--Türk Ulusal kültürümüz de ATASÖZÜ olarak ta bilinen özlü sözlerin kime ait olduğu pek te önem arz etmez. Bireysel, Komünal ve Toplumsal paylaşımlar da doğru zaman ve doğru yerde kullanılması önemlidir. --Özdeyiş, Vecize, Aforizma ya da özlü sözler, düşünce, duygu yada teati ilkelerini kısa ve öz bir biçimde yazılan ve ya sözlü anlatılan deyimlerdir. Bu sözlerin bir çoğu slogan halini almış ve anonimleşmiştir. Burada önemli olan, bu deyimleri sarfı eylem ederken *SÖZLERİN* kendisine ait miş gibi sunmaktır. Bu ahlak-i açıdan doğru bir davranış şekli değildir. Bu tarz yazışmalar ve sunumlar Şairi-Yazarı ve ya hatibi Ehtibar tahtından düşürür...VESSELAM........ OZAN ÇAKIROĞLU
Nilüfer Hanım, ben, deyimi siz uydurdunuz demedim ki? . Merhum yazar Engin GENÇTAN, aynı kitabın bir başka sayfasın da, **Hasta Toplum, bünyesinde ki, normal bir davranış eylemini, normal dışı olarak yorumlayan Toplumlumdur** diye beyan da bulunmuş. Bu söz ya da deyimler de ona ait değildir...Kime ait olduğunu söylemek zaten bana düşmez. Bu araştırmacı yazarların işi. Kaldı ki Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine ait olan bazı özlü sözleri. mütedeyyin kesim Hz. Ömer'e ait olduğunu söylemektedirler...VESSELAM
Emeklinin bitmez derdi-çilesi Pazarda markette dolmaz filesi Bu devri alemde yoktur çaresi Kadere boynunu büker de gider. . Meclis-i ayan'da halii sorulmaz Feryad-i Figan-i, sesi duyulmaz Devlet-ü ErkÂn'da işi görülmez Karanlık üstüne çöker de gider. . Umutlar tükendi kapanmaz yara Yürekte fırtına, Beyinde sara Kefeni alacak bulunmaz para Bağrına acılar eker de gider. . Eski dost yarenler selam eylemez Ocak-otağında sözü dinlenmez Hatun Para ister, halden anlamaz Serinde şimşekler çakar da gider. . Hazana dönüşür, Baharı-Yazı Kamusal mercide kesilir sözü Ruhunda zelzele, asılır yüzü Gönül dergâhını yıkar da gider. . Emekli toy-düğün bayram edemez Dervişandır, atlas-libas giyemez Riyaset tahtına minnet edemez Derdini Ağyara döker de gider. . Der Vezir, Vatandaş yanıyor Aktan Yuvalar yıkıldı, yok oğlu yoktan Devlet, Emekliyi unuttu çoktan Ölmeden contayı yakar da gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
Nilüfer Hanım, o deyimler merhum yazar Engin GEÇTAN'a ait değildir. Anonimdir. Hatta 1876 Kanun-i Esasiye Meclisinde (Meclis-i Ayan) Abdul Hamit tarafından kürsüden konuşurken sarfı eylem etmiştir. Amma ve lakin o sözlerin kime ait olduğu belli değildir.....SAYGIYLA
**** BU GÜN EMEKLİNİN BAYRAMI **** . --Hz.Hünkâr vicdan ve merhamet sahibi. Önce Asgari ücrete pekey zam yaptı, Bu günde Emeklileri ihya etti. Elbette ki muhalif kanat itiraz edecektir.... Onlar zaten Hz. Reisimize hep muhalefet ederler. Başka marifetleri yoktur. Sanki Yüce Hünkârımız bilmiyor da, onlar biliyor. İşçi, Memur ve Emekli akvamı maaşlarına yapılan ZAM'dan oldukça memnunlar. Saray katına dua-niyazlar edip, hatim indiriyorlar...Eyy muhalif, Emekli ile Yüce Reisimizin arasına girmeyiniz. Bakınız ve nazar etmeyiniz? 