"Diyelim iki ineğin var. Sosyalizm 2 ineğini de alır, ondan süt üretir, sana verir. Komünizm sendeki 2 ineğin 1 tanesini alır başkasına verir. Böylece eşit olursunuz. Faşizm ise, sendeki 2 ineği de alır, sana süt satar." "Yuh!"
- Bana yalan söledin EdizOn, babanın hanları hamamları yok imiş. Askeri ücretle çalışan vasıfsız bir işçiymişsin sen. - Askeri değil o bi kere Hüllüş, asgari...Öğren de gel! - Oh Allahım çok mutsuzum, 8 silindirli lüks hayata dair hayallerim boq yoluna düştü. Beni ancak Aliçogillerin Nöri kurtarır. - Yörü, anca gidersin!
- SelamünAnşa, n'örün? - AleykümHaçça, eyyin..Sen n'örün? - Görmen mi, ben de eyyin.. - Eyi öleyse, gal sağlıcağınan. - Öyl'ossun..Hadi gaçtım ben. - Gaçma, Allağın emriyle neyim git. - Hi he hö! - Ho ha hu!
Doktor: Uykusuzluktan ölemezsin. Cornelius: Bana o haplardan veremez misiniz? Masmavi sekonal, kıpkırmızı tuinal? Doktor: Hayır, sağlıklı bir gece uykusuna ihtiyacın var. Valerian kökü çiğne ve bol bol egzersiz yap. Cornelius: Yapma dostum çok acı çekiyorum. Doktor: Acı mı görmek istiyorsun? Bir kanser koğuşuna uğra. Testis kanseri olan adamları gör. İşte acı odur.
Dr.Breuer: Arkadaşınızı tedavi edebilirim Hanımefendi. Ben bir doktorum. Lou: Bütün hastalıkları iyileştirebildiğinizi biliyorum. Arkadaşımsa derin bir ümitsizlik içinde. Sizden bunu iyileştirmenizi diliyorum. Dr. Breuer: Ümitsizliği tedavi edemem. Yapamam. Lou: Yapabilirsiniz doktor. Dr.Breuer: Rus aksanıyla mı konuşuyorsunuz? Lou: Evet. Dr. Breuer: Rusya'da belki bu tarz sorunları iyileştiren büyücüler vardır ama ben Avusturya'lıyım.
- Bakma kalıbına ödleğin tekidir, geç karşısına diklen - O ördeğin tekiyse ben de kazın tekiyim - Ördek değil ödlek, ödlek. Yani korkak. - Haa tamam ben cesurum di mi?
The Croods 2: A New Age'i izledim. İçinde şöyle harika bir replik geçiyordu: "Tüm hayatımı yarın denilen bir yeri arayarak geçirdim. Fakat yarın bir yer değilmiş, bir kişiymiş. O sensin, sen benim yarınımsın."
“her seferinde biraz daha yorulacaksın kendini anlatmaktan. özet geçmeye çalışacaksın her şeyi. özetler de birbirinin özeti olacak. git gide kısa ve kestirme cümleler kurmaya başlayacaksın. en sonunda ya tamamen susacaksın ya da bambaşka şeyler anlatmaya başlayacaksın..”
İnsan tuhaf şeyler hatırlar. İnsanları, yerleri, kalbe sonsuza değin işlemiş anları, bazıları da sis içinde kaybolur. Başkalarından farklı bir hayat yaşadığımın hep farkındaydım. Çocukken önümde hiç yol göremiyordum. Önce bir adım, sonra bir tane daha atıyordum. Hep ileri, hep dosdoğru, bilmediğim bir yere doğru koşuyordum. Bir gün arkamı dönüp baktım ve attığım her adımın sola, sağa, ileri gitmek için hatta hiçbir yere gitmemek için bir seçim olduğunu gördüm. Herkesin her gün doğru ile yanlış arasında bir seçim yapması gerekir. Sevgi ile nefret arasında. Bazen de yaşamla ölüm arasında. Böylece hayatınız seçimlerinizin toplamı olur. Bunu fark ettiğim gün erkek oldum. (Jamie)
"Kendine bu kadar güvenme evlat. Ne kadar iyi olursan ol, asla dikkatleri üstüne çekme. Bu en büyük hatan olur. Her zaman küçük görünmek zorundasın. Sessiz ol, küçük adam ol. Aptalı oyna, istenmeyeni. Saf görünen zeki ol. Mona Lisa'nın eteğindeki el benim."
