Fizik kendi içinde son derece soyuttur, ve de aldığı malzemenin yalnızca belirli matematiksel özelliklerini ortaya koyar, bize bu malzemenin içsel karakteri konusunda hiçbir şey söylemez,.
Bertrand RUSSELL, Ateist ve Maddeci Düşüncenin 20.Yüzyıl Kuramcılarından, ama, Hocası Whitehead onun gibi matematikçi ki - Principia Mathematica - yı birlikte yazmışlardır 1920 de ve hala klasık, teolog da aynı zamanda, takipçi öğrencisi Heartshorne, gibi 2002 de öldü, Anscombe gibi, Türkçede yoklar, bizim aklıevveller sayesinde, nal toplamayı severler, sonsuzun dışı görüşünün son üyeleridirler, ki Hallacı MANSUR, hem kuantum fiziğinin hem de sonsuzun dışı düşüncesinin atası kabul ediliyorlar bugün, şimdi topu alan David Chalmers, Avusturalya kökenli ve NewYork Üniv Hocası, 66 doğumlu akademisyene bakalım, ve yıllardır zihin felsefesine katkı yapıyor, - Kimileyin evrendeki tüm bilinç durumları tek bir bilincin dağılımı olarak görülür, kimileyinse, küçük zerrelerden, gök adalara kadar tüm maddelerin belli düzeyde bilinç taşıdığı görülür. - bu temel yapılardan giderek, - kavramsal olarak tutarlı bir olanaklılılk deneyimle bağlantılı olmadan, nedensel rolu yerine getiren bir şeyin olabilmesidir. - der, bizim dünyamızdaki bilinçle ilgili olumlu olguların geçerli olmadığı, fiziksel olarak bizimkiyle özdeş, mantıksal olarak olanaklı bir dünya bulunur, bu nedenle, bilinçle ilgili olgular, fiziksel olguların ötesinde ve üstünde, dünyamızla ilgili başka olgulardır, ve bu durum maddeciliğin yanlış olduğunu vurgular derker, Russellin şüphesinin doğru olabileceğine katkı yapar, zombiler, var olabilir, ve metafiziksel olarak olanaklıdır, ve bu olanak fiziksel değildir, çünkü bilinç fiziksel değildir. Şimdi, Kurandaki cinler denilen - görünmeyen varlıklar - ifadesine, bu bir bilinç halinde varlık, ve fizikselliği de yok, ve evrenin heryerinde olabilirler, ama, ihtiyaç varsa, bedenselleşirse, bu bilinç fiziksel de olabilir, ihtimalin nedeni kavramı içeriği ile, - sizi bir damla meni den yaratmadık mı, - ve dünyaya geldin, bir sorumlulukla, bilinç olarak, diğer canlılardan farkın, başı sonu belli otomat değilsin, bir ihtimali gerçekleştirebilirisin, o özelliklerinle, bu da gayretine bakar, yani insan hedefine koşabilme imkanın var, üzerinde dikkat yoğunlaşırsa, konuya yetecek zihin yoksa, iman var, pürüzleri giderir, ama, hile yapmayan, çalıyı dolanmayan iman, sınavın da sıkı sarılacağın ipin, ayette belirttiği gibi, ödevlerin de rehberde, bir anayasal formda özetlenmiş, aklın da üç yüz kere belirttiği, yani bilinç bir dağılımken, evren de, merkezileşti bedeninde fizikselleşerek ve sana ödevini ibraz ederek, ciddiye almazsan da, seni de ciddiye alan olmayacak, yani sende görünen dağılmış bilinç, beden sona erince, devamlılık da kazanamayacak, istediğin şekilde, var ama, artık bir işkence olarak, ödevinde başarısız kaldığın için, yani Simone Weilin bir mistik filozof olarak belirttiği, - Dünyada bir beden altında saklanabiliriz, ama, çıplak olarak mezara bırakıldığımızda artık bunu yapamayız, orası duruma göre, cennet veya cehennemdir - dediği, yani evrende zaten varolan doğum öncesi bilinç serpintileri, doğumla fizikelleşmiş bir imkan olarak önünde açılmış, ve başarırsan da, gene bir bilinç olarak yoluna devam edebilecek, başka alemlerde fizikselleşebilme imkanını içererek, bu çok geniş bir sınırsızlık, ve hep imkanı içinde taşıyan bir bilinç hali öncesiyle, sonrasıyla, çünkü var, yok, var zinciri kopmaz,
Böyle davranmayı nerden bilecekti bu el, eski sular eski yataklara doldular neyse ki.
