nazar eylemeyin. ---KIYAMET, Esratüs-sâa, yani Kozmolojik değişiklerin tümü. İklimsel, Kimyasal, Biyosel Ekonomiksel, Siyasal, Sosyal, kültürel.ve her türlü yaşamsal nedenlerden dolayı, Kaos Kargaşanın Kıtalar arası Savaşa dönüşmesi ve akabinde vahşetlerin, zülümlerin ve amansız hastalıkların önü kesilemeyen hal almasıdır. Bu gelişmelerin hiç bir Din ile doğrudan alakası yoktur. Bunun aksi cehalettir, garabettir ve dalalettir...VESSELAM. ---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN...
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER*** Son zamanlarda Hilafet Şairi Necip Fazıl'dan çokça bahsedilir oldu. Necip Fazıl ebedi kıbleye dönünce, ben henüz 20 yaşlarındaydım. Yani, az-buçuk tanırım orta çağ Şairini...Ben de merhum Şair'e Dua niyetiyle aşağıya bir kaç dörtlük yazdım. Seveni-sevmeyeni okuyup tanısınlar diye... . **MERHUM NECİP FAZIL** Anlatayım ben size, Necip Fazıl'ı Her zaman araf'ta, kaldı da gitti, Fıtrat-ı Ezelden, tersten yazılı Hazanı gelmeden soldu da gitti. . Batılı Bilimden, üstün görmüştü Tarikat safında, otağ kurmuştu İnkâr-ı ezelden, meşru kılmıştı Hilafet Aşkıyla, yandı da gitti. . Menderes'e, ilah diye tapardı Haşhaşi sulbüne, secde yapardı Şatafat uğruna, yoldan sapardı Fetret Davulunu, çaldı da gitti. . On iki Eylül de, huyu değişti Dağıldı kervanı, soyu değişti Din-iman mezhebi, yolu değişti Rantiye Atına, bindi de gitti. . Bayılırdı, Kenan Evren sesine Kapıldı Dünya'nın, mal-mülk hırsına İklimi bozuldu, döndü tersine Ecel yeli vurdu, tozdu da gitti. . Çakıroğlu, Destan yazdı boşuna Aymazın-yobazın gitmez hoşuna Ecel Kuşu kondu, kirli döşüne Sonunda kıbleye, döndü de gitti... -----OZAN ÇAKIROĞLU------ . Geçen gün Kayseri'de yobazın biri Ulu Atamızın Büstünü balyozla parçalıyor, ve hiç kimseden ses çıkmıyor. Bu sayfalarda hiç tepki ve ya bir kınama cümlesi görmedim. Şimdi ben buradan, tanıdığım Hilafet Şairini bir Şiir'le iftira atmadan ve bühtan-i bir Dil kullanmadan güncelledim. Görünüz tepkileri...VESSELAM.
***DİNLE SÖZÜMÜ HURAFİ KARDAŞ*** Gerçeği görmek için, Hilafetsiz göz gerek Vatan-ı savunacak, yürekler de köz gerek Cumhuriyete çatan, zırtapoz namertlerin Ar damarı çatlamış, Utanmaya Yüz gerek... -----OZAN ÇAKIROĞLU-------
***DİNLE SÖZÜMÜ HÜRAFİ KARDAŞ*** İslam Dinin de her hangi bir kurum ve kuruluşlar, Kilise ve Ruhban sınıfı, Mezhep ve tarikat dergâhları, Şeyh, mürit, kutup, Gavs ve Müceddet gibi bunların hiç biri yoktur. KURAN bu saçmalıkların tamamını reddetmektedir... Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurunca 1925 de Tekke ve zaviyeleri bilumum Asitaneleri, Çelebilik ve Türbedanlıkları kaldırmıştır. Laiklik ilkesini yasalaştırıp İslam Dinini güvence altına almıştır. Yani gölgelasyon altında Din düşmanlıkğı yapan bütün Tarikat ve benzer oluşumların kökünü kazımıştır...VESSELAM
***Aylardır alenen ve ısrarla, Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, Din, mezhep cinsiyet ve bölgesel ayrımcılık yaparak Topluma kin-kibir ve nefret tohumları ekiyor. Hilafeti kabul etmeyenleri ve Şeriat hükümlerine muhalif olanlara Kuzey Kore'yi adres gösteriyor. Ve bunu bir provakatif eyleme dönüştürüyor. Ve mütemadiyen bir şekilde güncelliyor. Amma ne hikmetse hiç bir cümlesi tarafınızca silinmiyor??? Ben Ulu Önder Mustafa Kemal'den ve Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devlet'inden bahsedince yazım anın da siliniyor. Bu ne yaman çelişkidir??? ---Evet zaman-zaman Edebiyatın dışına çıkmış olabiliriz. Ancak diğer siteler de aylarca ne bir kıta Şiir yazılmıştır, ne de Şiirle ilgili bir yorum yapılmıştır. Ben Türk Ulusal Şiir ve Edebiyatımıza zeval gelmesin diye kendimi parçalıyorum. Daha fazla dejenere olamasın diye yaptığım mücadele hepinizin malumudur. ---Doğru okuyup ve doğru anlayan herkesi hürmetle selamlarım...
DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ **Cahil insan gafil olur, yoz olur **Her iklimde serap olur, toz olur **Tarikata mürit olur, koz olur **Yalancı Fetbaza, Kul olur gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ*** Müfredat uzaklaştı, müspet Fen-Bilimden Kurandan Fetva verir, Şer düşmez dilinden Dolara Endekslidir, Beş Metre Kefeni Ağyara köle olmuş, Şükreder halinden... -------OZAN ÇAKIROĞLU------
***DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ*** Kurmasaydı Atatürk, Laik Cumhuriyeti Sürecekti Hünkâra, Kulluk mecburiyeti Eğer ki yok olursa, Sosyal hukuk Devleti Batılda bulamazsın, Çağdaş medeniyeti... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
***DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ*** Al Yıldızlı Baraktır, Hürriyet tacımız Uğruna Şehit oldu, Kahraman gencimiz Cumhuriyeti kurdu, En büyük Atamız Bağımsızlık uğruna, heladır Kanımız... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** BAYRAM DEDİĞİN ***** yarın Bayram deyi, Pazar eyledim Gezdim Bedestanı, Nazar eyledim Ölçüyü-Tartıyı, Gözer eyledim Dertliye Kasavet, Bayram dediğin. . Yoksulun bulunmaz, Kefen Parası Her Ay zamlanıyor, Evin kirası Emekli Memurda, Beyin sarası Mazluma rezalet Bayram dediğin. . Riyaset kurulmuş, Köşke-Saraya Milletin Bayramı, vurdu karaya Kurban Fiyatı Tuz eker yaraya Yoksula Sefalet, Bayram dediğin . Mihmanlar Yurdumun, olmuş varisi Lüks içinde yaşar, Kızı-Karsı Yandaşa hasılat, Kurban derisi Zengine ziyafet, Bayram dediğin. . Der Vezir, Ahu-zar eyler dilimiz Bu yılda açmadı, Bayram gülümüz Kalmadı Kurbanlık, Para-pulumuz Cami'de Nasihat, Bayram dediğim... -----OZAN ÇAKIROĞLU------ -- Ben ömrümde, son üç yıldır sefaletle, kasavetle, garabetle ve nasihatla geçen Bayramlar görmedim. Yüce Yaradan Düşmanıma göstermesin. Zaten usulüne uygun Kurban kesen kesim, Köylü, Çiftçi, Küçük Esnaf, İşçi, Memur ve emekliydi. Şimdi bu kesimin % 70 i yoksul- luktan dolayı Kurban kesemez duruma geldiler. Ulusal Milletimizi bu hale getirenler utansın. Biz Emekliler de bu Bayram Kurban niyetiyle KARPUZ keseceğiz. Bakalım ortaksız, vekilsiz kesebilecek miyiz? -- Bu Bayram, her hangi bir kişi ve ya kişilere Mübarek Kurban Bayramınız kutlu olsun demek içimden gelmiyor. Bu çaresizlik, belirsizlik, umutsuzluk ve huzursuzluk Cihan Savaşların da bile yaşanmamıştır. Yüce Yaradan son üç yıldır yaşanan melanet ve musibetleri gelecek nesillerimize yaşatmasın....OZAN ÇAKIROĞLU.
