'Demirel Özel Harp Dairesindeki personeli teröristlerle mücadelede kullamamızı ve önlar çete savaşı yapmak suretiyle yok edilmelerini,vaktiylede bu taşkilatın böyle olaylarda kullanıldığını söyledi (1971 Kızıldere olaylarında kullanılan personeli kastediyordu) Ben karşı çıktım,bu teşkilatın görevinin bu olmadığını söyledim...) Kenan Evren
Ben mini mini bir çocukkene 'Çoban Sülü' diye bir kitabı vardı babamda.. O değilde 'Sülük Süleyman' konsaymış kitabım adı daha iyi olurmuş, adamda amma koltuk sevdası varmış, pess ancak bu kadar oluverir..
amacına erişmek için ortadoğuya ait her türlü yumuşaklığı laf ebeliğini.. madem yoksa neden ilgileniyorsun... gibisinden yalama psikopat tavırları hatırlatan her yolun yolcusu.... her yola uyarım abi.... yeterki çıkarlarıma uysun.. hem tanrıyı kabul ederim.. işime gelmediği zaman ateistte olurum... herşeyin başına oturabilirim.... diyen şerefsiz mantık
Aklın ve bilimin,teknolojinin ve bireyselliğin geç uğradığı toplumlarda bunun gibiler çok iş görür.Bir saat konuşur hiç bir şey söylemezler.Söyledikleri insanları eğlendirir.Hiç bir icraat yapmadan çok icraat yapıyor görüntüsü verirler.Yapışır yakanızdan bir türlü düşmezler.İktidarın verdiği gücü sever bir türlü bırakamazlar.Kendisine çoban derken koyunun kim olduğunu hiç söylemezler.Düzen adamıdırlar,ama düzülenlerde bunları çok severler.
Sene 2001 Türkiye de kriz patlak vermişti yine aynı tarihte Arjantin ekonomisi dibe vurmuş Arjantinde bir grup insan marketleri manavları kasapları talan etmiş her tarafı yağmalamıştı bu haberle alakalı Demir ele bir yöneltildi Muhabir_ Sayın demirel Arjantinde var yağma olurmu burdada yağma Demirel_ Yok öyle yağma...
Seviyorum ben insanları. Herkesi seviyorum. Hatta Bush'u bile... Hatta Hitler'i bile... Hatta Süleyman Demirel'i bile seviyorum. Elimde değil, seviyorum. Çünkü insanım. Bir anadan doğmuş herkesi seviyorum. Bir bebeklik geçirmiş herkesi seviyorum. Düşlerimde onların bebekliklerini kucağıma alıyorum. Saçlarını okşuyorum. Alınlarından öpüyorum. Bağrıma basıyorum. 'Butterfly Effect' filmindeki gibi bir geridönüşüm olur diye umut ediyorum. Belki tarih geriye doğru akar. Sevildikleri bir bebeklik geçirirler. Sevmeyi öğrenirler ve tarih başka türlü akmış olur diye umut ediyorum
Bu milletin başına ' Süleyman Demirel ' gibi Masonluğu tescillenmiş, Takiye'nin alasını yapmış, herkesim insanın duyguları ile oynamış bu adamı başımıza CUMHURBAŞKAN'I ettiklerinde, sesleri çıkmayan 'kurugürültü' tayfası 14 Nisan günü boş bir amaç için Ankara sokaklarını meşgul etmişlerdir...
Lütfen kendimizi kandırmayalım....
354 milletvekilini meclise taşıyan halk'ın oylarını görmezden gelen bu kişiler, bu vatanı kendilerinin tapulu malımı zannediyorlar...
