Cahit Bey, Dünya ve Ahiretin tapusu yüce Yaratana ait değil midir? Bu tafsilatı kim, ya da kimler yapıyor. Her yaratılmışın gaye ve önemi farklı-farklıdır. Bu Dünya olmasa, Ahiretin ne mana ve kıymeti olacaktır? Yaşam varsa, ölüm mutlak olacaktır.. . Dünya gerçek, İnsanlar Fani, ölümse haktır...Bu deyim de bana aittir... Sevgi, Barış, hayır ve hasenatla kalınız.
***DİNLE ŞAİRİM DİNLE SÖZÜMÜ*** Şu Dünya'nın rengine, yanılıp kanma Şair Gel haddini bil fazla derine dalma Şair Açtığın her çizikten hesap sorar Yaradan Taksiratım ağırdır, ahımı alma Şair. . Şer Horozları gibi, hep vakitsiz ötersin Sosyal Realistlerden, neden nefret edersin Düşme edep tarından, ayrılma hak yolundan Gün gelir Mahşer de, ağır bedel ödersin... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** TÜRK MEDENİYETİ NEREYE DOĞYU EVRİLİYOR ***** --Meşhur Acun ILICALI 56 yaşında, büyük Kızı 34 yaşında, yeni evlendiği Eşi 25 yaşında. Acun yeni Hatun'dan 31 yaş büyük. Şimdi diyenler olacaktır, ehh nesi yanlış bu eylemin? Nesi doğru ki? Bu Türk Ulusal Medeniyetinin yozlaşıp, dejenerasyona uğramasıdır. Tolumun köklü sosyal ve kültürel yapısından kopmasıdır. Fırsat eşitliğinin dumura uğramasıdır. --Tekelci burjuvazinin, eylemsel plan ve projelerinin Memleket sathına bir virüs gibi yayılmasıdır. Gencecik Kızlarımızın saf, temiz, duru hayallerinin yok edilmesidir. Çağdaş Medeniyet gölgesi altın da Kadın haklarının istismar edilmesidir. Ayrıca ve daha vahimi, genç Kızların eğitim ve öğretim heveslerinin rafa kalkmasıdır. Aile ve geleneklerinden kopup zengin KOCA arayış eylemlerinin psikolojik bir bağımlılığa dönüşmesidir. Akabinde kutsal Aile kavramı zer-zebil edilmesidir??? -- Şair ve Yazarların görevleri, Toplumsal meseleleri, anlaşılır bir dil ile okurlara sunmasıdır. Şairler, Toplumsal sorunları ŞİİRLERİN de nakış-nakış işlemelidir. Gerekirse ağır bedeller ödeyebilmelidir. Biz Milletçe ne zaman bu yanlış gidişata dur diyeceğiz. Biz Türk Ulusal Devlet-i olarak bu derinden kanayan yaraları ne zaman saracağız. Her şeyden önemlisi bu ahlak erozyonuna ne zaman tepki göstereceğiz? --Bir taraftan Haşhaşi Tarikatları ve Asitane dernekleri, Devamında onları besleyen bir çok Vakıflar silsilesi Atatürk ilke ve inkılaplarına, Cumhuriyet değerlerine saldırır. Diğer taraftan Tekelci burjuvazi, Filim ve moda sektörü çağdaş medeniyet gölgesi altında Anadolu muzun köklü sosyal ve kültürel değerlerini yerle bir eder...Kardeşim biz Milletçe nere doğru evril- mekteyiz anlamak ve kabul etmek mümkün değil.....VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Cahit bey, Ülkemiz de aza kanaat edenler sefalet içerisinde yaşıyorlar? --Kendilerine güvenmeyen Filistin ve Gazze'nin hali orta da? --Şimdi Filistin Halkı Yüce Yaradana güvenmiyor mu? --Muhterem, insanlar kuş mudur ki günü birlik yaşasınlar? --Mevsimi var, iklimi var, Yazı var, Kışı var. Çoluk var, çocuk var. Hastalık var ölüm var. Vergisi var zam-ı var. Bu külfetler nasıl halledilecek? --Devri Alem de, iğneyi kendisine batıracak birey, nesil ya da öğle bir toplum kaldı mı? --Güney Doğu da Deprem olduğunda, Riyaset, Sarayda Hatim indirdiler? Kızılay'a-Dolunay'a