***** RUBAİYAT ***** Gönülsüz ibadet, imandan sayılmaz Zoraki hasenat, amelden sayılmaz Kavim-Kardeşine, zülümkâr olma Namerdin Tövbesi, niyazdan sayılmaz... -----OZAN ÇAKIROĞLU----- . ---Dostlar-yarenler bana hep derler ki, neden Şiir sayfana **RUBAİ** dörtlükler koymuyorsun? RUBAİYAT genelde Arap kültürünü yansıtır. Kendilerini Arap kültürüne yakın bulanlar ve Hilafet Aşkıyla yananlar her zaman ve her yerde Rubaiyat'la kendi tarafını belli ederler. ---Ben asla ve kat-a öyle düşünmem. Şiir ve Edebiyatın, İslamiyet gibi Evrensel olduğuna inanırım. Bu güne kadar Şiir sayfama koymayışımın tek nedeni, kolaycılık ve yetersizlik olduğu içindir. Ayrıca ben genelde 7. 8 ve 11 li hece ölçüsüyle yazarım. Benim için Şiir'de Redif ve Kafiye çok önemlidir. Bunun aksi, duyarsızlık, yetersizlik ve kuralsızlıktır. ---Bir dörtlükle, neyi ne kadar anlatabilirsiniz Ben koşma, destan, Türkü ve Şarkıları üç dörtlükten az makbul görmüyorum. Genelde Doğu Karadeniz de 7 ve 8 li hece ölçüsüyle MANİ'ler yazılır. Ve Kemençe eşliğinde, Atma ve atışma tarzıyla Nazireler hicvedilir... ---Şiir Sayfama hiç Rubaiyat Dörtlükleri koymadım. Lakin bu Yurtseverler köşeme en az 20 ayrı Rubai dörtlükler bıraktım. Merak buyuran cümle okurlara Arz olunur...VESSELAM. --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN*****
Metropol Şehirlerin tenha cadde-sokaklarında, geceleyin iki ayaklı Köpeklerden dolayı
Kadın, Çoluk-çocuk korkmadan-ürkmeden rahatça gezemez oldu???
Gündüzleyin ise Dört ayaklı Köpeklerden dolayı değeneksiz gezinmez oldu???
Daha önce ki gün, dört ayaklı Köpekler Kadın ve Çocuklara saldırmış. Bir çok yerlerinden
yaralar açmış. Eğer ki çevreden müdahale edilmezse, bir av gibi parçalayacaklar.
---Şimdi soruyorum, o it-köpek haklarını savunan entelektüel şürekasına, iki ayaklı yada
dört ayaklı it-köpek mağdurlarının haklarını neden savunmuyorlar???
---Evlerinde it-köpek-kedi ve her tür hayvan besleyen mevcudiyetler, siz hiç akşam pazarına
çıktınız mı? Çarşı-pazarda mendil ve benzeri şeyler satan sübyan çocuklar gördünüz mü?
Kapı-kapı dilenen yaşlı-alil Kadınları gördünüz mü? Hatta geçim nafakasını kazanmak için
Yasa dışı işler yapan mağdur ve sefiller gördünüz mü? Yoksulluktan dolayı Çocuklarını
okutamayan Aileler gördünüz mü? Geçelim bunları, Kurban yerine Karpuz kesmek zorunda
kalan Emekli Memurların halini gördünüz mü? Bayram da-seyran da eşlerine yeni kıyafet
alamayan asgari ücretli işçilerin halini sordunuz mu? Daha nice-niceleri saymakla bitmez.
---Eyy kendini Toplumdan ayrıştıran küçük burjuva müsveddeleri size sesleniyorum. Eviniz de
beslediğiniz bir itin masrafı, iki Emekli Memurun maaşına bedeldir. Eğer ki, bir den fazla köpek
ve ya Kedi besliyorsanız hesabını bir zahmet keratlayınız???
---Hani derler ya, ben Başbakan olsam, şöyle-böyle yaparım. Ben de diyorum ki, eğer bir yetkim
olsa, Evlerde her türlü Hayvan beslemeyi kökünden yasaklarım. Uymayanlara ağır yaptırımlar
uygularım...VESSELAM.
***Eyyy Laik ve Sosyal Demokratlar, Materyalist Realistler, Kemalist Düşünürler***
Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Emsali, Feryadilerin ve daha nice-nice
Ozan ve Aydınların yetiştiği, Kutlu Cumhuriyetin temel taşlarının atıldığı Sivas'ta vicdanları
kararmış, gözlerini kan bürümüş vahşi yobazlar sürüsü tarafından 02-Temmuz-1993 günü
37 aydın ve masum canımızın, tekbirlerle yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 31 yıl
geçti. Bu Toplumsal vahşet Tarihsel devinimde bir kara leke olarak kalacaktır.
---Yüce Yaradan masum aydınlarımıza rahmet eylesin, Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun.
Allah, bir daha böyle bir vahşeti Türk Ulusal Milletimize göstermesin...AMİN
---OZAN ÇAKIROĞLU.