"Geçen hastaneye gittim, iki tane beyin tomografisi çektiler. Temiz çıktım allaha şükür..."
"Neden iki tane çektiler loo?"
"İlkinde bulamadılar beyin meyin, ondan... He he he!"
(Bitmez tükenmez "İnek Şaban" madeninden ç/alıntı)
"Diyelim iki ineğin var. Sosyalizm 2 ineğini de alır, ondan süt üretir, sana verir. Komünizm sendeki 2 ineğin 1 tanesini alır başkasına verir. Böylece eşit olursunuz. Faşizm ise, sendeki 2 ineği de alır, sana süt satar."
"Yuh!"
THE END
- Esselamünaleyküm!
- Ve aleykümüsselam!
THE END
- Bana yalan söledin EdizOn, babanın hanları hamamları yok imiş. Askeri ücretle çalışan vasıfsız bir işçiymişsin sen.
- Askeri değil o bi kere Hüllüş, asgari...Öğren de gel!
- Oh Allahım çok mutsuzum, 8 silindirli lüks hayata dair hayallerim boq yoluna düştü. Beni ancak Aliçogillerin Nöri kurtarır.
- Yörü, anca gidersin!
THE END
- Iki potla açıyorum
- Varım ve 5 pot daha diyorum
- Kaçıyorum
THE END
- EdisOn bey, size sen diyebilir miyim?
- Türkan aplam canım benim, sadece Edis de bana, soora gel canımı yi.
- Dur ayol, şımarma hemen!
- ÖpüJemm...
- Pis sErhoş :(((
- Yirimmm... Ohuşşş beybi!
- İmdaattt, adam öldürüyorlar!
THE END
- SelamünAnşa, n'örün?
- AleykümHaçça, eyyin..Sen n'örün?
- Görmen mi, ben de eyyin..
- Eyi öleyse, gal sağlıcağınan.
- Öyl'ossun..Hadi gaçtım ben.
- Gaçma, Allağın emriyle neyim git.
- Hi he hö!
- Ho ha hu!
THE END
Doktor: Uykusuzluktan ölemezsin.
Cornelius: Bana o haplardan veremez misiniz? Masmavi sekonal, kıpkırmızı tuinal?
Doktor: Hayır, sağlıklı bir gece uykusuna ihtiyacın var. Valerian kökü çiğne ve bol bol egzersiz yap.
Cornelius: Yapma dostum çok acı çekiyorum.
Doktor: Acı mı görmek istiyorsun? Bir kanser koğuşuna uğra. Testis kanseri olan adamları gör. İşte acı odur.
Dr.Breuer: Arkadaşınızı tedavi edebilirim Hanımefendi. Ben bir doktorum.
Lou: Bütün hastalıkları iyileştirebildiğinizi biliyorum. Arkadaşımsa derin bir ümitsizlik içinde. Sizden bunu iyileştirmenizi diliyorum.
Dr. Breuer: Ümitsizliği tedavi edemem. Yapamam.
Lou: Yapabilirsiniz doktor.
Dr.Breuer: Rus aksanıyla mı konuşuyorsunuz?
Lou: Evet.
Dr. Breuer: Rusya'da belki bu tarz sorunları iyileştiren büyücüler vardır ama ben Avusturya'lıyım.
- Bakma kalıbına ödleğin tekidir, geç karşısına diklen
- O ördeğin tekiyse ben de kazın tekiyim
- Ördek değil ödlek, ödlek. Yani korkak.
- Haa tamam ben cesurum di mi?
(Tokatçı filminden bir replik)
"- t a n r ı herkese bir yetenek verir..
ya senin yetenegin ne bess ?
- inanabilirim .. "
“Sana elma gönderiyorum, çürüyor.
Sana ayva gönderiyorum, kararıyor.
Sana beyaz üzüm yolluyorum, hepsi yolda bozulmuş. Sana gözyaşlarımı yolluyorum.”
Eternity and a Day / Teodoros Angelopulos (1998)
"Aynı yolda yürüdüğümüzü sandığım insanlar, sadece gidecekleri yere kadar bana eşlik ediyormuş..."