Demi Moore'ın cezası Masal bu ya, Demirel ölmüş, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadın vermişler ve bu dünyada hayatını bununla geçireceksin demişler. O da kaderine boyun eğmiş. Ama birde gezerken ne görsün, karşıda Ecevit yanında Demi Moore'la beraber değil mi? . Çok sinirlenmiş ve Şeytana çıkıp bunun bir haksızlık olduğunu söylemiş. Şeytanda ' Eh! ne yapalım senin cezan böyle, Ecevit'e gelince o da Demi Moore'ın cezası....
devlet üstün hizmet madalyası taktıgı adamların yarısı hortumcu çıktı...............acaba bu konuda ne düşünüyordur..................yakayı ele verdik mi diyordur,yoksa bi daa bunlarla iş yapmam,hiç tedbir almıyorlar canım mı diyordur....: :))
Şunu bunu değil, topyekûn memleketi kurtarmak ve Türk'ün ruh köküne bağlı bütün partilere birleşme zemini açmak için mutlaka yol üzerindeki bu molozu tesfiye ve bu 'Engel'i tasfiye millî vazifedir.
Bir Zat ve Üç Sıfat Demirel, kendisine uygun düşmeyen - mesela Ramazanda kadeh tokuşturmak gibi- bir fiil üzerinde gazeteciler tarafından sigaya çekilince şu cevabı vermiş: -Ben burada Başbakan sıfatiyle bulunuyorum! (Yani bu fiili, şahsen Demirel veya Adalet Partisi Genel Başkanı olarak değil, Başbakan sıfatiyle işliyorum ve öbür vasıflarımı ona karıştırmıyorum!) Arkasından da Eyüb Camiinde sabah namazını kılıyor. Kılan kimdir, şahsen Demirel mi, Adalet Partisi Genel Başkanı mı, Başbakan mı? Sorulsa, kabil mi ki: -Namazı kılan Başbakandır! Denilebilsin?
Demek ki Demirel'de üç şahsiyet var: Evvela, en gizli ve gölgeli olarak kendisi, öz nefsi… Sonra hükümet mesuliyetlerinden uzak ve halkın hasretlerine yakın tutabildiği kadariyle Parti Genel Başkanı hüviyeti… En sonra da, günün ve rejim havasının (geleneksel) icaplarına göre Başbakan olmak keyfiyeti… Ve Demirel, asla tecezzi kabul etmez bir yekparelik belirtmesi gereken bu üç şahsiyeti, atomun (nötrdn) , (proton) ve (elektron) dan ibaret namütenahi ince unsurları gibi parçalamayı ve birbirinden ayırmayı biliyor. Şu var ki, atomun namütenahi ince unsurları birbirinden çözülürken meydana gelen patlama ve enerji fışkırışı, burada tamamiyle ters şekilde ve bizzat enerjinin patlaması şeklinde tecelli ediyor. Zira ortada ne bir zat, ne onun Parti Genel Başkanlığı, ne de Başbakanlık sıfatları kalıyor. Değil mi ki, icabına göre, filan işi kendisi değil, Parti Genel Başkanı, yahut da bunlardan hiçbiri değil, Başbakan yapmış olacaktır; o halde… O halde biz de, müthiş bir (Bizantizm) şeklinde teşhis ettiğimiz bu mizacı, ne Başbakan, ne de Parti Genel Başkanında, sadece Demirel'in şahsında görüyoruz!