TURAN, MİSTİK,
Yani tarihin şairlerinin mistik tecrübeyle avladıkları görüntüler, ve düşünceler, artık fiziksel kuramsallaşabilmenin imkan sınırlarına dahil oluyor yavaşça, bu sınırsız öğrenme evrenlerinde. en önemli yardımcın daha iyi anlaman da, çünkü mistik şair, filozoflar istisnai vesile varlıkları olarak, kendi seçimine bağlı odaklanma ve duyurma merkezleri aynı zamanda, yani bu parça parça işleyen süreç, bir toplamdan dağılırken, aracığlarla, gene bir toplamda bir araya gelebilme yeteneğine de sahip. Sahiplik hep Ona aittir, nereye gidersen git, ona döner işler, tarih gibi,
Duyguların kaynağı da fikirlerdir, ve aklın rehberliği ile kendisi ve başkaları için iyiyi arzulayan insanlar erdemli kişilerdir, bedenin duygulanışlarını aklın denetimine alabilecek güce erişen kişi, tüm duygulanışlarını sonuçta Tanrı fikriyle ilişkilendirebilecek güce de erişir, insanın etik görevi, kendi kendisinin azami düzeyde nedeni olabilmesi için sarf ettiği çabadır.
Hiçbir iyi işte izin görülmemişse, gidince de bir daha izin görülmez, sadece kızgın delik ve derin, sen bilirsin, ne yardım eden, ne de ilgilenen, yaptıkların yerini tayin etmiştir,
Fizik kendi içinde son derece soyuttur, ve de aldığı malzemenin yalnızca belirli matematiksel özelliklerini ortaya
koyar, bize bu malzemenin içsel karakteri konusunda hiçbir şey söylemez,.
Bertrand RUSSELL, Ateist ve Maddeci Düşüncenin 20.Yüzyıl Kuramcılarından, ama, Hocası Whitehead onun
gibi matematikçi ki - Principia Mathematica - yı birlikte yazmışlardır 1920 de ve hala klasık, teolog da aynı zamanda, takipçi öğrencisi Heartshorne, gibi 2002 de öldü, Anscombe gibi, Türkçede yoklar, bizim aklıevveller
sayesinde, nal toplamayı severler, sonsuzun dışı görüşünün son üyeleridirler, ki Hallacı MANSUR, hem kuantum fiziğinin hem de sonsuzun dışı düşüncesinin atası kabul ediliyorlar bugün, şimdi topu alan David
Chalmers, Avusturalya kökenli ve NewYork Üniv Hocası, 66 doğumlu akademisyene bakalım, ve yıllardır
zihin felsefesine katkı yapıyor, - Kimileyin evrendeki tüm bilinç durumları tek bir bilincin dağılımı olarak görülür,
kimileyinse, küçük zerrelerden, gök adalara kadar tüm maddelerin belli düzeyde bilinç taşıdığı görülür. - bu temel yapılardan giderek, - kavramsal olarak tutarlı bir olanaklılılk deneyimle bağlantılı olmadan, nedensel
rolu yerine getiren bir şeyin olabilmesidir. - der, bizim dünyamızdaki bilinçle ilgili olumlu olguların geçerli olmadığı, fiziksel olarak bizimkiyle özdeş, mantıksal olarak olanaklı bir dünya bulunur, bu nedenle, bilinçle
ilgili olgular, fiziksel olguların ötesinde ve üstünde, dünyamızla ilgili başka olgulardır, ve bu durum maddeciliğin
yanlış olduğunu vurgular derker, Russellin şüphesinin doğru olabileceğine katkı yapar, zombiler, var olabilir,
ve metafiziksel olarak olanaklıdır, ve bu olanak fiziksel değildir, çünkü bilinç fiziksel değildir. Şimdi, Kurandaki
cinler denilen - görünmeyen varlıklar - ifadesine, bu bir bilinç halinde varlık, ve fizikselliği de yok, ve evrenin
heryerinde olabilirler, ama, ihtiyaç varsa, bedenselleşirse, bu bilinç fiziksel de olabilir, ihtimalin nedeni kavramı
içeriği ile, - sizi bir damla meni den yaratmadık mı, - ve dünyaya geldin, bir sorumlulukla, bilinç olarak, diğer
