© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
'KASAlI'Özbekçeden Türkçeye 'hastalığı'olarak çevirilir. Cümle içinde kullanımı:Teri kasalligi şifokori-Deri hastalıkları doktoru.
'Kulay'Özbekçeden Türkçeye 'Kolay'olarak çebirilir anlamı ise aynı.
'MOS'Özbekçe ve Uygurcadan Türkçeye 'uygun'olarak çevirilir.Cümle içinde kullanımı; Usulıga mos-Yöntemine uygun.
'Mol'Orta Asya lehçelerinde 'Çok'anlamında kullanılır.Çok, bereketli, sayıca fazla demek.
'Çoğ'Özbekçe kelime,Türkçeye 'Köz'olarak çevirilir.Anadolunun muhtelif yörelerinde 'Çağ'olarak da telaffuz edilir.Örneğin Erzurumda 'Çağ kebabı'odun közüyle yatay biçimde çevirilerek pişiriler et yemeği.
'Feraset'Arabça bir kelime; Kalb merkezli aklın,mübhem,şaibeli,çetrefilli,karışık konu, olay ve durumlara doğru bakış geliştitirebilme yeteneği.Riyazetle uğraşan her farklı inanç sahibi dahi(ruhban,rahib,kaşif) bedenlerindeki NLP'yi(beş duyunun dili) işlevsel hale getirip, sezgilerini güçlendirse'de ferasetli olabilme haline ulaşamazlar.Feraset islam inancı taşıyan kişilerde gelişir.Kafa tasımızdaki beynimizin nurlanması da kalbimizin imanla buluşmasıyla olur. Kalple ikrar edilince (tüm kalbiyle inanınca) yakiiyn oluşur.Yakiiyn Ferasetin ürünüdür.Doğruları birinci elden, kesinlike güvenilir haline Yakiiyn denir.
Aklın nurlanması Feraseti geliştirir.Materyal,çaba,enerji sarfetmeden feraset aynası doğrulara ulaşmasını sağlar.Tasavvuf yolunda Feraset önemli bir makamdır.Sünnet yolunda sağlam rehber eşliğinde hem kadın hem erkek Feraset sahibi olabiliyor.Yüce Yaradan nice güzelliklerini sevdiği kullarına Feraset sofrasında ikram etmesini bilendir.
'TAKA'tuka eki olmadan,Orta Asya lehçelerinden Türkçeye 'NAL'olarak çevirilir.Binek hayvanın toynaklarına takılan metal kalıp.Bu işle uğraşan kişiye de 'TAKAÇI'denir(nalbant) .Türklerde at sevdası olduğu süreca nalbantlık'da devam etse gerek.Yaylararda atın yerini 4×4ler alsa da teknolojinin tırmanamayacağı kayalıklı dağ patikalarına atla gidilir.'А т ы н г д ы н т а к а с ы ж а к ш ы б о л с о ж о л у н г к ы с к а б о л о т '(kırgız atasözü) 'Atın nalı iyiyse menzile tez varılır'
'BRİLLADOR'Metal cinsi eşyaların zamana ve neme bağlı oluşan paslanma durumunu gideren meslek sahibine verilen ad.Metal eşyaların yaldızlama işleminde özel sıvılar kullanılır.Metallerin doğası gereği(düzenli molekül yapısına bağlı) yüksek ısılı ortamlarda çalıştıkları için çoğunlıkla görme organlarında hasarlar edinebiliyorlar.Yaldızcı ya da cilacı meslek hastalığı.
'Gohar' bir erkek ismi.Çerkez telaffuzuyla yazıldığı gibi okunur.Orta Asya'da bu isim'Gavhar' olarak teleffuz edilir çoğunlukla bayanlara verilir.Rusça'da bu isim 'Kauhar' ' К а у х а р ' olarak söylenir.Türkiyede ise 'Cevher'olarak yazılır ve telaffuz edilir.Anlamı kristal türü kıymetli taş olarak bilinir.
'ETFAl'Arabça bir kelime ا ط ف ا ل 'çocuklar olarak çevirilir,aslı ط ف ل yani çocuk,çoğul eki alınca 'ا ط ف ا ل 'oluyor.