***** GÜERMİSİN--AĞLARMISIN *****
--Günümüz devranın da, özelikle mütedeyyin kesim Osmanlıyı bir DİN Devleti olarak
biliyor ve akabinde Cumhuriyet devrini Dinsizlikle itham ediyorlar. Ve bu araflı-muhlak
durum bazı Siyasi çevrelerin de işine geliyor.
--Muhteremler, Osmanlı bir DİN Devleti değildi. Yönetime örfü ve şerri hukuk hakimdi.
Köy ve ilçeler de Ayan sistemi vardı. Bu sistem Serf ve Senyör garabetini Milletin başına
bela etmişti. Feodal Beylerin hüküm sürdüğü bölgelerde her türlü rüşvet, iltimas, adam
kayırmacılık, karanlık ve kirli işler bir virüs gibi yaygındı.
--Ayrıca Osmanlı Padişahları, her türlü alkol ve esrar gibi maddeleri tüketirlerdi. Sarayda
Harem geleneği hüküm sürerdi. Valide sultanlar, Şehsadelere cariyelerden en güzel, saf
el değmemiş Kızlar seçerlerdi. Bunu da hamam sefasında yaparlardı. Valide Sultanlar
tertemiz masum Kızları bir Muz gibi soyar ve vücutlarını milim-milim ölçüp öğle seçerlerdi.
--Şimdi sorarım size, DİN Devleti böyle mi olur? Bu gidişatı hangi Din ve ya Mezhep kabul
görür? Ayrıca Hürrem Sultan hariç, Padişahların bütün eşleri nikâhsızdı. Bu islam Dinine
göre haram ve zinadır. ( Ben demiyorum, KURAN diyor ) VESSELAM.
DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ
.
Tarikat ne anlar, Bilimden-Fenden
Müritler beslenir, Nefretten-kinden
Gençleri soğuttu mezhepten-dinden
Beyinler bulandı, izan kalmadı,
Gidişat bozuldu, Mizan kalmadı...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** RUBAİYAT *****
Uzayda ki Bulutlar, neden döndü azaba
Hırçın Faylar yarıldı, Toprak geldi gazaba
Kutuplara nar düştü, Hallaç oldu buzullar
Tarikatlar sarıldı, Dua-niyaz Mezhebe...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
****Televizyon da bir yarışma programına çağrılsam ve ilk soru şöyle olsa?
Soru 1--Dünya da en nankör insanlar kimlerdir?
Cevap--Hiç düşünmeden Tarikat mensuplarıdır derim...
Soru 2--En fitne-fesat insanlar kimlerdir?
Cevap--Şıhlar-Şeyhler tayfasıdır derim.
Soru 3--En martavalcı-palavracı mevcudiyetler kimlerdir?
Cevap--Hiç düşünmeden, Haşhaşi Tarikatçılarıdır derim.
Soru 4--Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları kimlerdir?
Cevap--Tarikatların tümüdür derim.
Soru 5--Türk ve Türk dili ve edebiyatı düşmanı kimlerdir?
Cevap--Hilafet aşıkları, Şeriat düşkünleri ve yalancı fetbazlardır derim...
---------ARKASI YARIN---VESSELAM---------
*****CUMHURİYET*****
Meclisi Ayan'da, kin-kibir nefret
Devlet-i batırır, Araf'la- fetret
Mustafa Kemal'den alalım himmet
Yeniden çağlasın, coşsun Cumhuriyet.
.
Hükmedilen Millet, Ulusal olmaz
Hürriyet olmadan, yüzümüz gülmez
Solmasa Dünya'da, Al Bayrak solmaz
Maşruktan-Mağribe, essin Cumhuriyet.
.
Der Vezir Can Kurban, Bayrağa-Yurda
Vatanı vermeyiz, Kuzguna-Kurda
Şehitler Kan verdi, Boranda-Karda
Gönülden-gönüle aksın Cumhuriyet...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR-YARENLER*****
---Cumhuriyet en büyük Devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur.
Aklı ve fikri özgürleştiren, Bilimin ve muasır medeniyetin önünü açan,
hurafe ve bidatlere karşı İslam-i düşüncenin doğmasını sağlayan, ilke
Laikliktir.
---Cumhuriyet, XX. Yüz yılda yeniden dirilen Yüce Türk Ulusunun bağım-
sızlık Devrimidir. Siyasi ve Yasama gücün Halk ve temsilcileri tarafından
paylaşıldığı bir Davlet yönetim şeklidir. Ve Anayasal yapısı gereği Monarşi
ve Şeriatın yokluğu üzerine kurulmuştur.
