bir varmış bir yokmuş. develer tellal iken, pireler berber iken vs. bir gün keloğlan eve doğru giderken kendi kendine tuz tuz tuz diye söyleniyormuş. yolda karşısına kırmızı başlıklı kız çıkmış. - Kırmızı Başlıklı Kız: Keloğlan sen mal mısın? niye kendi kendine tuz diyon? demiş - Keloğlan: sanane kız, sana hesap mı verecem? ! hem sen niye yoldan yürümedin de orman yoluna girdin? ordan birden bire kurt gelivermiş. Kurt: sana ne lan kabak kafalı herif, kız istediği yerden yürür sen ne karışıyon demiş. Kırmızı Başlıklı Kız: aaaa büyükanne senin bu ormanda ne işin var demiş. Keloğlan: ya Kırmızı Başlıklı Kız, kurtla büyükanneni ayırt etmekten acizsin bi de kız başına ormanda geziniyon. git evine manyak mısın nesin demiş.
Onlar konuşa dursunlar ordan Ali Baba ve 40 haramiler gelmişler. -Kurt: Ali Baba hayırdır senin haramilerin arasında ne işin var, siz düşman değil miydiniz? diye sormuş. -Ali Baba: yooo, ne alakası var baksana adı üstünde Ali Baba ve Kırk haramiler.' demiş. yedi cüceler de tam o sırada olay yerinden geçiyorlarmış. Yedi Cüceler: 'biz tam 7 cüceyik, 14 kollu bir devik' diye şarkı söylüyorlarmış ki Ali Baba: 'hah 7 cüceler ben de sizi arıyodum. bize adam lazım, bize katılır mısınız diye sormuş.' yedi cüceler bunu kabul etmiş ve o günden sonra Ali Baba ve 47 haramiler olarak anılmaya başlanmışlar. Büyükanne: Kırmızı başlıklı Kıııız nerdesin diye bağırınca Kırmızı Başlıklı Kız: eyvah kaçın kurt geliyor demiş. Keloğlan: 'ya bu kız tam manyak yaaa, seni bana sayıyla mı verdiler kızım o senin büyükannen' demiş. ormandan bir takım gürültülerin geldiğini duyan Pamuk Prenses onların yanına gelmiş: -yaaa bugün canım çok elma istiyo, cadıyı gördünüz mü diye sormuş. Kurt: cadının verdiği elmayı niye yiyosun ki, zehirli olduğunu bilmiyo musun pamuk prensescim demiş. Pamuk Prenses: ya nasıl olsa prens beni öpünce geçiyo,onun da ben uyumayınca beni öptüğü yok zaten.' demiş. Keloğlan: Kurt, bakıyorum da prensesi görünce, birden insafa geldin noluyoz? diye sormuş. Kurt: 'bak kabak kafa sen benim fazla canımı sıkıyon haaaa demiş.' tüm bunlar olup biterken Cankız da köye doğru gidiyomuş. birden bire karşısında keloğlanı ve yanında pamuk prensesi görünce: - 'Keloğlan ne işi var o kızın senin yanında.' diye kapris yapmaya başlamış. keloğlan daha ağzını açmadan, kurt araya girmiş: -Sorma bacım sabahtan beri pamuk prensese iş atıyo demiş. -Keloğlan valla billa yalan ben burdan geçiyodum..... derken kurt fırsattan istifade orada bekleyen büyükanneyi yutuvermiş. Kırmızı Başlıklı Kız: Büyükanne koca kurdu nasıl yedin öyle, senin ağzın neden bu kadar büyük? demiş. Kurt tam kırmızı başlıklı kızı da yutacakmış ki.... Cadı: Pamuk prenses, nerelerdesin görüşemiyoz diye gelmiş yanlarına. Pamuk Prenses: Merhaba cadı, elma yok mu? diye sormuş Cadı: yok artık, evdeki bütün elmaları sen yedin. prens öpüyo öpüyo olan benim elmalara oluyo. elmanın kilosu kaça biliyon mu sen! diye cevap vermiş.