Sen gül diyarının yapma gülüsün! Aynı yapmacıkla Çoban Sülü’sün! Yoktur izlediğin bir dava yolu; Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün! Türk’e zıt sermaye merkezlerinden, Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün! Milli yekparelik gelmez işine; Bu yüzden parçalı, bölüntülüsün 1 Ve devlete mason biraderlerin Tam da maslahata denk ödülüsün! Ne sır sendeki bedava oluş! Problemler içinde en müşkülüsün! Fikir dağlar boyu kocaman kitap; Sen de o kocaman kitabın bir virgülüsün! Böyleyken ustasın gözbağcılıkta; Cüceler sirkinin baş Herkülüsün! Gözyaşı ve çığlık vatanında sen, Hüzün bahçesinin şen bülbülüsün! Büzülmüş susarken mahzun hakikat, Davuldan ziyade gümbürtülüsün! Teokratik rejim olmaz deyip de, Peşinden müslüman görüntülüsün! Kolera, vergiler, zamlar, enflasyon; Bir felaketsin ki, binbir türlüsün! Gelirsiz giderli bütçelerinle, Her yıl, milyar milyar köpürtülüsün! Okka okka vicdan satıl alırsın; Topuzu altından oy baskülüsün! Bir gökdelen sanır seni gören göz; Bilmez ki, temelden çöküntülüsün! Büyük Kongre, dikiş tutturduğun yer; Meclise gelince söküntülüsün! Bağlısın hak bilmez yeminlilere; Hakkı bilenlerden çözüntülüsün! Üçbuçuk mebusa kaldı diye fark, Kimbilir, ne kadar üzüntülüsün! Millet gökten adam dilensin, dursun! Ümit fakirinin keşkülüsün! Kuzum, senin neren Anadolludur? Türk’ e Amerikan püskürtülüsün! Farkın şu ki, eski Başbakanlardan, Sen o belaların son püskülüsün! (1971) .
İlhan Selçuk'un kankası olması gerçek yüzünü sergiliyor zaten. Bir de o 'Türban takmak isteyen Arabistan'a gitsin' sözü, artık kıvıramayacağı bir biçimde 'şapkasını uçurup kelini ortaya çıkardı'.
dımdızlak bıraktı bizi....hadi sen soydun,kardes niye soyuyor,yegenlerin niye soyuyor...ekip calısması....birlikten güç dogar....komedi...bütün soyguncularada,devlet üstün hizmet madalyası taktı iyimi..saka gibi yaa...insanlarla dalga geciyorlar.....
"Yenilmiş kul hakkını ne Mekke temizler, ne de tekke."
-Süleyman Demirel
17.06.2015 Sayın Cumhurbaşkanım...Öyle veya böyle Türk siyasi hayatının önemli isimlerinden biriydiniz... Nur içinde yatınız...
İster iyi, ister kötü adledelim, her ne olursa olsun Türk siyasetinde bitmeyen bir mücadelenin adıdır..
'Demirel Özel Harp Dairesindeki personeli teröristlerle mücadelede kullamamızı ve önlar çete savaşı yapmak suretiyle yok edilmelerini,vaktiylede bu taşkilatın böyle olaylarda kullanıldığını söyledi (1971 Kızıldere olaylarında kullanılan personeli kastediyordu) Ben karşı çıktım,bu teşkilatın görevinin bu olmadığını söyledim...) Kenan Evren
Ben mini mini bir çocukkene 'Çoban Sülü' diye bir kitabı vardı babamda.. O değilde 'Sülük Süleyman' konsaymış kitabım adı daha iyi olurmuş, adamda amma koltuk sevdası varmış, pess ancak bu kadar oluverir..
türk demokrasisinin içine az sız(ç) madı kendileri...
amacına erişmek için ortadoğuya ait her türlü yumuşaklığı laf ebeliğini.. madem yoksa neden ilgileniyorsun... gibisinden yalama psikopat tavırları hatırlatan her yolun yolcusu.... her yola uyarım abi.... yeterki çıkarlarıma uysun.. hem tanrıyı kabul ederim.. işime gelmediği zaman ateistte olurum... herşeyin başına oturabilirim.... diyen şerefsiz mantık
Aklın ve bilimin,teknolojinin ve bireyselliğin geç uğradığı toplumlarda bunun gibiler çok iş görür.Bir saat konuşur hiç bir şey söylemezler.Söyledikleri insanları eğlendirir.Hiç bir icraat yapmadan çok icraat yapıyor görüntüsü verirler.Yapışır yakanızdan bir türlü düşmezler.İktidarın verdiği gücü sever bir türlü bırakamazlar.Kendisine çoban derken koyunun kim olduğunu hiç söylemezler.Düzen adamıdırlar,ama düzülenlerde bunları çok severler.