22 yıldır huzur ve refah içerisinde nasılda kurdu-kuzuyu bir arada idare ediyor... Öyle martaval atmayın? Memleketi yönetmek öyle kolaysa, daha önceleri neden yönetemediniz? Neden her seçimde aynı akıbeti yaşıyorsunuz? --Özellikle CHP derlenip-toparlanamasa ve Lider eksenli siyasetten arınmasalar. bir 20 yıl daha iktidar yüzü göremezler. Türk Ulusal Solun hastalıklarından biri de, Avrupa (BATI) özentisidir. 12 Eylül Cunta sonrası makro siyaset üretemeyen SOL kimlik, Siyasetin dar sınırları içine sıkışıp kalmıştır. Kimlik siyaseti Solu sosyal ve Halkçı siyasetten uzaklaştırmış ve LİDER Profillerini ön plana çıkarmıştır. Bunun akabinde sınıf dinamiklerini ikincil-tali duruma getirmiştir. Yıllardır kitle dinamikleri hep göz ardı edilmiştir... --CHP nin bir başka özelliği de, her seçimde yenilginin faturasını Halka çıkarmasıdır. Halkı aptal yobaz, koyun ve benzeri değimlerle itham etmesidir...EVET CHP diye bir muhalefet Partisi var. Amma ve lakin CHP nin içerisinde HALK yok...VESSELAM --------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--------
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR--YARENLER ***** . -- Misak-ı milli sınırları içerisinde çalışan bütün işçiler ve cümle emekliler Yıl başından önce Asgari ücretin açıklanmasıyla hüsrana uğradılar. Şimdi hüsrana uğrama sırası Memurlar akvamındadır... -- Kaç gündür sosyal medyayı takip ediyorum, her kes ayrı-ayrı kılıf ve suçlu arıyor. Muhalif cenah mitingler yapıyor, paneller düzenliyor, basın açıklamaları yapıyor. Bazı Televizyon ekranlarından, cümle ezilen, hor görülen, istismar edilen, aç bırakılan ve hürriyeti kısıtlanan Vatandaşlara ulaşmaya çalışıyorlar... Hükümet Kanadı ise bu şamatanın tamamına kıs- kıs gülmeye devam ediyorlar. Fakir-fukarası, Garip-gurebası. İşsizi-öksüzü Üvey evlat muamelesi gören Emeklisi SARAYIN umurunda değil??? -- Benim şahsi tespitim ise, İşçiler açıklanan asgari ücretten gayet memnunlar. Yarın açıklanacak olan Memur ve emekli maaşına da kimse itiraz etmeyecektir. Gayet uhulet ve suhulet içerisinde, Hac kurbanları gibi Fıtrat-ı kaderlerine razı olacaklardır...Ben, bu ve benzeri olayları Şiirlerim de işliyorum. Doğru okuyup ve doğru anlayan kişi sayısı % 3 ü geçmiyor. Ben *FACEBOOK'ta* Asgari ücretle ilgili bir ŞİİR yazdım. Cümle okur sayısı 600 kişiden ibaret. Ancak beğeni butonuna basan kişi sayısı 25 kişi...***AĞLAR MISIN--GÜLER MİSİN*** ------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM ***** Muhterem, bilmem beni kaale alır mısınız? KAPI ve DUVAR kimdir? kimlerdendir ve ne iş yaparlar? Biz Kapı-duvar-a nasıl ve ne şekilde hitap edeceğimizi bilemiyoruz? Yani herkes gibi siz de kendi kutlu isminizle yazsanız olmaz mı? Zat-i alinize isim koyan her kimse ne heves ve inançla ADINIZI bahşetmiştir. Onlarda haksızlık etmiyor musunuz? . Ayrıca aşağıda, bir başka Evren de var olmak demişsiniz ya? Ben de zaman zaman düşünürüm, başka bir Evren daha var mıdır diye... Zat-i alinizin şimdiden 2025 yılını en içten duygularla kutlar, sağlık ve saadetler dilerim...Bahtınız açık, ömrünüz uzun ve yolunuz hurişan olsun....SAYGIYLA