Keloğlan, Cankızın gönlünü almış, kurtun karnından büyükanneyi çıkarmış. evine gitmiş tuz almayı unutturduğu için, kırmızı başlıklı kıza kafayı gömmüş. ve can kızla evlenmişler. nur topu gibi çocukları olmuş Pamuk Prenses, Cadıyla kanka olmuşlar arada bi prensin kendisini öpmesi için, cadıdan ücret karşılığı elma alıyormuş. Kırmızı Başlıklı kızı ikidebir kurt yutuyormuş, karnından onu çıkarabilmek için ikidebir çilingir çağırır gibi keloğlanı çağırıyorlarmış. 7 cüceler gizli mağaraya açıl susam açıl demeden mağara kapısının altında ki boşluktan rahatlıkla sığabildikleri için, paraları alıp isviçreye kaçmışlar. 40 haramiler hala 7 cüceleri ormanda arıyorlar. Cadı, estetik ameliyat yaptırmış ve Pamuk Prensesten daha güzel, taş gibi bi hatun olmuş ve aynayı kırmış. ormanın sevimli ayıcık ve tavşancıkları ormana geldiğinden beri, buranın ne kadar geyik bir ortama dönüştüğünü anlayan kahramanlar bir daha ormana gelmemişler.(40 haramiler hariç)
Uzaylı 1: Dünyalıya bak lan ne kadar karizmatik. vay beeee Öküz: öff beee kaç saattir hiç tren de geçmiyo, sıkıntıdan patlayacam Uzaylı 2: kafasında sivri sivri iki tane şey var acaba onlar frekans algılayıcılar mı? Uzaylı 1: bence gidelim çok gelişmiş bi canlıya benziyo, bize zarar verebilir Öküz: Sarı kııııııız, sarı kııııız yanıma gelsene bi kız
Hayati:lafa nerden başlayacağımı bilemiyorum perihan Perihan: lafa nereden başlayacağımı bilemiyorum diye başla o zaman. Hayati: zaten öyle başladım Perihan: demekki biliyomuşsun Hayati: ama tamam da kem küm Perihan: çok yalancısın hayati bi daha beni arama
ben de bi sayı buldum ku sayısı.üstelik benim bullduğum sayı, tam sayı öyle küsürat falan yok(2) . tam öğrencilere göre. yeni hedefim ma,co,ru fö ve gu sayılarını bulmak. bunun sonu yok gibi görünüyo ama ilim aşkı işte...
Yunan: Hacıvatla Karagöz bizim Türk: Hayır bizim Yunan: Bizim dedim Türk: Hacıvat sizin olsun, Karagöz bizim olsun Yunan: Olmaz ikisi de bizim(Biz ya taksim ya ölüm derken, onlar kıbrısın tamamını istiyodu) Türk: O zaman Hacivat bizim, Karagöz sizin olsun? Yunan: Olmaz ikisi de bizim Türk: haaaaa ikisini de öldüreyim o zaman da gör sen
Karga: Tilki kardeş tilki kardeş ötiymde o güzel sesimi dinle, sonra ağızımdan peyniri düşüriym sen de al Tilki: Yok gerçekten gerek yok, sen yeter ki ötme peynir de sen de kalsın yeter ki ötme nolursun. Karga: Tilki kardeş niye öyle diyosun, bak işin ucunda peynir var Tilki: ya karga kardeş karga kardeş aptal ayağına yatıp yıllarca o iğrenç sesini dinlettin bize, ayrıca ben etoburum napiym peyniri ben Karga: gaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaavvvk, anaaaaa peynir de düştü tüh Tilki: La Fonten midir nedir, biraz düşünüpte yazsaydı şunu güya kurnaz hayvan olacam karga bile tşk geçiyo Karga: yav peyniri niye yemiyon boşuna mı düşürdüm ben onu hehehe
Tilki: Karga kardeş karga kardeş aşağı in de o güzelim sesini yakından dinleyim Karga: sanki bilmiyoz etobur olduğunu beni yiyecen demi? Tilki: Karga kardeş karga kardeş ne alakası var? Karga: ya sen karga kardeşi niye iki kere söylüyon? Tilki: bu Lafonten beni öyle konuşturuyo, yapacak bişey yok Karga: ben aşağı inmem bak hiç boşuna uğraşma, ama istersen peynir düşürebilirim yanlışlıkla Tilki: Ya in bak aşağı cidden bişey yapmayacam Karga: Yeme beni tilkiiiii
Ders: Felsefe- Konu: aynı derede 2 kere yıkanmaz ama acaba 3 kere yıkanılabilir mi?
Ali: bu hafta iddaa tek maçla yattı yine Mehmet: hangi maç yatırdı? Ali: zaten o daha kötü ya, chelse evinde 2-0 yenildi Mehmet: hadi beeee sende de hiç şans yokmuş Hoca: Mehmet ne konuşuyosunuz arkada beee, bize de söyleyinde biz de bilelim ne konuşuyasanız vır vır vır Mehmet: Hocam felsefe yapıyoduk.
aa ile geçmek maharet değil. önemli olan aa ile kalmaktır. bunu başaran olursa işte o eli öpülecek adamdır.
bir varmış bir yokmuş. develer tellal iken, pireler berber iken vs. bir gün keloğlan eve doğru giderken kendi kendine tuz tuz tuz diye söyleniyormuş. yolda karşısına kırmızı başlıklı kız çıkmış.