DEMİR BAŞ
Küçücük bir çocuktum
Sebebini bilmeden
Sokağa çıkamadık
İhtilal oldu sandık
Sonra biraz büyüdük
Alfabeyi bitirdik
Azı dişim çıkmıştı
Sünnet bile olmuştum
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
Kennedy öldürülmüş
Migros açılmamıştı
Beatles ortada yokken
Ekonomi bomboktu
Zeki Müren ortada
Bülent Ersoy erkekti
Vietnam savaşını
Kendisiyle başlattı
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
Sonra aya gidildi
Evelallah dönüldü
Suya yazı yazıldı
İçimiz rahatladı
Mao henüz ölmemiş
Ortaokul bitmemiş
Yahya işe başlarken
Bankalar hep bomboştu
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
Bilgisayar bulunmuş
Deniz Gezmiş asılmış
Papa yine değişmiş
Mandela hapisteydi
Çevre kirlenmemişti
İbo evlenmemişti
Ajda boşanırken
Dolar yine çıkmıştı
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
Kırat attan inerek
Kemerini sıkmıştı
Halk üstüne binince
Başımıza çökmüştü
Hak hukuk düzen vardı
Çüş demesi çok zordu
Ortaokul biterken
Yine ihtilal oldu
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
Kenan sopalısıydı
Turgut boyalısıydı
Pek anlamazdı ama
Mesut hopalısıydı
Naim kaldırıyordu
Zalim bastırıyordu
Dün dündür bugün bugün
(diye) Gafil avlanıyordu
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
Paşa resim yapardı
Sabancı'ya satardı
Netekim ben demezsek
Anasını satardı
Tonton dayanamadı
Hepimizi batırdı
Efelerin efesi
Muz ağacına tutundu
Ecevit hep umuttu
Erdal bizi uyuttu
Yaş günü pastamızı
Vestiyerde unuttu
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
Arabamız evimiz
İki anahtarımız
Nasıl da inanmıştık
Verir diye babamız
Ne padişah ne sultan
Bi enişten bi ablan
Yanında bir de baban
Sefam olsun yaradan
Süleyman hep başbakan
Başbakan hep Süleyman
ÜÇ FİDAN DALINI BUDATTIRDI YETMEDİ KÖKÜNE BENZİN DÖKTÜ YAKTI...! ! !
'Ege bir Yunan gölü değeldir...
Ege bir Türk gölü de değeldir...
Nitekim Ege, göl değeldir...' :)
Sene 2001 Türkiye de kriz patlak vermişti yine aynı tarihte Arjantin ekonomisi dibe vurmuş Arjantinde bir grup insan marketleri manavları kasapları talan etmiş her tarafı yağmalamıştı bu haberle alakalı Demir ele bir yöneltildi
Muhabir_ Sayın demirel Arjantinde var yağma olurmu burdada yağma
Demirel_ Yok öyle yağma...
milletin anasını..tiği için ona baba derler....
.
.
Seviyorum ben insanları. Herkesi seviyorum. Hatta Bush'u bile... Hatta Hitler'i bile... Hatta Süleyman Demirel'i bile seviyorum. Elimde değil, seviyorum. Çünkü insanım. Bir anadan doğmuş herkesi seviyorum. Bir bebeklik geçirmiş herkesi seviyorum. Düşlerimde onların bebekliklerini kucağıma alıyorum. Saçlarını okşuyorum. Alınlarından öpüyorum. Bağrıma basıyorum. 'Butterfly Effect' filmindeki gibi bir geridönüşüm olur diye umut ediyorum. Belki tarih geriye doğru akar. Sevildikleri bir bebeklik geçirirler. Sevmeyi öğrenirler ve tarih başka türlü akmış olur diye umut ediyorum
başbelamız karayazımız..her gelişmenin ilerlemenin önüne cıkan koltuk sevdalımız..nabza göre serbetçimiz...