****** EYY HİLAFET AŞIKLARI ****** --Sizler, Dini geleneklerle Devlet yönetmek istiyorsunuz? Bunu nasıl sağlayacaksınız? Tarihte bir örneği görülmemiştir. Ortadoğu islam Devletlerin hali-ahvali içler acısı. Her türlü alavere-dalavere kol geziyor. Kadına zülüm had safhada. Eğitim ve öğretimde en gerilerde. Medeniyet dersen iflas etmiş. Bireysel, Komünal ve Toplumsal Anayasal haklar eşit ve adil bir şekilde sağlanamıyor. Hak-Hukuk Adalet sistemi tamamen felç olmuş. Uluslararası Diplomasi veto yemiş. Teknoloji dersen zaten yerlerde sürünüyor. Her yıl ayrı bir Devlet, ya Amerika tarafından marizleniyor ya da Katil İsrail'in zulmüne uğruyor. Kendini savunmadan aciz ve sefil. Ancak her fırsatta Türk düşmanlığı yapıyorlar... --Eğer ki Osmanlı İmparatorluğunu bir DİN Devleti diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Osmanlıda hiç bir dönem İslamiyet aslına ve usulüne uygun ne inşa edilmiştir, ne de ifa ve icra edilmiştir. Osmanlıda iki türlü gelir vardı, biri haksız-hukuksuz Halk vergisi, bir diğeri Savaş ganimeti. Her iki gelir türü de islamiyete uygun değildir. Ayrıca Saray ve harem rezaletleri tamamen Din dışı eylemlerdir. Padişahların evlilik gelenekleri Yüce Dinimizle uzaktan-yakından hiçbir ilişkisi yoktur. Kuran bu saçmalıkları reddetmiştir. --Muhteremler DİN Devleti veya DİNE dayalı yönetim şekli asla ve kat'a olamaz. Çünkü her Din kendine taraftır. Kendisini korur-kollar ve besler. Bu yüzden Anayasal haklar eşit ve adil sağlanamaz. Bunun en bariz örneği mevcut Tarikatlardır. Daha kendi aralarında SULH olamıyorlar. Aksine birbirlerini yiyorlar. Misak-ı milli sınırları içerisinde Türk Ulusal Vatandaşı olarak yaşayan 72 çeşit ırk ve ayrı-ayrı Dini inanışlar vardır. Siz bu Toplumu ŞERİAT gölgesi altında nasıl adil bir şekilde yöneteceksiniz? Bu Hilafet Aşıkları her daim Hz.Ömer devri ve adaletini örnekleyip dururlar. Kardeşim, o döneme bir bakınız bir Arpa boyu yol alınmamıştır? Ayrıca At-Deve ve Zülfikâr devri çoktan gelip geçti. 7. yüz yıldan sonra nice-nice medeniyetler kurulup yıkıldı. Ağyar Aya gitti, yarın da Mars'a gidecekler... --Eyy Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Düşmanları, bu dayanaksız ve imkânsız meselelere hiç mi kafa yormayınız? Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemine muti olunuz? Bunun aksi, cehalettir, garabettir, hilafettir ve hatta ihanettir.....VESSELAM --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
--Türk Ulusal kültürümüz de ATASÖZÜ olarak ta bilinen özlü sözlerin kime ait
olduğu pek te önem arz etmez. Bireysel, Komünal ve Toplumsal paylaşımlar da
doğru zaman ve doğru yerde kullanılması önemlidir.
--Özdeyiş, Vecize, Aforizma ya da özlü sözler, düşünce, duygu yada teati ilkelerini
kısa ve öz bir biçimde yazılan ve ya sözlü anlatılan deyimlerdir. Bu sözlerin bir çoğu
slogan halini almış ve anonimleşmiştir. Burada önemli olan, bu deyimleri sarfı eylem
ederken *SÖZLERİN* kendisine ait miş gibi sunmaktır. Bu ahlak-i açıdan doğru bir
davranış şekli değildir. Bu tarz yazışmalar ve sunumlar Şairi-Yazarı ve ya hatibi
Ehtibar tahtından düşürür...VESSELAM........ OZAN ÇAKIROĞLU
Nilüfer Hanım, ben, deyimi siz uydurdunuz demedim ki?