canlılardan farkın, başı sonu belli otomat değilsin, bir ihtimali gerçekleştirebilirisin, o özelliklerinle, bu da
gayretine bakar, yani insan hedefine koşabilme imkanın var, üzerinde dikkat yoğunlaşırsa, konuya yetecek
zihin yoksa, iman var, pürüzleri giderir, ama, hile yapmayan, çalıyı dolanmayan iman, sınavın da sıkı sarılacağın ipin, ayette belirttiği gibi, ödevlerin de rehberde, bir anayasal formda özetlenmiş, aklın da üç yüz kere belirttiği, yani bilinç bir dağılımken, evren de, merkezileşti bedeninde fizikselleşerek ve sana ödevini
ibraz ederek, ciddiye almazsan da, seni de ciddiye alan olmayacak, yani sende görünen dağılmış bilinç,
beden sona erince, devamlılık da kazanamayacak, istediğin şekilde, var ama, artık bir işkence olarak,
ödevinde başarısız kaldığın için, yani Simone Weilin bir mistik filozof olarak belirttiği, - Dünyada bir beden
altında saklanabiliriz, ama, çıplak olarak mezara bırakıldığımızda artık bunu yapamayız, orası duruma göre,
cennet veya cehennemdir - dediği, yani evrende zaten varolan doğum öncesi bilinç serpintileri, doğumla
fizikelleşmiş bir imkan olarak önünde açılmış, ve başarırsan da, gene bir bilinç olarak yoluna devam edebilecek,
başka alemlerde fizikselleşebilme imkanını içererek, bu çok geniş bir sınırsızlık, ve hep imkanı içinde taşıyan
bir bilinç hali öncesiyle, sonrasıyla, çünkü var, yok, var zinciri kopmaz,
Böyle davranmayı nerden bilecekti bu el,
eski sular eski yataklara doldular neyse ki.
TURAN, MİSTİK,
Yani tarihin şairlerinin mistik tecrübeyle avladıkları görüntüler, ve düşünceler, artık fiziksel kuramsallaşabilmenin
imkan sınırlarına dahil oluyor yavaşça, bu sınırsız öğrenme evrenlerinde. en önemli yardımcın daha iyi anlaman da, çünkü mistik şair, filozoflar istisnai vesile varlıkları olarak, kendi seçimine bağlı odaklanma ve duyurma
merkezleri aynı zamanda, yani bu parça parça işleyen süreç, bir toplamdan dağılırken, aracığlarla, gene bir
toplamda bir araya gelebilme yeteneğine de sahip. Sahiplik hep Ona aittir, nereye gidersen git, ona döner işler,
tarih gibi,
Ona döndürüleceksiniz. - KENDİ.
Kişisel ve toplumsal saat her zaman yavaş işler, gerçek mucize taşların yerine oturmasıdır.
Duyguların kaynağı da fikirlerdir, ve aklın rehberliği ile kendisi ve başkaları için iyiyi arzulayan insanlar erdemli
kişilerdir, bedenin duygulanışlarını aklın denetimine alabilecek güce erişen kişi, tüm duygulanışlarını sonuçta
Tanrı fikriyle ilişkilendirebilecek güce de erişir, insanın etik görevi, kendi kendisinin azami düzeyde nedeni
olabilmesi için sarf ettiği çabadır.
SPİNOZA, FİLOZOF, 17. Yüzyıl.
Kaderlerini gayretlerine bıraktık. - KENDİ.
Bir irade konusudur, o size gelmez, siz ona gidersiniz.
Sonsuzuzun eskimeyen yenilenmesi.
Dünyada tırnak kadar yeri yoktur, ama, sen de varsa, dünya odur, hem de nerde istersen, ipi göğüslemek de odur.
Hiçbir iyi işte izin görülmemişse, gidince de bir daha izin görülmez, sadece kızgın delik ve derin, sen bilirsin,
ne yardım eden, ne de ilgilenen, yaptıkların yerini tayin etmiştir,
Gerçeği örtmek içindir, sadece esasların tarafı olunur, o da rehberdir, yani anayasası konunun.
Aksamaz, tutum ve davranışa göre, iyisi ve kötüsü, dünya ve tarihin nedeni.
Tanrı, bütün bir geçmişi ve geleceği şimdi olarak düşünür. - SPİNOZA, 17.Yüzyıl.
Tasnif şimdinin görevidir.