yaptırım uygulamadılar. Şimdi de bir benzerini siz diyorsunuz? (Kızdıklarınıza DUA ediniz) --Hilafetçilerin tamamı mal-mülk için Savaşmışlardır. Osmanlının iki türlü geliri vardı. Biri Toplumsal Vergi, ikicisi savaş ganimeti? --Dünya'da kanlı savaşları başlatan başlıca ve ilk nedenlerden bir Din-Mezhep ayrışmalarıdır? --Bu gün islam Devletlerinin tamamın da, Din Kuran-a dayalı yaşanmamaktır. Oysa ki Kuran Evrenin tercüm-i ezeliyesidir. Ve tek ve son kutsal Kitaptır. Hz. Muhammed Yüce Yaratanın yer yüzünde ki, tek ve son rehberidir.... --İslamiyet'te ilk ayrışmayı Cümle Mezhepler yapmıştır. Tarikat ve Asitane dergâhları Din gölgesi altında eli zülfikârlı anarşit ve terörist yetiştirmiştir. Bütün devri alem de Yüce islam Dinine en çok Tarikatlar zarar vermiştir.. Ülkemiz de, ne zaman ki cümle Tarikat ve Asitane dergahlarına kilit vurulur, o dinsiz-imansız sempatizanların kökü kazılır, Haa işte o zaman Yüce Dinimiz Laiklik güvencesi altında, aslına uygun icra edilir. --Bunun aksi cehallettir, garabettir, delallettir, hilafettir, hatta ihanettir. Zat-i alinize hayırlı çalışmalar, hayır ve hasenatlar dilerim.....OZAN ÇAKIROĞLU.
**Değerli kardeşim, biz ve bizim gibi Ülkeler yeni ve yarı sömürge Ülkeler olduğundan dolayı, kendi Toplumunu huzur ve refaha kavuşturacak, insanlar arasında sevgi, barış uhulet ve suhulet ortamı oluşturacak yetkiye sahip değillerdir. Tekelci burjuvazi ve moda sektörü aracılığıyla yeni neslimizi ne hale getirdiler. Hangi Ana-Baba evlatlarını düzenin yanlış gidişatına yem etmek ister. Son teknoloji, kardeşliği, dostluğu, yarenliği, sırdaş ve yoldaşlığı yok ettiği gibi, Baba-oğul, Ana-Kız ilişkilerini de dumura uğratmıştır. --Siyasi Arenada, her zaman ve her yerde kardeşlikten, dostluktan, Milliyetçilikten, feraset ve hamasetlikten dem vururlar. Bunların hepsi Siyasi kurgulardır. Seçim ertesine kadardır. Ondan sonra kaos-kargaşa, vergi ve zamlar dört nala şahlanır. Nerde kaldı Sevgi, Barış suhulet ve hayır-hasenat, ara ki bulasın. --Yurdumuzda bu gün cereyan eden cümle olumsuzlukların temeli, taa 1955 de ikinci Menderes Hükümeti zamanında atılmıştır. Emperyal destekli ve özellikle Haşhaşi Tarikatları Ülkemiz de yuvalanıp, kökleşmiştir. Ecevit Hükümetlerince lağvedilmeye çalışılsa da pek başarılı olunamamıştır. 1980 Evren ihtilali moda sektörüne ket vurmuş ve Tarkatları da yer altına çekmiştir. Daha Sonra Özal Hükümeti marifetiyle Tekelci burjuvazi ve cümle Tarikatlar yeniden şahlanmıştır. Sonuç 15 Temmuz 2016. Arkası yarın...VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
-- Kapitalist Toplumlarda, dostluk, yarenlik, ahbap çavuşluk, yoldaş ve kardeşlik ilişkileri olmaz-olamaz? Bu tür ilişkiler ilkel komünal ve Feodal toplumlar da olur. -- Kapitalist Toplumlar da, genelde Siyasi ve ticari ilişkiler ön plandadır. Devletin hiyerarşik sistemin alt yapısı ve eğitim sistemi Kapitalistlerin istediği doğrultuda şekillenir. Bu gidişata karşı çıkanlar, fitne-fesat nifakçı, terörist ve şer odakları diye damgalanır. Hatta zaman-zaman aba altından sopa gösterilir. Yetmedi bir de bir suç yamasıyla hapse konulur.....VESSELAM.