Bu milletin başına ' Süleyman Demirel ' gibi Masonluğu tescillenmiş, Takiye'nin alasını yapmış, herkesim insanın duyguları ile oynamış bu adamı başımıza CUMHURBAŞKAN'I ettiklerinde, sesleri çıkmayan 'kurugürültü' tayfası 14 Nisan günü boş bir amaç için Ankara sokaklarını meşgul etmişlerdir...
Lütfen kendimizi kandırmayalım....
354 milletvekilini meclise taşıyan halk'ın oylarını görmezden gelen bu kişiler, bu vatanı kendilerinin tapulu malımı zannediyorlar...
Bu vatan sizin değil, Bu vatan ' HEPİMİZİN '....
sölüyman demirelde benim gibin neyim gonuşurdu emme 70 milyon onu can gulağıynan dinlerdi. hatta başımızdan eksik olmasın diyede reisicumhurluk bilene yaptırdıydık. ahh çoban sülü ahhh. bende adımı çoban moderatörüçe mi yaptırsam ola?
moloz.. yığını...
hala mevcut.....................
Demi Moore'ın cezası
Masal bu ya, Demirel ölmüş, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadın vermişler ve bu dünyada hayatını bununla geçireceksin demişler. O da kaderine boyun eğmiş. Ama birde gezerken ne görsün, karşıda Ecevit yanında Demi Moore'la beraber değil mi? . Çok sinirlenmiş ve Şeytana çıkıp bunun bir haksızlık olduğunu söylemiş. Şeytanda ' Eh! ne yapalım senin cezan böyle, Ecevit'e gelince o da Demi Moore'ın cezası....
devlet üstün hizmet madalyası taktıgı adamların yarısı hortumcu çıktı...............acaba bu konuda ne düşünüyordur..................yakayı ele verdik mi diyordur,yoksa bi daa bunlarla iş yapmam,hiç tedbir almıyorlar canım mı diyordur....: :))
-Nassınız? ? ?
-Eyisiniz,eyi:=)
Şunu bunu değil, topyekûn memleketi kurtarmak ve Türk'ün ruh köküne bağlı bütün partilere birleşme zemini açmak için mutlaka yol üzerindeki bu molozu tesfiye ve bu 'Engel'i tasfiye millî vazifedir.
necip fazıl kısa kürek
moloz hala yolun üzerinde..
Bir Zat ve Üç Sıfat
Demirel, kendisine uygun düşmeyen - mesela Ramazanda kadeh tokuşturmak gibi- bir fiil üzerinde gazeteciler tarafından sigaya çekilince şu cevabı vermiş:
-Ben burada Başbakan sıfatiyle bulunuyorum! (Yani bu fiili, şahsen Demirel veya Adalet Partisi Genel Başkanı olarak değil, Başbakan sıfatiyle işliyorum ve öbür vasıflarımı ona karıştırmıyorum!)
Arkasından da Eyüb Camiinde sabah namazını kılıyor. Kılan kimdir, şahsen Demirel mi, Adalet Partisi Genel Başkanı mı, Başbakan mı? Sorulsa, kabil mi ki:
-Namazı kılan Başbakandır!
Denilebilsin?
Demek ki Demirel'de üç şahsiyet var: Evvela, en gizli ve gölgeli olarak kendisi, öz nefsi… Sonra hükümet mesuliyetlerinden uzak ve halkın hasretlerine yakın tutabildiği kadariyle Parti Genel Başkanı hüviyeti… En sonra da, günün ve rejim havasının (geleneksel) icaplarına göre Başbakan olmak keyfiyeti… Ve Demirel, asla tecezzi kabul etmez bir yekparelik belirtmesi gereken bu üç şahsiyeti, atomun (nötrdn) , (proton) ve (elektron) dan ibaret namütenahi ince unsurları gibi parçalamayı ve birbirinden ayırmayı biliyor. Şu var ki, atomun namütenahi ince unsurları birbirinden çözülürken meydana gelen patlama ve enerji fışkırışı, burada tamamiyle ters şekilde ve bizzat enerjinin patlaması şeklinde tecelli ediyor. Zira ortada ne bir zat, ne onun Parti Genel Başkanlığı, ne de Başbakanlık sıfatları kalıyor. Değil mi ki, icabına göre, filan işi kendisi değil, Parti Genel Başkanı, yahut da bunlardan hiçbiri değil, Başbakan yapmış olacaktır; o halde…
O halde biz de, müthiş bir (Bizantizm) şeklinde teşhis ettiğimiz bu mizacı, ne Başbakan, ne de Parti Genel Başkanında, sadece Demirel'in şahsında görüyoruz!
