Atılacak bir çığlık gibi duruyor kalp
Kaç kazma vurduk kalbimize
Kazanmak için bir kalbi
Kapıyı açık bırakmış benden giden biri
Ben de kendimi bırakıp gitsem mi?
Geçerken uğrayanla… Sana gelmek için çırpınan Bir olmaz… Aslında gemileri kaçırmadık biz Onlar hep eksik gittiler sadece bizsiz... Yüreğimizde tüm hissettiklerimiz Daha çok sığabilseydi kelimelere.... Oysa suskunluklar kalır sahipsiz orta yerde
Geçerken uğrayanla… Sana gelmek için çırpınan Bir olmaz… Aslında gemileri kaçırmadık biz Onlar hep eksik gittiler sadece bizsiz... Yüreğimizde tüm hissettiklerimiz Daha çok sığabilseydi kelimelere.... Oysa suskunluklar kalır sahipsiz orta yerde
Sevmek. Seni alabildiğine sevmek… Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek, tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere orda hep sen olmalı, seni yaşamak.. Olduğun yerde bile.Seni seninle yaşamalı...
Sevmek. Seni alabildiğine sevmek… Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek, tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere orda hep sen olmalı, seni yaşamak.. Olduğun yerde bile.
Devrim Kırnak Ölüm sessiz sedasız, ağır ağır, nasılda örüyor ağlarını... Bir bir ağaran saçlar, nede çabuk eksiltti bizden.... yarınlardan.... Şimdi bırak, hemen şimdi, dünyanın onca telaşını.... Boşver bee herşeyi, zamandan bir yaprak kopar kendi kendine, kendince bir düş kur, yüreğinden ruhuna bir şiir yaz hiç eksiltmeden olurmu, hadi durma, Kapa gözlerini ama tamı tamamına hiç eksiltmeden olurmu.... Mesela, hiç korkmadan bir aşkın ucundan tut, bırak... bırak ellerine bulaşsın tüm renkleri... Parmak uçlarında papatyalar açsın, uzansın gözlerinde uçsuz bucaksız... Ve çıplak ayak koşup, yüzükoyun atıver kendini otların üzerine nefesin kesilince, sırt üstü dönünce, kollarını açıp , gökyüzünde kucakla güneşi, mavinin bütün tonlarını, topla ruhuna gülümseyişlerle... Ve olabildiğine mavilerinde, gökyüzüne hayran bir deniz, özgürce uçuşan kuş sürüleri olsun... Birde kelebekler konsun çiçeklere Hadi sende sevdiğinin ellerini tut, saçlarından rüzgarlar çarpsın yüzüne, etekleri savrulsun dalga seslerinde.... Kumsallar boyu o şarkıyı söyle ona bırak hiç büyütme düşlerini, Onun sesisine değsin sesin bırak ruhunu,yüreğini koyduğun yere Bilirsin herkes kendi çiçeğini eker, kendi gönül bahçesine, bir bakmışsın biran akşam sefaları boy verir, yediverenler ise sende, ergovanlar hevenk hevenk, mor salkımlar açar, kucaklar seher vaktinde ilkbaharı hasretle... Bırak hiç büyütme düşlerini, hiç bitirmeden, hiç eksiltmeden kendini, hadi durma, sevdiğinin ellerini tut bir düşten bir düşe atla.... Boşver dünyanın telaşını yarınlardan kendine küçükte olsa bir düş sakla ?si=-7qdGO-sqMcEXR60
Bana çılgın diyorsun, seni sevdiğim için. Yanılıyorsun, sevmek çılgınlık değil. Sevmek insan tarafımızı bulmamızdır bence. Biraz da yaklaşmamızdır Tanrıya zaman zaman.
Dünyada sevmeyenlere, sevemeyenlere acımalı. O ot gelip, ot gidenlere acımalı. Sevebilen insan kendini keşfetmiş insandır. Talihli insandır. Çektiği bütün acılara rağmen; mutlu, kıvançlı insandır o. Aşktır yücelten bizi ve derinliğimiz aşktandır. Gerisi boş,yalan.
Sevmekle sevilmek ayrı şeyler... Sevilmeyi çoğaltmak, ona bir başka şekil vermek, daha da yoğunlaştırmak onu elimizde değil. Oysa ki sevgimizi dilediğimiz gibi yoğurabilir, dilediğimiz şekli verebiliriz ona.
Geçerken uğrayanla…
Sana gelmek için çırpınan
Bir olmaz…
Aslında gemileri kaçırmadık biz
Onlar hep eksik gittiler sadece bizsiz...
Yüreğimizde tüm hissettiklerimiz
Daha çok sığabilseydi kelimelere....
Oysa suskunluklar kalır sahipsiz orta yerde
Geçerken uğrayanla…
Sana gelmek için çırpınan
Bir olmaz…
Aslında gemileri kaçırmadık biz
Onlar hep eksik gittiler sadece bizsiz...