---Ancak, bu kutlu ve çağdaş medeni sistem 1955 yılına kadar uygulanmıştır.
1950 den sonra Siyasi Akvamın Hilafet aşıkların eline geçince, Cumhuriyet
ve Demokrasinin temel taşları yerinden oynatılmıştır. Menderes Hükümeti
aşırı güçlenince, Hak-Hukuk ve Adalet mizanını kendi nefislerine uygun hale
getirmiştir. Kapatılmış olan Tekke ve zaviyeler, Tarikat ve Asitane Dergâhları
yeniden hortlamıştır. Bu gün kü malumun temeli o zamanlar atılmıştır.
---Eğer ki Siyasi erk, her hangi bir Tarikatla hem hal olursa, Demokrasinin rafa
kaldırılması kaçınılmazdır. Bu gün olduğu gibi..VESSELAM. OZAN ÇAKIROĞLU.
***** RUBAİYAT *****
Lüks içinde yaşıyor, tarikler halifesi
Üfürükle geçinir, müritler taifesi
Ameli kin-kibirdir, melanetle beslenir
Vicdanları çürümüş, pis kokuyor nefesi...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****EYY BEŞER KARDEŞİM*****
--Dinimiz, her hangi bir mevzu da toptancılık yapmayı yasaklamıştır. Fasıkların,
tacirlerin, münkirlerin, müşriklerin ve munafıkların işledikleri suçları umumiyete
bağlayamasın. Bağladığın zaman Dinden çıkarsın.
--KURAN, asla ve kat-a Renk, Dil, Din, Irk ve cinsiyet ayrımı yapmaz. KURAN,
inanç ve düşünce özgürlüğünün ilkelerini ortaya koymuş ve öncelikle VAHİY
Temsilcisi Hz. Muhammed'i rehber olarak eğitmiştir. Ve her türlü bilgiyle donatmıştır.
--Hiç kimse Ana-Atasını seçemediği gibi, Rengini, ırkını, cinsiyet ve Milliyetini de
seçemez. Bu ve benzer olguların Fıtrat-ı Kaderle de hiç bir ilişkisi yoktur.
--Kuran, asla emir vermez, ayrım yapmaz, toplumları bölmez, bu sizden, bu bizden
diye elemez. Emir vermek, mükâfat ve cezalandırmak yetkisi Yüce Yaradana aittir.
Kimin Cennetlik ve kimin Cehennemlik olduğunu Yaradandan başkası bilemez.
Buna cümle Peygamberler de dahildir. Yüce Allah böyle bir yetiyi Peygamberlere
vermemişte, ya hu sen kimsin ki, ve ya hangi yetkiyle Milleti ayrıştırıyorsun. Paket
gibi dizinelere ayırıyorsun...Hadi oradan densiz yobaz....VESSELAM.
***** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN *****
---Tarikat şövalyesi, çember sakal-şalvar cübbeli işi biraz daha ileri götürüp Riyaset Sarayına
talimatlar vermiş. Filanca Bakan derhal görevden alınmalıdır. Ehh her seçim de Tarikatlarla
can-ciğer kuzu sarması olursanız, onlarda gelir sakalınızı tırmalar.
---Memleketimizde ki, cümle Tarikatların yüce Dinimizle uzaktan-yakından hiç bir alakası yoktur.
Bu Tarikat ve Asitane dernekleri tamamen menfaat temeli üzerine kurulmuştur. İslamiyet Gölgesi
altında Din ve mezhepleri Zülfikâr kılıç olarak kullanırlar. Ve her devran Siyasi Erk-güç neredeyse
orada konuşlanırlar.
---Kuran cümle Mezhep ve Tarikatları reddeder. İslam Dinimizin Tapusu Yüce Yaradana aittir. ve
yer yüzünde ki, tek rehberi Hz. Muhammed'tir. Ayrıca İslamiyet, ne Arap'ın ne de Orta Doğu İslam
Devletlerinin Tekelindedir. İslamiyet Evrensel bir Dindir. Kuran-ı Kerim Evrensel ve değişmez bir
Anayasa'dır. Öğle bilmeden, anlamadan, özüne inmeden ve konu hakkında Ehli-akil olmadan
yok Kuran şöyle diyor, yok kuran kendi böyle diyor gibi saçmalıkları bir yerlerinden uydurup,
martaval atamazsın. Bu tavır ve davranışlar, Provokatif bir eylemden başka bir şey değildir.
Bırakalım her kes kendi mesleğini yapsın....VESSELAM---OZAN ÇAKIROĞLU..