- Kırmızı Başlıklı Kız: Keloğlan sen mal mısın? niye kendi kendine tuz diyon? demiş
- Keloğlan: sanane kız, sana hesap mı verecem? ! hem sen niye yoldan yürümedin de orman yoluna girdin?
ordan birden bire kurt gelivermiş.
Kurt: sana ne lan kabak kafalı herif, kız istediği yerden yürür sen ne karışıyon demiş.
Kırmızı Başlıklı Kız: aaaa büyükanne senin bu ormanda ne işin var demiş.
Keloğlan: ya Kırmızı Başlıklı Kız, kurtla büyükanneni ayırt etmekten acizsin bi de kız başına ormanda geziniyon. git evine manyak mısın nesin demiş.
Onlar konuşa dursunlar ordan Ali Baba ve 40 haramiler gelmişler.
-Kurt: Ali Baba hayırdır senin haramilerin arasında ne işin var, siz düşman değil miydiniz? diye sormuş.
-Ali Baba: yooo, ne alakası var baksana adı üstünde Ali Baba ve Kırk haramiler.' demiş.
yedi cüceler de tam o sırada olay yerinden geçiyorlarmış.
Yedi Cüceler: 'biz tam 7 cüceyik, 14 kollu bir devik' diye şarkı söylüyorlarmış ki
Ali Baba: 'hah 7 cüceler ben de sizi arıyodum. bize adam lazım, bize katılır mısınız diye sormuş.'
yedi cüceler bunu kabul etmiş ve o günden sonra Ali Baba ve 47 haramiler olarak anılmaya başlanmışlar.
Büyükanne: Kırmızı başlıklı Kıııız nerdesin diye bağırınca
Kırmızı Başlıklı Kız: eyvah kaçın kurt geliyor demiş.
Keloğlan: 'ya bu kız tam manyak yaaa, seni bana sayıyla mı verdiler kızım o senin büyükannen' demiş.
ormandan bir takım gürültülerin geldiğini duyan Pamuk Prenses onların yanına gelmiş:
-yaaa bugün canım çok elma istiyo, cadıyı gördünüz mü diye sormuş.
Kurt: cadının verdiği elmayı niye yiyosun ki, zehirli olduğunu bilmiyo musun pamuk prensescim demiş.
Pamuk Prenses: ya nasıl olsa prens beni öpünce geçiyo,onun da ben uyumayınca beni öptüğü yok zaten.' demiş.
Keloğlan: Kurt, bakıyorum da prensesi görünce, birden insafa geldin noluyoz? diye sormuş.
Kurt: 'bak kabak kafa sen benim fazla canımı sıkıyon haaaa demiş.'
tüm bunlar olup biterken Cankız da köye doğru gidiyomuş. birden bire karşısında keloğlanı ve yanında pamuk prensesi görünce:
- 'Keloğlan ne işi var o kızın senin yanında.' diye kapris yapmaya başlamış.
keloğlan daha ağzını açmadan, kurt araya girmiş:
-Sorma bacım sabahtan beri pamuk prensese iş atıyo demiş.
-Keloğlan valla billa yalan ben burdan geçiyodum.....
derken kurt fırsattan istifade orada bekleyen büyükanneyi yutuvermiş.
Kırmızı Başlıklı Kız: Büyükanne koca kurdu nasıl yedin öyle, senin ağzın neden bu kadar büyük? demiş. Kurt tam kırmızı başlıklı kızı da yutacakmış ki....
Cadı: Pamuk prenses, nerelerdesin görüşemiyoz diye gelmiş yanlarına.
Pamuk Prenses: Merhaba cadı, elma yok mu? diye sormuş
Cadı: yok artık, evdeki bütün elmaları sen yedin. prens öpüyo öpüyo olan benim elmalara oluyo. elmanın kilosu kaça biliyon mu sen! diye cevap vermiş.
Keloğlan, Cankızın gönlünü almış, kurtun karnından büyükanneyi çıkarmış. evine gitmiş tuz almayı unutturduğu için, kırmızı başlıklı kıza kafayı gömmüş. ve can kızla evlenmişler. nur topu gibi çocukları olmuş
Pamuk Prenses, Cadıyla kanka olmuşlar arada bi prensin kendisini öpmesi için, cadıdan ücret karşılığı elma alıyormuş.
Kırmızı Başlıklı kızı ikidebir kurt yutuyormuş, karnından onu çıkarabilmek için ikidebir çilingir çağırır gibi keloğlanı çağırıyorlarmış.
7 cüceler gizli mağaraya açıl susam açıl demeden mağara kapısının altında ki boşluktan rahatlıkla sığabildikleri için, paraları alıp isviçreye kaçmışlar.