.
Merhum yazar Engin GENÇTAN, aynı kitabın bir başka sayfasın da,
**Hasta Toplum, bünyesinde ki, normal bir davranış eylemini,
normal dışı olarak yorumlayan Toplumlumdur** diye beyan da bulunmuş.
Bu söz ya da deyimler de ona ait değildir...Kime ait olduğunu söylemek
zaten bana düşmez. Bu araştırmacı yazarların işi. Kaldı ki Ulu Önder
Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine ait olan bazı özlü sözleri. mütedeyyin
kesim Hz. Ömer'e ait olduğunu söylemektedirler...VESSELAM
*** EMEKLİ MEMUR ***
Emeklinin bitmez derdi-çilesi
Pazarda markette dolmaz filesi
Bu devri alemde yoktur çaresi
Kadere boynunu büker de gider.
.
Meclis-i ayan'da halii sorulmaz
Feryad-i Figan-i, sesi duyulmaz
Devlet-ü ErkÂn'da işi görülmez
Karanlık üstüne çöker de gider.
.
Umutlar tükendi kapanmaz yara
Yürekte fırtına, Beyinde sara
Kefeni alacak bulunmaz para
Bağrına acılar eker de gider.
.
Eski dost yarenler selam eylemez
Ocak-otağında sözü dinlenmez
Hatun Para ister, halden anlamaz
Serinde şimşekler çakar da gider.
.
Hazana dönüşür, Baharı-Yazı
Kamusal mercide kesilir sözü
Ruhunda zelzele, asılır yüzü
Gönül dergâhını yıkar da gider.
.
Emekli toy-düğün bayram edemez
Dervişandır, atlas-libas giyemez
Riyaset tahtına minnet edemez
Derdini Ağyara döker de gider.
.
Der Vezir, Vatandaş yanıyor Aktan
Yuvalar yıkıldı, yok oğlu yoktan
Devlet, Emekliyi unuttu çoktan
Ölmeden contayı yakar da gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Nilüfer Hanım, o deyimler merhum yazar Engin GEÇTAN'a ait değildir.
Anonimdir. Hatta 1876 Kanun-i Esasiye Meclisinde (Meclis-i Ayan) Abdul Hamit
tarafından kürsüden konuşurken sarfı eylem etmiştir. Amma ve lakin o sözlerin
kime ait olduğu belli değildir.....SAYGIYLA
**** BU GÜN EMEKLİNİN BAYRAMI ****
.
--Hz.Hünkâr vicdan ve merhamet sahibi. Önce Asgari ücrete pekey zam yaptı, Bu günde
Emeklileri ihya etti. Elbette ki muhalif kanat itiraz edecektir.... Onlar zaten Hz. Reisimize
hep muhalefet ederler. Başka marifetleri yoktur. Sanki Yüce Hünkârımız bilmiyor da, onlar
biliyor. İşçi, Memur ve Emekli akvamı maaşlarına yapılan ZAM'dan oldukça memnunlar.
Saray katına dua-niyazlar edip, hatim indiriyorlar...Eyy muhalif, Emekli ile Yüce Reisimizin
arasına girmeyiniz. Bakınız ve nazar etmeyiniz? 22 yıldır huzur ve refah içerisinde nasılda
kurdu-kuzuyu bir arada idare ediyor... Öyle martaval atmayın? Memleketi yönetmek öyle
kolaysa, daha önceleri neden yönetemediniz? Neden her seçimde aynı akıbeti yaşıyorsunuz?
--Özellikle CHP derlenip-toparlanamasa ve Lider eksenli siyasetten arınmasalar. bir 20 yıl daha
iktidar yüzü göremezler. Türk Ulusal Solun hastalıklarından biri de, Avrupa (BATI) özentisidir.
12 Eylül Cunta sonrası makro siyaset üretemeyen SOL kimlik, Siyasetin dar sınırları içine
sıkışıp kalmıştır. Kimlik siyaseti Solu sosyal ve Halkçı siyasetten uzaklaştırmış ve LİDER
Profillerini ön plana çıkarmıştır. Bunun akabinde sınıf dinamiklerini ikincil-tali duruma getirmiştir.