Kelebeğin Rüyası
" Neden anne?
Neden hiçbir şey beklediğimiz gibi olmuyor?
Neden?
Neden çaresizce çürümek zorundayız
acı ve arzularla ikiye bölünerek..? "
" Eternity and A Day (1998) / Theo Angelopoulos _
The Croods 2: A New Age'i izledim. İçinde şöyle harika bir replik geçiyordu: "Tüm hayatımı yarın denilen bir yeri arayarak geçirdim. Fakat yarın bir yer değilmiş, bir kişiymiş. O sensin, sen benim yarınımsın."
“her seferinde biraz daha yorulacaksın kendini anlatmaktan. özet geçmeye çalışacaksın her şeyi. özetler de birbirinin özeti olacak. git gide kısa ve kestirme cümleler kurmaya başlayacaksın. en sonunda ya tamamen susacaksın ya da bambaşka şeyler anlatmaya başlayacaksın..”
"Amca, size anne diyebilir miyim?"
"Höst!"
Sen şimdiye kadar neredeydin....
" -Gitmek zorunda mıydı?
+ Patron , bi gün hepimiz ...
- Hayır bunları söylemeyin bana. Başka şeyler söyleyin, sıkıldım.
...
- Canım çok yanıyor ,
ama anlatacak kadar kelime bilmiyorum..
Daha çok küçüğüm.. "
" Sen yaşamaya bak _
idrak konusunda...
- Alexander :
" Zamanım olsaydı sana kelimeler satın alan bir şairin hikayesini anlatırdım.. "
" Sonsuzluk Ve Bir Gün _
" Gece seni seyrettim ;
uyuyor muydun
yoksa sessizce yatıyor muydun ,
bilemedim.. "
" Eternty and a day _
İnsan tuhaf şeyler hatırlar. İnsanları, yerleri, kalbe sonsuza değin işlemiş anları, bazıları da sis içinde kaybolur. Başkalarından farklı bir hayat yaşadığımın hep farkındaydım. Çocukken önümde hiç yol göremiyordum. Önce bir adım, sonra bir tane daha atıyordum. Hep ileri, hep dosdoğru, bilmediğim bir yere doğru koşuyordum. Bir gün arkamı dönüp baktım ve attığım her adımın sola, sağa, ileri gitmek için hatta hiçbir yere gitmemek için bir seçim olduğunu gördüm. Herkesin her gün doğru ile yanlış arasında bir seçim yapması gerekir. Sevgi ile nefret arasında. Bazen de yaşamla ölüm arasında. Böylece hayatınız seçimlerinizin toplamı olur. Bunu fark ettiğim gün erkek oldum. (Jamie)
" Outlander _
"Kendine bu kadar güvenme evlat. Ne kadar iyi olursan ol, asla dikkatleri üstüne çekme. Bu en büyük hatan olur. Her zaman küçük görünmek zorundasın. Sessiz ol, küçük adam ol. Aptalı oyna, istenmeyeni. Saf görünen zeki ol. Mona Lisa'nın eteğindeki el benim."
" Şeytanın Avukatı _
Eskiden hayatımın bir trajedi olduğunu düşünürdüm ama şimdi fark ediyorum ki aslında bir komedi.
-Joker
“ sevdiğimiz ş e y l e r bizi yok eder ,
hatırla bunu ..”
.
“ la reine margot “ 1994 _
"Kendimize kim olduğumuzu hatırlatmak için hepimizin aynalara ihtiyacı var."
" Memento (2001) _
”Uzunca süre maske takarsan altındaki kişiliği de unutursun.”
" V for Vandetta _
Alice: “Buradan gitmek için bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misin?”
Cheshire Kedisi: “Nereye gitmek istediğine bağlı bu.”
Alice: “Neresi olduğunun önemi yok!”
Cheshire Kedisi: “O zaman hangi yol olduğunun da bir önemi yok.”
Alice: “Sonunda herhangi bir yere varsın da.”
Cheshire Kedisi: “Elbette varacaksın. Eğer yeterince uzun yürürsen.”*
"Tüm umudunuzu kaybetmek özgürlüktür. Bırakın devrilelim. Her şey düşeceği yere düşsün."
" Dövüş Kulübü _