n.f. kısakürek
BÜYÜKSÜN baba! ! ! !
'40 yıl boyunca Osmanlı'yı kötüledik, bundan sonra övsek de bişey olmaz' diyerek onların mirasıyla saltanat süren biridir.
Sen gül diyarının yapma gülüsün!
Aynı yapmacıkla Çoban Sülü’sün!
Yoktur izlediğin bir dava yolu;
Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün!
Türk’e zıt sermaye merkezlerinden,
Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün!
Milli yekparelik gelmez işine;
Bu yüzden parçalı, bölüntülüsün 1
Ve devlete mason biraderlerin
Tam da maslahata denk ödülüsün!
Ne sır sendeki bedava oluş!
Problemler içinde en müşkülüsün!
Fikir dağlar boyu kocaman kitap;
Sen de o kocaman kitabın bir virgülüsün!
Böyleyken ustasın gözbağcılıkta;
Cüceler sirkinin baş Herkülüsün!
Gözyaşı ve çığlık vatanında sen,
Hüzün bahçesinin şen bülbülüsün!
Büzülmüş susarken mahzun hakikat,
Davuldan ziyade gümbürtülüsün!
Teokratik rejim olmaz deyip de,
Peşinden müslüman görüntülüsün!
Kolera, vergiler, zamlar, enflasyon;
Bir felaketsin ki, binbir türlüsün!
Gelirsiz giderli bütçelerinle,
Her yıl, milyar milyar köpürtülüsün!
Okka okka vicdan satıl alırsın;
Topuzu altından oy baskülüsün!
Bir gökdelen sanır seni gören göz;
Bilmez ki, temelden çöküntülüsün!
Büyük Kongre, dikiş tutturduğun yer;
Meclise gelince söküntülüsün!
Bağlısın hak bilmez yeminlilere;
Hakkı bilenlerden çözüntülüsün!
Üçbuçuk mebusa kaldı diye fark,
Kimbilir, ne kadar üzüntülüsün!
Millet gökten adam dilensin, dursun!
Ümit fakirinin keşkülüsün!
Kuzum, senin neren Anadolludur?
Türk’ e Amerikan püskürtülüsün!
Farkın şu ki, eski Başbakanlardan,
Sen o belaların son püskülüsün!
(1971)
.
Necip Fazıl Kısakürek
Ege bir yunan gölü deeldir. -Ege bir Turk gölü de deeldir. -Binanaleyhh Ege bir göl deeldir.. (Kim söölemis bunu acaba)
'Türban takmak isteyen Arabistan'a gitsin'
dogru söze ne denir...
İlhan Selçuk'un kankası olması gerçek yüzünü sergiliyor zaten. Bir de o 'Türban takmak isteyen Arabistan'a gitsin' sözü, artık kıvıramayacağı bir biçimde 'şapkasını uçurup kelini ortaya çıkardı'.
dımdızlak bıraktı bizi....hadi sen soydun,kardes niye soyuyor,yegenlerin niye soyuyor...ekip calısması....birlikten güç dogar....komedi...bütün soyguncularada,devlet üstün hizmet madalyası taktı iyimi..saka gibi yaa...insanlarla dalga geciyorlar.....