Yıllardır kitle dinamikleri hep göz ardı edilmiştir...
--CHP nin bir başka özelliği de, her seçimde yenilginin faturasını Halka çıkarmasıdır. Halkı aptal
yobaz, koyun ve benzeri değimlerle itham etmesidir...EVET CHP diye bir muhalefet Partisi var.
Amma ve lakin CHP nin içerisinde HALK yok...VESSELAM
--------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--------
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR--YARENLER *****
.
-- Misak-ı milli sınırları içerisinde çalışan bütün işçiler ve cümle emekliler
Yıl başından önce Asgari ücretin açıklanmasıyla hüsrana uğradılar. Şimdi
hüsrana uğrama sırası Memurlar akvamındadır...
-- Kaç gündür sosyal medyayı takip ediyorum, her kes ayrı-ayrı kılıf ve
suçlu arıyor. Muhalif cenah mitingler yapıyor, paneller düzenliyor, basın
açıklamaları yapıyor. Bazı Televizyon ekranlarından, cümle ezilen, hor
görülen, istismar edilen, aç bırakılan ve hürriyeti kısıtlanan Vatandaşlara
ulaşmaya çalışıyorlar... Hükümet Kanadı ise bu şamatanın tamamına kıs-
kıs gülmeye devam ediyorlar. Fakir-fukarası, Garip-gurebası. İşsizi-öksüzü
Üvey evlat muamelesi gören Emeklisi SARAYIN umurunda değil???
-- Benim şahsi tespitim ise, İşçiler açıklanan asgari ücretten gayet memnunlar.
Yarın açıklanacak olan Memur ve emekli maaşına da kimse itiraz etmeyecektir.
Gayet uhulet ve suhulet içerisinde, Hac kurbanları gibi Fıtrat-ı kaderlerine razı
olacaklardır...Ben, bu ve benzeri olayları Şiirlerim de işliyorum. Doğru okuyup
ve doğru anlayan kişi sayısı % 3 ü geçmiyor. Ben *FACEBOOK'ta* Asgari ücretle
ilgili bir ŞİİR yazdım. Cümle okur sayısı 600 kişiden ibaret. Ancak beğeni butonuna
basan kişi sayısı 25 kişi...***AĞLAR MISIN--GÜLER MİSİN***
------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM *****
Muhterem, bilmem beni kaale alır mısınız? KAPI ve DUVAR kimdir?
kimlerdendir ve ne iş yaparlar? Biz Kapı-duvar-a nasıl ve ne şekilde
hitap edeceğimizi bilemiyoruz? Yani herkes gibi siz de kendi kutlu isminizle
yazsanız olmaz mı? Zat-i alinize isim koyan her kimse ne heves ve inançla
ADINIZI bahşetmiştir. Onlarda haksızlık etmiyor musunuz?
.
Ayrıca aşağıda, bir başka Evren de var olmak demişsiniz ya? Ben de zaman
zaman düşünürüm, başka bir Evren daha var mıdır diye...
Zat-i alinizin şimdiden 2025 yılını en içten duygularla kutlar, sağlık ve saadetler
dilerim...Bahtınız açık, ömrünüz uzun ve yolunuz hurişan olsun....SAYGIYLA
****** EYY HİLAFET AŞIKLARI ******
--Sizler, Dini geleneklerle Devlet yönetmek istiyorsunuz? Bunu nasıl sağlayacaksınız?
Tarihte bir örneği görülmemiştir. Ortadoğu islam Devletlerin hali-ahvali içler acısı. Her
türlü alavere-dalavere kol geziyor. Kadına zülüm had safhada. Eğitim ve öğretimde en
gerilerde. Medeniyet dersen iflas etmiş. Bireysel, Komünal ve Toplumsal Anayasal haklar
eşit ve adil bir şekilde sağlanamıyor. Hak-Hukuk Adalet sistemi tamamen felç olmuş.
Uluslararası Diplomasi veto yemiş. Teknoloji dersen zaten yerlerde sürünüyor. Her yıl
ayrı bir Devlet, ya Amerika tarafından marizleniyor ya da Katil İsrail'in zulmüne uğruyor.