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER***
Son zamanlarda her nedense, bu Cübbeli tayfası mütemadiyen ve ısrarlı bir şekilde
Kıyamet alametlerinden fetvalar veriyorlar. Bu Molla görünümlü mevcudiyetler, Yeni
neslimizi, Cin-Peri-Şeytan ve hortlak mefhumlarıyla kandıramadılar. Muska'yla, dua
ve üfürükle alamadıkları sonuçları, Topluma Kıyamet korkusunu aşlayarak gençleri-
mizin gidişatına yön vermeye uğraşıyorlar. Bu Hilafetçiler ne yılıyor, ne usanıyor ve
ne de utanıyorlar. Gidiyor Fetösü, türüyor yenisi???
---Eyy kara sesli Cehalet, Kıyamet koptuğunda sen nerede olacaksın. Arşı-alaya mı
uçacaksın. Afatı-tufanı, Depremi-Zelzelesi bu Tarikat Akvamına ayrıcalık mı tanıyor?
Felaket tellallığı yapacağınıza, mevcut durumu el birliğiyle nasıl iyileştirip-güzelleş-
tirebiliriz diye düşünün. Türk Ulusal Devlet sistemine kem gözle bakıp ta nazar
eylemeyin.
---KIYAMET, Esratüs-sâa, yani Kozmolojik değişiklerin tümü. İklimsel, Kimyasal, Biyosel
Ekonomiksel, Siyasal, Sosyal, kültürel.ve her türlü yaşamsal nedenlerden dolayı, Kaos
Kargaşanın Kıtalar arası Savaşa dönüşmesi ve akabinde vahşetlerin, zülümlerin ve
amansız hastalıkların önü kesilemeyen hal almasıdır. Bu gelişmelerin hiç bir Din ile
doğrudan alakası yoktur. Bunun aksi cehalettir, garabettir ve dalalettir...VESSELAM.
---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN...
Vezir Pehlevan
Vezir Pehlevan 26.06.2024 - 16:36
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER***
Son zamanlarda Hilafet Şairi Necip Fazıl'dan çokça bahsedilir oldu.
Necip Fazıl ebedi kıbleye dönünce, ben henüz 20 yaşlarındaydım.
Yani, az-buçuk tanırım orta çağ Şairini...Ben de merhum Şair'e Dua
niyetiyle aşağıya bir kaç dörtlük yazdım. Seveni-sevmeyeni okuyup
tanısınlar diye...
.
**MERHUM NECİP FAZIL**
Anlatayım ben size, Necip Fazıl'ı
Her zaman araf'ta, kaldı da gitti,
Fıtrat-ı Ezelden, tersten yazılı
Hazanı gelmeden soldu da gitti.
.
Batılı Bilimden, üstün görmüştü
Tarikat safında, otağ kurmuştu
İnkâr-ı ezelden, meşru kılmıştı
Hilafet Aşkıyla, yandı da gitti.
.
Menderes'e, ilah diye tapardı
Haşhaşi sulbüne, secde yapardı
Şatafat uğruna, yoldan sapardı
Fetret Davulunu, çaldı da gitti.
.
On iki Eylül de, huyu değişti
Dağıldı kervanı, soyu değişti
Din-iman mezhebi, yolu değişti
Rantiye Atına, bindi de gitti.
.
Bayılırdı, Kenan Evren sesine
Kapıldı Dünya'nın, mal-mülk hırsına
İklimi bozuldu, döndü tersine
Ecel yeli vurdu, tozdu da gitti.
.
Çakıroğlu, Destan yazdı boşuna
Aymazın-yobazın gitmez hoşuna
Ecel Kuşu kondu, kirli döşüne
Sonunda kıbleye, döndü de gitti...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
.
Geçen gün Kayseri'de yobazın biri Ulu Atamızın Büstünü balyozla parçalıyor, ve hiç
kimseden ses çıkmıyor. Bu sayfalarda hiç tepki ve ya bir kınama cümlesi görmedim.
Şimdi ben buradan, tanıdığım Hilafet Şairini bir Şiir'le iftira atmadan ve bühtan-i bir
Dil kullanmadan güncelledim. Görünüz tepkileri...VESSELAM.
***DİNLE SÖZÜMÜ HURAFİ KARDAŞ***
Gerçeği görmek için, Hilafetsiz göz gerek
Vatan-ı savunacak, yürekler de köz gerek
Cumhuriyete çatan, zırtapoz namertlerin
Ar damarı çatlamış, Utanmaya Yüz gerek...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-------
***DİNLE SÖZÜMÜ HÜRAFİ KARDAŞ***
İslam Dinin de her hangi bir kurum ve kuruluşlar, Kilise ve Ruhban sınıfı, Mezhep ve
tarikat dergâhları, Şeyh, mürit, kutup, Gavs ve Müceddet gibi bunların hiç biri yoktur.
