Yorgun gece yavaş yavaş kabuğuna çekilirken, gündüzün ilk ışıkları düşmeye başladı pencereme.. Sokak lambaları sönüyor bir bir. Karşıdaki okulun bahçesindeki ağaçların yaprakları titriyor rüzgardan.. kuşların cıvıltısını duyabiliyorum.. Bir ambulansın siren sesleri geliyor uzaktan.. (hüzün) Çocuk, köşedeki çöplükten işe yarar bişeyler arıyor.. belli ki hayat yükü erken çökmüş omuzlarına.. Kâinatın bu noktasında da puzzel’ın parçaları teker teker yerlerini bulmaya devam ediyor/edecek. Pek hoşnut olsam da manzarayı seyreylemekten Gördüklerimin suretinde,zamanın kahredici hızına kaçak bir bakıştır yaptığım.. Ya da hislerdir belki içime hapsettiğim..
Zaman zaman yine, yeniden yazmalısın mîr ‘im.. Mesuliyetindir bu senin.. Mademki hükmediyorsun kelimelere, paylaşmak zorundasın.. Biz bilmeyenlerin hakları sende kalsın istemezsin değil mi.. :) Bazen bizi tefekküre yönelten ve bazen de dudaklarımızda tebessüme vesile olan kelâmlarının hasreti içindeyiz.. Biz yazılarını zaten zevkle okuruz da.. Öyleyse yazmak yorsun seni.. :)
Daha kaç vapur, sensiz yanaşacak iskeleye.. Daha kaç insanın yüzünde, seni arayacak gözlerim. Hasretin, vuslata tebdil olduğu muştusuyla, kanatlarında mavi kurdela olan bir martı süzülsün artık, üsküdar’dan eminönü’ne.
ne zaman dalları budanmış bir ağaç görsem.. biraz mahçup.. çoğunlukla güçsüzlüğünü hissettiren.. utangaç bir edayla.. bakındığını düşünürüm.. etrafına, kimse görmesin çıplaklığımı güçsüzlüğümü diye.. oysa ki..her güçsüzlüğün ardından.. daha bir direnir yaşama.. ben buradayım der.. ben buradayım.. her şeye ve herkese rağmen..
İnsan bir o dalda, bir bu dalda kuş misali Gönüller bir olmalı, zira mekan zâhiri Gelişlerin sevincimiz olur, gidişlerinse hüzünlerimiz Yokluğun derinden vuruyor, işte budur pür hâl-i melâlimiz Chiron
3 bilinmeyenli denklem olur ki. çözümü şudur.. :))) Beklenen = beklendiğinin farkındadır elbet..büyük ihtimal beklenmenin keyfini çıkarmaktadır.. vee gelmeyi ağırdan almaktadır..bana yaptığın zulumleri işte böyle burnundan fitil fitil getiririm modundadır.. :)) bekleyen = özlemek güzel şeydir, özlüyorsa özlenen.. beklemek güzel şeydir, geliyorsa beklenen kıvamındadır. bekleyeni bekleyen = durumu en vahim olandır.. kök içinde kalmış irrasyonel bir sayı gibidir, kök esaretinde kalmaya mahkumdur.. :)) aklını başına toplamak zorundadır..sayfalarında ciddi bir temizlik operasyonu yapmalıdır.. işte o zaman yarım yamalak da olsa kök dışına çıkıp özgürlüğünün tadını alabilir. ya da tercih meselesedir..belki esaretini sevdiğinden çözümsüz kalmak istiyordur.. kimbilir..
Ey şehr-i azîz küsüm sana, zira bî habersin ahvâlimden Sen ki zevk ü safâda, berisin derd ü pür kederden Biz Ol canân’ın hicrânından herc u merc kaldık Eyvâh ki eyvâh, biz yine od’larda yandık Chiron-
aşk nasib işidir evet.. amaa çokça da bilinçli bir seçimdir diye düşünüyorum.. ya da aşkın gözü kördür türü yaklaşımlar pek anlamlı gelmiyor bana. balığın, kuşun gagasında gökyüzüne çıkması ve çöle düşmesi aşkla mı ilgilidir, yoksa kuşun fıtratı gereği balığı yakalaması mıdır, işte orası bir muamma.. :) lakin mecnunun, leyla için çöllere düşmesi kesinlikle o’nun tercihidir. :)
Yasmin Levy’ – La Juderia- Lo ,diyor.. Âh dostum, müziğin her nağmesi taşıyor sanki seni bana.. Bu günlerde her zamankinden daha çok hissediyorum yokluğunu..
Muâmma hâlini anlamak değildir maksadım
İzâh’tan vâreste değil mi kelâmlarım!