***** ŞİMDİ Kİ AŞKLAR ***** Derler ki, Aşk Yaratandan vizeli Adem'le-Havva'dan, kaldı ezeli Her kulun sevdiği, Dünya güzeli Nesil belli değil, Öz belli değil . Evrildi Nesiller, yüzler simalar Şehvete yenildi, kutsal yuvalar Ruhsatsız alındı, eşler-kumalar Nikâh belli değil, Söz belli değil. . Bugün elde kumral, yarın sarısı Fark etmez dul bekâr, tombul-irisi Dinbaza mubahtır, harem sürüsü Kitap belli değil, Cüz belli değil. . Genetik bozuldu, nesil hormonlu Medeniyet rafta, Beyin şarbonlu Muhabbet içkili, sohbet jargonlu Lehçe belli değil, Söz belli değil. . Her şey göz önünde yaşanır oldu Millet bu ahval dan, usanır oldu Evliler her Cuma, boşanır oldu Bekâr belli değil, Kız belli değil. . Şimdi ki sevdalar, düşe benziyor Gönüller kör-sağır, şaşa benziyor Vuslatla evlilik, boşa benziyor Cilve belli değil, Naz belli değil. . Yetmişlik ihtiyar, saçını boyar Yaşını sorsanız, gündüzü sayar Sübyan Kızlara, çekiyor ayar Surat belli değil, Yüz belli değil. . Çakıroğlu der ki, Memleket puslu Beyinler çürümüş, yürekler paslı Devran-i Alemin, bozuldu aslı Matem belli değil, Hüz belli değil... -----OZAN ÇAKIROĞLU------ . Kardaş daha ben ne diyem, ne söyleyem Anlayana sözlerim, olsun hediyem...
***Yaratıcı zekânın üç ayrı kaynağı vardır. 1=Genetik-irsi, 2=Eğitim ve öğretim, 3= Çevresel ve görsel etkenler. ---Ehli akil ve edebi yetkin insanlar bilmedikleri konu hakkında fikir yürütmezler Ayrıca bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermezler. Şahsi çıkarları uğruna yanlışın ve haksızın yanında yer almazlar. ---Mürşid-i Kâmil insanlar, her zaman ve her yerde, hatta idam sehpasında olsalar bile doğruyu-gerçeği söylerler. Hak-hakikattan asla ayrılmazlar... ----------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
Cahit Bey, Dünya ve Ahiretin tapusu yüce Yaratana ait değil midir?
Bu tafsilatı kim, ya da kimler yapıyor. Her yaratılmışın gaye ve önemi
farklı-farklıdır. Bu Dünya olmasa, Ahiretin ne mana ve kıymeti olacaktır?
Yaşam varsa, ölüm mutlak olacaktır..
.
Dünya gerçek, İnsanlar Fani, ölümse haktır...Bu deyim de bana aittir...
Sevgi, Barış, hayır ve hasenatla kalınız.
***DİNLE ŞAİRİM DİNLE SÖZÜMÜ***
Şu Dünya'nın rengine, yanılıp kanma Şair
Gel haddini bil fazla derine dalma Şair
Açtığın her çizikten hesap sorar Yaradan
Taksiratım ağırdır, ahımı alma Şair.
.
Şer Horozları gibi, hep vakitsiz ötersin
Sosyal Realistlerden, neden nefret edersin
Düşme edep tarından, ayrılma hak yolundan
Gün gelir Mahşer de, ağır bedel ödersin...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** TÜRK MEDENİYETİ NEREYE DOĞYU EVRİLİYOR *****
--Meşhur Acun ILICALI 56 yaşında, büyük Kızı 34 yaşında, yeni evlendiği Eşi 25 yaşında.
Acun yeni Hatun'dan 31 yaş büyük. Şimdi diyenler olacaktır, ehh nesi yanlış bu eylemin?
Nesi doğru ki? Bu Türk Ulusal Medeniyetinin yozlaşıp, dejenerasyona uğramasıdır. Tolumun
köklü sosyal ve kültürel yapısından kopmasıdır. Fırsat eşitliğinin dumura uğramasıdır.
--Tekelci burjuvazinin, eylemsel plan ve projelerinin Memleket sathına bir virüs gibi yayılmasıdır.
Gencecik Kızlarımızın saf, temiz, duru hayallerinin yok edilmesidir. Çağdaş Medeniyet gölgesi
altın da Kadın haklarının istismar edilmesidir. Ayrıca ve daha vahimi, genç Kızların eğitim ve
öğretim heveslerinin rafa kalkmasıdır. Aile ve geleneklerinden kopup zengin KOCA arayış
eylemlerinin psikolojik bir bağımlılığa dönüşmesidir. Akabinde kutsal Aile kavramı zer-zebil
edilmesidir???
-- Şair ve Yazarların görevleri, Toplumsal meseleleri, anlaşılır bir dil ile okurlara sunmasıdır.