KURAN bu saçmalıkların tamamını reddetmektedir...
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurunca 1925 de Tekke ve zaviyeleri
bilumum Asitaneleri, Çelebilik ve Türbedanlıkları kaldırmıştır. Laiklik ilkesini yasalaştırıp
İslam Dinini güvence altına almıştır. Yani gölgelasyon altında Din düşmanlıkğı yapan
bütün Tarikat ve benzer oluşumların kökünü kazımıştır...VESSELAM
**DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ**
Sosyal realist ayrılmaz, yoldan-erkândan
Hak için emir almaz, bey-paşa hünkârdan
Ülküsü Cumhuriyettir, Sevgisi Vatan
Hayır-hasenatı çoktur. Şerri Furkandan...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
**DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ**
Hilafet karanlıktır, Cumhuriyet'se fener
Uzak dur Şeriattan, aydınlık kökten söner
Eğer sahip çıkmasan, bu hür medeniyete
Vatanımız Orta Çağ, bataklığına döner...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***Aylardır alenen ve ısrarla, Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, Din, mezhep
cinsiyet ve bölgesel ayrımcılık yaparak Topluma kin-kibir ve nefret tohumları
ekiyor. Hilafeti kabul etmeyenleri ve Şeriat hükümlerine muhalif olanlara Kuzey
Kore'yi adres gösteriyor. Ve bunu bir provakatif eyleme dönüştürüyor. Ve mütemadiyen
bir şekilde güncelliyor. Amma ne hikmetse hiç bir cümlesi tarafınızca silinmiyor???
Ben Ulu Önder Mustafa Kemal'den ve Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devlet'inden
bahsedince yazım anın da siliniyor. Bu ne yaman çelişkidir???
---Evet zaman-zaman Edebiyatın dışına çıkmış olabiliriz. Ancak diğer siteler de aylarca
ne bir kıta Şiir yazılmıştır, ne de Şiirle ilgili bir yorum yapılmıştır. Ben Türk Ulusal Şiir ve
Edebiyatımıza zeval gelmesin diye kendimi parçalıyorum. Daha fazla dejenere olamasın
diye yaptığım mücadele hepinizin malumudur.
---Doğru okuyup ve doğru anlayan herkesi hürmetle selamlarım...
--DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ--
**Yobazın değişmez, Kervan Gemisi
**Lüks içinde yaşar, Fetbaz hamisi
**Fethullah giderse, Gelir yenisi
**Kavim-Kardeşine, Zül olur gider...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ
**Yobazın Zikri Şirk ile meşkuldur
**Hayır hasenadı, Hakka müşküldür
**Şıhları Kadına Kıza düşkündür
**Vuslata ermeden, Dul olur gider...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ
**Cahil insan gafil olur, yoz olur
**Her iklimde serap olur, toz olur
**Tarikata mürit olur, koz olur
**Yalancı Fetbaza, Kul olur gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ***
Uzak dur cehaletin, yüz sürdüğü dergâhtan
Basiretin Felç olur, geçemezsin Sırattan
Yarınlar Aydınlıktır, garabete kapılma
Kışın sonu Bahardır, Ümit kesme Allahtan...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ***
Müfredat uzaklaştı, müspet Fen-Bilimden
Kurandan Fetva verir, Şer düşmez dilinden
Dolara Endekslidir, Beş Metre Kefeni
Ağyara köle olmuş, Şükreder halinden...
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
***DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ***
Kurmasaydı Atatürk, Laik Cumhuriyeti
Sürecekti Hünkâra, Kulluk mecburiyeti
Eğer ki yok olursa, Sosyal hukuk Devleti
Batılda bulamazsın, Çağdaş medeniyeti...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
***DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ***
Al Yıldızlı Baraktır, Hürriyet tacımız
Uğruna Şehit oldu, Kahraman gencimiz
Cumhuriyeti kurdu, En büyük Atamız
Bağımsızlık uğruna, heladır Kanımız...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
***Her İnsan ayrı bir değerdir, karşılıklı saygı ve sevgi
İnsanların en büyük hazinesidir...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*** Su, Hava ve Güneş gibi karşılıklı saygı ve sevgi
İnsanların doğal ihtiyacıdır...