Haklı sebeblerin tezâhürüdür hırçınlığım
Aslında,
Ruhundaki zemheridir ulaşılmazlığım..
Yorgun gece yavaş yavaş kabuğuna çekilirken, gündüzün ilk ışıkları düşmeye başladı pencereme..
Sokak lambaları sönüyor bir bir.
Karşıdaki okulun bahçesindeki ağaçların yaprakları titriyor rüzgardan.. kuşların cıvıltısını duyabiliyorum..
Bir ambulansın siren sesleri geliyor uzaktan.. (hüzün)
Çocuk, köşedeki çöplükten işe yarar bişeyler arıyor.. belli ki hayat yükü erken çökmüş omuzlarına..
Kâinatın bu noktasında da puzzel’ın parçaları teker teker yerlerini bulmaya devam ediyor/edecek.
Pek hoşnut olsam da manzarayı seyreylemekten
Gördüklerimin suretinde,zamanın kahredici hızına kaçak bir bakıştır yaptığım..
Ya da hislerdir belki içime hapsettiğim..
Zaman zaman yine, yeniden yazmalısın mîr ‘im..
Mesuliyetindir bu senin.. Mademki hükmediyorsun kelimelere, paylaşmak zorundasın..
Biz bilmeyenlerin hakları sende kalsın istemezsin değil mi.. :)
Bazen bizi tefekküre yönelten ve bazen de dudaklarımızda tebessüme vesile olan kelâmlarının hasreti içindeyiz..
Biz yazılarını zaten zevkle okuruz da.. Öyleyse yazmak yorsun seni.. :)
Daha kaç vapur, sensiz yanaşacak iskeleye..
Daha kaç insanın yüzünde, seni arayacak gözlerim.
Hasretin, vuslata tebdil olduğu muştusuyla,
kanatlarında mavi kurdela olan bir martı süzülsün artık, üsküdar’dan eminönü’ne.
ne zaman dalları budanmış bir ağaç görsem..
biraz mahçup..
çoğunlukla güçsüzlüğünü hissettiren..
utangaç bir edayla..
bakındığını düşünürüm..
etrafına,
kimse görmesin
çıplaklığımı
güçsüzlüğümü diye..
oysa ki..her güçsüzlüğün ardından..
daha bir direnir yaşama..
ben buradayım der..
ben buradayım..
her şeye ve herkese rağmen..
İnsan bir o dalda, bir bu dalda kuş misali
Gönüller bir olmalı, zira mekan zâhiri
Gelişlerin sevincimiz olur, gidişlerinse hüzünlerimiz
Yokluğun derinden vuruyor, işte budur pür hâl-i melâlimiz
Chiron
3 bilinmeyenli denklem olur ki. çözümü şudur.. :)))
Beklenen = beklendiğinin farkındadır elbet..büyük ihtimal beklenmenin keyfini çıkarmaktadır..
vee gelmeyi ağırdan almaktadır..bana yaptığın zulumleri işte böyle burnundan fitil fitil getiririm modundadır.. :))
bekleyen = özlemek güzel şeydir, özlüyorsa özlenen.. beklemek güzel şeydir, geliyorsa beklenen kıvamındadır.
bekleyeni bekleyen = durumu en vahim olandır.. kök içinde kalmış irrasyonel bir sayı gibidir, kök esaretinde kalmaya mahkumdur.. :))
aklını başına toplamak zorundadır..sayfalarında ciddi bir temizlik operasyonu yapmalıdır.. işte o zaman yarım yamalak da olsa kök dışına çıkıp özgürlüğünün tadını alabilir.
ya da tercih meselesedir..belki esaretini sevdiğinden çözümsüz kalmak istiyordur.. kimbilir..
Ey şehr-i azîz küsüm sana, zira bî habersin ahvâlimden
Sen ki zevk ü safâda, berisin derd ü pür kederden
Biz Ol canân’ın hicrânından herc u merc kaldık
Eyvâh ki eyvâh, biz yine od’larda yandık
Chiron-
aşk nasib işidir evet.. amaa çokça da bilinçli bir seçimdir diye düşünüyorum..
ya da aşkın gözü kördür türü yaklaşımlar pek anlamlı gelmiyor bana.
balığın, kuşun gagasında gökyüzüne çıkması ve çöle düşmesi aşkla mı ilgilidir, yoksa kuşun fıtratı gereği balığı yakalaması mıdır, işte orası bir muamma.. :)
lakin mecnunun, leyla için çöllere düşmesi kesinlikle o’nun tercihidir. :)
Yasmin Levy’ – La Juderia- Lo ,diyor..
Âh dostum, müziğin her nağmesi taşıyor sanki seni bana..
Bu günlerde her zamankinden daha çok hissediyorum yokluğunu..