Şairler, Toplumsal sorunları ŞİİRLERİN de nakış-nakış işlemelidir. Gerekirse ağır bedeller
ödeyebilmelidir. Biz Milletçe ne zaman bu yanlış gidişata dur diyeceğiz. Biz Türk Ulusal
Devlet-i olarak bu derinden kanayan yaraları ne zaman saracağız. Her şeyden önemlisi
bu ahlak erozyonuna ne zaman tepki göstereceğiz?
--Bir taraftan Haşhaşi Tarikatları ve Asitane dernekleri, Devamında onları besleyen bir çok
Vakıflar silsilesi Atatürk ilke ve inkılaplarına, Cumhuriyet değerlerine saldırır. Diğer taraftan
Tekelci burjuvazi, Filim ve moda sektörü çağdaş medeniyet gölgesi altında Anadolu muzun
köklü sosyal ve kültürel değerlerini yerle bir eder...Kardeşim biz Milletçe nere doğru evril-
mekteyiz anlamak ve kabul etmek mümkün değil.....VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Cahit bey, Ülkemiz de aza kanaat edenler sefalet içerisinde yaşıyorlar?
--Kendilerine güvenmeyen Filistin ve Gazze'nin hali orta da?
--Şimdi Filistin Halkı Yüce Yaradana güvenmiyor mu?
--Muhterem, insanlar kuş mudur ki günü birlik yaşasınlar?
--Mevsimi var, iklimi var, Yazı var, Kışı var. Çoluk var, çocuk var. Hastalık var ölüm var.
Vergisi var zam-ı var. Bu külfetler nasıl halledilecek?
--Devri Alem de, iğneyi kendisine batıracak birey, nesil ya da öğle bir toplum kaldı mı?
--Güney Doğu da Deprem olduğunda, Riyaset, Sarayda Hatim indirdiler? Kızılay'a-Dolunay'a
yaptırım uygulamadılar. Şimdi de bir benzerini siz diyorsunuz? (Kızdıklarınıza DUA ediniz)
--Hilafetçilerin tamamı mal-mülk için Savaşmışlardır. Osmanlının iki türlü geliri vardı. Biri
Toplumsal Vergi, ikicisi savaş ganimeti?
--Dünya'da kanlı savaşları başlatan başlıca ve ilk nedenlerden bir Din-Mezhep ayrışmalarıdır?
--Bu gün islam Devletlerinin tamamın da, Din Kuran-a dayalı yaşanmamaktır. Oysa ki Kuran
Evrenin tercüm-i ezeliyesidir. Ve tek ve son kutsal Kitaptır. Hz. Muhammed Yüce Yaratanın
yer yüzünde ki, tek ve son rehberidir....
--İslamiyet'te ilk ayrışmayı Cümle Mezhepler yapmıştır. Tarikat ve Asitane dergâhları Din
gölgesi altında eli zülfikârlı anarşit ve terörist yetiştirmiştir. Bütün devri alem de Yüce islam
Dinine en çok Tarikatlar zarar vermiştir.. Ülkemiz de, ne zaman ki cümle Tarikat ve Asitane
dergahlarına kilit vurulur, o dinsiz-imansız sempatizanların kökü kazılır, Haa işte o zaman
Yüce Dinimiz Laiklik güvencesi altında, aslına uygun icra edilir.
--Bunun aksi cehallettir, garabettir, delallettir, hilafettir, hatta ihanettir. Zat-i alinize hayırlı
çalışmalar, hayır ve hasenatlar dilerim.....OZAN ÇAKIROĞLU.
**Değerli kardeşim, biz ve bizim gibi Ülkeler yeni ve yarı sömürge Ülkeler olduğundan
dolayı, kendi Toplumunu huzur ve refaha kavuşturacak, insanlar arasında sevgi, barış
uhulet ve suhulet ortamı oluşturacak yetkiye sahip değillerdir. Tekelci burjuvazi ve moda
sektörü aracılığıyla yeni neslimizi ne hale getirdiler. Hangi Ana-Baba evlatlarını düzenin
yanlış gidişatına yem etmek ister. Son teknoloji, kardeşliği, dostluğu, yarenliği, sırdaş ve
yoldaşlığı yok ettiği gibi, Baba-oğul, Ana-Kız ilişkilerini de dumura uğratmıştır.
--Siyasi Arenada, her zaman ve her yerde kardeşlikten, dostluktan, Milliyetçilikten, feraset
ve hamasetlikten dem vururlar. Bunların hepsi Siyasi kurgulardır. Seçim ertesine kadardır.