40 haramiler hala 7 cüceleri ormanda arıyorlar.
Cadı, estetik ameliyat yaptırmış ve Pamuk Prensesten daha güzel, taş gibi bi hatun olmuş ve aynayı kırmış.
ormanın sevimli ayıcık ve tavşancıkları ormana geldiğinden beri, buranın ne kadar geyik bir ortama dönüştüğünü anlayan kahramanlar bir daha ormana gelmemişler.(40 haramiler hariç)
Uzaylı 1: Dünyalıya bak lan ne kadar karizmatik. vay beeee
Öküz: öff beee kaç saattir hiç tren de geçmiyo, sıkıntıdan patlayacam
Uzaylı 2: kafasında sivri sivri iki tane şey var acaba onlar frekans algılayıcılar mı?
Uzaylı 1: bence gidelim çok gelişmiş bi canlıya benziyo, bize zarar verebilir
Öküz: Sarı kııııııız, sarı kııııız yanıma gelsene bi kız
Hayati:lafa nerden başlayacağımı bilemiyorum perihan
Perihan: lafa nereden başlayacağımı bilemiyorum diye başla o zaman.
Hayati: zaten öyle başladım
Perihan: demekki biliyomuşsun
Hayati: ama tamam da kem küm
Perihan: çok yalancısın hayati bi daha beni arama
ben de bi sayı buldum ku sayısı.üstelik benim bullduğum sayı, tam sayı öyle küsürat falan yok(2) . tam öğrencilere göre. yeni hedefim ma,co,ru fö ve gu sayılarını bulmak. bunun sonu yok gibi görünüyo ama ilim aşkı işte...
Yunan: Hacıvatla Karagöz bizim
Türk: Hayır bizim
Yunan: Bizim dedim
Türk: Hacıvat sizin olsun, Karagöz bizim olsun
Yunan: Olmaz ikisi de bizim(Biz ya taksim ya ölüm derken, onlar kıbrısın tamamını istiyodu)
Türk: O zaman Hacivat bizim, Karagöz sizin olsun?
Yunan: Olmaz ikisi de bizim
Türk: haaaaa ikisini de öldüreyim o zaman da gör sen
Karga ile Tilki 1
Karga: Tilki kardeş tilki kardeş ötiymde o güzel sesimi dinle, sonra ağızımdan peyniri düşüriym sen de al
Tilki: Yok gerçekten gerek yok, sen yeter ki ötme peynir de sen de kalsın yeter ki ötme nolursun.
Karga: Tilki kardeş niye öyle diyosun, bak işin ucunda peynir var
Tilki: ya karga kardeş karga kardeş aptal ayağına yatıp yıllarca o iğrenç sesini dinlettin bize, ayrıca ben etoburum napiym peyniri ben
Karga: gaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaavvvk, anaaaaa peynir de düştü tüh
Tilki: La Fonten midir nedir, biraz düşünüpte yazsaydı şunu güya kurnaz hayvan olacam karga bile tşk geçiyo
Karga: yav peyniri niye yemiyon boşuna mı düşürdüm ben onu hehehe
Karga ile Tilki 2
Tilki: Karga kardeş karga kardeş aşağı in de o güzelim sesini yakından dinleyim
Karga: sanki bilmiyoz etobur olduğunu beni yiyecen demi?
Tilki: Karga kardeş karga kardeş ne alakası var?
Karga: ya sen karga kardeşi niye iki kere söylüyon?
Tilki: bu Lafonten beni öyle konuşturuyo, yapacak bişey yok
Karga: ben aşağı inmem bak hiç boşuna uğraşma, ama istersen peynir düşürebilirim yanlışlıkla
Tilki: Ya in bak aşağı cidden bişey yapmayacam
Karga: Yeme beni tilkiiiii
Ders Tarih/Konu: Tarih Nedir?
Hoca: konuşma oğlum arkada, kalk ayağa Memduh, söyle bakalım tarih nedir?
Memduh: Tarih tekerrürden ibaret bişeydir hocam fazla ayrıntıya gerek yok.
Ders: Felsefe- Konu: aynı derede 2 kere yıkanmaz ama acaba 3 kere yıkanılabilir mi?
Ali: bu hafta iddaa tek maçla yattı yine
Mehmet: hangi maç yatırdı?
Ali: zaten o daha kötü ya, chelse evinde 2-0 yenildi
Mehmet: hadi beeee sende de hiç şans yokmuş
Hoca: Mehmet ne konuşuyosunuz arkada beee, bize de söyleyinde biz de bilelim ne konuşuyasanız vır vır vır
Mehmet: Hocam felsefe yapıyoduk.