Atatürk, Mudanya yoluyla giderken Bursa’ya, Yanına bir kadın yanaştı yaşlı zayıfça. Etrafını saran kalabalığı yardı güçlükle, Kolunu tutarak konuştu titrek bir sesle. “Beni tanıdın mı oğul? Selânikte komşunuzdum Bir oğlum var hayattaki tek umudum. Demir yollarına alınması için tavsiyede bulundun, Fakat müdür dinlemedi, Onu işe görmedi uygun. Ne olur bir kere de sen söyle, Oğlum aylak, işsiz kalmasın öyle.” Atatürk’ün çelik bakışları içtenlikle parladı, Elleriyle geniş jestler yaparak haykırdı: “Oğlunu almadılar mı? Ben tavsiye ettiğim halde! Demek ki oğlun uygun değildi işe.” Kadın kaybolurken kalabalık içinde, Atatürk söyleniyordu inançlı bir sesle: “İyi yapmışlar. Ne kadar iyi olmuş! İşte Cumhuriyet’ten beklediğimiz sonuç…”
Onbir ayın Sultanı Ramazan, vücudun madden ve manen arındığı, insanın iç hesaplaşmayla kendine dönmeye çalıştığı, oruçlunun cennet kapısında sayıldığı kutlu bir ay...
CUMHURİYET BUDUR!
Atatürk, Mudanya yoluyla giderken Bursa’ya,
Yanına bir kadın yanaştı yaşlı zayıfça.
Etrafını saran kalabalığı yardı güçlükle,
Kolunu tutarak konuştu titrek bir sesle.
“Beni tanıdın mı oğul? Selânikte komşunuzdum
Bir oğlum var hayattaki tek umudum.
Demir yollarına alınması için tavsiyede bulundun,
Fakat müdür dinlemedi, Onu işe görmedi uygun.
Ne olur bir kere de sen söyle,
Oğlum aylak, işsiz kalmasın öyle.”
Atatürk’ün çelik bakışları içtenlikle parladı,
Elleriyle geniş jestler yaparak haykırdı:
“Oğlunu almadılar mı? Ben tavsiye ettiğim halde!
Demek ki oğlun uygun değildi işe.”
Kadın kaybolurken kalabalık içinde,
Atatürk söyleniyordu inançlı bir sesle:
“İyi yapmışlar. Ne kadar iyi olmuş!
İşte Cumhuriyet’ten beklediğimiz sonuç…”
Blogumda CUMHURİYET'İN DESTANI'nı okuyabilirsiniz.
Onbir ayın Sultanı Ramazan, vücudun madden ve manen arındığı, insanın iç hesaplaşmayla kendine dönmeye çalıştığı, oruçlunun cennet kapısında sayıldığı kutlu bir ay...