Ondan sonra kaos-kargaşa, vergi ve zamlar dört nala şahlanır. Nerde kaldı Sevgi, Barış
suhulet ve hayır-hasenat, ara ki bulasın.
--Yurdumuzda bu gün cereyan eden cümle olumsuzlukların temeli, taa 1955 de ikinci
Menderes Hükümeti zamanında atılmıştır. Emperyal destekli ve özellikle Haşhaşi Tarikatları
Ülkemiz de yuvalanıp, kökleşmiştir. Ecevit Hükümetlerince lağvedilmeye çalışılsa da pek
başarılı olunamamıştır. 1980 Evren ihtilali moda sektörüne ket vurmuş ve Tarkatları da
yer altına çekmiştir. Daha Sonra Özal Hükümeti marifetiyle Tekelci burjuvazi ve cümle
Tarikatlar yeniden şahlanmıştır. Sonuç 15 Temmuz 2016. Arkası yarın...VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
**Tazısı olmayan Köyü, kıl kuyruk kurnaz tilkiler basar?
**Hayırsız evlat ŞAH olunca ilk önce Babasını asar??
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
-- Kapitalist Toplumlarda, dostluk, yarenlik, ahbap çavuşluk, yoldaş ve kardeşlik
ilişkileri olmaz-olamaz? Bu tür ilişkiler ilkel komünal ve Feodal toplumlar da olur.
-- Kapitalist Toplumlar da, genelde Siyasi ve ticari ilişkiler ön plandadır. Devletin
hiyerarşik sistemin alt yapısı ve eğitim sistemi Kapitalistlerin istediği doğrultuda
şekillenir. Bu gidişata karşı çıkanlar, fitne-fesat nifakçı, terörist ve şer odakları diye
damgalanır. Hatta zaman-zaman aba altından sopa gösterilir. Yetmedi bir de bir
suç yamasıyla hapse konulur.....VESSELAM.
***** ŞİMDİ Kİ AŞKLAR *****
Derler ki, Aşk Yaratandan vizeli
Adem'le-Havva'dan, kaldı ezeli
Her kulun sevdiği, Dünya güzeli
Nesil belli değil, Öz belli değil
.
Evrildi Nesiller, yüzler simalar
Şehvete yenildi, kutsal yuvalar
Ruhsatsız alındı, eşler-kumalar
Nikâh belli değil, Söz belli değil.
.
Bugün elde kumral, yarın sarısı
Fark etmez dul bekâr, tombul-irisi
Dinbaza mubahtır, harem sürüsü
Kitap belli değil, Cüz belli değil.
.
Genetik bozuldu, nesil hormonlu
Medeniyet rafta, Beyin şarbonlu
Muhabbet içkili, sohbet jargonlu
Lehçe belli değil, Söz belli değil.
.
Her şey göz önünde yaşanır oldu
Millet bu ahval dan, usanır oldu
Evliler her Cuma, boşanır oldu
Bekâr belli değil, Kız belli değil.
.
Şimdi ki sevdalar, düşe benziyor
Gönüller kör-sağır, şaşa benziyor
Vuslatla evlilik, boşa benziyor
Cilve belli değil, Naz belli değil.
.
Yetmişlik ihtiyar, saçını boyar
Yaşını sorsanız, gündüzü sayar
Sübyan Kızlara, çekiyor ayar
Surat belli değil, Yüz belli değil.
.
Çakıroğlu der ki, Memleket puslu
Beyinler çürümüş, yürekler paslı
Devran-i Alemin, bozuldu aslı
Matem belli değil, Hüz belli değil...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
.
Kardaş daha ben ne diyem, ne söyleyem
Anlayana sözlerim, olsun hediyem...
***Yaratıcı zekânın üç ayrı kaynağı vardır. 1=Genetik-irsi, 2=Eğitim ve öğretim,
3= Çevresel ve görsel etkenler.
---Ehli akil ve edebi yetkin insanlar bilmedikleri konu hakkında fikir yürütmezler
Ayrıca bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermezler. Şahsi çıkarları
uğruna yanlışın ve haksızın yanında yer almazlar.
---Mürşid-i Kâmil insanlar, her zaman ve her yerde, hatta idam sehpasında olsalar
bile doğruyu-gerçeği söylerler. Hak-hakikattan asla ayrılmazlar...
----------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
Şimdi ki Şiirler, sokak jargonlu
Sevdalar samyeli, aşklar hormonlu
Dudaklar silikon, Yürek şarbonlu
Evliler karamsar, Dullar perişan...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------