Kendini savunmadan aciz ve sefil. Ancak her fırsatta Türk düşmanlığı yapıyorlar...
--Eğer ki Osmanlı İmparatorluğunu bir DİN Devleti diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.
Osmanlıda hiç bir dönem İslamiyet aslına ve usulüne uygun ne inşa edilmiştir, ne de
ifa ve icra edilmiştir. Osmanlıda iki türlü gelir vardı, biri haksız-hukuksuz Halk vergisi,
bir diğeri Savaş ganimeti. Her iki gelir türü de islamiyete uygun değildir. Ayrıca Saray
ve harem rezaletleri tamamen Din dışı eylemlerdir. Padişahların evlilik gelenekleri Yüce
Dinimizle uzaktan-yakından hiçbir ilişkisi yoktur. Kuran bu saçmalıkları reddetmiştir.
--Muhteremler DİN Devleti veya DİNE dayalı yönetim şekli asla ve kat'a olamaz. Çünkü
her Din kendine taraftır. Kendisini korur-kollar ve besler. Bu yüzden Anayasal haklar eşit
ve adil sağlanamaz. Bunun en bariz örneği mevcut Tarikatlardır. Daha kendi aralarında
SULH olamıyorlar. Aksine birbirlerini yiyorlar. Misak-ı milli sınırları içerisinde Türk Ulusal
Vatandaşı olarak yaşayan 72 çeşit ırk ve ayrı-ayrı Dini inanışlar vardır. Siz bu Toplumu
ŞERİAT gölgesi altında nasıl adil bir şekilde yöneteceksiniz? Bu Hilafet Aşıkları her daim
Hz.Ömer devri ve adaletini örnekleyip dururlar. Kardeşim, o döneme bir bakınız bir Arpa
boyu yol alınmamıştır? Ayrıca At-Deve ve Zülfikâr devri çoktan gelip geçti. 7. yüz yıldan
sonra nice-nice medeniyetler kurulup yıkıldı. Ağyar Aya gitti, yarın da Mars'a gidecekler...
--Eyy Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Düşmanları, bu dayanaksız ve imkânsız meselelere
hiç mi kafa yormayınız? Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemine muti olunuz?
Bunun aksi, cehalettir, garabettir, hilafettir ve hatta ihanettir.....VESSELAM
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
*** DÖRT NAL GİDİYOR ***
Feleğin çarkında tutmuyor düzen
Siyasal Akmamda kaynıyor kazan
Maliye başında Enişte-kuzen
Yağcısı-rantçısı dört nal gidiyor.
.
Gençliği aslından kopardı çağlar
Bahçıvan yabancı, bozuldu bağlar
Zamlardan Milletin anası ağlar
Falcısı-yalcısı, dört nal gidiyor.
.
Ülke sallanıyor, sanırsın beşik
Erkekler hormonlu, Hatunlar aşık
Ar edep kalmadı, seviye düşük
Utanmaz, arsızı dört nal gidiyor.
.
Tarikat Kervanı ayrıldı özden
Neslimiz anlamaz Kuran'dan-cüzden
Dinbaza tapanlar, değildir bizden
Yalancı Fetbazı dört nal gidiyor.
Moda oldu, Atamıza küfürler
Batıya satıldı, miskin sefiller
Din-iman satıyor, müşrik kâfirler
Yobazı-aymazı dört nal gidiyor.
.
Melanet artıkça, kıçlar açıldı
Zıplayan dilbere para saçıldı
İblis başa kondu, haktan kaçıldı
Hırsızı-nursuzu dört nal gidiyor.
.
Çakıroğlu der ki, Topraktır özüm
Hilaftan anlamam doğrudur sözüm
Şeriat-Hilafet, değildir çözüm
Kerbela Şercisi dört nal gidiyor...
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** ARKADAŞ *****
Siyasal makyajla bozma rengini
Halkını hor görüp, övme zengini
Para-pul uğruna, satma kendini
Hakikat yolundan şaşma arkadaş,
Adalet Tarından, düşme arkadaş...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----