-----0ZAN ÇAKIROĞLU------
***** BAYRAM DEDİĞİN *****
yarın Bayram deyi, Pazar eyledim
Gezdim Bedestanı, Nazar eyledim
Ölçüyü-Tartıyı, Gözer eyledim
Dertliye Kasavet, Bayram dediğin.
.
Yoksulun bulunmaz, Kefen Parası
Her Ay zamlanıyor, Evin kirası
Emekli Memurda, Beyin sarası
Mazluma rezalet Bayram dediğin.
.
Riyaset kurulmuş, Köşke-Saraya
Milletin Bayramı, vurdu karaya
Kurban Fiyatı Tuz eker yaraya
Yoksula Sefalet, Bayram dediğin
.
Mihmanlar Yurdumun, olmuş varisi
Lüks içinde yaşar, Kızı-Karsı
Yandaşa hasılat, Kurban derisi
Zengine ziyafet, Bayram dediğin.
.
Der Vezir, Ahu-zar eyler dilimiz
Bu yılda açmadı, Bayram gülümüz
Kalmadı Kurbanlık, Para-pulumuz
Cami'de Nasihat, Bayram dediğim...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
-- Ben ömrümde, son üç yıldır sefaletle, kasavetle, garabetle ve nasihatla geçen Bayramlar
görmedim. Yüce Yaradan Düşmanıma göstermesin. Zaten usulüne uygun Kurban kesen
kesim, Köylü, Çiftçi, Küçük Esnaf, İşçi, Memur ve emekliydi. Şimdi bu kesimin % 70 i yoksul-
luktan dolayı Kurban kesemez duruma geldiler. Ulusal Milletimizi bu hale getirenler utansın.
Biz Emekliler de bu Bayram Kurban niyetiyle KARPUZ keseceğiz. Bakalım ortaksız, vekilsiz
kesebilecek miyiz?
-- Bu Bayram, her hangi bir kişi ve ya kişilere Mübarek Kurban Bayramınız kutlu olsun demek
içimden gelmiyor. Bu çaresizlik, belirsizlik, umutsuzluk ve huzursuzluk Cihan Savaşların da bile
yaşanmamıştır. Yüce Yaradan son üç yıldır yaşanan melanet ve musibetleri gelecek nesillerimize
yaşatmasın....OZAN ÇAKIROĞLU.
.
.
.
***** RUBAİYAT *****
Gönülsüz ibadet, imandan sayılmaz
Zoraki hasenat, amelden sayılmaz
Kavim-Kardeşine, zülümkâr olma
Namerdin Tövbesi, niyazdan sayılmaz...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
.
---Dostlar-yarenler bana hep derler ki, neden Şiir sayfana **RUBAİ** dörtlükler koymuyorsun?
RUBAİYAT genelde Arap kültürünü yansıtır. Kendilerini Arap kültürüne yakın bulanlar ve Hilafet
Aşkıyla yananlar her zaman ve her yerde Rubaiyat'la kendi tarafını belli ederler.
---Ben asla ve kat-a öyle düşünmem. Şiir ve Edebiyatın, İslamiyet gibi Evrensel olduğuna inanırım.
Bu güne kadar Şiir sayfama koymayışımın tek nedeni, kolaycılık ve yetersizlik olduğu içindir. Ayrıca
ben genelde 7. 8 ve 11 li hece ölçüsüyle yazarım. Benim için Şiir'de Redif ve Kafiye çok önemlidir.
Bunun aksi, duyarsızlık, yetersizlik ve kuralsızlıktır.
---Bir dörtlükle, neyi ne kadar anlatabilirsiniz Ben koşma, destan, Türkü ve Şarkıları üç dörtlükten
az makbul görmüyorum. Genelde Doğu Karadeniz de 7 ve 8 li hece ölçüsüyle MANİ'ler yazılır. Ve
Kemençe eşliğinde, Atma ve atışma tarzıyla Nazireler hicvedilir...
---Şiir Sayfama hiç Rubaiyat Dörtlükleri koymadım. Lakin bu Yurtseverler köşeme en az 20 ayrı
Rubai dörtlükler bıraktım. Merak buyuran cümle okurlara Arz olunur...VESSELAM.
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
DİNLE SÖZÜMÜ BEŞER KARDEŞİM
** İrtica Şerrinden, kolla kendini
** Cehalet Tufandır, yıkar bendini
** Üfrükle-Muska'yla, bozar fendini
** Evreni Bilimle, görmeyi öğren.
** Mürşidin yanında durmayı öğren...
---OZAN ÇAKIROĞLU---