Yüreğimizde tüm hissettiklerimiz
Daha çok sığabilseydi kelimelere....
Oysa suskunluklar kalır sahipsiz orta yerde
Sevmek. Seni alabildiğine sevmek… Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek, tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere orda hep sen olmalı, seni yaşamak.. Olduğun yerde bile.Seni seninle yaşamalı...
Sevmek. Seni alabildiğine sevmek… Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek, tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere orda hep sen olmalı, seni yaşamak.. Olduğun yerde bile.
Devrim Kırnak
Ölüm sessiz sedasız,
ağır ağır, nasılda örüyor ağlarını...
Bir bir ağaran saçlar,
nede çabuk eksiltti
bizden....
yarınlardan....
Şimdi bırak,
hemen şimdi,
dünyanın onca telaşını....
Boşver bee herşeyi,
zamandan bir yaprak kopar kendi kendine,
kendince bir düş kur,
yüreğinden ruhuna bir şiir yaz
hiç eksiltmeden olurmu,
hadi durma,
Kapa gözlerini
ama tamı tamamına hiç eksiltmeden olurmu....
Mesela,
hiç korkmadan bir aşkın ucundan tut,
bırak...
bırak ellerine bulaşsın tüm renkleri...
Parmak uçlarında papatyalar açsın,
uzansın gözlerinde uçsuz bucaksız...
Ve çıplak ayak koşup,
yüzükoyun atıver kendini otların üzerine
nefesin kesilince,
sırt üstü dönünce,
kollarını açıp ,
gökyüzünde kucakla güneşi,
mavinin bütün tonlarını,
topla ruhuna gülümseyişlerle...
Ve olabildiğine mavilerinde,
gökyüzüne hayran bir deniz,
özgürce uçuşan
kuş sürüleri olsun...
Birde kelebekler konsun çiçeklere
Hadi sende sevdiğinin ellerini tut,
saçlarından rüzgarlar çarpsın yüzüne,
etekleri savrulsun dalga seslerinde....
Kumsallar boyu o şarkıyı söyle ona
bırak hiç büyütme düşlerini,
Onun sesisine değsin sesin
bırak ruhunu,yüreğini koyduğun yere
Bilirsin herkes kendi çiçeğini eker,
kendi gönül bahçesine,
bir bakmışsın
biran akşam sefaları boy verir,
yediverenler ise sende,
ergovanlar hevenk hevenk,
mor salkımlar açar,
kucaklar seher vaktinde ilkbaharı hasretle...
Bırak hiç büyütme düşlerini,
hiç bitirmeden,
hiç eksiltmeden kendini,
hadi durma,
sevdiğinin ellerini tut
bir düşten bir düşe atla....
Boşver dünyanın telaşını
yarınlardan kendine
küçükte olsa bir düş sakla ?si=-7qdGO-sqMcEXR60
Birbirinden uzak kalmak, birlikte olmanın yalnızca başka bir çeşididir...
Bilmem gecenin neresi,sadece yasadığız zamanın ortasındayız
Bana çılgın diyorsun, seni sevdiğim için. Yanılıyorsun, sevmek çılgınlık değil. Sevmek insan tarafımızı bulmamızdır bence. Biraz da yaklaşmamızdır Tanrıya zaman zaman.
Dünyada sevmeyenlere, sevemeyenlere acımalı. O ot gelip, ot gidenlere acımalı. Sevebilen insan kendini keşfetmiş insandır. Talihli insandır. Çektiği bütün acılara rağmen; mutlu, kıvançlı insandır o. Aşktır yücelten bizi ve derinliğimiz aşktandır. Gerisi boş,yalan.
Aşksa, sevmektir. Durmadan, nefes alırcasına sevmektir.
Sevmekle sevilmek ayrı şeyler... Sevilmeyi çoğaltmak, ona bir başka şekil vermek, daha da yoğunlaştırmak onu elimizde değil. Oysa ki sevgimizi dilediğimiz gibi yoğurabilir, dilediğimiz şekli verebiliriz ona.
Derinlikse derinlik, yükseklikse yükseklik, genişlikse genişlik.
Sevmekte gücümüz var, irademiz,aklımız var. Biz varız sevmekte. Sevmek yaratmaktır bir bakıma. Sevilmekse; yaratılmak.
Demek ki biz seninle birbirimizi yaratıyoruz durmadan. Sen beni yaratttıkça güzelsin işte ve ben seni yarattıkça güçlüyüm, daha da bir insanım.
Beni sevmeseydin yine bir şey değişmeyecekti benim için. Sen biraz eksik kalacaktın, biraz sen kaybedecektin. O kadar.
Şimdi insanların en güzeliyiz, en iyisiyiz elbette. Seviyoruz, seviliyoruz.
Sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda ölebilirim. Karşılık vermediğin anda değil.
Birbirimizi yeniden yaratmaya devam edelim.
Ümit Yaşar Oğuzcan...