Özdemir Asaf için İstanbul ne ise, Attila İlhan için Emperyal Oteli ne ise, Sabahattin Ali için Kürk Mantolu Madonna ne ise, benim için sen,tüm bunların hepsi idin...
Gizliden gizliye, çürüyen bedenimle ölümü arzuladığımı daha ne kadar saklayabilirdim? Bu kendine acıma değil! Kendime hayranlık da değil! Acımasız hayata karşı, büküldükçe can havlimle direndim ve ben kazandım. Kendime baktığımda tüm başarısızlıklarından zaferle çıkmış bir kadın görüyorum. Zafer nedir ki? Zafer mutlulukla kaynatılmış bir tas çorba, zafer iş dönüşü köşeye fırlatılan çanta. Diğerleri ruhun çıkıntıları, meyve vermeyen arsız çıkıntılar.
Her şey sararan bir fotoğraf gibi silikleşip anlamını yitiriyor. Fotoğraf makinemi çantamdan çıkardım, evdeki yerine çekmesine bıraktım. Gözlerim elimde olmadan duraklarda bekleyen insanların gözlerine takılıyor. hepsine teker teker bir objektiften bakar gibi bakıyorum.Bu yaşama telaşı içinde, yarın hangisinin kendisini evine götürecek arabanın yolunu gözleyebileceğini tahmin etmeye çalışıyorum. Kalanlar içlerinden biri daha eksildi diye daha mı hüzünlü, daha mı kederli bakacak?
Özdemir Asaf için İstanbul ne ise, Attila İlhan için Emperyal Oteli ne ise, Sabahattin Ali için Kürk Mantolu Madonna ne ise, benim için sen,tüm bunların hepsi idin...
Şimdi ne söylesem boş ne söylesem anlamsız...
kör olma da gör beni demişti kör olduğumu bilmeden...
olmadı,olamadı,olamayor (*_*)
yoklama yapıyorum herkes evindemi?
yollarımız şahaneeee
sanki kalkmayacak
Gizliden gizliye, çürüyen bedenimle ölümü arzuladığımı daha ne kadar saklayabilirdim? Bu kendine acıma değil! Kendime hayranlık da değil! Acımasız hayata karşı, büküldükçe can havlimle direndim ve ben kazandım. Kendime baktığımda tüm başarısızlıklarından zaferle çıkmış bir kadın görüyorum. Zafer nedir ki? Zafer mutlulukla kaynatılmış bir tas çorba, zafer iş dönüşü köşeye fırlatılan çanta. Diğerleri ruhun çıkıntıları, meyve vermeyen arsız çıkıntılar.
Beni unutma hatırla ama...
Her şey sararan bir fotoğraf gibi silikleşip anlamını yitiriyor. Fotoğraf makinemi çantamdan çıkardım, evdeki yerine çekmesine bıraktım. Gözlerim elimde olmadan duraklarda bekleyen insanların gözlerine takılıyor. hepsine teker teker bir objektiften bakar gibi bakıyorum.Bu yaşama telaşı içinde, yarın hangisinin kendisini evine götürecek arabanın yolunu gözleyebileceğini tahmin etmeye çalışıyorum. Kalanlar içlerinden biri daha eksildi diye daha mı hüzünlü, daha mı kederli bakacak?